Dolar
39.76
Euro
46.60
Altın
3,335.16
ETH/USDT
2,471.20
BTC/USDT
107,416.00
BIST 100
9,418.52
arşiv

"Metabolizmanızı hızlandırarak zamanı yavaşlatın"

Memorial Ataşehir Hastanesi ve Etiler Tıp Merkezi Endokrinoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Özışık: "Metabolizmanın hızlanması için tek başına egzersiz yeterli olmaz, sağlıklı beslenme ve iyi uyumak da çok önemlidir"

24.04.2013 - Güncelleme : 24.04.2013
"Metabolizmanızı hızlandırarak zamanı yavaşlatın"

İSTANBUL (A.A) - Memorial Ataşehir Hastanesi ve Etiler Tıp Merkezi Endokrinoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Gökhan Özışık, metabolizmanın hızlanması için tek başına egzersizin yeterli olmadığını, sağlıklı beslenme ve iyi uyumanın da çok önemli olduğunu ifade etti.
     Memorial'dan yapılan açıklamada, yaş ilerledikçe metabolizmanın yavaşlamasının neredeyse kaçınılmaz hale geldiği, ancak doğru bir egzersiz programı ile metabolizma hızını artırmanın mümkün olduğu belirtildi.
     Açıklamada görüşlerine yer verilen Özışık, doğru egzersiz yaparak kaslara doğru mesajı verildiğinde fizyolojinin işlemeye başladığını ifade ederek, şunları kaydetti:
     "Öncelikle kas hücreleri kendi içinde yeni mitokondriler yapar, yeterli oksijen ve besin maddelerinin ulaşabilmesi için yeni kan damarları ve yeni kas hücreleri oluşturur (yağ hücrelerini kasa da çevirebilir), sonra da kas hücreleri içindeki enzimleri (çalışmayı düzenleyen ve idame ettiren proteinler) artırır. Tüm bunların gerçekleşebilmesi; yani metabolizmanın hızlanması için tek başına egzersiz yeterli olmaz, sağlıklı beslenme ve iyi uyumak da çok önemlidir.
     Unutulmaması gereken bu mekanizmanın her yaş için geçerli olmasıdır. Yaşın ilerlemesi, menopoza girmek metabolizmanın yavaşlaması için geçerli mazeretler değildir. Yaş ilerledikçe her iki cinste de 'büyüme faktörleri' adı verilen ve yağ hücrelerini sadece olmaları gereken yerlerde tutmaya, kas, eklem ve kemik dokularının bütünlüğünü idame etmeye yarayan özel proteinlerin giderek azalması, insülin hormonu artarken neredeyse diğer tüm hormonların düşüşe geçmesi doğaldır."
     Egzersiz esnasında büyüme faktörleriyle bazı hormonların da yükseldiğini, insülinin düştüğünü ve tüm dokuların (beyin dahil) büyüme faktörleriyle yıkandığı bilgisini veren Özışık, "Ardından, yağ dokusu azalmaya, cilt ve cilt altını gergin tutan kollajenler artmaya, zihin ise daha iyi çalışmaya başlar. Böylece, aerobik-anaerobik egzersizin dengeli yapılması 'daha genç' görünmekten vücut direncini artırmaya kadar birçok faydayı da beraberinde getirir" ifadesini kullandı.
     Özışık, egzersizin, kas dokusunda "irisin" adı verilen ve yeni keşfedilmiş bir hormonun artmasına yol açtığını aktararak, şunları aktardı:
     "İrisin de tüm vücudu dolaşarak beyaz yağ hücreleri (depo amaçlı ve inatçı hücrelerdir) kahverengi yağ hücrelerine (yağı depolamak yerine enerji için kullanan, adeta 'yağ yakan' hücrelerdir) dönüştürmektedir. Eğer bir egzersiz kişiyi terletmiyor veya nefes alıp vermeyi hızlandırmıyorsa aerobik egzersiz yapılmıyor demektir. Egzersiz yaparken kişi yanındaki biriyle veya telefonda konuşabiliyorsa ya da başka şeyler düşünebiliyorsa aerobik egzersiz yapıyordur. Hızlı yürüyüş, hafif tempoda koşu, merdiven çıkmak, bahçe işi ile uğraşmak bu tür egzersizlerdendir.
     Yapılan egzersiz kan dolaşımının kaslara getirdiğinden daha fazla oksijen gerektiriyorsa (yani kaslar daha az oksijenle yetinmek zorunda kalıyorsa), kaslarda bir yanma ve acı hissediliyorsa bu anaerobik yani oksijensiz egzersizdir. Ağırlık kaldırmak, kürek çekmek, hızlı pedal çevirmek, kayak yapmak, barfiks, mekik ve şınav çekmek bu tür egzersize örnektir."
    
     -"En ideal egzersiz tüm vücudu kullanarak yapılan egzersizdir"-
    
     Spor hekimliği ve egzersiz fizyolojisi alanında yapılan son araştırmaların her gün ve saatler boyu anaerobik egzersiz yapmaktansa yeterli bir ısınmayı takiben günde 10-15 dakikalık anaerobik egzersizin daha faydalı olduğuna işaret ettiğini belirten Özışık, şu değerlendirmede bulundu:
     "Hangi egzersizi yapılıyorsa yapılsın doğru stratejilerle metabolizma hızı artırılabilmektedir. En ideal egzersiz tüm vücudunuzu kullanarak yapılan egzersizdir. Denge, nefes, koordinasyon ve vücudun farklı bölgelerindeki kasların birbirine zıt çalışmasına özen gösterilmelidir. Akış yogası her yaş için uygun bu tür bir egzersizdir. Aerobik egzersiz yaparken günde ortalama 30-40 dakika geçilmemelidir. Eğer hekim kişiye vücudunun yoğun bir anaerobik egzersiz programına dayanabileceğini söylüyorsa limitler zorlanabilir. İdeal koşullarda yapılan aerobik egzersizin hem bir detoks hem de anti-depresan etkisi olduğu unutulmamalıdır"
    
     Muhabir: Murat Birinci
     Yayıncı: Yılmaz Yıldız Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın