Dolar
38.56
Euro
43.64
Altın
3,253.63
ETH/USDT
1,842.10
BTC/USDT
96,992.00
BIST 100
9,078.43
arşiv

İDAMA GİDEN YOL VE YANKILARI

30.12.2006 - Güncelleme : 30.12.2006
İDAMA GİDEN YOL VE YANKILARI

Yazdır

-DOĞUMUNDAN İDAMINA SADDAM HÜSEYİN...

BAĞDAT (A.A) - 30.12.2006 - Irak'ın ABD tarafından devrilen ve bu sabah erken saatlerde Duceyl davasıyla ilgili aldığı idam cezası infaz edilen Saddam Hüseyin 28 Nisan 1937'de doğdu.
Saddam Hüseyin'in idamına kadar hayatının önemli noktaları şu başlıklarla sıralanabilir:
28 Nisan 1937: Sünni köylü bir ailenin oğlu olarak başkent Bağdat'ın 175 kilometre kuzeyindeki Avca'da doğdu.
1957: "Arap Diriliş Partisi" Baas'a katıldı.
1959: 1958'de monarşiyi deviren Abdülkerim Kasım'a yönelik suikasta katıldı. Gıyabında idama mahkum edilen Saddam yurt dışına kaçtı.
1963: Kasım'ın Baas tarafından devrilmesinden ve Abdüsselam Arif'in iktidara gelmesinden sonra Irak'a döndü. Arif, bir darbe girişiminden sonra Kasımda Baasçıları yakalama kampanyası başlattı.
1964: Saddam Hüseyin yakalandı, 2 yıl sonra firar etti.
1968: Baas'ı iktidara taşıyan darbeye katıldı ve Devlet Başkanı Ahmed Hasan El Bekir gölgesinde, rejimin güçlü isimlerinden biri oldu.
1969: Devrim Komuta Konseyi Başkan Yardımcısı oldu.
16 Haziran 1979: Sağlık nedenleriyle resmen istifa eden Bekir'in yerine geçti, devlet başkanlığı, başbakanlık, Baas genel sekreterliği, Devrim Komuta Konseyi başkanlığı ve ordu komutanlığı görevlerini birleştirdi. İktidardaki Baas partisi içinde tasfiyeye gitti ve 23 yetkiliyi idam etti. Saddam Hüseyin, bundan sonra da muhaliflerini ortadan kaldırmayı sürdürdü.
1980: Kendi ilan ettiği İran-Irak Savaşı başladı. Savaş 8 yıl sürdü ve binlerce Iraklı ve İranlı öldü.
17-18 Mart 1988: Kürt kenti Halepçe'nin kimyasal silahla bombalanması talimatı verdi, 5 bin kişi öldü.
1990: Kuveyt'i işgal etti, bu hareketi BM'nin müdahalesini beraberinde getirdi. Birlikleri 1991'de Kuveyt'ten çıkarıldı. Bundan sonra Irak'a 13 yıl boyunca BM ambargosu uygulandı.
15 Ekim 1995: Düzenlenen halk referandumuyla Saddam Hüseyin, oyların yüzde 99,96'sını alarak 7 yıllığına başkan seçildi.
1998: Bağdat yönetimi ile uluslararası toplum arasında aylarca süren gerginlikten sonra ABD'nin "Çöl tilkisi" harekatı başladı. 3 gecede Irak'a 500 füze atıldı. Irak, 1993 ve 1996'da da vurulmuş, atışlar hedefteki Saddam Hüseyin'i bulmamıştı.
15 Ekim 2002: Saddam Hüseyin, yüzde 100 katılımlı seçimde oyların yüzde 100'ünü alarak yeniden başkan seçildi.
17 Mart 2003: ABD Başkanı George Bush, Saddam Hüseyin'e sürgüne gitmesi için 48 saatlik ültimatom verdi. Kabul edilmemesi halinde Irak'a saldıracağını söyleyen Bush'un ültimatomu ertesi gün reddedildi.
20 Mart 2003: Irak'a savaş başladı, Amerikan-İngiliz birlikleri Irak'a girdi.
9 Nisan 2003: Bağdat ve Saddam Hüseyin rejimi düştü.
1 Mayıs 2003: Bush, esas çatışmaların sona erdiğini açıkladı.
3 Temmuz 2003: ABD Saddam Hüseyin'in yakalanmasını sağlayacak bilgi getirene 25 milyon dolarlık ödül vadetti.
22 Temmuz 2003: Saddam Hüseyin'in iki oğlu Uday ve Kusay Musul'da bir Amerikan baskınında öldürüldü.
13 Aralık 2003: Saddam Hüseyin Amerikan askerlerince kalesi Tikrit'te yakalandı ve koalisyon güçlerince bilinmeyen bir yere götürüldü.
9 Ocak 2004: ABD, Saddam Hüseyin'in savaş esiri statüsüne sahip olmaya hakkı olduğunu açıkladı.
30 Haziran 2004: İktidarın yeni Irak otoritesine devrinden 2 gün sonra Saddam Hüseyin ve rejimin 11 yetkilisi Irak sorumluluğuna verildi.
1 Temmuz 2004: Saddam Hüseyin ilk kez yargıç önüne çıktı. Devrik lider, Halepçe katliamı dahil 7 suçlamayla yargılanmaya başladı.
17 Temmuz 2005: 148 Şiinin ölümüyle ilgili Ducely davasıyla ilgili tahkikat tamamlandı.
19 Ekim 2005: Irak Yüksek Ceza Mahkemesi duruşmaları başladı.
19 Haziran 2006: Saddam Hüseyin üvey kardeşi Barzan El Tikriti ve Devlet Başkan Yardımcısı Taha Yasin Ramazan için idam istendi.
21 Ağustos 2006: İkinci dava olan Enfal davası başladı. Devrik lider ve diğer 6 sanık Kürtleri katletmekle suçlandı.
5 Kasım 2006: Saddam Hüseyin Barzan El Tikriti ve devrim mahkemesinin eski başkanı Avad el Bender idama mahkum edildi. Taha Yasin Ramazan ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
26 Aralık 2006: Temyiz Mahkemesi, Saddam Hüseyin'in idam cezasını onadı.
30 Aralık 2006: Irak'ın ABD tarafından devrilen devlet başkanı Saddam Hüseyin asılarak idam edildi.

-BAŞLANGICINDAN İDAMA SADDAM HÜSEYİN'İN DAVA SÜRECİ

ANKARA (A.A) - 30.12.2006 - Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin, bir yıl süren Duceyl davasında 148 kişinin ölümünden suçlu bulunarak idam cezasına çarptırılmasının ardından, temyiz mahkemesinin de kararı onamasıyla bu sabah asılarak idam edildi.
Saddam Hüseyin, 10 Ekim 2005'te, 1982 yılında Duceyl köyünde 148 Şii erkeğinin katledilmesiyle ilgili olarak insanlığa karşı suç işlediği gerekçesiyle yargılanmaya başladı.
Duceyl davası olarak da adlandırılan davanın başlamasından bir gün sonra Saddam Hüseyin döneminin Devrim Mahkemesi Başyargıcı Evad El Bender ve devrik liderin 7 avukatından biri olan Sadun Cenabi, bürosundan kaçırıldıktan sonra öldürüldü.
8 Kasım 2005'te Saddam Hüseyin'in üvey kardeşi Barzan İbrahim El Tikriti ve eski Devlet Başkan Yardımcısı Taha Yasin Ramazan'ın avukatlarını taşıyan araca silahlı kişiler ateş açtı. Avukatlardan Adil El Zübeydi öldü, Tamer Hamid El Huzayi yaralandı.
7 Aralık 2005'te, bir gün önceki duruşmada mahkeme heyetine "cehenneme gidin" diyen Saddam Hüseyin, duruşmaya gelmedi.
23 Ocak 2006'da hükümetin kendisine yaptığı baskıları gerekçe göstererek istifa eden Başyargıç Rizgar Amin'in yerine geçici olarak yargıç Rauf Abdulrahman atandı.
29 Ocak 2006'da Saddam Hüseyin ve avukatları mahkemeyi terk ederek, davanın yurt dışında görülmesini talep etti.
1 Mart 2006'da Saddam Hüseyin, Duceyl'de öldürülen Şiilerin yargılanması emrini verdiğini kabul ederek, mahkeme heyetine "Yasalara göre hareket ettim, bunun neresi suç" diye sordu.
15 Mayıs 2006'da Saddam Hüseyin, Duceyl'deki Şiilerin işkence edilerek öldürülmesi emrini verdiği gerekçesiyle resmen suçlanmasının ardından kendini savunmayı reddetti ve "Ben hala Irak'ın devlet başkanıyım" dedi.
19 Haziran 2006'da savcılar Saddam Hüseyin ve üç yardımcısı için hakkında idam cezası talep etti.
21 Haziran 2006'da silahlı kişiler Saddam Hüseyin'in savunma ekibinin iki numaralı ismi Hamis Ey Ubeydi'yi öldürdü.
21 Ağustos 2006'da Saddam Hüseyin'in kuzey Irak'taki Kürtlere karşı işlediği suçlarla ilgili Enfal davası başladı.
19 Eylül 2006'da Duceyl davasının 14 Eylülde görülen duruşmasında Saddam Hüseyin'e "Siz bir diktatör değilsiniz" diyen Başyargıç Abdullah El Amiri görevden alındı, yerine Muhammed El Ureybi atandı.
20 Eylül 2006'da Ureybi, mahkeme salonunda oturmayı reddeden Saddam Hüseyin'i salondan çıkardı. Devrik liderin avukatları yargıcın değiştirilmesini protesto etti ve duruşmayı terk etti.
11 Ekim 2006'da Saddam Hüseyin dördüncü kez mahkeme salonundan atıldı. Yargıç, savunma avukatlarının duruşmaya dönmesine izin verdi.
5 Kasım 2006'da Saddam Hüseyin, Duceyl'deki ölümlerle ilgili olarak insanlığa karşı suç işlediği gerekçesiyle ölüm cezasına çarptırıldı. Devrim Mahkemesi Başyargıcı Bender ve Barzan İbrahim El Tikriti de ölüm cezası alırken, eski Devlet Başkanı Yardımcısı Taha Yasin Ramazan'a ömür boyu hapis cezası verildi.
3 Aralık 2006'da Saddam Hüseyin ile Bender ve El Tikriti için temyize başvuruldu.
18 Aralık 2006'da Enfal davasına devam edildi.
26 Aralık 2006'da Irak'ta temyiz mahkemesi konumundaki Yüksek Mahkeme, Duceyl davasındaki kararı onadı ve idamın 30 gün içinde uygulanması gerektiğini bildirdi.
30 Aralık 2006'da Saddam Hüseyin, sabahın erken saatlerinde başkent Bağdat'ta açıklanmayan bir yerde asılarak idam edildi.

-''PAN-ARABİZM'' KAHRAMANLIĞINDAN İDAM SEHPASINA
-SADDAM, KENDİ HALKINA KARŞI İŞLEDİĞİ
SUÇLARDAN YARGILANAN İLK ARAP LİDERİYDİ

ANKARA (A.A) - 30.12.2006 - Pan-Arabizm (Arap birliğinin) kahramanıyken, ülkesi ABD tarafından işgal edilen ve iktidardan indirilerek adeta ''parya'' durumuna sokulan Saddam Hüseyin'in iktidarı, Irak tarihinin kilometre taşlarından biri oldu.
Çevresinde yaratılan, ''Selahattin Eyyübi ve Babil Kralı Nabukadnezar'ı kendi kimliğinde harmanlamış Büyük Adam'' inancı, Saddam'ın 2003 yılı aralık ayında ABD askerlerince bir ''fare deliğinde'' ele geçirildiğinde büyük darbe yemişti. İdam, bu kültü yerle bir etti.
Saddam, kendi halkına karşı işlediği suçlardan yargılanan ilk Arap lideri oldu.
ABD'lilerin Bağdat'ta kurdurduğu özel mahkemede yargılanan Saddam, 1980'lerde Duceyl köyünde 148 Şii'nin öldürülmesinden sorumlu bulunarak 5 Kasım'da idam cezasına mahkum edildi.
Saddam, Enfal davasında da, yine 1980'li yıllarda Kürtler'e karşı soykırım suçu işlemekten yargılanıyordu.

-KİMDİ?-

Saddam Hüseyin, Bağdat'ın kuzeyindeki Tikrit'e 13 kilometre uzaklıktaki El Avca kasabasında yoksul bir ailenin çocuğu olarak 28 Nisan 1937'de doğdu.
Annesi, bebeğine Arapça'da ''karşı koyan'' anlamına gelen ''Saddam'' ismini verdi. Saddam, 13 yaşındaki ağabeyinin kanserden ölümü üzerine annesi ağır depresyona girince dayısı Hayrullah Telfah'ın yanına gönderildi ve burada 3 yaşına dek kaldı. Saddam, babasını tanımadan büyüdü.
Annesinin yeniden evlenmesiyle 3 üvey erkek kardeşe sahip olan Saddam'a üvey babası İbrahim el-Hasan kötü muamelede bulunuyordu. 10 yaşlarında evden kaçan Saddam, Bağdat'ta yaşamak için yeniden dayısına gitti. Dindar bir milliyetçi olan dayısından çok şey öğrendiğini belirten Saddam Hüseyin, siyasal yaşamına 20 yaşında Baas (Doğuş) partisine katılarak başladı.

-BAAS MACERASI-

1958 yılında Irak lideri Abdülkerim Kasım'a karşı düzenlenen suikast girişimi yüzünden yurtdışına kaçtı, Suriye ve Mısır'daki sürgün yıllarını hukuk eğitimi alarak geçirdi.    
Baas partisinin 1968 yılında kansız darbeyle iktidarı ele geçirmesine yardımcı olan ve iç güvenlikten sorumlu bir göreve getirilen Saddam, kısa süre içinde Baas partili olmayanların hükümetten uzaklaştırılmasını sağladı.    
Saddam Hüseyin, yeni yönetim içinde gerek hitabet ustalığı, gerekse atılgan ve yenilikçi düşünceleriyle yükseliyordu.        

-İKTİDARA GELİŞ-        

General Ahmet Hasan El Bekir'i 1979 yılında devirerek iktidara tek başına oturan Saddam, ilk olarak, kendisine muhalefet etme olasılığı bulunan yüzlerce Baas üyesini ya idama ya da sürgüne yolladı.    
Saddam Hüseyin'in yönetimi sırasında değer verdiği ilk ve en önemli unsur, Irak ordusu oldu.
Cumhuriyet muhafızlarını, kendisinin ve rejimin koruyucusu olarak eğiten Saddam, Irak'tan Ürdün'e göç eden muhalif profesör Nazım Obeh'in deyişiyle, ''birçok suikast ve darbe girişiminden kurtulmasını, Irak halkından çok, kendisini korumayı sağlayacak bir aygıta dönüştürülen orduya borçluydu.''

-İRAN SAVAŞI-

1980 ile 1988 yılları arasında İran ile amansız bir savaşa giren Saddam Hüseyin, 1991'de Kuveyt'i işgal edince patlak veren Körfez savaşında hezimete uğradı.
Saddam Hüseyin, 22 Eylül 1980'den 20 Ağustos 1988'e dek süren 8 yıllık Irak-İran savaşını, sınır tartışmalarını gerekçe göstererek başlattı. Geride 1 milyon ölü ve yaralı bırakan bu korkunç savaş, BM Güvenlik Konseyi'nin çıkarttığı Ağustos 1988'deki kararla son buldu.
Saddam Hüseyin, ''ABD'den alındığı ileri sürülen tuzak yeşil ışıkla'', 2 Ağustos 1990 günü, 18. vilayeti olarak ilan ettiği güney komşusu Kuveyt'i tamamıyla işgal etti. Hüseyin, 1 gün önce, 1 Ağustos 1990 çarşamba günü güneyde sınırında 80 bin mevcutlu istihkam birliklerini işgal için hazır etmişti.
ABD, BM Güvenlik Konseyi'nin diğer 4 daimi üyesi (Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin) ile birlikte Irak'a karşı ambargo başlattı. ABD, 16 Ocak-28 Şubat 1991 arası giriştiği savaşla Irak'ı Kuveyt'ten çıkardı. Ve ABD, Irak'ı işgal ettiği 20 Mart 2003'e dek BM ambargosunu aralıksız sürdürdü.

-''AYAKTA KALMA SANATI''-

1990'lı yıllarda ABD füzeleri Irak topraklarını döverken ve uluslararası yaptırımlar Irak halkını inim inim inletirken Saddam ''ayakta kalma sanatını'' icra etmeyi başararak azim ve kararını dünyaya gösterdi.
Şaşaalı saraylarına çekilen Saddam, ABD birlikleri ''kitle imha silahları var'' diyerek 2003 yılının mart ayında Irak'ı işgal edene dek ABD'ye meydan okumayı sürdürdü. Ancak bu meydan okuma fazla uzun sürmedi. ABD askeri, 9 Nisan 2003'te Bağdat'a girip Saddam'ın heykelini devirince, Irak lideri ortadan kayboldu. Taa ki, 13 Aralık'a dek. Bir çiftlik avlusunda özel olarak kazılmış derin bir çukurda yakalanması, Saddam için sonun başlangıcı oldu.
Arap milliyetçiliğinin bu ''karizmatik'' kişiliğinin saçı sakalı birbirine karışmış, perişan ve pejmurde görüntüsü, tüm dünyada TV ekranlarında dolaştı. Özel mahkemede yargılanan Saddam görüntüleri ve sonunda idam cezası, devrik lideri tarihin karanlık sayfalarına gömdü.

-70'Lİ YILLARDA SADDAM HÜSEYİN
BATININ "GÖZDE MÜTTEFİKİYDİ"

PARİS (A.A) - 30.12.2006 - ABD'nin Irak'ı işgal etmesiyle devrilen ve bu sabah idam edilen eski Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, 70'li yıllarda Batının "gözde müttefikiydi".
Başta Fransa olmak üzere Batılı ülkeler tarafından, Saddam Hüseyin'in yaptıklarınaysa göz yumuluyordu.
Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, 2003'te eski diktatörle ilişkisinden dolayı sorgulandığında, "O dönemde bütün dünyanın Saddam Hüseyin ile mükemmel ilişkileri vardı" demişti.
Bahsedilen bu dönem, Saddam Hüseyin'in iktidar adımlarını hızla çıktığı 70'lı yıllarda başlıyor. O dönemde, Saddam Hüseyin dünyanın gözünde, bu zengin petrol ülkesinin modernize etmek isteyen milliyetçi ve laik bir lider olarak algılanıyordu.
1972'de Irak, SSCB ile bir işbirliği anlaşması imzaladı, ama ikmal yollarını çeşitlendirmek istediği için de, yüzünü özellikle Arap yanlısı bir siyaset çizgisini benimseyen Fransa'ya döndürdü.
Saddam Hüseyin, Baas partisinin iki numaralı ismi olduğu 1975'te, dönemin başbakanı olan Jacques Chirac ile çok yakın ilişkiler içindeydi. Hatta Chirac'ın, sözcüsüne "Saddam, Orta Doğu'nun De Gaulle'ü olacak" dediği bile anlatıldı.
Bu Fransız-Irak yakınlaşması, nükleer güç olan Fransa'nın Irak'a bir nükleer araştırma reaktörü vermesiyle doruk noktasına erişti. Reaktör, 1981'de İsrail uçaklarınca vurulup yıkıldı.
Irak'tan petrol alan Fransa, Irak'a başlıca silah temin eden ülkeler arasında da sivrildi. Fransa, Irak'a Mirage F1'ler, radarlar, zırhlılar veriyordu.
Ancak Fransa Irak'ta yalnız değildi. İtalya, Almanya gibi ülkeler de Irak'ı silahla besleyen ülkeler arasında yerini almıştı ve bu da sonraki yıllarda Irak'ın gizlice kimyasal silahlar üretmesine olanak sağlayacaktı.
Bu ilişkiler, Saddam Hüseyin'in İran'a savaş başlatmasında (1980) ve savaş boyunca da sürdü. Saddam Hüseyin, Ayetullah Humeyni'nin İslam devrimine karşı siper görevi görüyordu. Fransa Iraklılara Super-Etendard tipi 5 uçak bile ödünç verdi.

-KÜRESEL BİR DAVA İHTİMALİ ORTADAN KALDIRILDI...-

Saddam Hüseyin'in ABD ile ilişkileriyse biraz daha karmaşıktı, çünkü Washington "Reis'e" çok güvenmiyordu.
1983'te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan, Bağdat'a bir elçi -Donald Rumsfeld- gönderdi. İran tehdidi karşısında ABD, "kötünün iyisini" tercih etmişti. Amerikalılar, Bağdat ile diplomatik ilişki kurdu ve ekonomik yardım, askeri kullanımlı teçhizat ve uydu fotoğrafları verdi.
Orta Doğu uzmanı Amerikalı gazeteci Jonathan Randal, "Saddam'ın kara kitabı" adlı eserinde, bundan sonra ABD'nin, Irak'ın varlığının devamını esas olarak gördüğünü ve bu siyasetinin rejimin kitlesel katliamlarına, kimyasal gaz kullanmasına göz yumma pahasına sürdürdüğünü yazdı.
1988'de Halepçe'de 5 bin Kürt kimyasal silah bombardımanında öldü. 1990'da Saddam Hüseyin'in birlikleri Kuveyt'i işgal etti. Saddam Hüseyin, Amerikalıların gözünde giderek bir "tiran", "yeni bir Hitler" görünümünü aldı. Batılı ülkeler de eski müttefiklerine sırtlarını döndü.
Uluslararası İnsan Hakları Federasyonunun onursal başkanı Patrick Baudouin'e göre, "Saddam Hüseyin'in alelacele idamı, ABD ve Avrupalılar kirli çamaşırların can sıkıcı biçimde ortaya dökülmesiyle sonuçlanabilecek küresel bir dava ihtimalini" de ortadan kaldırmış oluyor.

-SADDAM REJİMİNE YÜKLENEN SUÇLAR

BAĞDAT (A.A) - 30.12.2006 - Boynuna yağlı ilmik geçirilen devrik Irak lideri Saddam Hüseyin, 1980'lerin başında 148 Şii köylüsünü öldürtmekten yargılandığı Duceyl davasında idam cezasına çarptırıldı.
Saddam rejimine isnat edilen diğer önemli suçlamalar şunlar:
-1991: Saddam Hüseyin, işgal ettiği Kuveyt'te ABD öncülüğündeki uluslararası ittifak karşısında hezimete uğradıktan sonra, güneyde patlak veren Şii ayaklanmasını kanla bastırdı ve binlerce kişiyi öldürttü.
-1988: İran-Irak savaşı sırasında (1980-1988) Irak jetleri kuzeydeki Halepçe'ye kimyasal bomba attı. Birkaç dakika içinde çoğu kadın ve çocuk 5 bin kadar Kürt yaşamını yitirdi, 10 bin kişi yaralandı.
-Enfal davası: Saddam rejimi, 1987 ve 1988 yıllarında kuzeydeki Kürt gruplarını güneye tehcire zorladı. Genel kabule göre, tehcirde yaklaşık 182 bin kişi öldü, Kürt köylerinde katliamlar yapıldı.
Henüz sonuçlanmayan bu davada Saddam, insanlık suçu işlemek ve soykırım yaptırmaktan yargılanıyordu.
-İran, her iki taraftan 1 milyon kişinin ölümüne yol açan Irak savaşında Saddam Hüseyin'i ''soykırım, insanlık suçu, uluslararası kuralların ihlali ve yasak silah kullanımı'' ile suçluyordu.
-Saddam'ın 1990'da işgal ettiği Kuveyt, eski Irak liderinin Kuveyt topraklarında işlediği cinayetlerden ötürü idam edilmesini istiyordu.
-1983'te, Barzani aşiretinden 8 bin Kürt öldürüldü.
-1980 ve 1999'da önde gelen Şii din adamları idam edildi.

DÜNYADA ÖNE ÇIKAN DİKTATÖRLERİN AKIBETLERİ

PARİS (A.A) - 30.12.2006 - Irak'ın ABD tarafından devrilen devlet başkanı Saddam Hüseyin bu sabah erken saatlerde asılarak idam edildi.
Tanınmış bazı diktatörlerin akıbetleri ise şöyle:

-İKTİDARDAYKEN ÖLENLER:

-ADOLF HITLER: "Führer", Sovyet askerlerinin Berlin'e girişinden kısa süre sonra 30 Nisan 1945'te sığınağında intihar etti.

-JOSEPH STALİN: 30 yıldan fazla Kremlin'in ev sahibi olan Sovyetlerin bir numaralı ismi Stalin, 5 Mart 1953'te beyin kanamasından öldü.

-ANTONIO DE OLIVEIRA SALAZAR: 36 yıl Portekiz'in başında kalan Salazar, 1968'de beyin travması geçirdikten sonra 27 Temmuz 1970'te öldü.

-FRANCISCO FRANCO: İspanyol diktatör Franco, 35 gün süren kalp sorunlarının ardından 83 yaşındayken 20 Kasım 1975'te öldü.

-MAO ZEDONG: Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurucusu olan ve ülkeyi 27 yıl yöneten Mao, 9 Eylül 1976'da öldü. Mao, öldüğünde 82 yaşındaydı.

-KIM IL-SUNG: Kuzey Kore'nin "ebedi başkanı" Kim il-Sung beyin travması geçirerek öldü. Temmuz 1994'te ölen Kim İl-Sung'un yerine oğlu Kim Jong-il geçti.

-SÜRGÜNDE ÖLENLER

-İDİ AMİN DADA: Uganda'nın eski diktatörü (1971-1979) 16 Ağustos 2003'te 20 yıldır sürgünde yaşadığı Suudi Arabistan'da, rejimi döneminde işlenen suçlardan yargılanamadan öldü.

-MOBUTU SESE SEKO: Zaire'nin eski diktatörü sürgüne gönderildikten birkaç ay sonra 7 Eylül 1997'de Fas'ın başkenti Rabat'taki bir hastanede kanserden öldü.

-ALFREDO STROESSNER: 1989'da devrilen Paraguay'ın eski diktatörü, ülkesinde yargıya hesap vermemek için kaçtığı Brasilia'da 16 Ağustos 2006'da öldü. Öldüğünde 93 yaşındaydı.

-POL POT: Kıyıcı Kızıl Kmer rejiminin (1975-1979) bir numaralı ismi Pol Pot, Kamboçya'nın balta girmemiş ormanlarında 16 Nisan 1998'de yaşlılıktan öldü.

-İDAM EDİLENLER

-BENİTO MUSSOLİNİ: 1922 ile 1943 arasında İtalya'yı yöneten Mussolini, Almanya'nın hezimetini takiben İsviçre'ye kaçarken kendisini tanıyan İtalyan partizanlar tarafından 28 Nisan 1945'te vurularak öldürüldü.

-NİKOLAY ÇAVUŞESKU: 24 yıl boyunca Romanya'yı idare eden Çavuşesku, devrildikten birkaç gün sonra karısı Elena ile birlikte Aralık 1989'da askerler tarafından kurşuna dizilerek idam edildi.

-MAHKUM EDİLEN YA DA HAKLARINDA DAVA AÇILANLAR

-AUGUSTO PINOCHET: Şili'nin eski diktatörü, 10 Aralıkta, kalp krizi geçirdikten 1 hafta sonra 91 yaşında öldü. Pinochet hakkında birçok dava açılmıştı.

-SLOBODAN MİLOŞEVİÇ: Lahey'de uluslararası ceza mahkemesince savaş suçu, insanlığa karşı suç işlemek ve soykırımla suçlanan Yugoslavya'nın eski başkanı 11 Mart 2006'da davası sona ermeden hücresinde öldü.

-MENGİSTU HAİLE MARİAM: Etiyopya adaletinin, 1977 ile 1978'de soykırım yapmakla suçlanan eski diktatörü Mengistu hakkında 11 Ocakta karar vermesi bekleniyor. Mengistu, 1991'den beri Zimbabve'de sürgünde yaşıyor.

-CHARLES TAYLOR: Liberya'nın eski devlet başkanı Sierra Leona için kurulan ceza mahkemesi tarafından savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlemekle suçlanıyor. Taylor'ın davası Lahey'e nakledildi ve 2007'de görülmeye başlanacak.

-JORGE RAFAEL VİDELA: Arjantin'in eski diktatörü Videla, adam kaçırma, işkence gibi suçlardan yargılandıktan sonra 1985'de ömür boyu hapse mahkum edildi ve 1990'da affa uğradı. Eylül ayında affı iptal edilen diktatör, yeniden yargılanabilecek.

-MANUEL NORİEGA: Panama'nın eski lideri Amerikalılar tarafından 1989'da yakalanmış ve uyuşturucu kaçakçılığından 40 yıl hapse mahkum edilmişti. Noriega, hala Florida'da cezasını çekiyor.

-DEVLET BAKANI TÜZMEN, SADDAM HÜSEYİN'İN
İDAMINI DEĞERLENDİRDİ...
-TÜZMEN:
-''SADDAM BAŞINA GELECEKLERİ BİLİYORDU''
-''İDAMI BÖLGEDE KAOSU ARTIRACAKTIR. SADDAM
ORTADOĞU COĞRAFYASINDA YAKIN TARİHİ ETKİLEMİŞ
BİR LİDERDİ, ÖYLE GÖRÜLÜYOR Kİ ÖLDÜKTEN SONRA DA
ETKİLEMEYE DEVAM EDECEK''
-''SADDAM'IN İDAMINDAN SONRA BÖLGEDE SIKINTILAR DAHA DA
ARTACAKTIR. IRAK'TA YENİ BİR LÜBNAN ORTAYA ÇIKIYOR.
YANİ SINIRLARIMIZDA SIKINTILI HEM DE ÇOK SIKINTILI BİR
BÖLGE OLUŞTU. BİRAN ÖNCE BU DURUMUN ORTADAN KALKMASI
İÇİN ELİMİZDEN GELEN HER ŞEYİ YAPMALIYIZ''

ANKARA (A.A) - 30.12.2006 - Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in idamını değerlendirirken, ''Saddam, başına gelecekleri biliyordu'' dedi.
Saddam Hüseyin ile son görüşen devlet adamı olan Tüzmen, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, ''Saddam Hüseyin ile 2003 yılı Ocak ayında uzun bir görüşme yapmıştım. O görüşmede bütün konuları ele aldık. Bana anılarını anlattı. O görüşmede Saddam'ın bugün başına geleceklere hazırlıklı olduğunu görmüştüm'' diye konuştu.
Tüzmen, şunları söyledi:
''Irak'ta kimyasal silah olmadığını, Amerikalıların da bunu bildiğini söylemişti.
Bana, ben ne yaparsam yapayım, ABD, Irak'ı vuracak demişti. Kaderciydi, dediğim gibi başına gelecekleri biliyordu ve hazırlıklıydı. Saddam zaten ölmüştü, işgalden sonra çocuklarını, her şeyini kaybetmişti.
Saddam'ın idamı bölgede kaosu artıracaktır. Saddam, Orta Doğu coğrafyasında yakın tarihi etkilemiş bir liderdi, öyle görülüyor ki öldükten sonra da etkilemeye devam edecek.''
İkinci Körfez Savaşının bölgedeki dengeleri altüst ettiğini bildiren Tüzmen, şöyle devam etti:
''İkinci Körfez Savaşından sonra Rusya ve İran güç kazandı. Petrol ve doğal gaz fiyatlarının hızla artmasıyla, Rusya ve İran önemli paralar kazandılar ve bölgede etkin hale geldiler. Şiilerin bölgedeki ağırlığı da arttı.
Diğer taraftan ABD'de muhalefet yükseldi. Son seçimlerde Irak'ın işgaline karar verenler seçimleri kaybetti. Görüldüğü gibi Irak'ın işgali dünyanın her yerinde önemli etkiler yarattı. Yeni güç dengeleri oluştu.''
Saddam'ın idamından sonra bölgede sıkıntıların daha da artacağını kaydeden Tüzmen, ''Irak'ta yeni bir Lübnan ortaya çıkıyor. Yani sınırlarımızda sıkıntılı hem de çok sıkıntılı bir bölge oluştu. Biran önce bu durumun ortadan kalkması için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız'' diye konuştu.
(MSE-MTN)

-IRAK'TA 5 AMERİKAN ASKERİ DAHA ÖLDÜ
-IRAK SAVAŞINDA ÖLEN AMERİKAN ASKERLERİNİN
SAYISI 2997
-SADDAM HÜSEYİN'İN DOĞUM YERİ TİKRİT VE SAMARRA
KENTLERİNDE SOKAĞA ÇAKMA YASAĞI İLAN EDİLDİ
-IRAK'TA ARALIK AYINDAKİ OLAYLARDA ÖLENLERİN
SAYISI 2139'A YÜKSELDİ

BAĞDAT (A.A) - 30.12.2006 - Irak'ta Amerikan ordusundan 5 askerin daha hayatını kaybettiği bildirildi.
Amerikan ordusundan yapılan açıklamada, 2006 yılının Aralık ayının 108 askerin ölümüyle Amerikan ordusunun en fazla kayıp verdiği aylardan biri olduğu belirtildi.
Açıklamada, 3 Amerikan deniz piyadesinin batıdaki Anbar eyaletindeki çatışmalarda öldüğü bildirilirken, Anbar'daki kara birliklerinden bir askerin, Bağdat'ın kuzeybatısında da bombalı saldırıda bir askerin öldüğü ifade edildi.
Associated Press (AP) haber ajansının derlemesine göre, Irak savaşının başladığı Mart 2003'ten beri ölen Amerikan askerlerinin sayısı da 2997'ye ulaştı.
Irak'taki Amerikan ordusu bu yılın Ekim ayında da 105 kayıp vermişti.
Bu arada Saddam Hüseyin'in idam edilmesinin ardından devrik liderin doğum yeri olan Tikrit ile Samarra kentlerinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Selahaddin vilayetinin sınırları içindeki Tikrit ve Samarra'da yaşayanların çoğu Sünni.
Öte yandan yetkililer, Irak'ın çeşitli bölgelerinde işkenceye uğradıkları belirlenen 32 kişinin cesedinin bulunduğunu açıkladı.
Bağdat'ın kuzeydoğusunda baskınlar düzenleyen Amerikan askerlerinin 6 kişiyi öldürdüğü ve silah deposunu imha ettiği bildirildi.
Yine AP'nin derlemesine göre, 2006 yılının Aralık ayında Irak'taki saldırı ve şiddet olaylarında ölenlerin sayısı 2139'a yükseldi. Ajans, perşembe gününe kadar Irak'ta Aralık ayında günde ortalama 76 kişinin öldüğünü kaydetti. Irak'ta Kasım ayında ise 2184 kişinin öldüğü belirtilmişti.


-CHP GENEL BAŞKANI BAYKAL:
-''SADDAM'IN ASILMASINI ÜZÜNTÜYLE KARŞILIYORUM''
-''TÜRKİYE DAHİL, HER ÜLKEYE YILLARCA İDAM CEZASININ
KALDIRILMASI İÇİN BASKI UYGULAYAN VE UYGULATANLARIN,
İDAM CEZASININ İNFAZINA SEVİNMELERİNİ ANLAMAK
MÜMKÜN DEĞİLDİR''

ANKARA (A.A) - 30.12.2006 - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in asılmasını üzüntüyle karşıladığını belirtti.
ABD'den, batı dünyasından idam cezasının infazıyla ilgili memnuniyet ifade eden açıklamalar yapıldığını kaydeden Baykal, ''Türkiye dahil, her ülkeye yıllarca idam cezasının kaldırılması için baskı uygulayan ve uygulatanların, idam cezasının infazına sevinmelerini anlamak mümkün değildir'' dedi.
CHP Genel Başkanı Baykal, konuya ilişkin yazılı açıklamasında şunları kaydetti:
''Saddam Hüseyin hakkında verilen idam cezası kararının infaz ile sonuçlanması ve Saddam'ın asılmasını üzüntüyle karşılıyorum. Bu, günümüzde de siyasi hesaplaşmaların ölümle, öldürmelerle devam ettiğini gösteren acımasız bir örnektir. Ölümle siyasi hesaplaşma son derece üzücüdür ve ölümle siyasi hesaplaşma olmamalıdır.
Öte yandan, ABD'den, batı dünyasından idam cezasının infazıyla ilgili memnuniyet ifade eden açıklamalar yapılmaktadır. Türkiye dahil, her ülkeye yıllarca idam cezasının kaldırılması için baskı uygulayan ve uygulatanların, idam cezasının infazına sevinmelerini anlamak mümkün değildir.''


-ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ: ''SADDAM'IN ACELEYLE İDAM EDİLMESİ YANLIŞ''

WASHINGTON (A.A) - 30.12.2006 - Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in idam cezasının infazının gerçekleştirilmesinin ardından insan hakları kuruluşlarınca yapılan açıklamalarda, idamın uygulanması eleştirildi.
Uluslararası Af Örgütünün ABD şubesi İcra Direktörü Larry, Cox, ''Saddam Hüseyin'in aceleyle idam edilmesi yanlış'' dedi.
Human Right Watch (İnsan Hakları İzleme) kuruluşunun Direktörü Richard Dicker da ''Bir hükümetin insan haklarına olan bağlılığı, o hakları en kötü ihlal edenlere karşı nasıl davrandığıyla ölçülür. Tarih, çok hatalı görülen bu davayı ve bu idamı sert bir şekilde değerlendirecek'' ifadelerini kullandı.
Düşünce kuruluşu Rand Corporation'ın siyasi uzmanı Seth Jones ise Saddam Hüseyin'in idamının, uzun dönemde Irak'taki şiddetin dozunda büyük bir değişikliğe yol açmayacağını savundu. Jones, ''Bu idamın, intikam amaçlı bazı öldürmelere yol açacağını sanıyorum. Ancak Irak'taki direnişin gerisinde o kadar çok etken var ki, bunun uzun vadede büyük bir etkisi olacağını düşünüyorum''dedi.

-İNGİLTERE DIŞİŞLERİ BAKANI BECKETT: ''SADDAM
IRAKLILARA KARŞI İŞLEDİĞİ SUÇLARDAN HESABA ÇEKİLDİ''

LONDRA (A.A) - 30.12.2006 - İngiltere Dışişleri Bakanı Margaret Beckett, Saddam Hüseyin'in Irak halkına karşı işlediği suçlardan hesaba çekildiğini söyledi.
Beckett, Saddam'ın idamının ardından yaptığı yazılı açıklamada, ''Saddam Hüseyin'in bir Irak mahkemesi tarafından, işlediği korkunç suçların en azından bazılarından yargılanmış olmasını memnuniyetle karşıladım. Şimdi hesaba çekildi'' ifadelerini kullandı.
Irak'ın önünde halen büyük güçlüklerin bulunduğuna dikkati çeken  Beckett, ''Ancak şimdi Irak'ın demokratik seçimlerle işbaşına gelmiş, Irak içindeki tüm toplumları temsil eden bir hükümet var ve uzlaşının geliştirilmesi taahhüdünde bulunuyor. Biz bu hükümetle ve Irak halkı ile gelecek için güvenliği ve refahı inşa etmek amacıyla çalışmaya devam edeceğiz'' dedi.

-FRANSA, IRAK'I "GELECEĞE BAKMAYA" ÇAĞIRDI

PARİS (A.A) - 30.12.2006 - Fransa Dışişleri Bakanlığı, Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in idam edilmesiyle ilgili olarak, Irak'ı bundan sonra "geleceğe bakmaya" ve ulusal birlik için çalışmaya çağırdı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Avrupalı ortaklarının tamamı gibi idam cezasının evrensel olarak kaldırılmasından yana olan Fransa, Saddam Hüseyin'in 30 Aralıkta idam edildiğini saptamıştır. Bu karar Irak halkına ve Irak'ın egemen yetkililerine aittir" denildi.
Açıklamada, bütün Iraklılar bundan böyle geleceğe bakmaya ve ulusal birlik ve uzlaşı için çalışmaya çağrıldı ve "Hedef, bugüne kadar hiç olmadığı kadar ülkenin tam egemenliğine ve istikrarına kavuşması olmalıdır" ifadesi kullandı.
Irak'ın ABD tarafından devrilen Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in idam cezası, bu sabah erken saatlerde infaz edilmişti.

-VATİKAN: ''TRAJİK OLAY''

VATİKAN (A.A) - 30.12.2006 - Vatikan'dan yapılan açıklamada, Saddam Hüseyin'in idam edilmesi ''bütün ölüm cezaları gibi trajik bir olay'' olarak değerlendirildi.
Açıklamada, infazın ''kan davası ruhunu kışkırttığı ve Irak'ta yeni bir şiddetin tohumu ektiği'' ifade edildi.

-TALİBAN: ''SADDAM'IN İDAMI CİHADI YOĞUNLAŞTIRACAK''

SPİN BOLDAK (A.A) - 30.12.2006 - Afganistan'daki Taliban komutanı Molla Obeydullah Akhund, Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in idam edilmesinin ''cihadı yoğunlaştıracağını'' söyledi.
Taliban rejimi sırasında savunma bakanı olan Akhund, Reuters ajansına telefonla yaptığı açıklamada, Saddam'ın idamının ''ABD'ye karşı Müslümanların muhalefetini canlandıracağını'' ifade etti.
Saddam Hüseyin'in Kurban Bayramında idam edilmesinin ''provokasyon'' olduğunu söyleyen Taliban komutanı,''Bu Müslümanlara meydan okumadır. Irak'taki cihad yoğunlaşacak ve işgalci birliklere yönelik saldırılar artacak. Binlerce insan Amerika'ya karşı nefretle ayaklanacak'' diye konuştu.
Öte yandan Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, gazetecilere Saddam Hüseyin'in idamı konusunda, ''Irak hükümetinin meselesi ve Afganistan üzerinde bir etkisi yok'' diyerek yorum yapmaktan kaçındı.
Bununla birlikte Karzai, infazın bayramda yapılmasının yanlış bir zamanlama olduğuna dikkati çekerek, ''Bayram mutluluk günüdür, uzlaşma günüdür, intikam günü değildir'' dedi.

-LİBYA'DA 3 GÜNLÜK YAS
-İRAN VE İSRAİL MEMNUN, MALEZYA ENDİŞELİ

ANKARA (A.A) - 30.12.2006 - Irak'ın ABD tarafından devrilen ve Duceyl davasında idama mahkum edilen devlet başkanı Saddam Hüseyin'in cezasının infaz edilmesinden sonra Libya'da 3 günlük yas ilan edildi.
Libya'nın resmi ajansı Jana'daki haberde, Kurban bayramı dolayısıyla öngörülen bütün etkinliklerin iptal edildiği ve kamu binalarındaki bayrakların yarıya indirileceği belirtildi.
Bu arada İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hamid Rıza Asefi, İran'ın cezanın infazından memnun olduğunu açıkladı.
İran'ın resmi ajansı İRNA'ya göre, Asefi, Saddam Hüseyin'in asılmasını, "Iraklılar için bir zafer" olarak nitelediği açıklamasında, "Tıpkı Saddam Hüseyin iktidarını kaybettiğinde olduğu gibi, şimdi de Iraklılar kazanmıştır" dedi.
Saddam Hüseyin, 1980'de İran'a saldırmış, 8 yıl süren savaş bir milyon civarında kurban vermişti.
İsrail de Saddam Hüseyin'in idamına sevinen ülkelerden biri oldu.
Adının açıklanmasını istemeyen üst düzey İsrailli bir yetkili, Saddam Hüseyin'in idamıyla adaletin yerini bulduğunu belirtti.
İsrailli yetkili, "Orta Doğu'yu birçok kez ateşe veren ve kana boyayan, kendi halkına kimyasal silah kullanan ve binlerce insanın ölümünden sorumlu olan bir adamdan söz ediyoruz. Saddam Hüseyin kendi sonunu hazırladı. Kendi halkına çok kötülük yapmış ve İsrail'i tehdit etmiş biriydi" dedi.
İsrail ordusu 7 Haziran 1981'de, Bağdat yakınlarındaki Temmuz'da bir nükleer reaktörü vurmuştu. Körfez Savaşı sırasında da Irak İsrail'e Scud füzeleriyle saldırmıştı.

-HAMAS: "SİYASİ CİNAYET"

GAZZE (A.A) - 30.12.2006 - Filistinli radikal örgüt Hamas, Irak'ın ABD tarafından devrilen devlet başkanı Saddam Hüseyin'in idam edilmesinin "siyasi bir cinayet" olduğunu belirtti.
Hamas'ın sözcüsü Fevzi Barhum, AFP'ye yaptığı açıklamada, "Saddam Hüseyin'in idam edilmesi siyasi bir cinayettir, savaş esirlerinin korunmasına yönelik uluslararası hukuk kurallarının tamamını çiğnemektir. Saddam Hüseyin bir savaş esiriydi" dedi.
ABD'yi "bütün kırmızı hatları geçmekle" suçlayan Barhum, Saddam Hüseyin'in yargılandığı davanın adil olmadığını belirterek, infazın Kurban bayramı arifesine denk gelmesini de kınadı.
Barhum, idamın infazının arifeye denk gelmesiyle ilgili olarak, "Bu Arap sokaklarına bir mesajdır: Amerikalılar bütün Arapları tehdit etmiştir" ifadesini kullandı.
Irak'ın ABD tarafından devrilen ve Şiilerin katliyle ilgili görülen Duceyl davasında 5 Kasımda asılarak idam cezasına çarptırılan Saddam Hüseyin'in cezası bu sabah erken saatlerde bilinmeyen bir yerde infaz edilmişti.

-AB YETKİLİSİ MİCHEL: "BARBARCA"
-RUSYA'DAN ŞİDDETİN ARTABİLECEĞİ UYARISI

BRÜKSEL/MOSKOVA (A.A) - 30.12.2006 - AB, Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in bu sabah asılarak idam edilmesini "barbarca" buldu.
AB Komisyonu'nun kalkınmadan sorumlu üyesi Louis Michel, Reuters'e yaptığı açıklamada, Saddam Hüseyin'in idam edilmesinin barbarca olduğunu ve onu bir "şehit" haline getirebileceğini söyledi.
"Barbarca hareketlerle barbarizmle mücadele edemezsiniz" diyen Michel, ölüm cezasının demokrasiyle bağdaşmadığını ifade etti. Ölüm cezasının AB'nin değerlerine aykırı olduğunu belirten Michel, Irak'ın devrik lideri hangi suçları işlemiş olursa olsun, AB'nin ilke olarak idama karşı olduğunu kaydetti.
İdamdan sonra Saddam Hüseyin'in şehit olarak görülme riski bulunduğunu ve onun bunu hak etmediğini söyleyen Michel, "O bir şehit değil, o kötü şeyler yaptı" diye konuştu.
Saddam Hüseyin'in ölümünden üzüntü duyan Rusya da idamın Irak'ta yeni bir şiddet sarmalına yol açabileceği uyarısında bulundu.
Dışişleri Bakanlığı özcüsü Mihail Kamyin, yaptığı açıklamada, birçok ülke ve uluslararası örgütün, Iraklı yetkililere idam cezasının infaz edilmemesi çağrısının yanıt bulmamasından üzüntü duyduklarını söyledi.
Kamyin, Saddam Hüseyin'in idam edilmesinin Irak'ta siyasi ve askeri durumu daha da ağırlaştırabileceğini, etnik ve dini gerilimi daha da yükseltebileceğini kaydetti.

İKÖ'DEN IRAK HALKINA SÜKUNET ÇAĞRISI

ANKARA - İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Saddam Hüseyin'in idamı üzerine Irak halkını sükunete çağırdı.
İKÖ'nden yapılan yazılı açıklamada, Genel Sekreter İhsanoğlu'nun Irak'ın önde gelen mezhep liderlerini ve bilim adamlarını ülkenin birliğini amaçlayan Mekke Belgesine uymaya çağırdığı bildirildi.
Açıklamada, İhsanoğlu'nun gelecek saatlerde ortaya çıkabilecek mezhepsel bir şiddet konusunda endişeli olduğu kaydedildi.
Genel Sekreter İhsanoğlu'nun, Saddam Hüseyin'in infazının, Irak'taki uzlaşma sürecini zedelememesi gerektiğini kesin olarak ifade ettiği ve Irak halkını geleceğe bakmaya ve ülkelerinin yeniden yapılanması için çalışmaya çağırdığı belirtildi.

-İSPANYA ÜZGÜN

ANKARA - Mısır'da başlıca muhalif grubu temsil eden Müslüman Kardeşler, Irak'ın ABD tarafından devrilen devlet başkanı Saddam Hüseyin'in Duceyl davasından aldığı idam cezasının infaz gününün kötü seçildiğini açıkladı.
Muhammed Mehdi Akif, AFP'ye yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
"Bugün Kurban Bayramı, gün kötü seçilmiş. Gelenekler, bugünün bir af günü olduğunu söyler. Bugün idam etmek, bütün insani değerlerin dışındadır. Saddam bir diktatördü, baskıcıydı, zalimdi ama aynı zamanda ülkesinin birliğini korumak için çalıştı. Hiç olmazsa adilce yararlanıp asılmalıydı, ama bu biçimde değil."
İspanya Dışişleri Bakanlığı da ciddi insan hakları ihlallerine rağmen, Saddam Hüseyin'in asılmasından üzüntü duyulduğunu açıkladı.
Açıklamada, İspanyol hükümetinin ve AB'nin idam cezasına karşı olduğu hatırlatılarak, Saddam Hüseyin'in idam edilmesinden üzüntü duyulduğu belirtildi. Açıklamada, eski devlet başkanının ciddi insan hakları ihlallerinde bulunduğu ve dikta yönetiminin halk nezdinde büyük acılara ve trajik durumlara yol açtığı da ifade edildi.
Bu arada, Saddam Hüseyin'in asılarak idam edilmesi Hindistan, Pakistan ve Bangladeş'te düzenlenen gösterilerle protesto edildi.

-AHMET MURATLI: "SADDAM'IN İDAMININ IRAK'A BARIŞ GETİRMESİNİ VE ÇATIŞMALARI BİR NEBZE DE OLSA DİNDİRMESİNİ UMUYORUZ"

ANKARA - Irak Türkmen Cephesi (ITC) Türkiye Temsilcisi Ahmet Muratlı, devrik Irak lideri Saddam Hüseyin'in yargılanması sürecinde Irak'ta yarı şeffaf bir tutum izlendiğini ve Irak'ta son 4 aydır birçok pazarlık yapıldığını söyledi.
Muratlı, Maliki hükümetinin Irak'ta mezhep çatışmalarını önleyebilmek için hem Sünnileri hem de Şiileri memnun edecek kararlar almaya çalıştığını ifade ederek, "Feshedilmiş Irak ordusunun ve güvenlik güçlerinin birçok elemanının yeniden Irak güvenlik güçlerine entegre edilmesi ve Baas partisi yasasının gözden geçirilmesi konularının Sünnileri memnun edecek kararlardır" dedi.
Bu kararların, Irak'ta yapılan pazarlığı ortaya koyduğunu söyleyen Muratlı, "Bunların Maliki hükümeti tarafından açıklanması ve bunların yeniden görevlerine iade kararı alınması, Baas yasasında değişiklik, cezai müeyyidelerin kaldırılıp hafifletilmesi konusu bir pazarlığın olduğunu ortaya koydu" diye konuştu.
Saddam'ın idamına ilişkin kararın "Şii tabanını memnun edebilmek için" alındığını savunan Muratlı, "Bugünkü bayram namazı öncesindeki infazın amacı da Şii tabanını memnun etmekti" dedi.
Saddam Hüseyin'in idamı konusunun gündemde kaldığı sürece Irak halkını rahatsız ettiğini söyleyen Muratlı, şunları kaydetti:
"Saddam'ın idamının Irak'a barış getirmesini ve çatışmaları bir nebze de olsa dindirmesini umuyoruz. İdamın olayları artırıp artırmayacağını önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Irak hükümeti hızlı bir şekilde akıllı adımlar atarsa çatışmalar dinebilir. Eğer Irak hükümeti, eski güvenlik güçlerinin Irak ordusuna katılmasını sağlar ve Baas yasasında değişikliğe giderse çatışmalar yatışır."
Saddam Hüseyin'in idamından önce dile getirdiği birlik çağrısının da sadece belli bir kesime yönelik olduğunu söyleyen Muratlı, "Bu mezhep kokan bir çağrıdır" dedi.
Muratlı, Iraklı Türkmenlerin bu çatışmalarda dolaylı da olsa bir taraf olarak görünmek istemediklerini sözlerine ekledi.

-SUUDİ ARABİSTAN, SADDAM'IN BAYRAMDA ASILMASINA KIZDI

RİYAD/LONDRA - Suudi Arabistan, Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in Kurban Bayramı'nın ilk günü idam edilmesinin ''üzüntü ve şaşkınlık yarattığını'' bildirdi.
Suudi Arabistan'ın resmi haber ajansı SPA'nın bir siyaset uzmanı, ''Saddam Hüseyin'in cezasının kutsal aylarda ve Kurban Bayramı'nın ilk günü infaz edilmesinin şaşkınlık ve üzüntü yarattığını'' belirtti.
Siyaset uzmanı, İslam ülkelerinin liderlerinin, bu mübarek döneme saygı göstermeleri gerektiğini belirtti.
Uzman, "birçok gözlemcinin Irak'ı onlarca yıl yönetmiş eski bir liderin davasının daha uzun sürmesini, davanın siyasi hale getirilmeden, ayrıntılı soruşturma içermesini ve titiz adli bir süreçten geçmesini bekliyordu yorumunu" yaptı.

-ÜRDÜN'DEN IRAK'A BİRLİĞİNİ KORUMA ÇAĞRISI-

Öte yandan Ürdün, Saddam Hüseyin'in idam edilmesinden sonra Irak'a, birliğini koruma çağrısında bulundu.
Ürdün hükümet sözcüsü Nasır Cevdeh, Saddam Hüseyin'in idamının Iraklıların birliğine olumsuz bir etkisi olmamasının ümit edildiğini belirterek, Iraklılara ''şiddeti durdurma ve ulusal birlik için çaba harcama'' çağrısı yaptı.

-BAASÇILAR IRAKLILARI ÖÇ ALMAYA ÇAĞIRDI-

Saddam Hüseyin'in lideri olduğu Baas Partisi, Iraklıları, idamın öcünü almaya çağırdı.
Partinin, bir internet sitesinde yayımlanan açıklamasında, Iraklılar için bugünün büyük bir gün olduğu ve Irak'taki düşmana acımasızca saldırılması gerekildiği" ifade edildi.

-EL ARABİYA: ''CENAZE TİKRİT'E GÖTÜRÜLMEK ÜZERE BAĞDAT'TAN ALINDI"

BAĞDAT - El Arabiya televizyonu, idam cezası infaz edilen Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in cenazesinin doğum yeri Tikrit'e götürülmek üzere Bağdat'tan alındığını duyurdu.
Uydu televizyonu El Arabiya yayınladığı haberde, Bağdat'taki cenazeyi, aralarında Selahaddin eyaleti valisi Hamad Hamud Şagti ve Saddam'ın bağlı olduğu Elbu-Nasır aşiretinin lideri Şeyh Ali El Nidavi'nin bulunduğu bir heyetin aldığını kaydetti.
Heyetin, Amerikalı ve Iraklı yetkililerle, Saddam'ın Tikrit yakınlarında doğduğu köye gömülmesi konusunda uzlaşmaya vardığı belirtilen haberde, cenazeyi bekleyen aşiret üyelerinin köy camisinde toplandıkları bildirildi.
El Arabiya televizyonunun haberi henüz bağımsız kaynaklarca doğrulanmadı.
Saddam Hüseyin'in İtalyan avukatlarından Giovanni Di Stefano tarafından yapılan açıklamada ise Saddam'ın kızlarının SMS aracılığıyla kendisine cenazenin Yemen'e götürüldüğü bildirdiklerini açıklamıştı.
Irak Başbakanı Nuri El Maliki'ye yakın bir Iraklı yetkili de, cenazenin Irak'tan ayrılmayacağını söylemişti.
Adının açıklanmasını istemeyen Iraklı yetkili, "Cenaze Irak'tan ayrılmayacak. Şu anda nereye defnedileceğini açıklayamayız, ama defnedilecek" ifadesini kullanmıştı.

-SADDAM'IN CENAZESİ TİKRİT'TE

DUBAİ  - İdam cezası infaz edilen Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in cenazesinin doğum yeri Tikrit'e getirildiği bildirildi.
Saddam'ın Lübnanlı avukatı Buşra El Halil, Reuters'a yaptığı açıklamada, Saddam'ın cenazesinin, bir Amerikan uçağıyla Tikrit'e götürüldüğünü ve buradaki aşiret liderlerine teslim edildiğini söyledi.
Lübnanlı avukat, Ürdün'de sürgünde bulunan Saddam'ın kızı Raghad'ın aşiret liderleriyle babasının cenazesinin Tikrit yakınlarındaki Avja köyündeki aile mezarlığına ya da Sünnilerin kalesi Ramadi'ye gömülmesi için görüşmelerde bulunduğunu belirtti.
El Halil, cenaze töreninin en erken yarın yapılabileceğini kaydetti.
Üst düzey bir Iraklı hükümet yetkilisi de, cenazenin, Saddam'ın bağlı olduğu Elbu Nasır aşiretinin liderine teslim edildiğini bildirdi.

SADDAM RAMADİ'YE GÖMÜLECEK

Saddam Hüseyin'in, Sunnilerin kalesi Ramadi kentinde gömüleceği bildirildi.
Ailesi tarafından Reuters'a gönderilen açıklamada, Saddam'ın, cezası infaz edilmeden önce avukatlarına doğum yeri Tikrit yakınlarındaki Avja köyüne ya da Ramadi'ye gömülmeyi vasiyet ettiğinin öğrenildiği belirtildi.
Açıklamada, ailenin, bu vasiyete bağlı kalarak Saddam'ın başkent Bağdat'ın 110 kilometre batısındaki Ramadi kentine gömülmesine karar verdiği kaydedildi.
Açıklamada, Ramadi'nin ailesel nedenler ve Irak'ta hüküm süren güvenlik şartlarından dolayı tercih edildiği bildirildi.
Saddam'ın iki oğlu Uday ve Kusay, 2003'te Amerikan askerlerince öldürüldükten sonra Tikrit yakınlarındaki Avja köyüne gömülmüştü.

-SADDAM, DOĞDUĞU KÖYDE GÖMÜLDÜ

TİKRİT - Irak'ın idam edilen devrik lideri Saddam Hüseyin'in, Tikrit kasabası yakınında doğduğu köy Avca'da, ailesine ait bir arsaya gömüldüğü bildirildi.
Elbu Nasır aşiretinin lideri Ale El Nida, gazetecilere yaptığı açıklamada, Saddam'ın idam edildikten 24 saat sonra bugün erken saatlerde ailesine ait bir arsaya gömüldüğünü belirtti.
Saddam'ın 2003 yılında ABD askerlerince öldürülen oğulları Uday ile Kusay'ın da yine Avca köyünde gömüldükleri biliniyor.

-SADDAM, OĞULLARI UDAY VE KUSAY'IN YANINDA

bağdat - Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin, idam cezasının infaz edilmesinden 24 saat sonra, doğum yeri Tikrit yakınlarındaki Avca köyünde oğlu Uday ve Kusay'ın mezarlarının yakınına gömüldü.
Köyün merkezindeki mezarlığa tan vaktinden az önce gömülen Saddam'ın cenazesine bir avuç insan katıldı. Saddam'ın gömüldüğü yerin, Uday ve Kusay'ın mezarlarına yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta olduğu belirtildi.
Saddam'ın Tikrit yakınlarındaki köyde gömüldüğünün duyulması üzerine binlerce Iraklının bölgeye akın ettiği bildirildi.
Saddam, Irak'ın işgal edilmesinden sonra Bağdat'tan kaçmış ve 13 Aralık 2003'te yine aynı köyde bir yeraltı sığınağında yakalanmıştı.

-PERES: "HİTLER'DEN SONRA SADDAM İÇİN DE BEKLENEN SON..."

KUDÜS (A.A) - 31.12.2006 - İsrail Başbakan Yardımcısı Şimon Peres, Irak'ın eski lideri Saddam Hüseyin'in idamı ile ilgili olarak, "Orta Doğu ve dünyanın bütünü için tehdit arz eden biri olarak, Hitler'den sonra Saddam için de beklenen son" diye konuştu.
Peres, haftalık olağan bakanlar kurulu toplantısından önce, idamı değerlendirirken, "Saddam üç savaştan, yüz binlerce kişinin katledilmesinden ve daha milyonlarcasının ölümünden sorumlu bir diktatördü" dedi. Peres, "Bu diktatörlüğü sona erdirmek tarihi bir görevdi. Kendi sonunu kendi hazırladı" diye konuştu.
İsrail Ulusal Altyapı Bakanı Binyamin Ben-Eliezer de İsrail radyosuna yaptığı açıklamada, Saddam'ı, "kendi halkının düşmanı" olarak nitelendirdi.
Ben-Eliezer, Saddam'ın ölümünün Irak için "tarihi bir dönüm noktası" olduğunu belirtmesine karşın, bunun Irak'taki Sünni-Şii çatışmasını daha da kötüleştireceğini ifade etti.
İsrail Başbakanlığından ya da Dışişleri Bakanlığından, Saddam'ın idamı ile ilgili henüz resmi açıklama yapılmadı.
Başbakan Ehud Olmert'in sözcüsü Miri Eisin, konuyla ilgili sorulara sadece "Iraklıların kendi seçimlerini yaptığını" belirterek cevap verdi, Irak halkının, kendileri ve Orta Doğu için istikrarlı bir ülke kurmaları yolundaki temennisini dile getirdi.

-YÜZLERCE IRAKLI SADDAM'IN MEZARINA GİDİYOR

TİKRİT (A.A) - 31.12.2006 - Yüzlerce Iraklının dua etmek için yürüyerek Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in gömüldüğü Tikrit kenti yakınlarındaki Avca köyüne gittiği bildirildi.
Bölgedeki AFP muhabiri, Tikrit kentine girişlerin Iraklı güvenlik güçleri tarafından trafiğe kapatıldığını, ancak yüzlerce kişinin Saddam Hüseyin'in mezarına yürüyerek gittiğini belirtti.
Tikrit'te durumun sakin olduğu ifade edildi.
Saddam Hüseyin, idam cezasının infaz edilmesinden 24 saat sonra, doğum yeri Tikrit yakınlarındaki Avca köyünde oğlu Uday ve Kusay'ın mezarlarının yakınına gömülmüştü.

-SADDAM'IN İDAM EDİLMESİ
-AVRUPA BASININDAN TEPKİLER

PARİS (A.A) - 31.12.2006 - Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in idamı Avrupa basınında ilk sayfalarda yer aldı.
Avrupa basını genel olarak idamı kınayarak, idamın Irak'ın karşı karşıya olduğu hiçbir sorunu çözemeyeceğini yazdı.
İngiliz Sunday Telegraph gazetesinin haberinde, Saddam Hüseyin'in idam edilmesinin "Irak'ta mezhep çatışmalarına son vereceğini düşünmenin safça olduğu" belirtildi.
Observer gazetesi ise İngiltere Başbakanı Tony Blair'in ABD Başkanı George Bush'u Irak'ta şiddette son vermek amacıyla Suriye ve İran'ın yardımını alma konusundaki çekincesinden vazgeçmeye ikna edebileceğini yazdı.
İspanya'nın El Pais gazetesinin haberinde, "Irak'ın sadece ihtiyacı olduğu soyluluğu gösterme fırsatını değil, aynı zamanda Saddam'ı insanlığa karşı işlediği suçlar nedeniyle yargılama olasılığını da kaçırmış olduğu" belirtildi.
Alman Bild am Sonntag gazetesi, "Saddam'ın ölümünün hiçbir sorunu çözemeyeceğini" yazdı.
Fransız Le Journal Du Dimanche gazetesi ise ilk sayfada verdiği haberde "Ya sonra? Saddam Hüseyin'in idamı Irak'ta hiçbir şey değiştirmiyor" ifadesini kullandı.
Birçok İtalyan gazetesi, Saddam Hüseyin'in kameralar önünde idam edilmesini "barbarca bir gösteri" olarak nitelendirdi.
Il Sole 24 Ore gazetesi, "Bu, yeni Irak'ın başlangıcı değil" diye yazdı.
La Stampa de Turin gazetesiyse Saddam Hüseyin'in ölümünün "haklı bulanabilir" olduğunu belirterek, "Irak'ta her gün akan kan gölünde Saddam'ın ölümü, Irak için olası bir umut için haklı tek ölüm" ifadesini kullandı.
Romanya'nın Evenimentul Zilei gazetesi Saddam'ın idamını 25 Aralık 1989'da kurşuna dizilerek öldürülen eski diktatörü Nikolay Çavuşesku'ya benzetti.
Irak'ın başka bir seçeneğinin olmadığını yazan Hırvatistan'ın Juüarnji List gazetesi, Saddam Hüseyin'in 20. yüzyılın en büyük cinayetlerinin sorumlularından biri olduğunu belirtti.
Gazete, Saddam rejiminin devrilmesinden sonra çıkan olayların, Bush yönetiminin başarısızlığını da gösterdiğini ve Irak'ın dünyanın en trajik ve en tehlikeli yeri haline geldiğini yazdı.
Yunan Kathimerini gazetesi, Saddam'ın idamının yayımlanmasının "barbarca ve aşağılayıcı" olduğunu belirterek, "Körfez'de iç ve genel bir savaş tehlikesi" başlığını kullandı.
Ethos gazetesiyse "Irak'a kurşun, ABD, iç savaşa körükle gidiyor" ifadesini kullandı.
Eleftherotypia gazetesi idamın "diktatörü şehit yaptığını" yazdı.

-IRAK BAAS PARTİSİ'NDEN BİR GRUP, SADDAM HÜSEYİN'İN YERİNE
YARDIMCISI İZZET İBRAHİM'İ "DEVLET BAŞKANI" ATADI

AMMAN (A.A) - 31.12.2006 - Irak Baas Partisi'nden daha önce adı duyulmamış bir grup, idam edilen Saddam Hüseyin'in yerine eski yardımcısı İzzet İbrahim El Duri'nin "devlet başkanı" olarak atandığını bildirdi.
"Bağdat Yurttaşları Topluluğu" adına Irak'ın başkenti Bağdat'tan Irak Baas Partisi'nin Ürdün'deki koluna gönderilen açıklamada, İzzet İbrahim'e bağlılık dile getirilerek, bundan sonra Irak'ın yasal "devlet başkanının" İzzet İbrahim olduğu belirtildi.
Ürdün'ün başkenti Amman'da Baas Partisi'nin Saddam Hüseyin için düzenlediği taziye töreninde dağıtılan açıklamada, İzzet İbrahim'in devlet başkanı olmasının yanı sıra silahlı kuvvetlerin de komutanı olduğu kaydedildi.
Açıklamada, İzzet İbrahim'in, ABD, İngiltere ve İran'ın Irak'ı işgaline karşı direnişin başkomutanı olduğu bildirildi.
Irak Baas Partisi, Saddam Hüseyin rejiminin yıkılmasından sonra kapatılmıştı.
Saddam Hüseyin'in 2003 yılının Nisan ayında iktidardan indirilmesinden sonra ortalarda gözükmeyen İzzet İbrahim'in başı için ABD 10 milyon dolar ödül koymuştu.
İzzet İbrahim'in Baas Partisi'nin öncülüğünde Irak'taki ittifak güçlerine karşı yürütülen direnişin başı olduğu sanılıyor.

SADDAM'IN SON DAKİKALARINA İLİŞKİN YENİ AYRINTILAR

WASHINGTON - Irak'ın cumartesi şafak vakti idam edilen devrik lideri Saddam Hüseyin'in, infazından önceki son dakikalarında, cellatlarıyla ve idamı izleyenlerle tartıştığı ortaya çıktı.
Washington Post gazetesinin, infazın bazı tanıklarının anlattıklarına dayanarak verdiği habere göre, Saddam Hüseyin'in idamı söyle gerçekleşti:
Bağdat havaalanı yakınındaki Amerikan üssünden helikopterle Yeşil Bölge'ye getirilen Saddam, burada Iraklılara teslim edildi. Saddam Hüseyin, ardından idamın gerçekleşeceği Hadimiye semtindeki eski askeri istihbarat binasına zırhlı konvoyla götürüldü.
Burada getirildiği odada yargıç Münir Haddad, Saddam'a cezasını yüksek sesle tebliğ ederken Saddam Hüseyin de bağırarak, "Yaşasın halk, yaşasın cihad, yaşasın millet, kahrolsun İranlılar, kahrolsun Amerikalılar" diye bağırdı.
Ardından Saddam, bir Sünni din adamıyla kısa süre özel görüştü.
Bundan sonra Saddam, idamın infaz edildiği odaya alındığında içerideki maskeli kişilerden biri, "Irak'ı mahvettin" diye bağırdı. Saddam Hüseyin de cevap olarak, "Ben Irak'ı mahvetmedim, zengin ve güçlü bir ülke haline getirdim" dedi.
Bu noktada Saddam Hüseyin, elinde taşıdığı köyü yeşil renkli Kur'an'ı, savcı Munkit el-Farun'a uzatarak, kendisi gibi idama mahkum edilen isimlerden Avad Bender'in oğluna ulaştırılmasına istedi. El-Farun, "ya onu bulamazsam?" diye sorduğunda Saddam, "ailesinin bir ferdiyle karşılaşana kadar sizde kalsın" dedi.
Bunun ardından Saddam'i idam sehpasına taşıyan cellatlar, başının örtülmesini önerdiğinde Saddam bunu reddetti ve örtü boynuna sarıldı.
Olay anını hatırlayan el-Farun, "Saddam, korkmuyordu" dedi.
O anda maskeli kişilerde biri, Saddam'a "cehenneme git" diye bağırdı. New York Times gazetesine göre Saddam Hüseyin de "sen, cehenneme git" diye yanıt verdi.
Bunun üzerine savcı, Saddam'a sataşanları susturdu.
Ardından Saddam Hüseyin, kelime-i şehadet getirdi. Bunu ikinci defa yinelerken baş cellat, sessizlik istedi ve Saddam'i taşıyan platform çekilince devrik lider boşluğa düştü.
Savcı Farun, Saddam'in anında yaşamını yitirdiğini söyledi. Saddam Hüseyin, ipte beş dakika kadar sallandıktan sonra indirildi ve yaşamadığı bir doktor tarafından doğrulandı.
Ardında Saddam'in vücudu, kefene sarılarak, helikopterle Yeşil Bölge'ye götürüldü.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın