Gazze'de etkili olan fırtına nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 14'e yükseldi
Gazze'deki İçişleri Bakanlığı, 10 Aralık'tan bu yana etkili olan fırtına nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 14'e çıktığını duyurdu.
İstanbul
Gazze'deki İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Gazze'de etkili olan şiddetli yağışlar ve fırtına nedeniyle İsrail saldırılarında hasar gören evlerin yıkılmasının ardından ölü sayısının arttığı belirtildi.
Açıklamada, ölü sayısının 14'e yükseldiği aktarıldı.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ölenlerin 3'ünü çocuklar oluşturuyor.
Gazze'de etkili olan soğuk hava, şiddetli yağışlar ve Byron fırtınası derme çatma çadırlarda temel ihtiyaçların yokluğunda hayat mücadelesi veren Filistinlilerin acılarını artırıyor.
Filistinliler, rüzgarda uçan ve yağmurda sular altında kalan kullanılamaz haldeki çadırlarda yaşamaktansa kısmi hasarlı evlerde yaşamak zorunda kalıyor.
İsrail saldırılarında hasar gören bu binalar fırtına nedeniyle yıkılarak sahiplerine mezar oluyor.
Gazze'de Filistinlilerin ihtiyaç duyduğu çadırlar ve konteyner evlerin ulaştırılamaması bölgedeki insani durumun düzelmemesinde başlıca sebepler arasında gösteriliyor.
Gazze'deki makamlardan daha önce yapılan açıklamada, fırtına ve çöken evlerin enkazında kalma sonucu 13 kişinin yaşamını yitirdiği belirtilmişti.
Gazze'de hava şartları nedeniyle en az 13 ev çöktü
Gazze'deki hükümete bağlı Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'nde İsrail saldırıları nedeniyle yerinden edilenlerin sığındığı 27 bin çadırın sağanak yağışların yol açtığı sel suyuna kapıldığı ya da şiddetli rüzgarlar nedeniyle yerinden söküldüğü belirtildi.
Açıklamada, İsrail'in 300 bin çadır, mobil ev ve karavanın yanı sıra yardım ve barınma malzemelerinin girişini engellemek için sınır kapılarını kapatmaya devam ettiği, ayrıca yerinden edilmiş kişiler için alternatif sığınaklar hazırlanmasını da engellediği kaydedildi.
Gazze Şeridi’nin tüm bölgelerinde, hava şartları ve daha önce bombalanmış binaların çökmesi sonucu enkaz altında kalanların da aralarında bulunduğu belirtilen açıklamada, "En son Gazze kentindeki Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde olmak üzere en az 13 ev çöktü. Sivil savunma ekipleri hala yüzlerce çağrı ve yardım talebiyle mücadele ediyor." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, Gazze Şeridi’ni etkisi altına alan sert hava koşullarının beraberinde getirdiği “şiddetli sel akıntıları, su taşkınları, kuvvetli rüzgar, yüksek dalgalar ve gök gürültülü fırtınalar” nedeniyle bir buçuk milyon yerinden edilmiş kişinin doğrudan boğulma ve evlerin çökmesi tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı belirtildi.
Son üç gündür devam eden kutup kökenli “Byron” fırtınası, İsrail’in iki yıldır süren saldırılarından kurtulan binlerce Filistinlinin barındığı çadırları su altında bırakarak Gazze Şeridi’ndeki insani krizi daha da derinleştiriyor.

Gazze'de şiddetli yağış nedeniyle hasarlı yapılar çöktü, 3 Filistinli daha hayatını kaybetti
Gazze Şeridi'nde son 24 saatte şiddetli yağış sonrası çöken yapıların altında kalarak ya da soğuktan donarak yaşamını yitirenlerin sayısı 5'e yükseldi.
Gazze kentinin orta kesiminde şiddetli yağış nedeniyle bir duvarın, çadırlarının üzerine yıkılması sonucu Filistinli kardeşler Hıdır ve Halil İhab Hannune yaşamını yitirdi. Olayda çok sayıda kişi de yaralandı.
Gazze kentinin batısındaki liman bölgesinde ise yağmur ve rüzgarın etkisiyle bir çadırın çöktüğü, aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda kişinin yaralandığı belirtildi.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
İsrail'in çadır ve barınma malzemeleri girişine izin vermediği, yüz binlerce kişinin yıpranmış çadırlarda yaşadığı Gazze Şeridi'nde, çarşamba gününden bu yana etkili olan soğuk hava dalgası can almaya devam ediyor.
%2FAA-39955380.jpg)
Gazze Şeridi'nde yaklaşık 250 bin aile, yağmurdan ya da soğuktan hiçbir koruma sağlamayan yıpranmış çadırlarda hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Gazze'deki sivillerin en temel barınma ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için en az 300 bin çadır ve prefabrik eve ihtiyaç duyuluyor.
Gazze Şeridi'nde soğuk hava nedeniyle 2 çocuk daha hayatını kaybetti
Şifa Hastanesinden alınan bilgiye göre, İsrail saldırıları sonucu sığınma merkezine dönüştürülen bir okulda yaşayan 9 yaşındaki Filistinli Hedil Hamede, şiddetli soğuk ve kötü hava koşulları nedeniyle hayatını kaybetti.
Ailesiyle Gazze kentinin batısındaki Şati Mülteci Kampı’nda İsrail saldırısında ağır hasar alan evlerinin enkazı arasında yaşayan Teym el-Havaca isimli bebeğin de şiddetli soğuk nedeniyle hayatını kaybettiği aktarıldı.
%2F20251212_2_72033390_120100181.jpg)
Gazze’de 10 Aralık Çarşamba günü başlayan soğuk hava dalgası nedeniyle hayatını kaybeden çocukların sayısı 3’e yükseldi.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Münir el-Burş, dün Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’ta İsrail saldırıları nedeniyle yerinden edilenlerin sığındığı ve şiddetli yağıştan dolayı su altında kalan çadırda bir bebeğin soğuktan öldüğünü belirtmişti.
Son üç gündür devam eden kutup kökenli “Byron” fırtınası, İsrail’in iki yıldır süren saldırılarından kurtulan binlerce Filistinlinin barındığı çadırları su altında bırakarak Gazze Şeridi’ndeki insani krizi daha da derinleştiriyor.
Gazze'nin kuzeyinde fırtına nedeniyle çöken bir binanın enkazından 6 Filistinlinin cenazesi çıkarıldı
Sivil Savunma Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, Cibaliya'nın Bir en-Necca bölgesindeki binanın, 3 gündür devam eden şiddetli fırtına ve yoğun yağışlar nedeniyle çöktüğü belirtildi.
Açıklamada, arama kurtarma ekiplerinin, Bedran ailesine ait binanın enkazından 6 kişinin naaşını çıkardığı aktarıldı.
Doğu Kudüs'te bir Filistinli soğuktan hayatını kaybetti
İsrail acil yardım servisi Kızıl Davut Yıldızı'nın ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından yapılan açıklamada, sabah saatlerinde çağrı merkezine, Şeyh Cerrah Mahallesinde bilinci kapalı bir adamın bulunduğu yönünde ihbar geldiği kaydedildi.
Açıklamada, hipotermi yaşayan ve vücudunda hiçbir yaşam belirtisi bulunmayan 50 yaşlarındaki adamın hayatını kaybettiği ifade edildi.
İsrail devlet televizyonu ise adamın cesedinin Şeyh Cerrah Mahallesinde küçük bir su birikintisinin içinde bulunduğu bilgisini paylaştı.
Televizyonun haberinde bir gün önce de Netanya'da 53 yaşında bir adamın benzer şekilde (hipotermi nedeniyle) hayatını kaybettiği aktarıldı.
Ülkenin dün şiddetli yağışın etkisi altına girdiği ve pek çok bölgede evler ile yolların sular altında kaldığı dile getirildi.
Kızıl Davut Yıldızı'nın bu konuyla ilgili açıklamasında ise Askalan'daki (Aşkelon) Beit Shikma yerleşiminde evleri su bastığı ve insanların içerde mahsur kaldığı bilgisi paylaşıldı.
Açıklamada, 7 kişinin hastaneye kaldırıldığı, 60 yaşlarındaki bir yaralıda hipotermi belirtileri görüldüğü belirtildi.
Aşırı yağış ve fırtına Gazze'deki Filistinlilerin çektiği çileyi artırıyor
İsrail'in Ekim 2023'te başlattığı 2 yıllık soykırım nedeniyle Gazze'de yaşayan yaklaşık 2,3 milyon Filistinli, en büyük insani krizlerden biriyle karşı karşıya.
Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 282 binden fazla ev yıkıldı veya hasar gördü, bu da bölgedeki yapıların yaklaşık yüzde 90'ına denk geliyor.
Varılan ateşkese rağmen İsrail, Gazze'ye konteyner evlerin girişine büyük oranda izin vermedi. Bu nedenle Gazze'deki Filistinlilerin büyük bölümü derme çatma çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor.
İsrail'in 2 yıllık soykırımında katliamlarla, açlıkla ve zorunlu göçle mücadele eden Filistinliler kaldıkları derme çatma çadırlarda hayata tutunmaya çalışıyor.
Bölgede etkili olan aşırı yağışlar ve fırtına nedeniyle Gazze'deki Filistinlilerin çilesi daha da arttı. Gıda sıkıntısı ve barınma sorunu çeken Filistinlilerin kaldığı çadırları aşırı yağışlar nedeniyle su bastı.
Çoluk çocuk binlerce Filistinli, gidecek yerleri olmadığı için yağmur sularıyla dolan çadırlarda yaşamak zorunda kaldı.
BM: Gazze'de Byron Fırtınası nedeniyle, yerinden edilmiş yaklaşık 795 bin kişi sel riski altında
IOM, konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı.
"Gazze'de Byron Fırtınası'nın karaya ulaşmasıyla yaklaşık 795 bin yerinden edilmiş Filistinli sel riski altında" ifadesinin kullanıldığı açıklamada, fırtınanın bu hafta başlarında Gazze'ye ulaşmadan önce Yunanistan ve Kıbrıs adasında şiddetli sel baskınlarına neden olduğuna işaret edildi.
Açıklamada, gelecek saatlerde yağışların devam etmesinin ve zaten güvensiz barınaklarda yaşayan aileler için koşulların daha da zorlaşmasının öngörüldüğü aktarıldı.
Yerinden edilmiş kişilerin kaldığı çok sayıda yerleşim yerinde şiddetli yağmurun etkili olmaya başladığına ve orta şiddette yağmurun bile hızla tehlikeli hale gelebileceğine değinilen açıklamada, "Ateşkes anlaşmasına rağmen yerinden edilmiş Filistinliler, yükselen su seviyelerine karşı çok az koruma sağlanan aşırı kalabalık alanlarda yaşamaya devam ediyor." ifadesi kullanıldı.
"Gazze'ye acil ve engelsiz erişim şart"
Açıklamada görüşlerine yer verilen IOM Genel Direktörü Amy Pope, Gazze'deki insanların çok uzun zamandır kayıp ve korku içinde yaşadığının altını çizdi
Pope, "Bu fırtına karaya vurduktan sonra, aileler çocuklarını ellerindeki her şeyle korumaya çalışıyor. Bu belirsizlikten daha fazlasını, güvenliği hak ediyorlar. Gazze'ye acil ve engelsiz erişim şart. Böylece bu son derece zor koşullarda hayatta kalmak için ellerinden gelen her şeyi yapanlara malzemeler ulaşabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Son üç gündür devam eden kutup kökenli Byron Fırtınası, İsrail'in iki yılı aşkın süredir devam eden saldırılarından kurtulan binlerce Filistinlinin barındığı çadırları su altında bırakarak Gazze Şeridi'ndeki insani krizi daha da derinleştiriyor.
DSÖ, Gazze'de son 24 saatte şiddetli yağış nedeniyle en az 10 kişinin öldüğünü bildirdi
Peeperkorn, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısına çevrim içi katılarak değerlendirmelerde bulundu.
Gazze'de 36 hastaneden 18'inin kısmen işlevsel olduğunu söyleyen Peeperkorn, birçok hastalık için ihtiyaç duyulan ilaç ve tıbbi malzemelerde ciddi kıtlık yaşandığını dile getirdi.
Peeperkorn, ateşkese rağmen ilaç ve tıbbi ekipmanların Gazze'ye giriş sürecinin gereksiz yere yavaş, uzun ve karmaşık olmaya devam ettiğini belirtti.
"Tıbbi malzemelerin Gazze'ye girişine genel bir onay verilmeli." diyen Peeperkorn, acil ihtiyaçların karşılanabilmesi için sevkiyatların hızlandırılması gerektiğinin altını çizdi.
Peeperkorn, kutup kökenli Byron Fırtınası'nın Gazze'yi şiddetle etkilediğine ve halihazırda yerinden edilmiş ailelerin acılarını daha da derinleştirdiğine işaret etti.
"Hala 18 bin 500'den fazla hasta tahliye edilmeyi bekliyor"
Soğuk ve yağışlı kış mevsiminin başladığına, su ve sanitasyon sistemlerinin ciddi şekilde bozulmasıyla birlikte insanların hastalıklara karşı daha da savunmasız hale geldiğine dikkati çeken Peeperkorn, "Binlerce aile, koruyucu bariyer bulunmayan alçak veya enkaz dolu kıyı bölgelerinde barınıyor. Son 24 saatte şiddetli yağmurlar nedeniyle en az 10 kişinin öldüğü bildirildi. Bu durum, gidecek güvenli yeri olmayan ailelerin karşı karşıya kaldığı yaşamı tehdit eden koşulları vurguluyor." ifadesini kullandı.
Peeperkorn, Gazze'de Ekim 2023'ten bu yana tıbbi tahliyesi gerçekleştirilen toplam hasta sayısının 10 bin 645 olduğunu, hala 18 bin 500'den fazla hastanın tahliye edilmeyi beklediğini dile getirdi.
İnşaat malzemelerinin girişine de izin verilmiyor
BM Uluslararası Göç Örgütü tarafından yapılan yazılı açıklamada da Gazze'ye yönelik erişim kısıtlamalarının yanı sıra inşaat malzemelerinin girişine de izin verilmediği belirtildi.
Açıklamada, erişimi engellenen bu inşaat malzemelerinin, sürekli yağan yağmurlara karşı barınakların onarımı ve güçlendirilmesi ile bölgelerdeki sellerin önlenmesi için hayati önem taşıdığına işaret edildi.
Son 3 gündür devam eden kutup kökenli Byron Fırtınası, İsrail'in 2 yılı aşkın süredir devam eden saldırılarından kurtulan binlerce Filistinlinin barındığı çadırları su altında bırakarak, Gazze Şeridi'ndeki insani krizini daha da derinleştiriyor.
UNICEF, Gazze'de sadece bu hafta soğuk nedeniyle 5 yaş altı 2 çocuğun öldüğünü bildirdi
Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Sözcüsü Ricardo Pires, BM Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
Gazze'de çocuklar için durumun son derece vahim olduğuna işaret eden Pires, son birkaç gündür Gazze Şeridi'nde etkili olan güçlü fırtınalar nedeniyle çoğunluğu çocuk 800 binden fazla Gazzelinin sel riski altında olduğunu söyledi.
Pires, "Sadece bu hafta bile soğuk hava nedeniyle ölen bebek veya 5 yaş altı 2 çocuk hakkında raporlar gördük. Yardımların daha hızlı ulaştırılması ve kış nedeniyle çocuk ölümlerinin önlenmesi konusunda ders almadığımız açıkça görülüyor. Ekiplerimiz, ailelere elinden geldiğince destek sağlamak için sahada. Ancak yine de önlenebilir nedenlerden ölmeye devam eden Gazze'deki en savunmasız çocukları topluca ihmal ediyoruz." diye konuştu.
İsrail yetkilileri tarafından bazı malzemelerin girişine izin verilmediğini belirten Pires, bunlar arasında su tankerleri için yedek parçalar, jeneratörler, su sistemlerini onarmak ve arıtmak için gerekli malzemelerin yer aldığını kaydetti.
Pires, "Tüm bu malzemelerin Gazze Şeridi'ne acilen girişine izin verilmesini talep ediyoruz." dedi.
Gazze'de ateşkesin başladığı 10 Ekim'den bu yana Gazze'de 82 çocuğun öldürüldüğünü ifade eden Pires, bunun da şok edici bir durum olduğunu vurguladı.
Hamas, insani durumun düzelmediği Gazze'de "soykırımın farklı araçlarla sürdüğünü" duyurdu
Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, Gazze'de etkili olan fırtına ve evlerin yıkılmasının ardından yaşanan can kayıplarına ilişkin açıklamada bulundu.
Kasım, "Gazze'deki fırtına ve bunun sonucunda evlerin yıkılmasının ardından hayatını kaybedenlerin olması (İsrail'in) soykırım felaketinin devamıdır." ifadesini kullandı.
Uluslararası sistemin Gazze'ye yardım ulaştırmak için "aciz kaldığına" vurgu yapan Kasım, uluslararası toplumun Gazze'deki Filistinlilere uygulanan ablukayı kırmada da başarısız olduğunu aktardı.
Kasım, "Gazze'de çadırların sular altında kalması, soğuk hava ve evlerin yıkılması nedeniyle ölümlerin yaşanması soykırımın farklı araçlarla devam ettiğini doğruluyor." açıklamasında bulundu.
Hamas Sözcüsü, Gazze'de yeniden inşa sürecinin bir an önce başlatılması ve konut ihtiyacının karşılanması üzerinden soykırıma son verilmesi için tüm tarafların ciddi çaba göstermesi gerektiğinin altını çizdi.
Gazze'de etkili olan soğuk hava, şiddetli yağışlar ve Byron fırtınası derme çatma çadırlarda temel ihtiyaçların yokluğunda hayat mücadelesi veren Filistinlilerin acıların artırıyor.
İsrail saldırılarında hasar alan birçok bina fırtınanın etkisiyle çöktü ve can kayıplarına yol açtı.
Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğü, Cibaliya'da İsrail ordusunun bombardımanı nedeniyle zarar gören bir binanın fırtına nedeniyle çökmesi sonucu 6 Filistinlinin hayatını kaybettiğini duyurmuştu.
Filistinli yetkiliden Batı Şeria’daki yeni yerleşimleri durdurmak için acil müdahale çağrısı
Öte yandan, Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı ve Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi, İsrail’in Batı Şeria’da aldığı yeni yerleşim kurulması kararlarının durdurulması için acil uluslararası müdahale çağrısı yaptı.
Konseyin Başkanı Mueyyed Şaban, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail kabinesinin Batı Şeria’da 19 yeni yasa dışı yerleşim kurulmasına onay vermesini, "Filistin coğrafyasını yok etmeye yönelik yerleşimci projenin hızlandırılmış bir adımı" olarak nitelendirdi.
Şaban, bu kararın işgalci İsrail hükümetinin toprakların ilhakını, ayrımcı rejimi ve Filistin topraklarının tamamen Yahudileştirilmesini pekiştirme niyetlerini açıkça ortaya koyduğunu belirtti.
Bunun İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in başını çektiği hükümetin sistematik politikalarının parçası olduğunu kaydeden Şaban, ayrıca kaçak yerleşim birimlerinin resmi yerleşimlere dönüştürülerek toprak üzerindeki kontrolün genişletilmesinin amaçlandığını vurguladı.
Kararın uluslararası hukuka ve özellikle 2016 tarihli BM Güvenlik Konseyinin İsrail’in yerleşim faaliyetlerini durdurmasını talep eden 2334 sayılı kararına açık bir meydan okuma olduğunu ifade eden Şaban, Batı Şeria’nın Filistin varlığını silmeyi hedefleyen sistematik bir sömürgeleştirme sürecine maruz kaldığını belirtti.
Son kararın, 23 Mart 2025’te alınan 13 yerleşim biriminin büyük yerleşim birimlerinden ayrılarak ayrı güvenlik ve idari yetkilerle donatılması ve 29 Mayıs’ta 22 kaçak yerleşimin yasallaştırılması gibi adımların devamı olduğuna dikkati çeken Filistinli yetkili şunları kaydetti:
"Bu gelişmeler, birbirinden bağımsız olmayan, siyasi bir çözüm ihtimalinden önce sahada yeni bir gerçeklik dayatmayı amaçlayan kapsamlı bir sömürgeci projenin parçaları. Bu proje ile yerleşim birimlerinin genişletilmesi ve yalnızca yerleşimcilere hizmet eden yol ağlarıyla birbirine bağlanması amaçlanıyor."
Şaban, Birleşmiş Milletleri ve Cenevre Sözleşmelerine taraf devletleri "bu tehlikeli genişlemeyi durdurmak için acil harekete geçmeye" çağırdı.
İsrail’de yayın yapan Kanal 14’ün haberine göre, aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich dün akşam kabine toplantısında işgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yasa dışı yerleşim kurulmasını içeren bir plan sundu.
İsrail kabinesinin onayladığı planda, işgal altındaki Batı Şeria’nın tüm bölgelerine dağıtılan yasa dışı yerleşimlerden bazılarının aşırı sağcı Yahudi grupların kurduğu, İsrail yasalarına göre de ruhsatsız sayılan kaçak yerleşimler olduğu, bazılarının ise yeni kurulacağı aktarıldı.
Batı Şeria'da Filistin toprakları gasbedilerek kurulan 365 yasa dışı yerleşim bulunuyor
Batı Şeria'nın güneyindeki "Kefar Atsiyon" Yahudi yerleşim birimi, İsrail’in 1967’de Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü işgal etmesinin hemen ardından kurulduğu için ilk Yahudi yerleşim birimi olarak kabul ediliyor. Sonrasında Batı Şeria'da yüzlerce yasa dışı yerleşim yeri inşa edildi.
Yahudi yerleşim birimlerini takip eden İsrailli sivil toplum kuruluşu "Barış Şimdi (Peace Now)" hareketinin 2024 yılı verilerine göre, Doğu Kudüs hariç işgal altındaki Batı Şeria'da yaklaşık 3 milyon Filistinli yaşarken İsrailli yerleşimci nüfusu 500 bini aşmış durumda.
İsrail hükümetinin 11 Aralık'ta onay verdiği 19 yerleşim haricinde, gasbedilen Filistin topraklarında 141 yasa dışı yerleşim mevcutken aşırı sağcı Yahudi grupların kurduğu ve İsrail yasalarına göre de kaçak sayılan 224 kaçak yerleşim yeri de bulunuyor.
Buna göre, Batı Şeria'da toplam 365 yasa dışı Yahudi yerleşimi bulunmakta. İsrail hükümetinin söz konusu "kaçak yerleşim" yerlerine sık sık aldığı kararlarla tek taraflı onay verdiği biliniyor.
İsrail'in işgal ettiği topraklarda kurduğu yerleşim yerleri ve buraya nüfusunu nakletmesi uluslararası hukuka göre yasa dışı kabul ediliyor.
Hamas: Batı Şeria'daki 19 yerleşim yerinin yasallaştırılması toprak hırsızlığıdır
Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, Smotrich'in Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim yerinin onaylandığını duyurmasının, ilhak ve Yahudileştirme projesinde tehlikeli bir tırmanış anlamına geldiği ifade edildi.
Açıklamada, bu kararın, Filistin topraklarını "sömürge ganimeti" olarak gören ve Batı Şeria üzerinde tam kontrol sağlamak için yerleşim gerçeğini yerleştirmeye çalışan hükümetin aşırılıkçı doğasını yansıttığı vurgulandı.
Hamas'ın açıklamasında, yerleşimlerin onaylanması kararının ve daha önceki benzer kararların, uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin her türlü yerleşim faaliyetini yasaklayan kararlarını açıkça ihlal ederek, toprak gasbı politikasının ve sömürgeci gerçekliklerin zorla dayatılmasının devamı olduğu ifade edildi.
Açıklamada, yerleşim yerlerinin genişlemesinin, "Filistin coğrafyasını yeniden şekillendirme, şehirleri ve köyleri birbirinden izole etme ve Batı Şeria'yı boşaltma projesinin bir parçası olarak halkın sessizce yerinden edilmesi yönündeki açık planları yansıttığı" uyarısında da bulunuldu.
İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich dün akşamki kabine toplantısında işgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yasa dışı yerleşim kurulmasını içeren bir plan sunmuştu.
İsrail kabinesinin onayladığı planda, işgal altındaki Batı Şeria’nın tüm bölgelerine dağıtılan yasa dışı yerleşimlerden bazılarının aşırı sağcı Yahudi grupların kurduğu, İsrail yasalarına göre de ruhsatsız sayılan kaçak yerleşimler olduğu, bazılarının ise yeni kurulacağı aktarıldı.
Ateşkese rağmen insani koşullar kötüleşiyor
10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkese rağmen İsrail’in yardım kamyonlarının girişine uyguladığı ağır kısıtlamalar nedeniyle Gazze’deki insani koşullar düzelmedi.
Bu durum, ateşkesin insani protokollerinin açık bir ihlali olarak değerlendiriliyor.
Yaklaşık iki yıl süren saldırılar boyunca on binlerce çadır doğrudan ya da dolaylı bombardımanlarla zarar gördü, bazıları ise yaz sıcağı ve kış rüzgarları nedeniyle tamamen yıprandı.
İsrail’in 8 Ekim 2023’te başlatıp iki yıl sürdürdüğü saldırılarda, 70 binden fazla Filistinli yaşamını yitirdi, 170 binden fazlası yaralandı.
İsrail saldırıları boyunca, Gazze’nin sivil altyapısının yüzde 90’ı tahrip olurken, maddi kayıpların ilk hesaplamalara göre 70 milyar dolar seviyesinde olduğu belirtiliyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.


