Çevrim içi alışveriş deneyimsiz satın alma sürecini beraberinde getiriyor
Çevrim içi alışverişle dokunmadan, giymeden, tatmadan hatta bazen görmeden yapılan bir alışverişe dönüşen süreç, toplumlarda deneyimsiz bir ticari münasebeti beraberinde getiriyor.

Ankara
AA, günlük yaşamın parçası haline gelen çevrim içi alışverişin hikayesini anlattığı 3 bölümlük dosya haberinin ikinci bölümünde, bu fenomenin psikolojik etkilerini uzman görüşü ve eski bir alışveriş bağımlısının paylaştığı deneyimlerle hazırladı.
- Çevrim içi alışverişle sanal sepetler dolarken, bireyin içindeki boşluk hissi artıyor
- Çevrim içi alışveriş bir tercihten çok yönlendirilmiş davranışa dönüşüyor
Sonsuz hissi veren bir alışveriş deneyimini çevrim içi araçlarla küresel tecrübe olarak sunan "çevrim içi alışveriş" her ne kadar konfor alanı gibi görünse de bu rahatlık ve basitliğin aldatıcı yüzü de mevcut.
Bir ürüne dokunma, kokusunu duyma, bir kumaşı hissetme ya da bir yiyeceği almadan önce tatma imkanlarını sunan eski alışveriş alışkanlıkları çevrim içi alışverişin etkisiyle yok olmaya yüz tutuyor. Elektronik alışveriş çalışma sistematiği ve sunumları ne kadar girift olsa da insanlara alışverişi en temel anlamıyla sunarak basitleştiriyor.
Çevrim içi alışveriş, temelde insanlara "bir satın alma deneyimi" ya da satış görevlisinin ürün tanıtımı gibi hizmetler sunmamasına rağmen müşteri davranışlarını değiştirdi. Ekranın soğuk ışığında beliren görseller, süslenmiş vaatler ve kimliği belirsiz yorumların rehberliğiyle alışverişin özündeki tecrübe birikimi silinirken, yerine sanal bir keşif hissi galebe çalıyor.
Zira dokunmadan, giymeden, tatmadan hatta bazen görmeden yapılan alışverişe dönüşen süreç, insanları yorum odaklı başkalarının beğenileriyle "edinilmiş tecrübeymiş gibi" satın almaya itiyor. Bu da insanları kendi zevklerine göre değil de toplumun zevklerine göre vaziyet almasını tetikliyor. Zaman içinde alışveriş bağımlısına dönüşen insanlar birçok şeyi istedikleri için değil "birileri iyi yorum yaptığı için" almaya başlıyor. Halbuki biri için "iyi ve güzel olan ürün" başkası için aynı vasıfları taşımayabiliyor.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Bastırılmış duygular, reklam, bağımlılık döngüsü
Mobil uygulamalar ya da internet sitelerinden satın alınan bir ürün yalnızca satın alan kişinin beğenisiyle eve gelmiyor. Artık pek çok insan, bir ürünü satın alırken kendi beğenisinden ziyade başkalarının yorumlarına, beğenilerine ve eleştirilerine güveniyor.
Çevrim içi alışveriş, tüketicileri, bizzat deneyimlemek yerine, uzun araştırmalar yapmak, markaların şeffaflığına inanmak ve ödeme süreçlerinde kendini koruyacak yöntemleri doğru kullanmak zorunda bırakıyor.
Ekranda beliren ürünleri satın alan insanlar, aslında bilgiye ulaşmak için her zamankinden daha fazla çaba harcıyor. Çünkü dijital alışveriş, yalnızca satın alma sürecini değil, ürün hakkında bilgiye erişim ve doğrulama süreçlerini de tüketicinin omuzlarına yüklüyor.
Mağazalarda olduğu gibi ürünü hissetme, deneme ve bunlara göre karar verme özgürlüğü sunmayan alışveriş yöntemi, tüketicinin çoktan sahip olduğu beğenilmeyen bir ürünle karşılaşıldığında, kişiyi iade süreci ve muhatap bulma konusunda çıkmaza sürükleyebiliyor.
Alışverişin hızlı dönüşümü, bastırılmış duygular, reklam, bağımlılık döngüsü içindeki birçok unsuru da beraberinde getirdi. Artık alışveriş, basit bir ihtiyaç karşılamaktan öte, bireyin arzularını şekillendiren, hatta ona var olmayan ihtiyaçlar sunan bir sistemin parçası haline geliyor.
Dijital dünyanın en güçlü çarklarından biri haline gelen e-ticaret, yapay zeka, reklam stratejileri ve öneri algoritmalarıyla, insanların gerçek ihtiyaçları dışında, var olmayan arzular yaratarak tüketimi körüklüyor.
Ürün yerine satın almanın verdiği haz ön plana çıkıyor
Tüketici, henüz ürüne ihtiyacı olup olmadığına bile karar veremeden, karşısına çıkarılan, ihtiyaçmış gibi sunulan, reklamlarda övülen ve önerilerle pekiştirilen ürünleri düşünmeden satın alıyor çünkü dijital dünya, yalnızca ürünleri değil, arzuları da şekillendiriyor.
Kolaylık ve rahatlık faktörleriyle yaygınlaşan çevrimiçi alışveriş, sunduğu konfor alanı hissiyle bağımlılığa dönüşebiliyor.
Bir ürüne ulaşma imkanını, kişinin sadece bir "sepete ekle" tıklaması ve kredi kartı uzağına getiren çevrim içi alışveriş, psikolojik açıdan olumsuz duygular hissedenlerin daha iyi hissetmek için satın alma eyleminde bulunmalarına yol açıyor. Böylece kolaylık, rahatlık ve bir ürüne sahip olmanın verdiği mutluluk arayışı "satın alma davranış bozukluğu" yani alışveriş bağımlılığına dönüşüyor.
Alışveriş bağımlılığı anlık istek veya hazların karşılanması için, herhangi bir ihtiyaç olmaksızın gerçekleştirilen ve tekrarlayan satın alma davranışları olarak tanımlanıyor.
1980'li yıllardan itibaren birçok araştırmanın konusu olmaya başlayan alışveriş bağımlılığında satın alınan ürün yerine satın almanın verdiği haz ön plana çıkarken, satın alma konusunda aşırı davranışlar dikkati çekiyor.
Alışveriş bağımlıları, önüne geçilemeyen satın alma isteği, satın alma sürecinde kontrol kaybı, satın alma sonucunda psikolojik, sosyal veya ekonomik olumsuzluklar yaşarken, bunlara rağmen satın almaya devam ediyor.
7 gün 24 saat kesintisiz hizmetin soğuk yüzü çevrim içi alışveriş
İstanbul Nişantaşı Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümünden Öğretim Görevlisi Maryam Farzand, çevrim içi alışverişin, anında tatmin sağladığı için tüketicilerin duygularını ve karar verme süreçlerini doğrudan etkilediğini vurgulayarak, çevrim içi alışverişin 7 gün 24 saat sunduğu alışveriş yapabilme imkanına işaret etti.
Çevrim içi uygulamalar sayesinde, artık mağazaların belirli saatlerde kapanması gibi alışveriş imkanını kısıtlayan engellerin olmadığını söyleyen Farzand, "24 saat hizmet veren bu uygulamalar bize anında memnuniyet sağlıyor." dedi.
Farzand, bu davranış bozukluğunun bir tür satın alma döngüsü yarattığını belirterek "Bu, insanı o kadar iyi ve mutlu hissettiriyor ki paralarını boşa harcadıklarını, kaynaklarını boşa harcadıklarını bilmelerine rağmen bunu yapmaya devam ediyorlar." ifadelerini kullandı.
Para ya da ihtiyaç yoksunluğu bu alışverişe engel değil
Farzand, psikolojideki adıyla kompulsif satın alma bozukluğunun bir tür davranışsal bağımlılık olduğunu belirtti.
Kişinin duygusal ihtiyaçlarını karşılamak için, ihtiyaç duymadığı şeyleri satın aldığına dikkati çeken Farzand, "Bu, olumsuz sonuçlara rağmen kontrol kaybı ve alışveriş yapma dürtüsüyle ilgili. Diyelim ki maddi zorluklar yaşıyor ancak yine de tekrar tekrar alışveriş yapıyor." dedi.
Kompulsif satın alma bozukluğunun belirtilerine dikkati çeken Farzand, şöyle devam etti:
"Bazı belirtiler arasında sık ve dürtüsel alışveriş yapma ve istedikleri bir şeyi satın alamadıklarında yaşanan duygusal sıkıntı var. Ayrıca, kişi satın aldığı şeyleri ailesinden, birlikte yaşadığı kişilerden saklar çünkü satın alır almaz pişmanlık ve suçluluk duyar. Bir başka belirti de ihtiyaç olmayan ürünü satın almaktır. Örneğin, kişi birebir aynı üründen dört veya beş tane satın alabilir."
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.