Al-Monitor'a açıklamalarda bulunan Barrack, "Şara'nın etrafında bir koruma sistemi oluşturmalıyız." dedi.

Barrack, devrim sırasında Şara ile birlikte savaşan ve halihazırda ulusal orduya entegre edilmeye çalışılan yabancı savaşçıların, terör örgütü DEAŞ gibi gruplar tarafından tekrar radikalleştirilmeye çalışıldığını savundu.

Şara'yı "Zeki, kendine güvenen ve odaklanmış" bir lider olarak tanımlayan Barrack, Suriyeli liderin geçmişteki bağlantılarına yönelik eleştirileri önemsemediğini belirterek "Bugün çıkarlarımız onun çıkarlarıyla örtüşüyor." değerlendirmesinde bulundu.

Barrack, Şara'nın, farklı etnik ve dini toplulukların, özellikle Hristiyan, Alevi, Kürt ve Dürzilerin haklarını güvence altına alma sözü verdiğini anımsattı.

Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılmasında herhangi bir koşulun bulunmadığını ancak beklentiler olduğunu ifade eden Barrack, "Bunlar arasında Filistinli militanlara karşı daha sert tutum alınması, DEAŞ ile mücadele ve Suriye'nin Abraham Anlaşmaları'na katılma yönünde adımlar atması bulunuyor." ifadesini kullandı.

İsrail'le ilişkiler

Barrack, İsrail ile Suriye yönetimi arasındaki gerilime değinerek "İki ülke arasında bir gün ilişkilerin normalleşebileceğine dair sinyaller var. İsrail, Esed'in devrilmesinden bu yana Suriye'nin güneyinde askeri faaliyetlerini artırıp ve Golan Tepeleri'ndeki 400 kilometrekarelik tampon bölgenin kontrolünü ele geçirdi." diye konuştu.

İsrail ve Şara yönetiminin doğrudan bir diyalog içinde olmamasına rağmen "sessiz bir anlayışla" hareket ettiklerini belirten Barrack, "Her iki tarafın da şu aşamada askeri olarak çatışmaya girmesinin çok kötü sonuçlar doğuracağının farkındayız." dedi.