18 MART ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜ VE ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİ
(19 Mart 2009)

-BAŞKENT BERLİN'DEKİ TÜRK EVİNDE VE ŞEHİTLİK CAMİSİNDE ŞEHİTLER ANILDI
BERLİN (A.A) - 19.03.2009 - Çanakkale Zaferi'nin 94. yıl dönümünde şehitler Almanya'da da düzenlenen çeşitli etkinliklerle anıldı.
Başkent Berlin'deki Türk Evinde düzenlenen anma programında konuşan Berlin Başkonsolosu Mustafa Pulat, 1. Dünya Savaşı'nın önemli cephelerinden biri olan Çanakkale'nin büyük çarpışmalara sahne olduğunu, burada kazanılan zaferin, savaşın ve dünya tarihinin akışını değiştirdirdiğini söyledi.
Pulat, ''Çanakkale'de üstün cesaret ve özveriyle tarihte eşine az rastlanır kahramanlık destanı yazılmıştır. Çok sayıda eğitimli üniversite mezunu, üniversite öğrencisi çok sayıda gencimizin de yer aldığı 250 binden fazla vatan evladının canı pahasına kazanılan bu zafer ulusumuz için gurur verici olduğu kadar kaybedilen canlar itibarıyla da ulusal birliğimizdeki en acı hatıralardan bir tanesidir'' dedi.
Çanakkale Savaşı gibi Kurtuluş Savaşı, Kore Savaşı ve Kıbrıs Barış Harekatı gibi savaş ve operasyonlarda da hiç bir fedakarlıktan kaçınmayarak ülkeleri için hayatlarını veren şehitlerin Türk milleti tarafından hiç bir zaman unutulmayacağını ifade eden Pulat, ''Aziz şehitlerimiz ülkemizin bağımsızlığının ve bölünmez bütünlüğünün korunması, huzur ve güvenliğin sağlanması, ulusal çıkarlarımızın savunulması, devletimizin temsil edilmesi, insanlarımızın aydınlatılması uğrunda canlarını feda ederek ulusumuzun gönlünde yüce yerlerini almışlardır'' dedi.
Yurt dışında hizmet ederken terör saldırıları sonucunda görevleri başında hayatlarını kaybeden diplomat şehitleri ve ailelerini de bu vesileyle büyük minnette anmak istediğini kaydeden Pulat, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bağımsızlığımızın, özgürlüğümüzün, birlik ve bütünlüğümüzün ölümsüzleşen simgeleri olan şehitlerimiz, sonsuza kadar gönlümüzde yaşayacaklardır. Bizlere bugün düşen görev, atalarımızın güzel ülkemiz için ödedikleri büyük bedelin anlam ve önemini kavrayarak yurt topraklarına, milletimize ve cumhuriyetimize aynı bilinçle sahip çıkmaktır. Bağımsızlığın ve özgürlüğün önemini anımsadığımız şehitler gününde yüce önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün, değerli silah arkadaşlarının, ülkesi ve ulusu için canını veren tüm şehitlerimizin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz.''
Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet ile Elçi Müsteşar Mehmet Vakur Erkul'un da katıldığı program çerçevesinde Pulat'ın konuşmasından sonra Doğa Ulukaya adlı öğrenci İstiklal Marşı'nı okudu, diğer bazı öğrenciler de şiirler okudular.
Anma töreni Berlin Hür Üniversitesi Tarih Okutmanı Taner Lüleci'nin konuşmasının ardından, öğretmenlerin bir gösterisiyle sona erdi.
Berlin Şehitlik Camisinde de şehitlerin anısına Mevlit ve Kuran okundu, dualar edildi.
-ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ KÖLN KENTİNDE DE ANILDI-
Çanakkale Zaferi'nin 94. yıl dönümü Köln'deki Yunus Emre Kültür Enstitüsünde (YEK) düzenlenen bir etkinlikle de kutlandı.
Program çerçevesinde kısa bir konuşma yapan Köln Başkonsolosluğu Eğitim Ataşesi Uğur Acar, Çanakkale Savaşı'nın, Türk milletinin dirilişi ve varlığını ispatlamaya çalışması açısından çok önemli olduğunu söyledi. Acar, ''250 bin kişi vatan için gözünü kırpmadan canını vermiştir. Bunun sonucunda Çanakkale geçilmez kılınmıştır'' dedi.
YEK Başkanı Mustafa Can da, bir ulusun, geçmişini ne kadar iyi öğrenirse geleceğini de ona göre şekillendirebileceğini belirterek,'' Çanakkale Savaşı Türk milletinin Anadolu'da kalma mücadelesidir. Tarihte eşi benzeri yoktur. Bu zaferin altında 250 bin şehidin imzası vardır. YEK olarak milli değerlere sahip çıkarak Almanya'da yaşayan Türklere bu konunun önemini anlatmaya ve gelecek nesillere taşımaya her zaman devam edeceğiz'' diye konuştu.
Etkinlikte Sümeyye Sarp adlı öğrenci ''Çanakkale Geçilmez'', Ali Kıroğlu da ''Çanakkale Şehitleri'' şiirlerini okudular.
Etkinlik, ''Çanakkale Şehitlik Mahşeri'' adlı belgesel filmin gösteriminden sonra sona erdi.
-NEW YORK'TA TÜRK ŞEHİTLERİ, TÜRK EVİNDEKİ TÖRENDE ANILDI
NEW YORK (A.A) - 19.03.2009 - Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin yıl dönümünde, ABD'nin New York kentindeki Türk Evinde Türk şehitleri için düzenlenen törenle anıldı.
Törene Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Baki İlkin, New York Başkonsolosu Mehmet Samsar, KKTC'nin New York Temsilcisi Büyükelçi Kemal Gökeri, New York'ta yaşayan Türk toplumu temsilcileri ve Türk vatandaşları katıldı.
Başkonsolos Samsar, şehitler için saygı duruşuyla başlayan törende yaptığı konuşmada, Türk milletinin Çanakkale'de kazandığı zaferin dünyada eşi görülmemiş bir mücadele örneği olduğunu söyledi.
Türklerin zor durumlar karşısında nasıl birlik olma kabiliyetine sahip bir millet olduğunu bu zaferle dünyaya duyurduğunun altını çizen Samsar, şehitlik ve gazilik mertebelerinin kutsal olduğunu ifade etti.
Törende KKTC New York Temsilcisi Büyükelçi Gökeri ile New York Başkonsolosluğu Askeri Ataşesi Kadir Dikmensoy da birer konuşma yaptı. Dikmensoy, konuşmasında Çanakkale Deniz Zaferini kısaca anlattı ve zaferin Türkiye'nin yakın tarihinin en büyük savaşlarından biri olduğunu belirtti.
Törende son olarak Başkonsolosluk Din İşleri ve Sosyal Hizmetler Ataşesi Dr. Gazi Erdem de söz aldı ve şehitlik mertebesini dini yönden anlattı. Erdem, konuşmasının sonunda Türk şehitlerinin ruhuna fatiha okudu.
Türk Evindeki tören, şair Mehmet Akif Ersoy'un bir şiirinin okunması ve Deniz Zaferiyle ilgili video gösteriminin ardından sona erdi.
-BAŞKENTTE ''TÜRK'ÜN TÜRKÜSÜ ÇANAKKALE IV'' ETKİNLİĞİ DÜZENLENDİ
ANKARA (A.A) - 18.03.2009 - Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümü dolayısıyla Başkentte ''Türk'ün Türküsü Çanakkale IV'' etkinliği düzenlendi.
MEB Şura Salonu'ndaki etkinlikte, şehitler için saygı duruşunda bulunulmasının ardından, davetliler İstiklal Marşı'nı söyledi.
Ankara Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan, buradaki konuşmasında, herkesin bu zaferin yaşandığı yerleri gezmesi gerektiğini belirterek, yaşananların düşünülmesini istedi.
Aydoğan, ''Çanakkale'yi, Çanakkale Zaferini, toprağa şehit düşenleri yüreğinin derinliklerinden gelen bir duygu ile hatırlamak borcumuz'' dedi.
Aydoğan'ın konuşmasının ardından, Yenimahalle Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü Korosu, Çanakkale ile ilgili sinevizyon gösterimi yapılırken Türkü söyledi.
Türkü aralarında, Yanimahalle Halk Eğitim Merkezi Tiyatro Grubu da mizansenler sundu.
Etkinliğe, çok sayıda davetli katıldı.
-AZERBAYCAN'A BAĞLI NAHCİVAN ÖZERK CUMHURİYETİ'NDE ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜVE ÇANAKKALE ZAFERİ'NİN YIL DÖNÜMÜ NEDENİYLE TÖREN DÜZENLENDİ
IĞDIR (A.A) - 18.03.2009 - Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin Yıl Dönümü nedeniyle Azerbaycan'a bağlı Nahcivan Özerk Cumhuriyeti'nde tören düzenlendi.
Tören, Nahcivan Özerk Cumhuriyeti'ndeki Şehitlik Abidesi'ne çelenk konmasıyla başladı. Daha sonra Nahcivan Devlet Üniversitesi'nde devam edilen törene, Nahçıvan Devlet üniversitesi Rektörü İsa Habibbeyli, Türkiye'nin Nahcivan Başkonsolosu Mehmet Bilir ile diğer yetkililer katıldı.
Türkiye ve Azerbaycan milli marşlarının okunmasının ardından konuşan Türkiye'nin Nahcivan Başkonsolosu Mehmet Bilir, Çanakkale Zaferi'nde, Türk'ün gücünü tüm dünyaya gösterdiğini belirterek, ''Çanakkale Zaferi bir milletin özgürlüğüne verdiği önemin en büyük göstergesidir'' dedi.
Program, öğrencilerin hazırladıkları ''Kınalı Ali'' piyesinin sahnelenmesiyle sona erdi.
-TBMM BAŞKANVEKİLİ AKŞENER: "ÇANAKKALE'DE CAN VERENLERLE TERÖRLE MÜCADELE EDENLER ARASINDA FARK YOKTUR"
SAKARYA (A.A) - 18.03.2009 - TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, Çanakkale Savaşı'nda can verenlerle terör örgütüyle mücadele edenler arasında fark olmadığını belirterek, ''Her iki şehidimiz de ülkemizin düşman çizmeleri altında çiğnenmemesi, bayrağın inmemesi, ezanın susmaması için mücadele vermiştir'' dedi.
Meral Akşener, Sakarya Üniversitesi, Hendek Eğitim Fakültesi Öğrenci Konseyi'nin Rasimpaşa Kültür Merkezi'nde düzenlediği şehitleri anma töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'de bugün gelinen noktada, Anıtkabir karşısına Çanakkale Şehitliği'nin, cumhuriyet değerlerinin karşısına dini değerlerin, terörle mücadelenin karşısına demokrasi ve insan haklarının konulduğunu öne sürdü.
''Bize annelerimiz erkek çocuklarına iki sene süt verin, onlar asker olacak güçlü olsunlar, onlar şehit olacaklar bizlere peygamberimizden sonra şefaatçi olacaklar diye öğretti'' diyen Akşener, şunları kaydetti:
''Sonuç olarak bu millet hiçbir zaman şehit vermekten maalesef geri durmadı. Dünyanın her tarafında bir şehitlik ve o şehitlikte dalgalanan bir Türk bayrağı var. Bizim şehit annelerimiz, şehit tabutunun başında 'Bir oğlum daha var o da vatana feda olsun yeter ki ülkemin bütünlüğü, birliği bozulmasın' diyen Türk anası ama buna karşılık şehitlik kavramının tartışmaya açıldığı bir Türkiye.''
Bugün her kutsal değer ve anlayışın küçümsendiğini, içinin boşaltıldığını savunan Akşener, Çanakkale Savaşları'nın bir zafer olduğunu ve 7 düvele 'dur' denildiğini ifade ederek, şunları söyledi:
''O gün o anaların, o Mehmetçiklerin verdiği mücadele bugün neden küçümseniyor. Bugün bu çaba içerisinde bulunanlar, yarın Cilo'da, Gabar'da savaşmak için Yunanistan'dan asker mi getireceksiniz? Bu görüşleri bilimselliğe dayandırma gayreti içerisinde olanlar, bu ülke için canını, kanını verecek insan bulmakta zorlanırsınız. Çanakkale'de can verenleri şehit olarak kabul ediyorlar ancak PKK mücadelesinde şehit olanların şehit olup olmadıklarını tartışmaya açıyorlar. Çanakkale'de can verenlerle terör örgütüyle mücadele edenler arasında fark yoktur. Her iki şehidimiz ülkemizin düşman çizmeleri altında çiğnenmemesi, bayrağın inmemesi, ezanın susmaması mücadelesi vermiştir. Bugünkü iktidar partisi diğer muhalefet partilerini kavgaya çekmeye çalışıyor. Kimse kurumlarla danışıklı dövüş yapıp ortalığı germesin.''
Akşener, salonda bulunan kadınlara sözü getirerek, ''Kadınlar siyasi partilerin toplantılarını, bu tarz konferansları şereflendirmeye başlamışsa hanımefendilerin rahatsız olduğu şeyler vardır demektir. Hanımefendiler bu milletin sinir uçlarıdır. Hanımefendilerde bu rahatsızlıklar baş gösteriyorsa duruma el koyma kararı aldıklarının işaretidir'' diye konuştu.
-TUĞGENERAL GÜNBATAR: "TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ GÜCÜNÜ TEKNOLOJİDEN ÇOK BU ÜLKENİN HER KÖŞESİNDEKİ HER EVDEN ALIR"
ANKARA (A.A) - 18.03.2009 - Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümü dolayısıyla yurdun çeşitli yerlerinde tören düzenlendi.
Muğla Belediyesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen törende, Emirbeyazıt İlköğretim Okulu öğrencileri, ''Dönmeyi Düşünmediler'' adlı oyunu sahneledi.
Emirbeyazıt İlköğretim Okulu Müdürü Selahi Çolak, burada yaptığı konuşmada, milletlerin ortak hafızasının tarih denilen zaman kesiminde oluştuğunu belirtti.
Çolak, ''Gerçek bir kimliğe ulaşabilmek için tarihi çok iyi bilmemiz gerekir. Yüce Atatürk 'Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça kendinde daha büyük işler yapmak için kuvvet bulacaktır' demiştir. Ecdadımız, bir milletin var olma arzusu ve iradesini, yaşama kudretini hiç silinmeyecek şekilde tarihin sayfalarına altın harflerle yazdırmış ve bizlere Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak emanet etmiştir'' dedi.
-GAZİANTEP-
Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, şehit ailelerini evlerinde ziyaret etti.
Vali Kamçı, ilk olarak, 1994 yılında Bingöl'de şehit olan polis memuru Abdülkadir Yıldırım'ın 75. Yıl Mahallesi'nde yaşayan ailesine ziyarette bulundu. Şehit polis memurunun babası Ökkeş Yıldırım ve annesi Cihan Yıldırım tarafından karşılanan Vali Kamçı, aileyle sohbet etti.
Anne Cihan Yıldırım'ın küçük kızına iş bulunması talebini olumlu karşılayan Kamçı, ''Kamu kurumuna işe girmesi artık sınavla oluyor. Ancak özel sektörde iş bulunması konusunda yardımcı olmaya çalışırım'' diye konuştu.
Baba Ökkeş Yıldırım da oğlunun 1994 yılında Bingöl'de şehit olduğunu belirterek, ''Vatan sağ olsun. Bu vatanın savunması için daha çok evlat yetiştirip askere göndereceğiz'' dedi.
Vali Kamçı, daha sonra, 1995 yılında Sivas'ta şehit olan jandarma astsubay Mehmet Bozan'ın Atatürk Mahallesi'ndeki evini ziyaret etti.
Şehidin eşi Gülay Bozan ve oğlu İbrahim Mehmet Bozan tarafından karşılanan Süleyman Kamçı, aile fertleriyle sohbet etti.
-TATVAN-
6. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığınca Bitlis ve ilçelerinde bulunan şehit aileleri ile yakınlarına yemek verildi.
Tatvan Orduevi'nde verilen yemekte konuşan 6. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Halit Günbatar, şehitlerin kendilerinden sonra gelen nesillere yaşam hakkını kazandıran ulu çınarlar olduğunu söyledi.
Günbatar, şöyle konuştu:
''Şehitler milletinin ve tarihinin onurunu sırtında taşıyan kahramanlardır. Türk Silahlı Kuvvetleri hepimizin bildiği gibi milletin ordusudur. Türk Silahlı Kuvvetleri gücünü teknolojiden çok bu ülkenin her köşesindeki her evden alır. Gücümüzü ülkemizdeki bütün evlerinden alıyoruz. Bunun ne denli önemli olduğunu silahlı kuvvetler olarak çok iyi biliyoruz. Zenginliğimiz ve gücümüz bu evlerimizden çıkan şehitlerimizdir.''
Bitlis bölgesinde 23 Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu, 4 Emniyet Genel Müdürlüğü mensubu ile 43 korucunun şehit olduğunu belirten Tuğgeneral Günbatar, şehit ailelerinin tamamını bağırlarına bastıklarını söyledi.
-MARMARİS-
Marmaris Aksaz Deniz Üssü'ndeki Oramiral Sadık Altıncan Sinema ve Konferans Salonu'nda düzenlenen törende, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç'ın mesajı okundu.
Daha sonra, Aksaz Turgut Reis İlköğretim Okulu öğrencilerinden oluşan koro, marş söyledi.
Program, Çanakkale Deniz Zaferi'nin önemi ve sonuçlarının anlatılmasıyla sona erdi.
Programa Aksaz Deniz Üs Komutanı Tümamiral Yalçın Kavukçuoğlu'nun yanı sıra Marmaris Cumhuriyet Başsavcısı Türkay Türkler, İlçe Emniyet Müdürü Yaşar Turan Çebi, İlçe Milli Eğitim Müdürü Züleyha Aldoğan, ;İlçe Gençlik ve Spor Müdürü Ahmet Kocabıyık, Marmaris Ticaret Odası Başkanı Mehmet Baysal da katıldı.
-ZONGULDAK, BARTIN, KARABÜK, MALATYA, ÇANKIRI VE ANKARA'NIN ÇUBUK İLÇESİNDE TÖRENLER DÜZENLENDİ
ANKARA (A.A) - 18.03.2009 - Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümü dolayısıyla yurdun çeşitli yerlerinde törenler düzenlendi.
Zonguldak'taki törende, kent merkezindeki Şehitler Anıtı'na çelenklerin sunulmasının ardından saygı duruşunda bulunularak, İstiklal Marşı eşliğinde göndere bayrak çekildi ve tören mangasınca şehitler için saygı atışı yapıldı.
Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Zonguldak Şube Başkanı Mustafa Yorulmaz, yaptığı konuşmada, Türk ulusunun tarihi boyunca ülkesinin bütünlüğü, bağımsızlığı ve halkın hürriyeti için Çanakkale, Sakarya ve yurdun her köşesinde birçok zaferde şehit verdiğini söyledi.
Şehitlik ziyaretiyle devam eden törende, Vali Erdal Ata, 3. Jandarma Eğitim Tugay ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Süleyman Yüksel, mezarlara karanfil koydu. Şehitler için Kur'an-ı Kerim okunarak dualar edildi.
Şehitliğin çıkışında şehit yakını Kadriye Yılmaz, gazetecilere, mezarlığa karanfil koyan yetkililerin kendilerinin yanına gelerek hatırlarını sormamasından üzüntü duyduklarını belirterek ağladı.
-BARTIN-
Bartın'da, Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'na çelenklerin sunulmasıyla başlayan törene, Bartın Şehitliği'nde devam edildi.
Deniz Üs Komutanlığı askeri birlikleri tarafından saygı atışı yapılan törende, Bartın Valisi Halil Işık, şehitlik şeref defterini imzaladı.
Vali Işık, Garnizon Komutanı Deniz Kıdemli Albay Hayrettin İmren, Belediye Başkanı Ahmet Altıntel ve diğer protokol üyeleri ile askeri erkan, şehit mezarlarına karanfil koydu.
Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda da Köksal Toptan Lisesi öğrencileri tarafından oratoryo sunuldu.
Çanakkale Savaşlarında şehit düşen Bartınlıların künyelerinin okunduğu törende, öğrenciler tarafından ''Kınalı Ali'' destanı canlandırıldı.
-KARABÜK-
Karabük'te, Yenişehir Mahallesi'nde düzenlenen törende, Atatürk Anıtı'na çelenklerin konulmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.
Vali Nurullah Çakır ve protokol üyeleri, Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Karabük Şubesinin bahçesinde yaptırılan Şehitlik Heykeli'nin açılışını gerçekleştirdi.
Vali Çakır ve beraberindekiler, daha sonra Karabük Şehitliğine geçerek dua okudular ve şehit mezarlarına karanfil koydular.
-MALATYA-
Malatya'nın Darende ilçesindeki Özel Birgül İlköğretim Okulu öğrencileri, halen askerlik görevini yapan 94 Darendeli askere mektup yollayarak Çanakkale Zaferi'ni kutladı.
Özel Birgül İlköğretim Okulu Müdürü Yavuz Dizdar, yaptığı açıklamada, Çanakkale Deniz Zaferi'nin 94. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında öğrencilerin askerde olan Darendeli gençlere mektup göndermesinin anlamlı olduğunu söyledi.
Dizdar, şunları kaydetti:
''Öğrencilerimiz, askerde olan büyükleri için duygularını dile getiren mektuplar yazdı. Kimi akrabasına, kimi de hiç tanımadığı askerlere mektup yazarak ailelerinin yanı sıra memleketlerinde onları hatırlayan birileri olduğunu vurgulamaya çalıştı. Geçmişi şan, şeref ve kahramanlıklarla dolu bir millet olarak her zaman askerimizin yanındayız, onları her zaman hayırla ve güzellikle anıyoruz.''
Öğrenciler, daha sonra, PTT'ye giderek mektupları askerlere gönderdi.
-ÇANKIRI-
Çankırı Valisi Şemsettin Uzun, şehitlikte düzenlenen törende, şehitlik defterine, ''Bugün üzerinde huzur ve esenlikle yaşadığımız kutsal vatanımız için canlarını feda eden sizlerin manevi huzurunda Şehitler Gününü idrak etmenin şerefini yaşamaktayız'' yazdı.
Törene katılanlar, daha sonra şehit mezarlarına çiçekler koydu.
-ÇUBUK-
Ankara'nın Çubuk ilçesinde, Atatürk Parkı'ndaki Atatürk büstüne çelenk konulmasının ardından Halk Eğitim Merkezinde tören düzenlendi.
Törende, Anadolu Lisesi öğrencileri, Çanakkale Oratoryosu'nu seslendirildi.
Çubuklu şehit aileleri adına konuşan 1994'te terörle mücadele sırasında şehit olan Astsubay Deniz Koman'ın babası emekli öğretmen Avukat Himmet Koman, ''yüreği kor olmuş, evlat hasreti ile yanan şehit ana ve babalarına seslendiğini'' belirterek, şöyle konuştu:
''Bin bir çile ve cefaya katlanarak büyüttüğümüz, bir diken batsa, bir öksürse üzerine titrediğiniz, başında nice uykusuz geceler geçirdiğiniz, kokusuna doyamadığınız, üzerine hayaller kurduğunuz, esen yelden kıskandığınız ve dünyalara değişmediğiniz gerekirse onun için 'ölüme razıyım' dediğiniz, dağ gibi yiğitlerinizi bu vatana, bu millete, bu bayrağa hediye ettiniz. Müsaade buyurun milletçe ellerinizden öpelim.''
İlköğretim öğrencileri de Yemen Türküsü eşliğinde cepheye cephane taşınması ve yaralı askerlerin cepheden dönüşünü canlandırdı.
Çubuk İlçesi Terör Mağdurları Derneğince de terörle mücadelede şehit olmuş Çubuklu şehitlerin fotoğrafları slayt eşliğinde gösterildi.
-GELİBOLU YARIMADASI'NDAKİ ŞEHİTLER ABİDESİ'NDE DÜZENLENEN TÖRENE, BAŞBAKAN ERDOĞAN, GENELKURMAY BAŞKANI İLKER BAŞBUĞ VE ÇOK SAYIDA VATANDAŞ KATILDI
ÇANAKKALE (A.A) - 18.03.2009 - Fikriye Susam bildiriyor - 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 94. yıl dönümü dolayısıyla Gelibolu Yarımadası'ndaki Şehitler Abidesi'nde tören düzenlendi.
Törene, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, kuvvet komutanları ile Türkiye'nin dört bir yanından gelen çok sayıda vatandaş katıldı.
Tören, Atatürk Anıtı'na hükümet adına Başbakan Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) adına İlker Başbuğ ile Çanakkale Valisi Abdülkadir Atalık'ın çelenk sunmasıyla başladı.
Saygı duruşunda bulunulması ve askeri birliğin saygı atışı yapmasının ardından, İstiklal Marşı eşliğinde Türk bayrağı göndere çekildi.
Törende, TSK adına konuşma yapan Tuğgeneral Gökhan Gökay, Çanakkale Zaferi'nin, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, Türk ulusunun makus talihini yendiği, tükendi denilen bir devletin şaha kalkarak dünyaya meydan okuduğu, düşman zırhlılarına karşı göğsünü siper eden Mehmetçiğin kahramanlık ve fedakarlığının eşsiz örneklerini vererek anıtlaştığı bir kahramanlık destanı olduğunu söyledi.
Bu zaferin, Türk milletinin tek başına, bir neslin yok olması pahasına, dünyanın en güçlü, en modern harp silah ve araçlarına sahip ülkelerine karşı verilen bir kahramanlık destanı olduğunu vurgulayan Tuğgeneral Gökay, ''Türk ulusu Balkan Savaşları'nda zedelenen güvenini Çanakkale'de tekrar kazanmış, yeni bir ulusal ruh doğmuş, kazanılan büyük moral ve kendine güven duygusu, Kurtuluş Savaşımızın da kazanılmasına temel teşkil etmiştir. Unutulmamalıdır ki, hiçbir devlet, hiçbir ordu, hiçbir silah, yurt sevgisinden ve milli onurdan daha güçlü olamaz ve olamayacaktır'' diye konuştu.
-''HUZUR VE GÜVEN İÇİNDE UYUYUNUZ''-
Tuğgeneral Gökhan Gökay, bugüne kadar bütün dünyanın, Türk milletinin her zaman mazlumun yanında olduğunu gördüğünü, barışsever ve iyi niyetli çabalarına şahit olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
''Ancak bilsinler ki Türkiye Cumhuriyeti'ni karalamak, milli değerlerimizi yıpratmak ve yok etmek isteyenler, her zaman karşılarında Türk milletinin asil duruşunu ve onun bağrından çıkmış Türk ordusunu bulacaklardır. Binlerce şehit kanıyla sulanan bu kutsal topraklarda, Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti bugün, bulunduğu coğrafyada geniş bir risk ve tehdit yelpazesiyle karşı karşıyadır. Bu risk ve tehditleri karşılayacak nitelikte politik, ekonomik, teknolojik, sosyo kültürel ve askeri güce sahip olmak ve onu kullanmak azim ve iradesini göstermek zorundadır.''
TSK'nın, bu geniş tehdit yelpazesi karşısında, klasik harekattan iç güvenlik harekatına kadar her harekatı başarıyla uyguladığını belirten Tuğgeneral Gökay, ''Bugün de iç güvenlik harekat bölgesinde bölücü terör örgütüne karşı mücadelesini kararlılıkla sürdürmektedir. Bu uğurda, yurt içinde ve yurt dışında, canlarını feda etmiş binlerce şehidimiz, bu mücadeledeki kararlılığımızı daha da perçinlemektedir'' dedi.
Tuğgeneral Gökay, şöyle konuştu:
''Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi ulus devlet, üniter devlet ve laik devlet temeline dayanmaktadır. TSK, ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ün çizdiği Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesinin korunması ve kollanmasında her zaman taraftır ve taraf olmaya devam edecektir.
Bugüne kadar esaret zincirleri altına girmeyen, hür ve bağımsız yaşamayı var olma sebebi sayan Türk Milleti, bu uğurda Balkanlar'da, Çanakkale'de, Yemen'de, Sarıkamış'ta, Sakarya'da, 1. ve 2. İnönü'de, Dumlupınar'da, Kore'de, Kıbrıs'ta, iç güvenlik harekat bölgesinde ve tarihin her döneminde binlerce şehit vermiştir.
Vatan, millet ve bayrak uğruna, canlarını vermekten çekinmeyen aziz şehitlerimiz. Hiç endişe etmeyiniz. Dökülen asil kanlarınız, şanlı bayrağımıza renk katmaya devam edecektir. Ne mutlu size ki, hepimizin özlem duyduğu şehitlik mertebesine ulaştınız. Sizler canınızı feda ederek, bu topraklar üzerinde Türk'ün sonsuza kadar hür ve bağımsız yaşama iradesini tüm dünyaya gösterdiniz.
TSK olarak, tarihimizde ve yakın geçmişimizde yaşananları unutmadan, sizlerden aldığımız güç ve heyecanla, kutsal vatan topraklarını koruduğumuzu, daima hazır ve her zamankinden daha güçlü olarak Türk Milletinin emrinde olduğumuzu bilerek huzur ve güven içinde uyuyunuz.''
Bu arada, Başbakan Erdoğan ve Orgeneral Başbuğ, ''Şehitlik Defteri''ni imzaladıktan sonra anıtın arkasında bulunan şehitliği ziyaret etti.
-NOTLAR-
TSK Toplumsal Gelişim Destek Faaliyeti kapsamında Diyarbakır'ın Lice Kulp ve Hani ilçelerinden 133 öğrenci törenlere getirildi. Ayrıca, Türk dilinin kullanılması ve yaygınlaştırılması amacıyla yürütülen faaliyet programı kapsamında da 19 Kosovalı öğrenci törenlerde misafir edildi.
Bu arada, törenler öncesinde Çanakkale Savaşlarında şehit olan Kosovalı Eşref oğlu Ali'nin torunu Muzemil Nado Ese, dedesinin mezarını ziyaret etti. Ese, gazetecilere yaptığı açıklamada, çok duygulandığını söyledi.
Başbakan Erdoğan, helikopterle geldiği alandan yine helikopterle ayrıldı. Erdoğan, buradan ayrılırken, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İlahiyat Fakültesinden kız öğrenciler ve töreni izlemek için Diyarbakır ve Kosova'dan gelen öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, tören alanına geldiği sırada, tören için Diyarbakır ve Kosova'dan gelen öğrencilerle görüştü. Öğrenciler, Başbuğ'a, burada bulunmaktan duydukları mutluluğu dile getirdi. Bazı öğrenciler, Orgeneral Başbuğ'a, denizi ilk kez gördüklerini anlattı.
Öte yandan, 1989 yılında Siirt'in Pervari ilçesinde şehit olan Yüzbaşı Halil İbrahim Sert'in annesi, Genelkurmay Başkanı Başbuğ'a ''Her türlü haklarımızı koruyun'' dedi.
Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı bölgeye, vatandaşlar erken saatlerde akın etti. Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı botlar tören boyunca denizde önlemlerini sürdürürken, tören öncesinde eğitilmiş köpeklerle birlikte bomba imha uzmanı ekipler tören alanını kontrol etti.
-DENİZLİ VALİSİ ERKMEN: ''ÇANAKKALE ZAFERİ, YENİDEN DOĞUŞUN BİR DESTANIDIR''
ANKARA (A.A) - 18.03.2009 - 18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 94. yıl dönümü dolayısıyla yurt genelinde çeşitli törenler düzenlendi.
Denizli'de asri mezarlıkta düzenlenen törende, Denizli Valisi Yavuz Erkmen, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ergüder Toptaş, Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci, diğer kurum ve kuruluşların temsilcileri şehitlik anıtına çelenk bıraktı.
Şehitlik defterini imzalayan Vali Erkmen, tüm şehitleri minnet ve şükranla andıklarını ifade ederek, ''Çanakkale Zaferi, yeniden doğuşun bir destanıdır'' dedi.
Vali Erkmen, şunları kaydetti:
''Bugün minnet ve şükran duygularımızı ifade etmek üzere huzurunuza gelmiş bulunuyoruz. Bizlere emanet ettiğiniz kutsal vatan toprağını her ne koşul altında olursa olsun koruyacağımızdan, laik ve demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni daha da güçlendirerek geleceğe taşıyacağımızdan emin olunuz. Ruhlarınız şad olsun.''
Denizli Üçler İlköğretim Okulu öğrencisi Yasin Çatak, ''Şehit Olursam Ağlama Anne'' isimli şiirini okurken şehit yakınlarının gözyaşlarını tutamadığı görüldü.
Konuşmaların ardından, Vali Erkmen ve beraberindekiler, şehit asker ve polislerin mezarlarını ziyaret ederek karanfil bıraktı.
-SİVAS-
Sivas'ta, Merkez Anadolu Lisesi'nce Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen tören, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Şehitlerle ilgili fotoğrafların gösterildiği, şiirlerin okunduğu programda, lisenin öğrencilerinin Sivas'taki şehitler müzesine, askeri şehitliğe ve şehit annesi Veziha Topal'ın evine yaptığı ziyaretlerden de görüntüler sunuldu.
Duygu dolu anların yaşandığı anma programında, piyade yüzbaşı Volkan Zan, Çanakkale Zaferi'nin askeri yönünü ve önemini anlattı.
Program, lise öğrencilerinin ''Çanakkale Geçilmez'' adlı oratoryoyu sahnelemesiyle sona erdi.
Programa katılan Vali Veysel Dalmaz, eşi Sıdıka Dalmaz ve beraberindekiler daha sonra şehit jandarma astsubay kıdemli üstçavuş Müslüm Fırat'ın ailesini ziyaret etti.
-ŞIRNAK-
Şırnak'ta, Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'nın önünde düzenlenen tören, saygı duruşundu bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Anıta çelenklerin konulmasının ardından, törene katılanlar, Şırnak Kültürevi'nde düzenlenen etkinliğe katıldı.
Çanakale şehitleriyle ilgili sinevizyon gösterisinin ardından öğretmen ve öğrenciler şiir okundu. Orhan Uysal İlköğretim Okulu öğrencileri tiyatro oyunu sahneledi. Şiir dalında düzenlenen yarışmada dereceye giren öğrencilere Şırnak Valisi Ali Yerlikaya ödüllerini verdi.
Törene 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Tahir Bekiroğlu, Çakırsöğüt Jandarma Tugay Komutanı Tuğgeneral Salim Olguner, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Gümüş, İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Birlik, İl Jandarma Alay Komutanı Kurmay Albay Ahmet Hacıoğlu ile siyasi parti temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
-MALATYA-
Malatya'da şehir mezarlığındaki törene Malatya Valisi Halil İbrahim Daşöz, 2. Ordu Komutanlığı Garnizon Komutanı Tümgeneral Hasan Fehmi Canan, Belediye Başkan Yardımcısı Niyazi Ertan, Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya ve şehit yakınları katıldı. Şehit mezarları ziyaret edildi ve karanfil bırakıldı.
Şehitlikteki törenin ardından Sabancı Kültür Merkezi'nde ''Çanakkale Savaşı'' sergisi açıldı ve Kıbrıs gazilerine madalya takıldı.
Vali Halil İbrahim Daşöz, burada yaptığı açıklamada, vatanın ne demek olduğunu daha iyi anlamak için Çanakkale'de her kentten kucak kucağa yatan gençleri görmek gerektiğini ifade etti.
-ANTALYA-
Antalya'da Uncalı Mezarlığı Garnizon Şehitliği'ndeki anma töreninde konuşan Piyade Binbaşı Erdem Vural, ''Üzerinde kurulan medeniyetlerle dünya tarihine adını yazdıran, atalarımızın en değerli emaneti olan bu kutsal vatan topraklarının bölünmez bütünlüğü, yüce milletimizin bağımsızlık ve esenliği, başta Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı olmak üzere görevleri başında ve terörle mücadelede hayatını kaybeden aziz şehitlerimizin eseridir'' dedi.
Antalya Valisi Alaaddin Yüksel, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Zafer Çelikin ve Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, şehitlik özel defterini imzaladıktan sonra şehitliği gezerek mezarlara karanfil bıraktı.
Tunceli'de 1996 yılında teröristlerce şehit edilen komando çavuş Ömer Dikmen'in ailesi, Vali Yüksel'den oğullarının isminin bir okula verilmesini istedi. Baba Kenan Dikmen, gazetecilere yaptığı açıklamada, oğlunun Tunceli'de şehit olduktan sonra naaşının taksiyle 1,5 gün sonra kendilerine ulaştırıldığını, buna rağmen kimseye sitem etmedikleri ancak onun adının bir okulda yaşatılması gerektiğini kaydetti.
Antalya Kültür Merkezi'nde, Adem Tolunay Lisesi öğrencileri ''Harman Yeri'' adlı dramayı sergiledi.
-BAŞBAKAN ERDOĞAN: ''TÜRKİYE, DÜNYA MESELELERİNE ŞARTLAR NE OLURSA OLSUN, DAİMA BARIŞÇI YAKLAŞMAKTA ISRARLI OLACAK, ANCAK VATANIMIZIN VE MİLLETİMİZİN YÜCE VARLIĞINA EL UZATMAYA YELTENENLERE VERECEĞİMİZ CEVAP, BUNDAN 94 YIL ÖNCE BU TOPRAKLARDA VERDİĞİMİZ CEVAPTAN ASLA FARKLI OLMAYACAKTIR''
ÇANAKKALE (A.A) - 18.03.2009 - Fikriye Susam/Bilal Yakınbaş bildiriyor - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, dünya meselelerine şartlar ne olursa olsun, daima barışçı yaklaşmakta ısrarlı olacağını belirterek, ''Ancak vatanımızın ve milletimizin yüce varlığına el uzatmaya yeltenenlere vereceğimiz cevap, bundan 94 yıl önce bu topraklarda verdiğimiz cevaptan asla farklı olmayacaktır'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Çanakkale Şehitler Abidesi'nde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Deniz Zaferi'nin 94. yıl dönümünde, ölümsüz kahramanların, aziz şehitlerin manevi huzurunda bir araya geldiklerini bildirdi.
''Şehitler coğrafyasında vatan sevgisinin nişanesi olan bu abidenin önünde, bu anlamlı törende herkesi saygıyla selamladığını'' ifade eden Erdoğan, ''18 Mart'ta, bugün bir kez daha tarihimizin en dokunaklı, en parlak sayfalarımızdan biri olarak yazılan Çanakkale Deniz Zaferi'nin hatırasını yad ediyoruz. O günleri tekrar hissetmeye, anlamaya çalışıyoruz'' diye konuştu.
Çanakkale Zaferi'nin, milletin en parlak zaferlerinden biri olarak tarihteki yerini aldığına işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bu vesileyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Çanakkale'de destan yazan bütün kahramanlarımızın, bütün şehitlerimizin aziz hatırasını rahmet ve şükranla yad ediyorum. O savaş, Türk milletinin yokluklara, imkansızlıklara rağmen, yüksek bir ruh ve sarsılmaz bir inancın nelere kadir olduğunu göstermesi bakımından örnek bir mücadeledir. Sadece Türk milleti tarihi bakımından değil, bütün bir insanlık tarihi bakımından önemlidir. Çünkü Çanakkale'de, ağır silahlar hüsrana uğramıştır. Çünkü Çanakkale'de işgal ruhu hüsrana uğramıştır.
Burada, yürekler kazanmıştır. Vatan müdafaası kazanmıştır. İnanç galip gelmiştir. Vatan sevgisi, işgal arzusuna üstün gelmiştir Çanakkale'de... Çanakkale'de adeta sular yokuşa akıtılmıştır. Yanlış hesap Çanakkale'den dönmüştür. Çanakkale'de 1915'te bir kez daha görülmüştür ki yeryüzündeki hiçbir silah, vatan sevgisine, millet sevgisine karşı muzaffer olamayacaktır. Bu açıdan, Çanakkale Zaferi bütün milletler için, bütün insanlık için bir semboldür, ibrettir, örnektir. Bütün insanlar için umut tablosu olmuştur. Bir millet bir toprağı nasıl vatan kılar, nasıl vatan hürriyetine kavuşturur, işte Çanakkale ruhu bunu göstermiştir. İnanmış bir millet, vatanperver bir millet, vatan savunmasını nasıl yapar, işte Çanakkale ruhu tüm dünyaya bunu göstermiştir.''
-''MODERN DESTAN''-
Bu sebeple, Çanakkale Zaferi'nin, 20. yüzyılda yazılmış modern bir destan olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Tarihte eşine az rastlanır büyük bir kahramanlık destanıdır'' dedi.
Gelibolu cephesinde verilen benzersiz mücadelenin şüphesiz ki milletin küllerinden doğduğu İstiklal Savaşı ile büyük zaferin de müjdecisi ve ön sözü olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu vesileyle Çanakkale şehitlerimizle birlikte İstiklal Savaşı şehitlerimizi de rahmetle anıyoruz. Hepsinin ruhu şad olsun.
O kahramanların her biri bugünkü birlik ve beraberliğimizin ne kadar sağlam temeller üzerinde yükseldiğini bütün dünyaya en gür sesle ilan ettiler. Bugün gerçekleşen bu anlamlı törenden yansıyan hakikat de budur.
Bizler her yıl burada, Çanakkale şehitlerimizi saygıyla anarken yas tutmuyoruz, aksine birlik ve beraberliğimizi yeniden perçinliyoruz.
Bu güzel günde, aynı aşkla, aynı ruhla, aynı heyecanla ve coşkuyla bu topraklara bir kez daha bakıyoruz.
Çanakkale'de gördüğümüz hüzün değil, gurur tablosudur. Onun için bugün de tek nefes, tek ses, tek yürek halinde bir kez daha 'Çanakkale Geçilmez' diyoruz. Onun içindir ki ecdadımızın, uğruna can verdiği mukaddes topraklar üzerinde, ay yıldızlı bayrağımız ilelebet dalgalanacaktır.
Bizler, bugünkü nesiller olarak, bu vatanı ecdadımızdan miras aldık. Bizler bugünkü nesiller olarak bu vatanı yarınlarımıza kutsal bir emanet olarak aktaracağız.
Bu vatanın mirasçıları olarak bayrağımızı ilelebet dalgalandırmak boynumuzun borcudur.''
Başbakan Erdoğan, bugünkü nesiller olarak, bu vatanı gelecek nesillere kutsal bir emanet olarak aktaracaklarını vurgulayarak, ''Bu vatanın mirasçıları olarak bayrağımızı ilelebet dalgalandırmak bizim boynumuzun borcu. Bu vatanın emanetçileri olarak da hilalimizi, yıldızımızı, gelecek nesillere teslim etmek aynı şekilde bizim için kutsal bir ödevdir'' dedi.
-TÜRK MİLLETİNİN KARAKTERİ-
Çanakkale Zaferi'nin, çok önemli bir miras devrettiğini anlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bu savaş açıkça göstermiştir ki Türk milletinin karakteri özgürlüktür, istiklaldir, bağımsızlıktır, başka hiçbir millete boyun eğmemektir. Onun için hiçbir zaman boyun eğmeyeceğiz. Hiçbir zorluk karşısında yılmayacağız. Şehitlerimizin aziz hatırası ebediyen Türk milleti ile yaşayacaktır. Onların verdiği mücadele ruhu, bugünkü nesillerin yolunu aydınlatacak meşale olacaktır.
Nitekim aradan 94 yıl geçmiş olmasına rağmen ne mutlu ki bu topraklarda yaşayan her insanımızın gönlünde aynı istiklal ateşi bütün canlılığı ile yanıyor. Çanakkale Zaferi, geleceğe yürüyüşümüzün en güçlü ilham kaynaklarından biri olarak bugün de milletimizin hissiyatını belirliyor.
Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetimizi temel ilke ve nitelikleri ile geleceğe, dünya milletleri arasında hak ettiği konuma taşımak için mücadele veriyoruz. Bir yandan yurt içinde atalarımız istiklal mücadelesini verdi, şimdi bizler de istiklal mücadelesinin yanında istikbal mücadelesini veriyoruz, kalkınma mücadelesini veriyoruz. Diğer yandan da dünya barışına katkı sağlamak için gerekli adımları atıyoruz. Zira Çanakkale Savaşı'nı diğerlerinden ayıran en önemli özellik, esas itibarıyla kahramanlığın yanında asaletin, insani değerlerin ön plana çıkmış olmasıdır. Birbirini tanımayan milletler, hazin bir şekilde bu cephede karşı karşıya gelmiştir. Avustralya'dan, Yeni Zelanda'dan binlerce genç, ilk defa bu cephede tanışmıştır.''
-MEHMETÇİK-
Mehmetçiğin, en ağır savaş şartlarında, karşısındaki düşmanın kendisi gibi bir aile evladı olduğunu unutmadığını, insan onuruna yakışır şekilde davrandığını anlatan Erdoğan, ''Savaşın içinden barış doğmuştur, kardeşlik doğmuştur, dostluklar inşa edilmiştir. Vatanını savunan vefakar, fedakar Türk milleti, NATO'da, BM Güvenlik Konseyinde, bölgesinde ve dünyada barışa ara buluculuk etmiştir'' diye konuştu.
''Yurtta sulh, cihanda sulh'' şiarını samimiyetle benimsemiş bir milletin fertleri olarak, her zeminde, dünyanın barışa ve kardeşliğe duyduğu ihtiyacı büyük bir sesle seslendirdiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Şanlı tarihimizden aldığımız ilham ile ülkelerin bağımsızlıklarına, insanların hürriyetlerine, milletlerin onurlarına saygı göstermenin gereğini ısrarla vurguluyoruz. Türkiye'nin bu değerlere sahip çıkmaktaki ısrarını dile getiriyoruz. Bugün burada insanlık değerlerini savaş meydanlarında bile terk etmeyen bu aziz kahramanların huzurunda dostluk ellerimizi bir kez daha birleştiriyoruz. Ne mutlu ki milyonlarca vatandaşımız, gencimiz her yıl buraya gelerek, Çanakkale ruhuna sahip çıkıyor.
Şu kesin olarak bilinmelidir: Türkiye, dünya meselelerine şartlar ne olursa olsun, daima barışçı yaklaşmakta ısrarlı olacak ancak vatanımızın ve milletimizin yüce varlığına el uzatmaya yeltenenlere vereceğimiz cevap, bundan 94 yıl önce bu topraklarda verdiğimiz cevaptan asla farklı olmayacaktır.
Bugün bu millete karşı sorumluluğumuz, ne olursa olsun hepimiz aynı aydınlık geleceğin imarı için canımızı dişimize takarak çalışma azmindeyiz.
Ekonomide, dışişlerinde, adaletin ve güvenliğimizin tesisinde, üretimde ve teknolojide, eğitim ve sağlıkta, sporda her birimiz farklı alanlarda olsa da bu milletin geleceğini aydınlık kılmak için çalışıyoruz. Kimsenin şüphesi olmasın ki Türkiye Cumhuriyeti, 100. kuruluş yılını dünyanın en parlak 10 yıldızından biri olarak kutlayacaktır. Bu ideali mutlaka gerçeğe dönüştüreceğiz.
Çanakkale Deniz Zaferi'nin 94. yıl dönümünü kutluyor, 18 Mart şehitler gününde başta Anafartalar Komutanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal olmak üzere bütün kahramanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum ve şükran ile yad ediyorum.''
-SAMSUN, GÜMÜŞHANE, KIRKLARELİ, TEKİRDAĞ VE BURSA'DA TÖRENLER DÜZENLENDİ
ANKARA (A.A) - 18.03.2009 - Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümü dolayısıyla yurdun çeşitli yerlerinde törenler düzenlendi.
Samsun'da Kıranköy Şehitliği'ndeki törende saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu ve şehitliğe çelenkler konuldu.
Asri Mezarlık'taki şehitlikte devam eden törende ise Kur'an-ı Kerim okunup, dualar edildikten sonra şehit mezarlarına karanfiller bırakıldı.
Daha sonra Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen törende konuşan Vali Hasan Basri Güzeloğlu, Çanakkale Zaferi'nin kutsal vatan topraklarını işgale kalkışanlara bunun hiçbir şekilde gerçekleşemeyeceğini gösterdiğini söyledi.
Fedakarlıkların en büyüğü ve yücesinin, insanın canını ortaya koyduğu fedakarlık olduğunu ifade eden Güzeloğlu, şunları kaydetti:
''Bu sadece bireysel bir fedakarlık anlamında değil, tam manasıyla vatan, devlet, bayrak ve sancak gibi varlığımızı borçlu olduğumuz kavramlarla ilişkili ve doğrudan bağlantılıdır. Bu uğurda feda edilen can, sadece kaybedilen bir hayat değil, yaşatılmak ve büyük değerleri yaşatmak uğruna feda edilen bir hayattır.''
Daha sonra Samsun Devlet Opera ve Balesi sanatçıları tarafından çeşitli sunumlar yapıldı.
-GÜMÜŞHANE-
Gümüşhane'de Hükümet Konağı önünde düzenlenen tören, Vali Enver Salihoğlu, Garnizon Komutanı Jandarma Albay Fuat Kömürcü ve Belediye Başkanı Mustafa Canlı'nın Atatürk Anıtı'na çelenk koyması ile başladı. Törende, saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu.
Vali Salihoğlu, daha sonra Atatürk Kültür Merkezi'nde yapılan törendeki konuşmasında, Çanakkale Savaşları'nda olduğu gibi ondan önce ve sonra da ülke savunması uğruna çok şehit verildiğini belirterek, ''Türk Milleti şehitlerini hep rahmet ve minnetle anmış, gazisini sevgiyle kucaklamış, onların dul ve yetimlerini bağrına basmıştır. Böyle davranmak onlara bir ihsan değil, bizim görevimizdir. Şehitlere verilen manevi değerin yanında hukuki olarak da düzenlemeler yapılmış, bu maksatla yüce meclis çeşitli kanunlar çıkarmıştır'' diye konuştu.
Salihoğlu, konuşmasının ardından, 2 yıl önce Tunceli'de şehit olan Jandarma Er Murat Yıldız'ın babası Aydın Yıldız'a çiçek verdi. Öğrenciler ise şehit babasına Türk Bayrağı hediye ettiler.
Tören, öğrenciler tarafından Çanakkale Savaşları'nın konu alındığı tiyatro oyununun sahnelenmesinin ardından sona erdi.
-KIRKLARELİ-
Kırklareli'ndeki ilk tören şehitlik anıtına, Valilik, Garnizon Komutanlığı, Belediye Başkanlığı ve Şehit aileleri çelenklerinin konulması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Törene katılan Kırklareli Valisi Hüseyin Avni Coş, daha sonra Şehitlik Defteri'ni imzaladı. Coş, deftere, ''Aziz şehitlerimiz, bugün sizleri minnet ve şükranla anıyoruz. Bizlere emanetiniz olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti Ulu Önder Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkma hedefine en kısa zamanda ulaşacak ve tek devlet, tek millet olarak ebediyete kadar var olacaktır. Rahat uyuyun, ruhlarınız şad olsun'' diye yazdı.
Daha sonra törene katılanlar şehit mezarlarını ziyaret ederek dua okudu, kabirlere karanfil bıraktı.
-TEKİRDAĞ-
Tekirdağ'da da Şehitler Anıtı'nda düzenlenen törende, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı söylendi.
Belediye Kültür Merkezi'nde Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerinin hazırladığı programda, Çanakkale Zaferi'nin hangi şartlar altında nasıl kazanıldığı anlatıldı.
Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri de Çanakkale Zaferi'ni anlatan türküleri seslendirdi.
Programa, Vali Aydın Nezih Doğan, Belediye Başkanı Ahmet Aygün, 8. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral İsmail Gümüşteki ve öteki yetkililer katıldı.
-BURSA-
Bursa Barosu Yönetim Kurulu, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 94. yıl dönümü dolayısıyla, Adliye Sarayı Atatürk Anıtı önünde tören düzenledi.
Çok sayıda avukatın katıldığı törende, Bursa Barosu Başkanı avukat Zeki Kahraman'ın anıta çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Zeki Kahraman, burada yaptığı konuşmada, 94 yıl önce geçilemeyen Çanakkale'nin bugün halen geçilmeye çalışıldığını savunarak, şunları kaydetti:
''Çanakkale bugün halen geçilmeye çalışılıyor. Bu nedenle 18 Mart, konuşma değil, susup düşünme günüdür. Çanakkale'de ulusumuz, etnik köken ve milliyet ayrımı yapmaksızın, her türlü imkansızlığa rağmen vatanına kastedenlere 'dur' deme iradesi göstermiştir. Çanakkale, bir destandır. Özgür ve bağımsız olmadan mutlu ve refah içinde yaşanmayacağını bilenlerin, özgürlüğü ve onuru elinden alınmış olarak yaşamaktansa koşa koşa ölüme gidenlerin, vatan uğruna ölmek için Allah'a yakaranların ve genç yaşta ölen 260 bin vatan evladının destanıdır.''
-ÇORUM-
Çorum Valisi Mustafa Toprak ve Belediye Başkanı Turan Atlamaz, yaptıkları yazılı açıklamalarla 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümünün önemini vurguladı.
Vali Mustafa Toprak açıklamasında, Türk Milleti'nin ve kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Türk vatanını istilaya kalkışan dönemin en güçlü devletlerine karşı Çanakkale'de eşsiz bir mücadele verdiğini belirterek, kazanılan bu zaferin yıl dönümünü kutlamanın gurur ve mutluluğunun yaşandığını belirtti.
Çorum Belediye Başkanı Turan Atlamaz da Birinci Dünya Savaşı'nın en önemli aşamalarından olan Çanakkale Savaşları'nın büyük çarpışmalara sahne olduğunu, nedenleri ve sonuçlarıyla tarihin akışını etkilediğini belirtti.
Çanakkale'de vatanının bağımsızlığını savunan milletin, tüm olumsuzluklar içerisinde büyük bir direniş gösterdiğini dile getiren Başkan Atlamaz, ''Türk Milleti, özgürlük ve bağımsızlığı için her türlü engeli aşacağını, birlik içinde yurdun her karış toprağını canı pahasına savunacağını bu savaşta bir kez daha kanıtlamıştır'' dedi.
-IĞDIR, ARDAHAN, TUNCELİ, SİNOP VE BİTLİS'TE TÖRENLER DÜZENLENDİ
ANKARA (A.A) - 18.03.2009 - Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 94. yıl dönümü dolayısıyla yurdun çeşitli yerlerinde törenler düzenlendi.
Iğdır'da Zübeyde Hanım Bulvarı'ndaki Atatürk Anıtı önünde Şehit Mehmet Çavuş Anıtı'na çelenk konulmasıyla başlayan tören, saygı atışıyla devam etti.
Tören, Iğdır Valisi Saffet Karahisarlı, Garnizon Komutanı Muharebe Kurmay Albay Ahmet Can Çevik, Belediye Başkanı Nurettin Aras ve şehit yakınlarının, Şehit Türkler Anıt ve Müzesine karanfil bırakmasının ardından Kültür Sarayı Konferans Salonu'nda devam etti.
5. Hudut Alay Komutanlığı'nda Piyade Binbaşı Tacettin Tınaz, törende, Çanakkale Savaşı'nın Türk ve dünya tarihinde ender rastlanan bir savaş olduğunu söyledi.
Türk askerinin, devrin en güçlü donanmasını ve ordularını, her türlü imkansızlığa rağmen canını vererek mağlup ettiğini ve Çanakkale'nin geçilemeyeceğini tüm dünyaya haykırdığını vurgulayan Binbaşı Tınaz, ''Çanakkale milli mücadelenin başlangıcı için ilk kıvılcımın çakıldığı, direnişin başladığı, düşmana ilk kez 'dur' denilebildiği yer olması açısından önemlidir'' dedi.
Törende, daha sonra lise öğrencileri tarafından Çanakkale Destanı'nın anlatıldığı oratoryo sahnelendi.
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün organize ettiği Zafer Kupası Halı Saha futbol Turnuvası'nda dereceğe giren takımlara kupalarının da verildiği tören, Kültür Sarayı Salonu'nda 81 ildeki şehitliklerin fotoğraflarından oluşan serginin açılışıyla sona erdi.
-ARDAHAN-
Ardahan Şehitliği'nde saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törene, Ardahan Valisi Selim Cebiroğlu, 25. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Cengiz Demirci, Belediye Başkanı Mikail Kayatürk, Cumhuriyet Başsavcısı Cemil Akdeniz, AK Parti Ardahan Milletvekili Saffet Kaya, CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, şehit aileleri ve vatandaşlar katıldı.
25. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'ndan İstihbaratçı Yüzbaşı Mehmet Özkan, törende, Çanakkale Zaferi'nin Türk tarihinin dönüm noktası olduğunu söyledi.
Tören, daha sonra Halil Efendi Mahallesi'ndeki 1915'te 300 masum Türk'ün Rus ve Ermeni çetelerince yakılarak katledildiği Yanık Cami bölgesindeki Yanık Cami maketinin ziyaret edilmesiyle sona erdi.
Ardahan'ın Çıldır ilçesinde de Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümü dolayısıyla Atatürk anıtı önünde tören düzenlendi.
-TUNCELİ-
Tunceli'de, Hükümet Konağı yanındaki Atatürk Anıtı önünde düzenlenen tören, anıta çelenklerin konulmasıyla başladı.
İl Kültür Merkezi Konferans Salonu'nda devam eden törene, Vali Mustafa Yaman, Jandarma Bölge Komutan Tümgeneral Mehmet Çörten, Tunceli Üniversitesi Rektörü Durmuş Boztuğ, İl Jandarma Alay Komutanı Kurmay Kıdemli Albay Zafer Önder, daire müdürleri ve öğrenciler katıldı.
Jandarma Kurmay Yüzbaşı Atilla Tamer, törende yaptığı konuşmada, Türk askerinin ve ulusunun Çanakkale'de destan yazdığını ve kazanılan başarının tüm dünyada bağımsızlık mücadelesi veren uluslara örnek olduğunu ifade etti.
Öğrencilerin de günün anlam ve önemine ilişkin şiirler okuduğu törende, daha sonra ''Çanakkale Destanı'' oratoryosu sahnelendi.
Tören, Tunceli Jandarma Bölge Komutanlığı Bando Takımı'nın müzik dinletisiyle sona erdi.
-SİNOP-
Sinop'ta, Deniz Şehitliği'nde düzenlenen tören, çelenk konulması, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Şehitlik defterini imzalayan Vali M.Hakan Güvençer, deftere şunları yazdı:
''Vatan toprağına karışan ve her biri aziz şehitlerimiz. Göğüslerinizin zafer coşkusu ile gururla kabardığı yeni bir 18 Mart gününde minnet ve şükran duygularımızla yüksek huzurlarınızdayız. Daima yanı başımızda hissettiğimiz manevi ve dipdiri mevcudiyetiniz büyük Türk devletini daha aydın istikballere taşıma azim ve davamızdan bize hiçbir hesaba sığmaz kuvvet vermektedir. Ruhlarınız şad olsun. Vatan ve yüce Türk Milleti emin ellerdedir.''
Sinop Atatürk Lisesi Tarih Öğretmeni Ümit Dilşad Şahin'in, günün önemiyle ilgili anlatımda bulunmasının ardından öğrenciler şiir okudu.
Daha sonra Şehir Mezarlığı'ndaki şehitlik ziyaret edilerek, müftülük görevlileri tarafından dua okundu, şehit mezarlarına karanfil bırakıldı.
İl Müftülüğünce de Seyyid Bilal Cami'nde şehitler anısına mevlit okutulacak.
-BİTLİS-
Bitlis'teki tören şehitliğe çelenklerin sunulması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Törene katılanlar tarafından şehitliğe karanfil bırakıldı. Şehitlikteki programın ardından Bitlis Kültür Merkezi'ne geçildi.
Törene katılan Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz, ''Bugün vatan toprakları üzerinde rahat ve huzurlu yaşıyor ve geleceğe ümitle bakıyorsak, bu aziz şehitlerimizin sayesindedir'' dedi.
Türk ordusunun her zaman kendisinden kat kat daha büyük ordulara karşı zaferler kazandığını vurgulayan Yılmaz, ''Çanakkale Zaferini konuşurken bazı şeylere dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü şanlı tarihi kahramanlıklarla dolu Türk milleti en ağır savaşı Çanakkale de yaşamıştır'' diye konuştu.
Çanakkale Savaşı'nda Türk ordusun başında Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk'ün bulunduğunu kaydeden Yılmaz, Türk ordusunun Atatürk'ün verdiği ''Size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum'' talimatını en iyi şekilde yerine getirdiğini söyledi.
Programda şiir ve kompozisyon dallarında dereceye girenlere ödüller verildi ve Hikmet Kiler Fen Lisesi öğrencilerince oratoryo gösterisi sunuldu.
Program, Atatürk ve Çanakkale Zaferi ve Çanakkale Şehitleri konulu sinevizyon gösterisiyle son buldu.
-18 MART ŞEHİTLERİ BAKÜ'DE DE ANILDI
BAKÜ (A.A) - 18.03.2009 - Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 94'üncü yıl dönümünde, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de de anma etkinlikleri düzenlendi.
Türkiye Büyükelçiliğinin Azerbaycan'ın bağımsızlığı için 1918'de Türkiye'den gelen Kafkas Türk İslam Ordusunun şehitleri anısına kurulan Bakü Türk Şehitliğinde düzenlediği törende, Bakü Büyükelçisi Hulusi Kılıç anıta çelenk koydu ve saygı duruşunda bulundu.
Daha sonra şehitlerin isminin yer aldığı plaketlere karanfil bırakan Kılıç, Şehitlik Özel Defterini imzaladı.
Büyükelçi Kılıç, ardından Azeri Şehitliğine geçerek, burada da Ebedi Meşale anıtına çelenk koydu ve saygı duruşunda bulundu.
Törene Türk Silahlı Kuvvetleri Ataşesi Tuğgeneral Fahri Kır, Büyükelçilik görevlileri, subaylar ve Azerbaycan'da faaliyet gösteren Türk iş adamları katıldı.
Etkinlikler kapsamında ayrıca, Büyükelçilikte bir seminer düzenlendi. Seminerde Çanakkale Savaşı ve kazanılan zaferle ilgili bilgi verildi, sinevizyon gösterisi sunuldu.
-DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANI ORAMİRAL ATAÇ: -''TÜRK HALKININ İNANCI VE VATANSEVERLİĞİNİN BİRLEŞMESİ ÇANAKKALE RUHUNU DOĞURMUŞTUR''
ANKARA (A.A) - 18.03.2009 - Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç, Türk halkının inancı ve vatanseverliğinin birleşmesinin Çanakkale ruhunu doğurduğunu ifade ederek, ''Çanakkale ruhu bana göre Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğinin de teminatıdır'' dedi.
Çanakkale Deniz Zaferi'nin 94. yıl dönümü dolayısıyla Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda tören yapıldı.
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ataç, burada yaptığı konuşmada, 18 Martta hem Çanakkale Deniz Zaferi'nin kutlanması hem de hayatlarını vatan için seve seve feda eden şehitlerin anılması dolayısıyla karmaşık duygular içinde olduklarını ifade etti.
Çanakkale ruhunu hayatı boyunca düşündüğünü belirten Ataç, ''Anladığım kadarıyla Türk halkının inancı ve vatanseverliğinin birleşmesi Çanakkale ruhunu doğurmuştur, bu zaferi yaratmıştır. Bu son derece önemlidir'' diye konuştu.
Hayatını vatan uğruna feda edebilme duygusunun Çanakkale'de ortaya çıktığına işaret eden Oramiral Ataç, bu ruhun günümüzde de devam edip etmediğini sürekli olarak düşündüğünü söyledi.
Oramiral Ataç, ''Gazilerimiz beni ziyarete geldiler. Oturduk uzun uzun konuştuk. Onların gözlerindeki parıltılar, ifadeleri yine bir defa daha teyit etti ki o ruh hala yaşıyor. Çanakkale ruhu bana göre Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğinin de teminatıdır'' dedi.
Çanakkale Savaşı'nda düşman gemilerinin boğazlara kadar geldiğini hatırlatan Oramiral Ataç, gemilerin durdurulamamasının başlıca nedeninin donanmaya yeterince önem verilmemesi olduğuna işaret etti.
Oramiral Ataç, ''Ben denizci olarak söylüyorum. Eğer o zaman bir denizaltı filomuz, etkin bir deniz gücümüz olsaydı belki bu kadar şehit vermezdik. Bunu Türk halkının daima düşünmesi gerekir. Deniz Kuvvetlerimizin varlığı, bu ülkenin geleceği için bir teminattır. Deniz aşırı ülkelerden istila daima denizlerden gelir'' diye konuştu.
Atatürk'ün de denizlere büyük önem verdiğini vurgulayan Oramiral Ataç, İstiklal Savaşı'ndan sonra Atatürk'ün ilk yaptığı şeylerden birinin Denizcilik Bakanlığının kurulması ve bugünkü çağdaş Türk donanmasının temellerinin atılması olduğunu söyledi.
Törene katılan şehit ailelerine de geldikleri için teşekkür eden Oramiral Ataç, ''Aziz şehitlerimizin hatırası önünde Deniz Kuvvetleri olarak tazimle eğiliyorum. Hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Sizlere, eşlerine, çocuklarına, torunlarına uzun ömürler ve başarılı bir hayat diliyorum'' diye seslendi.
-''ÇANAKKALE SAVAŞI HURAFELERLE ANLATILIYOR''-
Törende konferans veren yazar Turgut Özakman da Çanakkale Savaşı'nın hurafelerle anlatıldığını söyleyerek, ''Milletimize, gençliğimize tarihimizi doğru anlatmak boynumuzun borcu'' dedi.
Türk milletinin Çanakkale Savaşı'nda temiz savaşarak, savaşın da bir ahlakı olduğunu düşmana gösterdiğini ifade eden Özakman, Çanakkale Zaferi'nin hiçbir şeyin yurt sevgisinden ve milli onurdan daha güçlü olamayacağının kanıtı olduğunu dile getirdi.
Çanakkale Zaferi'nin milli mücadelenin ön sözü olduğunu anlatan Özakman, Cumhuriyet'in de Çanakkale ruhuyla kurulduğunu kaydetti.
Oramiral Ataç, konferans sonrasında Turgut Özakman'a, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen'e ve törende sahnelenen ''Çanakkale'de Zaman'' isimli müzikli oyunu yazan ve yöneten Murat Göksu'ya anı objesi ve hediye sundu.
Daha sonra ''Çanakkale'de Zaman'' isimli müzikli oyun sahnelendi. Oyun sırasında bazı şehit yakınlarının duygulanarak, gözyaşlarını tutamadığı görüldü.
Törende Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu ile Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atila Işık'ın gönderdiği telgraflar da okundu.
-ORDU'DA DÜZENLENEN TÖRENLERE ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI HİLMİ GÜLER DE KATILDI
ORDU (A.A) - 18.03.2009 - 18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 94. yıl dönümü dolayısıyla yurt genelinde çeşitli törenler düzenlendi.
Ordu'da, yapımı tamamlanan Garnizon Şehitliği'nin açılışı ile başlayan törende konuşan Vali Ali Kaban, Türkiye'nin sonradan kurulmuş sentetik bir devlet olmadığını belirterek, ''Bundan dolayı da her zaman için atalarımıza şükrediyoruz'' dedi.
Türk milletinin köklerinin tarihin çok eski dönemlerine dayandığını anımsatan Kaban, Türk ulusunun dünyanın her tarafına köklerini uzatmış durumda olduğunu vurguladı.
''Biz de Anadolu topraklarında devam eden o köklerin sürgünleriyiz'' diyen Vali Kaban, şöyle konuştu:
''Anadolu toprağı, atalarımız ve onların emanetçileri olarak bizlerin sığındığı son kale. Bu nedenle bu topraklarda sığınmak uğuruna çok insanımızı şehit verdik. İşte bunların bir kısmı bugün burada bulunan vatandaşlarımızın yakınlarıdır. Şehitlerimiz doğrudan cennete gider ve zaten ölmez. Onlar her zaman bizim aramızdadırlar buna inanıyoruz. Bu ülke, bu millet şehitlerine olan inancı ile ayakta kalacaktır.''
Ordu Garnizon Komutanı Jandarma Albay Celal Çürek de konuşmasında, 4 Nisan 2008'de yapımına başlanılan şehitliğinin açılışını yapmanın huzuru içinde olduklarını söyledi.
Konuşmaların ardından şehitliğinin açılışı gerçekleştirildi.
Törenlere daha sonra Ordu Atatürk Kültür Merkezinde devam edildi.
Şehitlik açılışına yetişemeyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler buradaki törene katıldı.
Törende, Ordu Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrencileri tarafından çeşitli şiirler okundu, kısa film gösterisi ve Çanakkale Savaşı adlı tiyatro oyunu sergilendi.
Törende ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde görev yaptıkları sırada terörle mücadele sırasındaki operasyonlarda yaralanan ve daha sonra malul gazi olarak emekliye ayrılan gazilere, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler tarafından gazilik berat ve rozetleri takıldı.
-ADANA-
Adana'da, Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen etkinlikler kapsamında şehit mezarları ziyaret edildi.
Asri Mezarlık'ta bulunan şehitlikte düzenlenen törende, anıta çelenk konuldu, saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu ve saygı atışı yapıldı.
6. Kolordu Komutanlığından Personel Binbaşı Uğur Alıcıoğlu, yaptığı konuşmada, kahraman Mehmetçiğin, yurdun her karış toprağında şehitlerin aziz emanetine sahip çıktığını ve çıkmaya devam edeceğini söyledi.
Daha sonra, Adana Valisi İlhan Atış, şehitler için oluşturulan anı defterini imzaladı. Atış ile 6. Kolordu Komutanı Korgeneral Nejat Bek, şehit mezarlarını ziyaret ederek, karanfil bıraktı.
Atış ve Bek, daha sonra Buruk Mezarlığı'ndaki Polis Şehitliği'ni de ziyaret etti.
Ceyhan Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen törende ise Atatürk Anıtı'na çelenkler konuldu, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Kaymakam Gürbüz Karakuş, Garnizon Komutanı Binbaşı Ümit Şener, Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, şehit yakınları ve öğrencilerin katıldığı törene daha sonra şehitlikte devam edildi. Şehitlerin mezarlarına karanfiller bırakılırken, şehit yakınları gözyaşlarına hakim olmadı.
İmamoğlu'nda da Naim Süleymanoğlu parkında tören düzenlendi. Törene, İmamoğlu Kaymakamı Nail Anlar, Belediye Başkanı Talat Sırkıntı, İlçe Jandarma Komutanı Ersin Özdemir, İlçe Emniyet Müdürü Kemal Şentürk, kamu kurum ve kuruluşların temsilcileri ile şehit yakınları katıldı.
Tören sonrası Şehit Asteğmen Zeynel Yılmaz Şehitliği ziyaret edildi.
-RİZE-
Rize'de İslampaşa Mahallesi'nde bulunan Şehitlik Anıtı önünde düzenlenen törende, Vali Zekeriya Şarbak, İl Garnizon Komutanı Albay Erol Çelik ile diğer katılımcılar anıta çelenk sundular.
Vali Şarbak, daha sonra İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen törende yaptığı konuşmada, her ülkenin geçmişinde kahramanlıklar olduğunu, ancak Türk milleti kadar kahramanlıklar yaşamış bir milletin çok az olduğunu söyledi.
Osmanlı devletini hazmedemeyen batılıların, 1. Dünya Savaşı'nda 6 asır özgür yaşamış olan unsurları çeşitli vaatlerle isyan ettirdiklerini, çıkan isyanlarla da Anadolu'ya girmek istediklerini ifade eden Şarbak, ''Malazgirt, Çanakkale ve Sakarya savaşları, milletimizin tarihini belirleyen savaşlardır. 1915'de dedelerimiz canını dişine takıp savaşmasaydı, bugün halimiz ne olurdu bilinmez'' dedi.
Rize Garnizon Komutanı Albay Erol Çelik, Rize Cumhuriyet Başsavcısı İsmet Özkorul, diğer yetkililer, şehit yakını ve gazilerin katıldığı tören, öğrencilerin Çanakkale Savaşı'nı konu alan tiyatro oyununu sahnelemelerinin ardından sona erdi.
-ŞANLIURFA-
Şanlıurfa'da ilk tören, Şehitlik semtindeki ''Şehitler Abidesi''ne çelenk konulmasıyla başladı.
Şanlıurfa Valisi Yusuf Yavaşcan, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Taci Kurul, Şanlıurfa Belediye Başkan Vekili Fevzi Yücetepe ve Cumhuriyet Başsavcısı Kadir Yılmaz'ın katıldığı törende, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından, Topçu Yüzbaşı Şükrü Bulut, günün anlam ve önemini anlatan bir konuşma yaptı. Törene katılanlar daha sonra şehitlerin mezarına karanfil bıraktı.
Buradaki törenin ardından Vali Yavaşcan ve beraberindekiler, Valilik önündeki ''Harb-i Umumi Şehitler Anıtı'' ve ''Askeri Şehitliği'' ziyaret ettiler.
Anma etkinlikleri çerçevesinde Devlet Su İşleri 15. Bölge Müdürlüğü Konferans Salonu'nda, ''Çanakkale Ruhu'' konulu fotoğraf sergisinin açılışı yapıldı.
Burada daha sonra GAP Anadolu Lisesi'nce gerçekleştirilen programda, okul müdürü Mehmet Kılıç, bir konuşma yaptı.
Programda ayrıca, davetlilere Çanakkale'de savaşın yaşandığı alandan getirilen toprağın bulunduğu küçük paketler dağıtıldı. Buradaki etkinlik öğrenciler tarafından hazırlanan tiyatro oyunlarıyla sona erdi.
-KASTAMONU-
Kastamonu'nun Bozkurt ve Abana ilçelerinde Şehitler Günü nedeniyle ortak tören düzenlendi.
''700 Yıl Şehitler ve Gaziler Anıtı''ndaki törene Bozkurt Kaymakam Vekili ve Abana Kaymakamı Abdulmuttalip Aksoy, Bozkurt Jandarma Bölük Komutanı Mükremin Sabuncu, Bozkurt Belediye Başkanı Engin Canbaz, Abana Belediye Başkanı Şevket Yazkan, Abana Jandarma Bölük Komutanı Necmi Öcal, şehit ve gazi yakınları ile vatandaşlar katıldı.
Törende, Bozkurt ve Abana lisesi öğrencileri şiirler okurken, şehit ve gazi yakınlarına çeşitli hediyeler verildi.
1993 yılında Mardin'in Savur ilçesinde şehit olan Mehmet Tanju Turhan'ın ismi Jandarma Genel Komutanlığı'nca, Bozkurt Jandarma Komutanlığı lojmanına verilerek ölümsüzleştirildi. Baba Mustafa Turhan'a ise Jandarma Genel Komutanlığı tarafından gönderilen plaket, Kaymakam Aksoy tarafından verildi.
-MUŞ-
Muş'ta Valilik binası önündeki Atatürk Anıtı'na çelenk konulması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından düzenlenen törene, Muş Valisi Erdoğan Bektaş, İl Garnizon Komutanı Tuğgeneral Burhanettin Aktı, Belediye Başkanı Necmettin Dede, İl Jandarma Komutanı Albay Dursun Ertuğrul ve Emniyet Müdürü Şükrü Rafet Mert ile diğer yetkililer katıldı.
Daha sonra Vali Bektaş ve beraberindekiler, İstasyon Caddesi'ndeki İl Özel İdaresi İş Hanı'nda bulunan Muş Şehitler ve Gaziler Derneği'ni ziyaret etti.
Vali Bektaş, burada yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti'nde bugün var olan huzurun, şehit ve gazilerin eseri olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Valilik olarak şehit ve gazilerimize, elimizden geldiği kadar destek olmaya çalışıyoruz. Onların derneklerine maddi manevi katkıda bulunuyoruz. Özelleştirilen İl Özel İdaresi İş Hanımızda bulunan Şehit ve Gaziler Dernek binasını, Valilik, Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma bir araya gelerek satın aldık. Tapusunu Dernek başkanımıza sunacağız. Desteklerimiz bundan sonra da sürecek. Bu özel günde tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.''
Vali Bektaş daha sonra Valilik, Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Komutanlığı'nın katkılarıyla alınan Şehit ve Gaziler Derneği hizmet binasının tapusunu, Dernek Başkanı Felemez Sinecem'e verdi.
Dernek Başkanı Sinecem de Vali Bektaş ve diğer yetkililerin kendilerine her fırsatta destek olduklarını belirterek, ''Derneğimize bir mülk kazandıran tüm yetkililerimize teşekkür ediyoruz'' diye konuştu.
-AMASYA-
Amasya'daki ilk tören Tekir Dede Mezarlığı'ndaki Garnizon Şehitliği'nde gerçekleşti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından 15. Eğitim Tugay Komutanlığı'na bağlı askerler saygı atışı yaparak, şehit mezarlarına çiçek bırakıldı.
Daha sonra Vali Mehmet Celalettin Lekesiz, Garnizon Şehitliği'nin anı defterini imzaladı. Lekesiz, anı defterine şehitlere hitaben, ''Vatanınıza olan aşkınızı canınızla kanınızla gösterdiniz. Vatan sevgisinin Millet aşkının bayrak tutkusunun ilhamını sizlerden alan ve bu milletin mensubu olmaktan büyük onur ve gurur duyan bizler sizlere minnettarız'' diye yazdı.
İl Müftüsü Selami Emen ise şehitler içi dualar okundu. Törene katılanlar arasında bulunan şehit yakınlarının mezarları ziyareti sırasında duygulu anlar yaşandı.
Törene Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mustafa Canatan, Belediye Başkanı İsmet Özarslan, askeri ve sivil yetkililer ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.
-BUDAPEŞTE'DE TÜRK ŞEHİTLERİ TÖRENLE ANILDI
BUDAPEŞTE (A.A) - 18.03.2009 - Mehmet Başaran bildiriyor - Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümünde, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de de Türk şehitleri düzenlenen törenle anıldı.
Türkiye Büyükelçiliği tarafından, Budapeşte'nin 10. bölgesinde bulunan Galiçya Cephesi Türk Şehitliğinde tören düzenlendi.
Büyükelçi Oya Tuzcuoğlu, Askeri Ataşe Kurmay Albay Muzaffer Şen, Macaristan Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı adına birer general, Macaristan Dışişleri Bakanlığının üst düzey yetkilileri, Budapeşte'de görev yapan yabancı askeri ataşeler, Romanya büyükelçisi, Macar milletvekilleri ve Macaristan'da yaşayan Türk vatandaşlarının katıldığı tören saygı duruşuyla başladı.
Budapeşte'deki Türk Şehitliğinde yatan 480 Türk askeri için yapılan törende İstiklal Marşı ve Macaristan Milli Marşı çalındı. Macaristan Savunma Bakanlığı askeri tören bölüğünün de yer aldığı törende şehitler anıtına çelenkler konuldu.
-MEHMETÇİK VAKFINCA ŞEHİTLER İÇİN BAŞKENTTE MEVLİT OKUTULDU
ANKARA (A.A) - 18.03.2009 - Mehmetçik Vakfınca, Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümü dolayısıyla şehitler için başkentte mevlit okutuldu.
Kocatepe Camisi'nde öğle namazının ardından okutulan mevlite, bazı şehit yakınları ve vatandaşlar katıldı.
Mevlit sonunda okunan duada ''Vatanı uğruna canını feda eden şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Bütün kahraman ecdadımızın bilhassa Mustafa Kemal Atatürk'ün ruhlarını şad ediyoruz'' denildi.
-CHP GENEL BAŞKANI BAYKAL: ''ETNİK KÖKEN İLE İNANÇ FARKLILIĞI GÖZETMEDEN KENETLENEN, ÇOK GÜÇ KOŞULLARDA CANLARI VE KANLARI PAHASINA 'ÇANAKKALE GEÇİLMEZ' DEDİRTEN ŞEHİTLERİMİZ İLE KAHRAMAN GAZİLERİMİZ, DOSTA, DÜŞMANA, BİRLİK HALİNDE BAĞIMSIZLIĞIN DA ÖZGÜRLÜĞÜN DE KAZANILIP, KORUNACAĞINI GÖSTERDİLER''
ANKARA (A.A) - 18.03.2009 - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''etnik köken ile inanç farklılığı gözetmeden kenetlenen, çok güç koşullarda canları ve kanları pahasına 'Çanakkale Geçilmez' dedirten şehitler ve kahraman gazilerin, dosta, düşmana, birlik halinde bağımsızlığın da özgürlüğün de kazanılıp, korunacağını gösterdiklerini'' belirtti.
CHP Lideri Baykal, Çanakkale Valisi Abdülkadir Atalık ve Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan'a gönderdiği mesajda, Çanakkale Deniz Savaşlarının ve Çanakkale Zaferi'nin 94. yıl dönümünün bir kez daha gururla ve mutlulukla kutlandığını belirtti.
Baykal, mesajında şunları kaydetti:
''Çanakkale'de düşman kuvvetlerine 'dur' diyerek, tarihe 'Çanakkale Geçilmez' kaydını düşenler, sadece topraklarımızın işgalini, dünya savaşının seyrini değiştirmekle kalmadılar;1919'da Samsun'a çıkışın, Kurtuluş Savaşı ile dalga dalga yayılacak bağımsızlık ve özgürlük rüzgarının, Büyük Taarruz'un ve Cumhuriyetin ilanının da müjdecisi, habercisi oldular.
Etnik köken ile inanç farklılığı gözetmeden kenetlenen, çok güç koşullarda canları ve kanları pahasına 'Çanakkale Geçilmez' dedirten şehitlerimiz ile kahraman gazilerimiz, dosta, düşmana, birlik halinde bağımsızlığın da özgürlüğün de kazanılıp, korunacağını gösterdiler.
Çanakkale Zaferi de Kurtuluş Savaşı da bağımsızlık, özgürlük, kardeşlik ve birlik ruhuyla verilen onurlu mücadele ile kazanıldı.
Bu gerçeğin günümüzde de yaşamsal önemde olduğunu biliyoruz ve başta Irak ile Gazze olmak üzere, bölgemizdeki uluslara da ders olmasını istiyoruz.
Bu inançla Çanakkale Zaferi'nin 94. yıl dönümünde Mustafa Kemal ile şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyor, gazilerimizi saygıyla selamlıyor, Çanakkale Deniz Savaşları'yla, Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümü törenine katılanlara sevgi ve saygılarımı sunuyorum.''
-ŞEHİTLER KKTC'DE DE ANILDI
LEFKOŞA (A.A) - 18.03.2009 - 18 Mart Şehitleri Anma Günü dolayısıyla KKTC'de tören düzenlendi.
Gün dolayısıyla Girne Boğaz Şehitliği'nde düzenlenen törene, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Başbakan Ferdi Sabit Soyer, KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı Bekir Uysal, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri (KTBK) Komutanı Korgeneral Hilmi Akın Zorlu ile diğer üst düzey protokol, siyasi parti temsilcileri, üst düzey askeri, sivil ve polis yetkilileri, üniversite, kurum, kuruluş, dernek ve okul temsilcileriyle vatandaşlar katıldı.
Şehitliğe çelenk konulması, saygı duruşu ve saygı atışıyla başlayan törende, İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.
-ŞEHİT TOPRAĞI-
Şehitlik Özel Anıt Defteri'nin Talat, Zorlu ve Uysal tarafından imzalanmasının ardından, Anıtkabir'e konulmak üzere Boğaz Şehitliği'nden alınan toprak Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat tarafından Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı Bekir Uysal'a teslim edildi.
Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı'ndan Hava Savunma Kurmay Yüzbaşı Murat Sönmez, törende yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurulması ve muhafazası için vatan uğrunda canlarını veren şehitleri anmak için toplandıklarını, bugünün ayrıca Çanakkale Zaferi'nin 94'üncü yıldönümü olduğunu söyledi.
Türk tarihinin her sayfasının altın harflerle yazıldığını belirten Yüzbaşı Sönmez, Türkiye'nin çeşitli yerlerinde ve yavru vatan Kıbrıs'ta vatan uğruna canlarını feda eden birçok şehidin bulunduğunu kaydetti.
Rumların, 1963 ve 1974 yıllarında Kıbrıs Türkünü yok etmek için ve Kıbrıs'ı Yunan adası yapmak için başlattığı saldırılar karşısında Kıbrıs Türkü ile kahraman Mehmetçiğin vatanın korunması ve müdafaası için canlarını verdiğini anlatan Kurmay Yüzbaşı Sönmez, 1974 yılında Beşparmak'lardan giriş yapan kahraman Mehmetçikler sayesinde bugün Kıbrıs Türkü'nün huzur ve güven içerisinde yaşadığını anlattı.
-TALAT'IN ŞEHİTLİK ÖZEL DEFTERİNE YAZDIKLARI-
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Şehitlik Özel Defteri'ne şunları yazdı:
"Aziz şehitlerimiz; varoluş mücadelemizde, sizlerin gösterdiği özveri ve azim sayesinde bugünlere ulaştık. Sizin cesaretiniz ve kararlılığınız, bugün tüm dünyaya Kıbrıs'ın gerçeklerini anlatabilecek güce erişmemizde temel dayanağımızdır.
Biliniz ki Kıbrıs Türk halkı, uğruna canlarınızı feda ettiğiniz değerleri yaşatma ve koruma yolunda azimle yılmadan çalışmaktadır. Bugünkü neslin temsilcileri olarak çok çalışmamız gerektiğinin bilincindeyiz.
Bir daha savaş olmaması için yurdumuzda ve bölgemizde, elbette dünyamızda, barış için, insanlarımızın bir daha acı çekmemesi için, halkımızın siyasi, ekonomik ve sosyal yeterliliğini ebediyen elde edebilmesi için çalışmaya devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle huzurunuzda saygıyla eğiliyorum. Rahat uyuyun."
-KORGENERAL ZORLU-
KTBK Komutanı Korgeneral Hilmi Akın Zorlu da Şehitlik Özel Defteri'ne şunları kaydetti:
"Sizler milletimizin varlığı, vatanımızın bölünmez bütünlüğü ve bağımsızlığımızın muhafazası uğruna canlarınızı feda ederek en yüce mertebeye, şehadet mertebesine ulaştınız. Fedakarlıklarınız ve kahramanlıklarınız hafızalarımızdan silinmeyecektir.
Türk ulusunun bağrından çıkan TSK, sizlere olan vefa borcunu hiçbir zaman unutmayacaktır.
Aziz şehitlerimiz, emin olunuz ki uğruna canınızı verdiğiniz vatan topraklarını bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kanımızın son damlasına kadar koruyacak ve tertemiz kanlarınızla renk verip özgür kıldığınız şanlı bayrağımızı en yükseklerde dalgalandırmaya devam edeceğiz.
Bu duygularla bugünlere ulaşmamızı sağlayan başta Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bugün yıldönümünü kutladığımız Çanakkale Zaferi ve şanlı tarihimizdeki nice zaferleri bizlere armağan eden, bu uğurda hayatlarını feda etmekten çekinmeyen siz aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor, manevi huzurunuzda saygıyla eğiliyoruz."
-MASLAHATGÜZAR-
Büyükelçilik Geçici Maslahatgüzarı Bekir Uysal da Şehitlik Özel Defteri'ne şunları yazdı:
"Aziz şehitlerimiz, yüce Türk ulusunun ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türkü'nün varlık, bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi uğruna çekinmeden canlarınızı vererek mukaddes şehadet mertebesine eriştiniz.
Kıbrıs Türkü'nün insanca yaşama hakkı için verdiği kutsal mücadelenin başarıyla sonuçlanması için döktüğünüz kanın her damlası özgürlük mücadelesini ve inancını körüklemeye, güç vermeye devam edecektir.
Yeni nesiller sizleri daima minnet ve şükranla hatırlayacaktır. Büyük Türk ulusunun yüceltilmesi ve haklarının korunması için tarih boyunca canlarını feda eden bütün şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz."
Tören, şehitliğin gezilmesi ve şehit kabirlerine çiçek konulmasıyla sona erdi.
-KAYSERİ'DE DÜZENLENE TÖRENDE, ŞEHİT MEZARLARI ZİYARET EDİLEREK KIRMIZI KARANFİL BIRAKILDI VE DUA EDİLDİ
KAYSERİ (A.A) - 18.03.2009 - Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümü dolayısıyla Kayseri'de düzenlenen törenlerde şehit mezarları ziyaret edildi.
Garnizon Şehitliği'ndeki törene, Vali Mevlüt Bilici, Garnizon Komutanı Tümgeneral Rıdvan Ulugüler, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ali Aydın, 12. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanı Tuğgeneral Ali Demiral, Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, Melikşah Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reşit Özkanca, şehit aileleri, asker ve polisler ile öğretmen ve öğrenciler katıldı.
Tükiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kayseri Şube Başkanı Ali Yavuz, törende yaptığı konuşmada, 18 Mart'ın Çanakkale'nin geçilemeyeceğinin, Türk milletinin esir edilemeyeceğinin, Türk vatanının parçalanamayacağının tüm dünyaya haykırıldığı bir gün olduğunu söyledi.
Bu nedenle TBMM'nin 18 Mart gününü 27 Haziran 2002'de ''Şehitler Günü'' olarak kabul ettiğini anımsatan Yavuz, şöyle devam etti:
''Bugün, Türk adının dünyada duyulduğu andan itibaren bayrağımızı yeryüzünün her noktasına taşıyanların, 3 kıtayı Türk yurdu haline getirenlerin, Türklük uğruna bedenlerini toprağa koyduğu göndür. Bugün, ölümsüzlük şerbeti içenlerin, Tanrı'ya kavuştukları gündür. Bugün, barutla, kanla, kanın canla, canın vatan, namus ve bayrak uğruna destanlaştığı gündür. Bugün, oğlunun tertemiz alnını öperek son yolculuğuna uğrayan şehit asker anne ve babaları ile oğlunu, kızını vatana hizmet için yetiştiren şehit polis, öğretmen ve diplomatlarımızın anne ve babalarının günüdür.
Şehitlerimiz binlerce yıldan beri, Türkün milli varlığını sürdürmek için vatan, millet, istiklal, hürriyet ve barış ülküsü uğruna canlarını feda ettiler. Türklüğün üstün haysiyet ve itibarını şerefle temsil ederken destanlaştılar. Aynı zamanda anıtlaştılar.''
Törende, Nuh Mehmet Baldöktü Anadolu Lisesi Öğrencisi Miyase Bulut ve Kayseri Polis Meslek Yüksekokulu öğrencisi Sinan Tepetan şiir okudu, saygı atışı yapıldı. Vali Bilici, Şehitlik Defteri'ni imzaladı.
Törenin ardından Vali Mevlüt Bilici, Garnizon Komutanı Tümgeneral Rıdvan Ulugüler ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki şehit mezarlarını ziyaret ederek, kırmızı karanfil bıraktı ve dua okudu.
Şehit aileleri ile yakından ilgilenen Tümgeneral Ulugüler, gözyaşlarına hakim olamayan şehit annelerini teselli etmeye çalıştı.
-TÜMGENERAL ULUGÜLER'DEN GAZETECİLERE AÇIKLAMA-
Tümgeneral Ulugüler, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, şehitlerin, bu ülkenin birliği ve dirliği için kanlarını ve canlarını verdiklerini, kanları ve canları ile kurdukları Türkiye Cumhuriyeti'ni emanet ettiklerini kaydetti.
Şehitlere şükran borçlu olduklarını dile getiren Tümgeneral Ulugüler, şöyle konuştu:
''Buraya şehitlerimize olan şükran borcumuzu ödemek için geldik. Onlarla buluştuk, okuduğumuz dualarla ruhlarına hitabettik. İnşallah Allah onları en güzel yerinde yatırsın. Ruhları şad olsun. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm silah arkadaşlarına kalbi şükranlarımızı sunuyoruz. O kahraman evlatları yetiştirmiş olan aziz ailelerine de sonsuz teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz. Allah böyle aileleri ve böyle evlatları başımızdan eksik etmesin. Çünkü, bugün ki huzur ve mutluluğumuzu tamamen onlara borçluyuz. Bizler onların emanetine sahip çıkabilmek için, ülkenin bölünmez bütünlüğü için, bayrağımızın dalgalanması için, milletimiz ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet muhafaza edilebilmesi için, dün olduğu gibi bugün de bu değerli emanetleri korumak için her zaman hazırız ve hazır olmaya da devam edeceğiz.
Sadece Türkiye'deki barış için değil, dünyadaki barışı korumak için de Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) daima hazırdır. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin arkasındaki en büyük destekçisi olan vatandaşımızın güvenini sarsmayacak şekilde görevimize aynı azim ve irade ile bugün olduğu gibi yarın da devam edeceğiz.''
Tümgeneral Ulugüler, basın yayın organlarında dile getirilen ''mahalle baskısı'' iddialarına ilişkin bir soru üzerine de ''Genelkurmay Başkanlığımız bu konuda gereken cevabı verecektir. Bizim öyle şeylerle, kanun ve nİzam dışında bir işimiz olamaz'' dedi.
-ÇANAKKALE VALİSİ ATALIK: ''ECDADIMIZ BİZLERE DESTANLARLA ÖRÜLMÜŞ MUHTEŞEM BİR MİRAS BIRAKMIŞTIR''
ÇANAKKALE (A.A) - 18.03.2009 - Çanakkale Valisi Abdülkadir Atalık, ''Ecdadımız bizlere destanlarla örülmüş muhteşem bir miras bırakmıştır'' dedi.18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 94. Yıl Dönümü dolayısıyla 18 Mart Stadyumu'nda tören düzenlendi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı törende, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından, altın madalya takılan Türk Bayrağı göndere çekildi.
Çanakkale Valisi Abdülkadir Atalık, burada yaptığı konuşmada, insan topluluklarını millet yapanın tarihleri, kültürleri, dilleri, fakat belki de en önemlisi aynı duyguları paylaşabilmeleri olduğunu söyledi.
Vali Atalık, ''Ecdadımız bizlere destanlarla örülmüş muhteşem bir miras bırakmıştır. Bağımsızlık, özgürlük, vatan, bayrak gibi yüce değerler söz konusu olunca ölümü karşılıksız, seve seve göze almışlardır. Bu değerler uğruna şehit olmayı ulaşabilecek en yüksek mertebe, en kutsal paye bilmişlerdir'' diye konuştu.
Çanakkale Savaşlarının, bu kahramanlık ve fedakarlığın en güzel örneklerinden birisi olduğunu vurgulayan Atalık, şöyle devam etti:
''Bu değerler uğruna milletimiz omuz omuza vererek, zamanının en güçlü ordularını dize getirmiştir. Dönemin İngiliz Bakanı Winston Churchill'in ifadesiyle, (Türkler Çanakkale'yi zorlayan, çağın en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta bir kale gibi dikilmişlerdir.)''
-''İSİMSİZ KAHRAMAN OLMAYI TERCİH ETTİLER''-
Vali Abdülkadir Atalık, mukaddes vatan inancının, Osmanlı coğrafyasının dört bir yanından kahramanlarını bir araya getirdiğini belirterek, şöyle dedi:
''Onlar ekmeklerini, sularını paylaştılar, ben değil biz olmanın en güzel örneklerini sundular. Onlar kutsal değerler söz konusu olunca nasıl tek yürek olacağımızı gösterdiler. Onlar karşılık beklemeden canlarını siper ettiler. Onlar ödül alarak hatıralarıyla yetindiler. İsimsiz kahraman olmayı tercih ettiler. Sağ kalanlar sessizce yaşadılar ve aramızdan sessizce ayrıldılar.''
Atalık, Çanakkale Savaşları Türk milletinin kader çizgisinde de önemli bir köşe taşı teşkil ettiğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Batı cephesinde ilk büyük yenilgiyi temsil eden, 1683 ikinci Viyana Kuşatması, 16 yıl süren savaşlar ve nihayetinde 1699 Karlofça Antlaşması'ndan sonra moraller giderek bozulmakta idi. Bu antlaşma ile kaybettiğimiz bir kısım Romen, Macar, Hırvat topraklarına bir daha dönemedik. Takip eden iki yüzyılda kayıplar devam ettiği gibi Çanakkale öncesi Kuzey Afrika ve Balkan Savaşları umutları iyice zayıflattı.
Ancak 18 Mart 1915 umutların tekrar yeşermesine zemin hazırlamıştır. Şair Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın ifadesiyle Çanakkale 'Yeni Türkiye'nin ön sözü' olmuştur. Bu savaşlarda Ulu Önder Atatürk'ün liderliğini, yeteneklerini tanıyan milletimiz, İstiklal Savaşı'nda O'nun etrafında bütünleşerek büyük bir zafere daha imza atmış ve Türkiye Cumhuriyetini inşa etmiştir. Atatürk'ün tanımı ile 'Türk kumandanları kumanda etmesini, Türk askeri de ölmesini bilmiş' ve zafer kazanılmıştır.''
Vali Atalık, şehitlerimizin aziz hatıralarının yaşatılması için son yıllarda birçok eser yapıldığını ve yapılmaya devam ettiğini vurgulayarak, bu konudaki liderliğinden dolayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Bakanlara ve tüm emeği geçenlere teşekkür etti.
-TUMAMİRAL DÜLGER'İN KONUŞMASI-
Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tümamiral Serdar Dülger ise Osmanlı İmparatorluğu'nun yıllar süren savaşların ardından yorgun ve bitkin düştüğünü, dünya üzerinde ''hasta adam'' olarak anılmaya başlandığını belirterek, ''18 Mart, işte bu hasta adamın kalbine hançeri saplayarak tarih sahnesinden silmek, milletimizi esaret altına almak ve İtilaf devletlerinin müttefiklerine yardım götürme hayallerinin tarihidir'' dedi.
Buradaki amacın, güçlü bir deniz kuvvetinden yoksun olarak, vatanı ileriden savunma imkanı olmayan Osmanlı İmparatorluğu'nu yıkarak, mirasını paylaşmak olduğunu vurguladı.
Dülger, İtilaf devletlerinin, kahraman Mehmetçiğin, canını hiçe sayıp ortaya koyduğu mücadele karşısında bu emeline ulaşamadığını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Türk Silahlı Kuvvetleri 94 yıl sonra bugün de vatan ve ulusumuzun mevcudiyetine yönelik en ufak bir tehlike karşısında kararlılık ruhundan ve cesaretinden ödün vermeden mücadeleye hazırdır. Yurtta sulh, cihanda sulh'u temel ilke olarak alırken, varlığımıza kastedenlere de her zaman için verilecek cevabımız vardır. Bundan hiç kimsenin en ufak bir şüphesi dahi olmamalıdır.
Aziz şehitlerimiz, Türk Silahlı Kuvvetleri olarak tarihin çeşitli zamanlarında zor zamanlardan geçtik. Yazdığınız kahramanlık destanları ve sizlerden aldığımız cesaret birikimimiz şu anki en büyük kaynağımızdır.
Huzur içinde uyuyunuz. 94 yıldan beri huzur içinde istirahat ettiğiniz bu topraklar ilelebet özgür kalacaktır. Bize büyük zorluklarla emanet ettiğiniz bu esere ilelebet sahip çıkacağız.''
-BELEDİYE BAŞKANI GÖKHAN-
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan da konuşmasında, bu kentin, rüzgarların kekik kokularıyla savrulduğu, türkülerde askerlerin ölmeden mezara konduğu, anaların dönmeyecek evlatlarının ardından ağıtlar yaktığı bir yer olduğunu söyledi.
Gökhan, 94 yıl önce bugün, bu topraklarda, kıyının karşı yakasında, 14 ay boyunca tüm imkansızlıklara, yoksunluklara rağmen, bir karış toprağını egemen güçlere vermemek üzere, ülkenin dört bir yanından gelen binlerce yurttaşımızın, vatan savunması için tek vücut olduğunu ve verilen mücadelenin, dünya tarihine, emperyalizme karşı verilmiş en büyük savaşlardan biri olarak kaydedildiğini vurguladı.
Çanakkale Savaşlarını, bugüne dek gerçekleşmiş savaşlardan ayıran pek çok önemli özelliğinin bulunduğunu anlatan Gökhan, ''Bu savaşta, asla eşit olmayan güçlere karşılık, canlarını ortaya koyan Mehmetçikler, gencecik yavrularını belki bir daha hiç göremeyeceklerini bile bile savaşa gönderen analar, babalar, yalnızca gelecek kuşaklara özgür ve bağımsız bir ülke bırakacak olmanın onuruyla avunmuşlardır'' dedi.
Çanakkale Savaşlarının en önemli kazanımının, Atatürk gibi dahi bir lideri dünya tarihine hediye etmiş olması olduğunu kaydeden Gökhan şöyle devam etti:
''Mustafa Kemal'i, her Türk insanının gönlünde Atatürk yapan, ülkeyi, bitiş, çöküş, teslim olma noktasından bugünlere getiren yol, Conkbayırı'ndan, Anafartalar'dan, Bigalı'dan geçmiş, bu yol Türk ulusunun bağımsızlık yolu olmuştur.
Bağımsızlığımızın temelleri, Çanakkale Boğazı'nın sularında, Conkbayırı'nda ve Anafartalar'da atılmış, kazanılan bu zaferler Kurtuluş Savaşı'nın çoban ateşleri olmuştur. Çanakkale Savaşlarında, şairin dediği gibi, bir devir bitmiş ve artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı yepyeni bir devir başlamıştır.''
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümü dolayısıyla daha önce yayımlamış oldukları mesajları da törende okundu.
Ayrıca, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, bakanlar, kuvvet komutanları ve öteki ilgililerin kutlama mesajı gönderdikleri duyuruldu.
Törene, Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Feyyaz Öğütçü, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Reha Denemeç, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Akdemir de katıldı.
-CEBECİ ŞEHİTLİĞİ'NDE ANMA PROGRAMI DÜZENLENDİ
ANKARA (A.A) - 18.03.2009 - 18 Mart Şehitleri Anma Günü dolayısıyla Cebeci Şehitliği'nde anma programı düzenlendi.
Şehitlikteki tören, Ankara Valisi Kemal Önal'ın ''Cumhurbaşkanlığı'', Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Atilla Kezek'in ''TSK'' adına şehitliğe çelenk koymasıyla başladı. Törende, Ankara Valiliği ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı adına kurum temsilcileri tarafından çelenk konuldu.
Subay, astsubay, gaziler ve şehit yakınlarının katıldığı tören, saygı duruşunda bulunulması, saygı atışı ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla devam etti. Daha sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un Şehitler Günü dolayısıyla yayımladığı mesaj okundu. Orgeneral Başbuğ'un mesajı, şehit yakınlarınca alkışlandı.
Yavuz Sultan Selim Anadolu Lisesi öğrencileri Mehmet Emin Taşyürek'in ''Mehmedim'', Gamze Tek'in ''Çanakkale Destanı'' adlı şiirleri okumasının ardından konuşan Piyade Albay Tamer Ülgen, bugün, yüzyıllar boyunca vatan, bayrak ve özgürlük uğruna canlarını veren, Türk milletine yüce zaferler kazandıran tarihe mal olmuş şehitlerin anıldığını belirtti. Şehitlerin vatan ve millet uğrunda canlarını vererek, varlıklarını Türk varlığına armağan ettiğini vurgulayan Albay Ülgen, ''Onların mübarek kanlarının suladığı topraklar bizlere vatan olmuştur'' dedi.
Tarihi boyunca hür ve bağımsız yaşayan Türk milletinin, bu onuru gazilerine ve şehitlerine borçlu olduğunu ifade eden Albay Ülgen, 18 Mart'ın dünya ve Türk tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi'nin 94. yıl dönümü olduğuna dikkati çekti. Albay Ülgen, ''Çanakkale Zaferi'nin dünya tarihinde güç dengelerinin değiştiği, olayların akışı üzerinde Türk ulusunun belirleyici rol oynadığı, durum ve şartlar ne olursa olsun vatan, ulus ve özgürlük adına gücünü ve imkanlarını en üst düzeyde kullanan yüce Türk milletinin kahramanlık ve fedakarlığının doruk noktasına ulaştığı, Türk ordusunun ve arkasındaki yüce Türk milletinin vatanını savunmak, bağımsızlığını, bayrağını, namusunu korumak konusundaki azim ve kararlılığını tüm dünyaya kanıtladığı, ulus bilincinin ortaya çıktığı bir kahramanlık destanıdır'' diye konuştu.
Türk milletinin elde ettiği inanılmaz başarının dünyanın mazlum uluslarına örnek teşkil ettiğini belirten Albay Ülgen, şunları söyledi:
''Ülkemizin bugünkü konumuna ulaşması için geçirdiği tarihsel süreç hiç de kolay olmamıştır. Bu süreç neredeyse bir neslin yok olup gitmesine sebep olan acı ve zorluklarla dolu travmatik bir öykü gibidir. Doğulusu ve Batılısıyla el ve gönül birliği içerisinde Çanakkale'de düşmana karşı koyan bu milletin üniter devlet olma şeklindeki tarihi tercihi ve ulusal anlaşması bu savaşlarda olmuştur.
Yüce Atatürk'ün 'Türkiye Cumhuriyetini kuran Türk halkına Türk milleti denir. Ne mutlu Türküm diyene' veciz sözünün anlamını arayanlara verilebilecek en güzel cevap, Ağrılı Müslüm, Bitlisli Bilal, Karslı Musa, Diyarbakırlı Nezih, Elazığlı Ahmet, Rizeli Dursun, Tekirdağlı Mehmet, Adanalı Cavit, Konyalı Mustafa şeklinde yazılı şehit mezarlarının ifade ettiği anlamdır.''
Davul zurna eşliğinde askere gönderdiği oğlunu, tertemiz alnını öperek son yolculuğuna uğurlayan şehit anneleri ve babalarına da seslenen Albay Ülgen, ''İçinizi yakan acınızı hepimiz yürekten paylaşıyoruz. Ancak, çocuklarınızın ulaştığı mertebe erişilebilecek rütbelerin en büyüğü ve kutsalıdır. Ne mutlu sizlere ki böyle bir ulvi görevin kazanılmasında canlarını feda ederek, en ulvi makamlara erişmiş evladı yetiştirenlersiniz'' dedi.
Albay Ülgen, Cumhuriyetin temel niteliklerinde anlamını bulan duruştan ödün vermeksizin, TSK'nın bütün personelinin birlik ve beraberlik içerisinde, Türk ulusunun menfaatleri doğrultusunda, kendilerine verilecek her türlü görevi yapma azim ve kararlılığında olduğunu belirtti.
Daha sonra Vali Önal, beraberindekilerle Şeref Binası'na geçerek, şeref defterini imzaladı.
Önal, şehit yakınlarıyla şehitlikleri ziyaret etti ve mezarlara kırmızı karanfil bıraktı.
Şehit mezarlarında dua okuyan şehit yakınlarından bazılarının gözyaşını tutamadıkları görüldü.
Jandarma Uzman Çavuş Metin Karabıyık'ın annesi Tellan Karabıyık, 1998'de şehit olan oğlunun mezarı başında, ''Yavruma doyamadım, ben seni çok özledim'' diyerek duygularını dile getirdi.
1997'de şehit olan Piyade Er Zafer Aydın'ın babası Mahmut Aydın da 1975'te doğan oğluna Kıbrıs zaferi dolayısıyla ''Zafer'' adını verdiğini söyledi. Oğullarını kaybettikten sonra büyük acılar yaşadığını ifade eden Aydın, ''Benim sülalemde hiç kimsede önemli bir hastalık yoktur. Ama bende her türlü hastalık çıktı'' dedi.
Bir şehit annesi ''Bu yatanlar kimin için yatıyor. Onların oğlu sıcak yataklarında yatıyor'' derken, bir başkası da ''21 yaşında şehit olmuş oğlum burada yatıyor. Şimdi analardan oy istemesinler'' dedi.
-ERDOĞAN: "BU MİLLET, GEÇMİŞTE HİÇBİR BAŞKA MİLLETE BOYUN EĞMEMİŞTİR"
ÇANAKKALE (A.A)- 18.03.2009 - Bilal Yakınbaş bildiriyor - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bu millet, geçmişte hiçbir başka millete boyun eğmemiştir. Bugün de eğmeyecektir. Bu millet geçmişte bağımsız ve hür olmuştur. İlelebet bağımsız ve hür olacaktır'' dedi.
Başbakan Erdoğan, 18 Mart Stadyumu'nda düzenlenen 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 94. yıl dönümü törenine katıldı.
Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, Çanakkale Deniz Zaferi'nin, ''tarihte unutulmaz iz bırakan bir zafer ve Anadolu topraklarının şahit olduğu en büyük kahramanlıklardan biri'' olduğunu ifade etti.
18 Mart 1915'te tüm dünyaya ''Çanakkale geçilmez'' sözünün haykırıldığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Çanakkale savaşları, vatanseverlik, fedakarlık, cesaret gibi yüksek faziletlerin kahramanca sergilendiği bir destandır. Hiçbir cephe, hiçbir savaş Çanakkale kadar tarihin akışını bütünüyle değiştiren bir etkiye sebep olmamıştır. Eğer bu millet 'Çanakkale geçilmez' diye haykırmasaydı, bu sözünün gereğini yerine getirmeseydi bugün sadece bu toprakların değil, bütün bir dünyanın kaderi değişecekti. Bu nedenle 18 Mart Şehitler Günü'nü, her biri ayrı bir kahramanlık sergileyen neferlerimizin, şehitlerimizin aziz hatırasını anmak, geçmişte yaşananlardan ibret çıkarmak için bir vesile kabul ediyoruz.
Çanakkale'de ortaya konulan istiklal mücadelesi eşsiz bir destandır. Bu destanı yazan Mehmetçiklerin, gazilerin, şehitlerin her birini huzurlarınızda rahmetle, minnetle anıyorum. Sadece Çanakkale şehitlerimizi değil, İstiklal Savaşı şehitlerimizi, Kore Savaşı, Kıbrıs Barış Harekatı, terörle mücadele şehitlerini ve diğer tüm şehitlerimizi de bu vesileyle rahmetle minnetle anıyorum.
O şehitler, o kahramanlar bizim için ölümsüzdür. Şunu asla unutmamalıyız, şehitler ölmez... Çanakkale'de elde ettiğimiz zafer, şanlı bir milletin küllerinden yeniden doğmasına vesile olmuştur. Çökmekte olan bir imparatorluğun içinden güçlü bir cumhuriyetin, Türkiye Cumhuriyeti'nin doğmasına vesile olmuştur.
Her vatan evladının, ecdadımızın ortaya koyduğu bu mücadele ruhundan, bu fedakarlıktan çıkaracağı çok büyük dersler vardır. Bu millet, geçmişte hiçbir başka millete boyun eğmemiştir. Bugün de eğmeyecektir. Bu millet geçmişte bağımsız ve hür olmuştur. İlelebet bağımsız ve hür olacaktır. 'Ya istiklal ya ölüm' kararının ardında işte bu gerçek yatmaktadır. Türk milleti 'ya istiklal ya ölüm' kararını vererek sadece şanlı bir zafere değil, sadece istiklaline değil, aynı zamanda geleceğine istikbaline koşmuştur. Bu şuurla diyoruz ki geçmişte verilen istiklal mücadelesini kavramadan ülkemizin istikbal mücadelesinde başarılı olmamız mümkün değildir.''
-1915'TE GÖSTERDİĞİMİZ DİRAYETİ, SABRI, DAYANIŞMAYI ÖZELLİKLE KARARLILIKLA GÖSTERİRSEK TÜRK MİLLETİNİN ÖNÜNDE HİÇBİR GÜÇ DURAMAYACAKTIR-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''1915'te gösterdiğimiz dirayeti, sabrı, dayanışmayı özellikle kararlılıkla gösterirsek Türk milletinin önünde hiçbir güç duramayacaktır'' dedi.
Başbakan Erdoğan, geçmişte verilen istiklal mücadelesini kavramadan Türkiye'nin istikbal mücadelesinde başarıya ulaşmasının mümkün olmadığını dile getirdi.
''Ne mutlu ki bugün de aynı anlayışla aynı heyecanla aynı ruhla aynı şuurla ülkemiz yoluna devam ediyor'' diyen Erdoğan, Türkiye'yi aydınlık geleceğe taşımak için canını dişine takarak çalışan her vatandaşın yüreğinde bir ''Çanakkale kıvılcımı'' taşıdığını ifade etti.
Bu kıvılcım, bu aşk ve bu heyecan sayesinde Türkiye'nin bugün bir güneş gibi parladığını kaydeden Başbakan Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma hedefine doğru Türkiye'nin büyük adımlar attığını söyledi.
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Atatürk'ün 'yurtta sulh, cihanda sulh' vecizesinin ışığında ilerliyoruz. Barışa simge olduk. Özgürlüklerin en önemli kavgasını, mücadelesini veren ülke durumundayız.
Biz şehitlerimizden, gazilerimizden derin bir miras devraldık. Onlar en hazin durumdayken bile, cephedeyken bile düşmanının da bir insan olduğunu unutmadılar. Düşmanına dahi sevgiyle baktılar. Onlar Çanakkale'de bize karşı savaşan milletlerle siperden sipere uzanan bir köprü, cepheden cepheye büyüyen yeni dostluklar inşa ettiler. Bu dostluğun arka planında Türk Milletinin barışa dayalı dünya görüşü yatıyor.
Türkiye bugün de gerek bölgesinde gerek dünyada sorunları çözme ve istikrar üretmeye yönelik yapıcı ve barışçı bir dış politika sürdürüyor. Çünkü bu topraklar hiçbir zaman nefretin dilini konuşmadı, kin gütmedi, iten olmadı, dışlayan olmadı. Kucaklayan oldu, seven oldu. Bu millet böyle bir millet. Çünkü bu topraklar hiçbir zaman şiddetin diline teslim olmadı. Bu topraklar binlerce yıldan bu yana sevginin, barışın, dostluğun coğrafyası oldu.
Bizler bugün, çatışmanın değil, diyaloğun, uzlaşmanın arayışı içindeyiz. Onun için bugün Türkiye, Avrupa Birliği'ne katılım konusundaki kararlılığını koruyor. Bu yolda dev adımlar atılıyor, Medeniyetler İttifakı'na eşbaşkanlık yapıyor. Yeryüzü barışının egemen kılınması için yoğun gayret gösteriyor. 48 yıl aradan sonra seçilmiş olduğu BM Güvenlik Konseyi'nde dünya barışı için çok değerli katkı sağlıyor. Balkanlar'da, Kafkaslar'da, Ortadoğu'da, Afrika'da dünya barışını tesis etmek için uğraşıyor. Bölgesel, küresel meselelerde söz sahibi oluyor, ağırlığını koyuyor, arabuluculuk yapıyor. Dünyadaki itibarını arttırırken ekonomisini de güçlendiriyor. İstikrar ve güven içinde kalkınıyor. Bilinmelidir ki bugün Çanakkale'den başlayarak bütün vatanı savunmak için güçlü bir ekonomiye ihtiyaç var.''
-''DOSTLUK İÇİN BİRLEŞEN ELLERİMİZİ BİR KEZ DAHA SIKICA KENETLİYORUZ''-
Türkiye'nin şu anda dünyanın 17'nci, Avrupa'nın da 6'ncı büyük ekonomisine sahip ülke olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümü olan 2023 yılında, Türkiye'nin dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasında yer almasını hedeflediklerini söyledi. Bu yolda gece gündüz demeden çalıştıklarını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bugün Çanakkale'de şehitlerimizin mezarlarının yanı başında dostluk için birleşen ellerimizi bir kez daha sıkıca kenetliyoruz. Bugün, 100 yıla yakın bir süredir dimdik ayakta duran Cumhuriyetimizin yeni nesilleri olarak, bize miras bırakılan mücadele ruhunu heyecanla sadakatle benliğimizde taşıyoruz.
İnanıyorum ki 1915'te gösterdiğimiz dirayeti, sabrı, dayanışmayı özellikle kararlılıkla gösterirsek Türk milletinin önünde hiçbir güç duramayacaktır. Çünkü bizler ayaklarımızı yere sağlam basıyoruz.
Çanakkale Zaferi'mizin 94. yıl dönümünde bizlere bu aziz vatanı, bu büyük Cumhuriyeti emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün istiklal kahramanlarımızı, bütün şehitlerimizi minnet, şükran ve rahmetle yad ediyorum.''
-KOCAELİ, GAZİANTEP, ARTVİN VE ESKİŞEHİR'DE TÖREN DÜZENLENDİ
ANKARA (A.A) - 18.03.2009 - Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 94'üncü yıl dönümü dolayısıyla yurdun çeşitli yerlerinde tören düzenlendi.
Kocaeli Bağçeşme Mezarlığı'ndaki şehitlikte düzenlenen tören, Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, Muharebe Hizmet Destek Eğitim ve Garnizon Komutanı Korgeneral Galip Mendi ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu'nun şehitlik anıtına çelenk koymasıyla başladı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından 3 el saygı atışı yapıldı.
Türk Silahlı Kuvvetleri adına konuşan Kurmay Binbaşı Ahmet Uçar, Çanakkale Zaferi'nin Türk ve dünya tarihinin dönüm noktası, kahramanlık ve fedakarlığın doruk noktasına ulaştığı bir onur mücadelesi olduğunu söyledi.
Çanakkale Zaferi'nin ulusa yeniden öz güven kazandırdığını ifade eden Kurmay Binbaşı Uçar, şöyle konuştu:
''Yeryüzünde var olan her toplum ve ulus, varlığını ebediyete kadar yaşatabilme bilinç ve şuuruyla çıkar çatışmalarının her yere yayıldığı dünyamızda ayakta kalma mücadelesi vermektedir. Ülkemizin yıkılıp yok olmaktan kurtulmak ve bugünkü güçlü konumuna ulaşmak için geçirdiği başarılı süreç başta Çanakkale Zaferi ve Kurtuluş Savaşı olmak üzere sonraki dönemlerde de görevleri başında ve terörle mücadelede hayatlarını kaybeden aziz şehitlerimizin eseridir.''
Konuşmanın ardından şehitlik defterini imzalayan Vali Sözer, Mendi ve Karaosmanoğlu, şehitliği gezerek mezarlara karanfil bıraktı.
Tören, geçen yılın temmuz ayında Şırnak'ın Güçlükonak ilçesinde mayın patlaması sonucu şehit olan jandarma er İskender Ercan'ın mezarının başında dua okunmasıyla sona erdi.
Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde düzenlenen tören, Anıtpark'taki Atatürk Anıtı'na Donanma Komutanı Oramiral Uğur Yiğit, Gölcük Kaymakamı Mustafa Pekdemir ve Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş'in çelenk koymasıyla başladı.
Saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşı'nın okunması ve saygı atışı yapılmasının ardından konuşan Deniz Binbaşı Şevket Aksungur, Çanakkale Deniz Zaferi'ni anlatarak, ''Türk ordusu destan yazmıştır. Türk ve dünya tarihi açısından büyük öneme sahip 18 Mart Çanakkale Zaferi, ulusumuzun en ağır şartlar altında askeri ve ekonomik gücü mukayese edilemeyecek ölçüde fazla olan güçlere karşı tek ruh, tek yumruk olduğu bir gündür'' diye konuştu.
-GAZİANTEP-
Gaziantep'te asri mezarlıktaki şehitlikte düzenlenen törende, şehitlik anıtına Valilik, Garnizon Komutanlığı ve Belediye Başkanlığı yetkilileri tarafından çelenk konuldu.
Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı'nın şeref defterini imzalamasının ardından şehitler için saygı atışı yapıldı.
Vali Kamçı ve beraberindekiler, şehit mezarlarına gül bıraktıktan sonra İl Müftüsü İsmail Canbolat şehitler için dua okudu.
Yeşilkent Mezarlığı'ndaki şehitliği ziyaret eden Kamçı, mezarların başına birer gül bırakıp şehit ailelerine başsağlığı diledi.
-ARTVİN-
Artvin'de garnizon şehitliğinde düzenlenen tören, Vali Vekili Mustafa Altınpınar, Garnizon Komutanı Jandarma Albay Mustafa Erdem ve Belediye Başkanı Emin Özgün'ün şehitlik anıtına çelenk koymasıyla başladı.
Saygı duruşunda bulunulması ve askeri manganın saygı atışı yapmasının ardından Vali Vekili Altınpınar şehitlik özel defterini imzaladı.
Piyade Üsteğmen Serdar Sönmez'in günün anlam ve önemini belirten konuşma yaptığı törende, jandarma er Erdal Tosun ve Artvin Anadolu Lisesi öğrencisi Emel Zoraloğlu şiir okudu.
Tören, yetkililer ve şehit ailelerinin mezarları ziyaret ederek karanfil bırakmasıyla sona erdi.
-ESKİŞEHİR-
Eskişehir'de hava şehitliğindeki törende, Vali Mehmet Kılıçlar, AK Parti Eskişehir Milletvekili Emin Nedim Öztürk, Garnizon Komutan Vekili Tümgeneral Semih Birdoğan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen tarafından anıta çelenk konuldu.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından protokol üyeleri ve şehit yakınları, Türk bayraklarıyla donatılan mezarlara zabıtalar tarafından dağıtılan kırmızı karanfilleri bıraktı ve dualar okudu.
Vali Kılıçlar, şehitlik defterini imzaladıktan sonra şehit yakınlarıyla sohbet etti.
-SAKARYA, TOKAT VE DÜZCE'DE TÖRENLER DÜZENLENDİ
ANKARA (A.A) - 18.03.2009 - Çanakkale Zaferi'nin 94. yıl dönümü ve Şehitler Günü dolayısıyla yurdun çeşitli yerlerinde tören düzenlendi.
Sakarya'nın Serdivan ilçesinin Sakarya Şehitliği'nde çelenklerin sunulmasıyla başlayan törende, vatanları uğruna hayatlarını feda eden şehitler için saygı atışı yapıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Sakarya Valisi Hüseyin Atak, 1. Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Veli Yıldırım ve Sakarya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili İrfan Sezer şehitlik defterini imzaladı.
Topçu Üsteğmen Kaan Gülerce Garnizon Komutanlığı adına yaptığı konuşmada, Şehitler Günü'nün oğullarını davul ve zurna ile asker ocağına gönderen ailelerin gurur günü olduğunu ifade ederek, şehitler Günü'nün, canın, vatan, millet ve bayrak uğruna destanlaştığı bir gün olduğunu söyledi.
Törenin sonunda protokol üyeleri ve şehit aileleri şehitler anısına karanfil bırakarak, dua etti.
Oğlunun isminin yer aldığı anıtın başında dua eden şehit annesi Eda Büyükgöl (70), jandarma er olarak vatani görevini yapan oğlu Emin Büyükgöl'ün 1986'da Şırnak'ın Uludere ilçesinde teröristlerle girdiği çatışmada şehit olduğunu belirtti.
Çocuğunun özlemini çektiğini ifade eden Büyükgöl, ''Ne mutlu bize. Bir evlat yetiştirdik. Allah o acıyı bir daha kimseye yaşatmasın. Gözümün nuru ve bir taneydi. Vatan uğruna canını verdi. Feda olsun. Ne diyeyim ki?'' diye konuştu.
-TOKAT-
Erenler Mezarlığı'nda düzenlenen programda Garnizon Şehitlik Anıtı'na çelenk konuldu. Vali Recai Akyel, şeref defterini imzaladı. Saygı atışının ardından protokol üyeleri bayraklarla donatılan şehit mezarlarına karanfil bıraktı.
Müftü Vekili Şaban Apaydın tarafından okunan duanın ardından protokol üyeleri şehitlik hatıra ormanına fidan dikti.
Törene Garnizon Komutanı Tuğgeneral Bulut Ömer Mimiroğlu, Belediye Başkanı Adnan Çiçek, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Küçük, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zehra Seyfikli, Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Murat Koç, İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Hüseyin Tosunlu, İl Emniyet Müdürü Ömer Aydın ile şehit yakınları katıldı.
-DÜZCE-
Düzce Şehitliği'nde düzenlene törene Vali Bülent Kılınç, Alay Komutanı Jandarma Albay Sabahattin Toprak, İl Emniyet Müdürü Zekeriya Kahraman, Belediye Başkan Vekili Mehmet Özden, kurum müdürleri ve şehit aileleri katıldı.
Çelenk sunumu ile başlayan tören, saygı duruşunda bulunuşması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından üç pare tüfek ateşiyle sürdü.
Törende konuşma yapan Jandarma Yüzbaşı Osman Karadayı, 18 Mart'ın Cumhuriyet'in sonsuza kadar sürecek varlığının manevi simgesi şehitlerin minnet ve şükranla anıldığı gün olduğunu söyledi.
Konuşmaların ardından, şehitler için İl Müftüsü Alaaddin Gürpınar eşliğinde dualar okundu ve şehitlerin mezarları başına karanfiller bırakıldı.
-TEKİRDAĞ-
Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Tekirdağ Şube Başkanı emekli Yarbay Adnan Akan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çanakkale Zaferi'nin, Türkiye ve dünya tarihi bakımından geleceği etkileyen önemli sonuçlar meydana getirdiğini söyledi.
Akan, Çanakkale'de kazanılan zaferle, Mustafa Kemal Atatürk'ün tarih sahnesinde ''Milli bir kahraman olarak'' tanınmasını sağladığını ve bu durumun milli mücadele önderliğini de kolaylaştırdığını belirtti.
Çanakkale Zaferi'nin, ordu ve millete öz güven kazandırdığını ifade eden Akan, şöyle devam etti:
''Günümüzde Çanakkale'yi Mustafa Kemal'i yok sayarak anlatmaya yeltenenler ile Çanakkale'de Atatürk'ün rolünü küçültmeye çalışanlar var. Bunların yazdıkları ve söylediklerinin hiçbiri gerçeği yansıtmamaktadır, hurafedir, yalandır ve apaçık uydurmadır.''
-UŞAK, MUĞLA, İZMİR, KÜTAHYA VE AYDIN'DA TÖRENLER DÜZENLENDİ
ANKARA (A.A) - 18.03.2009 - Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümü dolayısıyla yurdun çeşitli yerlerinde törenler düzenlendi.
Uşak Garnizon Şehitliği'ndeki törene Vali Kayhan Kavas, Garnizon Komutanı Kıdemli Albay Ruhi Candan, Belediye Başkan Yardımcısı Uğur Özköse, Cumhuriyet Başsavcısı Burhan Çobanoğlu, Emniyet Müdürü Cafer Şahin, şehit aileleri, asker ve polisler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından Garnizon Komutanlığı Şehitliği'ne çelenk sunuldu.
Şehit Kıdemli Astsubay Orhan Atak'ın oğlu Berkay Atak'ın (14) ''Şehit'' adlı şiiri okumasının ardından tören mangası tarafından saygı atışı yapıldı.
Vali Kavas, şehit yakınları ve törene katılanlar şehitliği ziyaret etti. Duaların ardından şehit mezarlarına karanfiller bırakıldı.
Atatürk Kültür Merkezi'ndeki törende de öğrencilerin hazırladığı drama sergilendi.
-MUĞLA-
Muğla'da şehit yakınları ve protokol mensupları, şehitliği ziyaret ederek dua etti ve şehitlerin mezarlarına karanfil bıraktı.
Eğergediği mevkisindeki şehitlikte düzenlenen törende, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Saygı atışının ardından konuşan Muğla Vali Vekili Faruk Bekarlar, Türk Milleti'nin tüm fertlerinin, hangi koşul altında olursa olsun, vatanın bölünmez bütünlüğü ve bağımsızlığının sembolü olan bayrağının şanla dalgalanması uğruna, şehitlik mertebesine ulaşmayı rütbelerin en büyüğü olarak kabul ettiğini belirtti.
Törende, 2006'da Elazığ'da terör örgütü mensuplarınca şehit edilen Yarbay Alim Yılmaz Babası ve Muğla Şehit Aileleri Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz, ''Şehitler'' adlı şiirini okudu.
Törene Yarbay kıyafetiyle katılan Şehit Yarbay Alim Yılmaz'ın 7 yaşındaki yeğeni Kudret Acur'un, ''Bende büyüyünce şehit olan dayım gibi Yarbay olacağım ve ülkemizi düşmanlarımıza karşı koruyacağım'' sözleri törendekileri duygulandırdı.
-İZMİR-
İzmir Valisi Cahit Kıraç, Kadifekale Askeri Şehitliği'nde düzenlenen törende, Şehitler Defterine yazdığı yazıda, Çanakkale Savaşı'nın, Türk Milleti'nin vatan saydığı toprakları zaferle taçlandırdığı gün olduğunu ve kahraman Türk milletinin altın sayfalarında yerini bulduğunu bildirdi.
İstiklal Savaşı'nın manevi temellerinin Çanakkale'de atıldığını ve Ulu Önder Atatürk'ün gösterdiği hedefler doğrultusunda azim ve kararlılıkla yüründüğünü belirten Kıraç, üzerinde yaşanan toprakları vatan yapmak için canlarını seve seve veren şehitleri rahmet ve minnetle andığını kaydetti.
Hava Yarbay Saim Kaya da yaptığı konuşmada Türk ulusunun, devletini, sınırlarını şehit kanlarıyla çizdiği kutsal vatan toprakları üzerinde kurduğunu anlattı.
Türkiye Harp Mağlülü Gazi Şehit Dul ve Yetimleri Derneği İzmir Şubesi Başkanı Volkan Kaya ise Çanakkale Zaferi'nin sadece Türk tarihinde değil, yakın dünya tarihinde de eşsiz ve önemli bir destan olduğunu söyledi.
Kaya, ''Çanakkale, ümmetten millete adım atıldığı yerdir. Türk milletinin kurtarıcısıyla tanıştığı yerdir. Çanakkale'de binlerce Türk evladı vatanı, bayrağı ve bağımsızlığı için şehit oldu. Çanakkale cesaret, fedakarlık ve centilmenliğin abidesidir'' diye konuştu.
Duaların okunmasının ardından Vali Kıraç, Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve İzmir Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın şehitlerin kabirlerine karanfil bıraktı.
-KÜTAHYA-
Kütahya'da Hava Şehitliği'ndeki törende, Vali Şükrü Kocatepe, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Sami Fındıkoğlu ve Belediye Başkanı Mustafa İça tarafından anıta çelenkler konuldu.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın söylenmesinin ardından Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığı tören mangasınca saygı atışı yapıldı.
Tugay'da görevli Hava Yüzbaşı Rasim Süt, törende yaptığı konuşmada, 18 Mart'ın, ''Çanakkale'nin geçilemeyeceği, Türk milletinin esir edilemeyeceği ve Türk vatanının parçalanamayacağının tüm dünyaya haykırıldığı gün'' olduğunu söyledi.
Şehitlerin binlerce yıldan beri Türk'ün milli varlığını sürdürmek için vatan, millet, istiklal, hürriyet, insanlık ve barış ülküsü uğruna canlarını feda ettiklerini, Türklüğün üstün haysiyet ve itibarını şerefle temsil ederken destanlaşıp anıtlaştıklarını ifade eden Yüzbaşı Süt, şöyle dedi:
''Ülkemizin bağımsızlığı, bütünlüğü ve Cumhuriyet uğruna canlarını hiçe sayarak ölüme koşan, yurdumuzun ve dünyanın dört bir köşesinde şehitliklerde elbiseleri dahi çıkarılmadan bilinmeyen yerlerde kefensiz, bazıları da mezar taşı olmadan ama görevini yapmış olmanın huzuru içerisinde yatan kahraman şehitlerimizi minnet ve şükran duygularımızla anıyoruz.''
-AYDIN-
Aydın'da Tellidede Mezarlığı Şehitlik Adası'nda düzenlenen törende, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Vali Mustafa Malay, Belediye Başkan Vekili Nural Pekgüzel ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Faik Canbolat tarafından şehitliğe çelenk sunuldu.
Vali Malay, Şehitlik Defterini imzaladı, törene katılan protokol üyeleri ve vatandaşlar ile şehitlerin mezarlarına karanfil bıraktı.
Etkinlikler kapsamında Şükran Güngör Tiyatro Salonu'nda Cumhuriyet Lisesi tarafından anma programı düzenlendi.
Burada konuşan Vali Malay, bu vatanın gerçek sahiplerinin şehitler olduğunu belirterek, şehitlerin cephane ve silah yokluğuna rağmen kalplerindeki vatan sevgisi ve şehitlik duygusu sayesinde vatanlarını kurtardıklarını söyledi.
Konuşmaların ardından, Garnizon Komutanlığı tarafından hazırlanan ''Aydın'daki Şehitlikler ve Abideler'' konulu sinevizyon gösterisi sunuldu ve Cumhuriyet Lisesi öğrencileri tarafından ''Çanakkale Destanı'' konulu gösteri sahnelendi.
-KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI GÜNAY: ''ÇANAKKALE ZAFERİ, MİLLİ MÜCADELE İRADESİNİN TEMELLERİNİN ATILDIĞI BİR DESTANDIR''
ANKARA (A.A) - 18.03.2009 - Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Çanakkale Zaferi'nin milli mücadele iradesinin temellerinin atıldığı bir destan olduğunu belirtti.
Günay, Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda şunları kaydetti:
''Bugün, Çanakkale Zaferi'nin 94. yıl dönümünde ve şehitlerimizi anma gününde bir kez daha hatırlıyoruz ki; bizden önceki kuşakların özveride bulunarak yaşattıkları değerler ve gerektiğinde hayatlarından vazgeçerek verdikleri mücadele sayesinde bağımsız bir ülkenin vatandaşları olarak yaşayabiliyoruz.
Çanakkale Zaferi, milli mücadele iradesinin temellerinin atıldığı bir destandır. Türk milletinin mücadele azmi, Mustafa Kemal'in önderliğinde Anadolu'da milli mücadelenin örgütlenmesi, bağımsızlığın kazanılması ve Cumhuriyet'in ilanıyla tarihi rolünü sergilemiştir.
Bizlere düşen görev, şehitlerimizin hatırasını canlı tutmak, emanetlerine sahip çıkmak, uğruna şehit oldukları değerleri koruyup güçlendirmek ve insanlık ailesinin saygın bir üyesi olmak için çaba göstermektedir.
18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümünde, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü, tüm şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi minnetle ve şükranla anıyor, hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.''
-DP GENEL BAŞKANI SOYLU: ''BOĞAZI GEÇMEK İSTEYEN MÜTTEFİK GÜÇLERE 'ÇANAKKALE GEÇİLMEZ' DİYEREK YAPILAN SOYLU DİRENİŞ, 250 BİN ŞEHİDİMİZİN HATIRASIYLA HALEN DİRİ OLARAK YAŞAMAKTADIR''
ANKARA (A.A) - 18.03.2009 - DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, Çanakkale Boğazı'nı geçmek isteyen güçlere 'Çanakkale geçilmez' diyerek yapılan soylu direnişin, 250 bin şehidin hatırasıyla halen yaşadığını bildirdi.
Soylu, Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, ''kimi siyasilerin yeni yeni yapmaya çalıştığı ancak siyasi hesaplarından dolayı millet nezdinde önemsenmemelerine neden olan millet tarifini, büyük Türk Milletinin bundan 91 yıl önce Çanakkale Savaşı'nda kanlarıyla tarih yazarak yaptığını'' ifade etti.
''Millet olmak demek rengine, dinine, mezhebine, diline, bölgesine, şivesine bakmadan, aldırmadan, aynı cephede saf tuttuğu kardeşinin yerine kurşunlara siper olabilmektir'' görüşünü dile getiren Soylu, mesajında şunları kaydetti:
''Millet olmak, çağın bütün modern silahlarına karşı, dünyanın şimdiye kadar bundan daha tesirli bir güç keşfetmediği, inanmak ve inancı uğrunda istiklal hedefinden şaşmadan mücadele etmektir. Büyük Türk Milleti bunu başarmıştır. Dünya, millet tarifini Çanakkale Savaşı'ndan almıştır. Boğazı geçmek isteyen müttefik, güçlere 'Çanakkale geçilmez' diyerek yapılan soylu direniş, 250 bin şehidimizin hatırasıyla halen diri olarak yaşamaktadır.
Kurşunlara karşı bayram sevinciyle koşan Mehmetçik, inanılması güç bir destana imza atmıştır. Bunun için Çanakkale Savaşı, Türkiye'nin, bilinmesi, öğretilmesi gereken olmazsa olmazıdır.
Bu vesileyle Çanakkale kahramanlarını saygıyla rahmetle ve minnetle anıyor, büyük Türk Milletinin göğsünü kabartan 18 Mart Çanakkale Zaferi'ni büyük bir heyecanla kutluyorum.''
-BEŞİKTAŞ, FENERBAHÇE VE GALATASARAY KULÜPLERİ, ÇANAKKALE ZAFERİ'NİN YILDÖNÜMÜ NEDENİYLE MESAJ YAYINLADI
İSTANBUL (A.A) - 18.03.2009 - Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray kulüpleri, Çanakkale Deniz Zaferi'nin 94. yıldönümü nedeniyle mesaj yayınladı.
Beşiktaş Kulübü'nün internet sitesinde yer alan mesajda, ''18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Zaferi'nin 94. yıldönümü. Kulübümüzün sporcularının da yaşamını yitirdiği bu savaşta kaybettiklerimizi, savaşın 94. yılında saygıyla anıyoruz'' denilirken, Galatasaray Kulübü'nün internet sitesinde ise ''Türk tarihinin dönüm noktalarından olan ve bağımsızlık savaşının temellerinin atıldığı Çanakkale Zaferi'nin 94. yıldönümünde Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını, canlarını ortaya koyarak 'Çanakkale Geçilmez' dedirten kahraman şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz şükran ve saygıyla bir kez daha anıyoruz'' ifadeleri kullanıldı. Ayrıca Galatasaray Kulübü'nün giriş sayfasına ''Çanakkale Şehitlerini Saygıyla Anıyoruz'' ifadelerine yer verildi.
Fenerbahçe Kulübü ise internet sitesinin giriş sayfasında Çanakkale Zaferi'ni simgeleyen bir resim kullanıp, ''Çanakkale Zaferi Kutlu Olsun'' denildi.
-DEVLET BAKANI VE BAŞMÜZAKERECİ BAĞIŞ: ''CEFAKAR ANADOLU İNSANI SAYESİNDE BUGÜN AVRASYA'NIN PARLAYAN YILDIZI OLARAK AVRUPA BİRLİĞİ'NE KATILIM GÖRÜŞMELERİNİ SÜRDÜRÜYORUZ''
ANKARA (A.A) - 18.03.2009 - Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Cefakar Anadolu insanı sayesinde bugün Avrasya'nın parlayan yıldızı olarak Avrupa Birliği'ne katılım görüşmelerini sürdürüyoruz'' dedi.
Bağış, Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda, Çanakkale Zaferi'nin bir milletin yeniden diriliş destanı olduğunu ifade etti.
Anadolu insanının ne zaman bir hedefe inanmışsa, ne zaman azimle bir işe sarılmışsa onu gerçekleştirdiğini belirten Bağış, ''Çanakkale Geçilmez' ruhu Anadolu insanının bu azmini bir kere daha tarihe yazmıştır. Ayağında postalı, sırtında üniforması, atacak mermisi olmayan Mehmetçik'in yarattığı bu destan sayesinde ülkemiz bugün dünyanın en büyük 17. ekonomisidir'' dedi.
Sırtında yavrusu yerine mermi taşıyan Anadolu kadını sayesinde Türkiye'nin bugün coğrafyasının en önemli demokrasilerinden birine sahip olduğunu ifade eden Bağış, ''Cefakar Anadolu insanı sayesinde bugün Avrasya'nın parlayan yıldızı olarak Avrupa Birliği'ne katılım görüşmelerini sürdürüyoruz'' ifadesini kullandı.
Egemen Bağış, şunları kaydetti:
''O gün orada o destanı yazan Mehmetçik gibi bugün de ordumuz ve güvenlik güçlerimiz, dostumuzun gururu, eğer varsa düşmanımızın da kabusudur. Çanakkale Zaferi'nin mimarı Anafartalar Kahramanı Atatürk'ün uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen Avustralyalı ve Yeni Zelanda'lı annelere söylediği sözler ne kadar anlamlıdır: 'Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır'. Bu sözler, düşmanını bile bağrına basma erdemini gösteren bir millet olduğumuzun en güzel kanıtıdır. Bazılarının istediği ve söylediği gibi yabancı olan her şeye düşman kesilmek bize yakışmıyor. Cumhuriyet tarihimizde Atatürk döneminden sonra en başarılı ve onurlu dış siyaseti izleyen Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın diklenmeden dik durmayı başaran tavrı bu çizginin devamıdır.
Avrupa Birliği sürecimizi de aynı çizgide sürdürüyoruz. Çağdaş medeniyetler seviyesine çıkmış, Avrupa Birliği'ne üye demokratik, müreffeh bir Türkiye sadece çocuklarımıza bir miras olmayacaktır; aynı zamanda Çanakkale'de Anadolu'nun dört bir yanında şehit düşmüş Mehmetçik'e, cefakar Anadolu insanına verilmiş bir sözdür, borcumuzdur.
Çanakkale Zaferi'nin 94. yıl dönümünü ve 18 Mart Şehitler Günü'nü kutlarken, dünyanın en güzel ülkesini bize emanet eden Büyük Atatürk'ü, silah arkadaşlarını ve tüm şehitlerimizi şükranla anıyorum.''
-ANKARA VALİSİ ÖNAL BAŞKANLIĞINDAKİ HEYET ANITKABİR'İ ZİYARET ETTİ
ANKARA (A.A) - 18.03.2009 - Ankara Valisi Kemal Önal başkanlığındaki heyet, Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümü dolayısıyla Anıtkabir'i ziyaret etti.
Vali Önal, 4. Kolordu ve Garnizon Komutanı Korgeneral Mehmet Emin Alpman ve beraberindekilerden oluşan heyet, Aslanlı Yol'dan yürüyerek Anıtkabir tören alanına geldi. Vali Önal ve beraberindekiler daha sonra Atatürk'ün mozolesine çelenk koyarak, saygı duruşunda bulundu. İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Misak-ı Milli Kulesi'ne geçen Önal, Anıtkabir Özel Defteri'ne şunları yazdı:
''Yüce Atatürk,
Bugün 18 Mart Şehitler Günü. Şanlı tarihi boyunca bağımsızlığıyla insanlığa örnek olmuş milletimizin, 'Önce vatan' diyerek destanlar yaratan kahramanlarını anma günü.
Bugün, Türk adının tarihte duyulduğu andan itibaren vatanımızın ve milletimizin ebedi varlığı ile devletimizin bölünmez bütünlüğü uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizin ruhunu şad ettiğimiz, devletimiz ve milletimizin minnet ve şükran duygularını ifade ederek, onların aziz hatıraları önünde saygıyla eğilip, onur ve övünç duyduğumuz gündür.
Vatan ve millet size minnettardır. Ruhunuz şad olsun.''
Törene, çok sayıda subay, astsubay, askeri okul öğrencileri, gaziler, şehit yakınları ve ilköğretim öğrencileri katıldı.
Heyetin Anıtkabir'den ayrılmasının ardından öğrenciler Atatürk'ün mozolesini ziyaret etti.
-ÇANAKKALE'DE DESTAN YAZAN KAHRAMANLARIN ANILARI
ÇANAKKALE (A.A) - 18.03.2009 - Çanakkale Zaferi'nin 94. yıl dönümü törenlerle kutlanırken 253 bin Mehmetçiğin şehit düştüğü savaş, hafızalarda canlılığını koruyor.
Çanakkale Savaşları'nın bir bölümü olan 18 Mart 1915 tarihinde Çanakkale Boğazı'nı geçmek isteyen dünyanın en güçlü donanmasını püskürterek çok önemli bir deniz zaferi kazanan Türk ordusu, bundan sonra cephe savaşlarının geçeceği kara çıkarmalarına karşı amansız ve çok kanlı bir savunma yaptı.
Denizden Türk ordusunu yenemeyeceğini anlayan Avustralya ve Yeni Zelandalılar'dan oluşan Anzak ordusu, 25 Nisan-6 Ağustosta Gelibolu Yarımadası'na çıkarma yaparak savaşın en kanlı bölümünü başlatıyordu. Dünyanın en dar savaş bölgesinde göğüs göğüse kanlı çarpışmalar bu dönemde gerçekleşti. Bu savaş 500 bin kişinin hayatına mal oldu. 253 bin şehit vererek yurdunu savunan Türk insanının yazdığı bu şanlı tarih, dünyanın mazlum ülkelerine de özgürlük için örnek oluşturdu.
-1. DÜNYA SAVAŞI'NIN EN KANLI BÖLÜMÜ-
1914 yılının Temmuz ayında başlayan, 1918 yılının Ekim ayında sona eren 1. Dünya Savaşı'nın en kanlı sayfalarının yazıldığı Çanakkale Savaşları, 8 ay 14 gün sürdü.
Bir İngiliz kruvazöründen atılan mermi, Seddülbahir cephaneliğine isabet ederek, tonlarca barut ve mermiyi havaya uçurdu. Türk milleti savaşın başlamasına neden olan bu mermiyle ilk şehitlerini 3 Kasım 1914 gününün sabahında verdi. Seddülbahir cephaneliğini korumakla görevli 5 subay ve 81 erimiz şehit oldu. Düşman saldırısı ve verilen şehitler, yurdun dört bir yanından vatanı korumak için Çanakkale'ye gelen Mehmetçik için adeta şahlanış etkisi yapmıştı. Anadolu'nun bağrından kopup gelen ancak elinde yeterli cephanesi bulunmayan kahraman Mehmetçik, gözlerini kırpmadan güçlü düşman donanmalarından atılan mermilere göğüslerini siper ederek vatan için ölüme gitmekten korkmadı.
İtilaf devletlerine göre, Çanakkale mutlaka geçilmeliydi. Düşman donanmasından atılan mermiler bu kez Seddülbahir ve Kumkale bataryalarının susmasına neden oldu. Bu saldırılar karşısında yılmayan ve ölümü Allah'a kavuşmak olarak gören Mehmetçik, susturulamıyordu. Seddülbahir bataryasından sağ kurtulmuş, bacağından yara almış Balıkesirli Mehmet Çavuş, kırık tüfeğini sallayarak Seddülbahir tepelerinden düşmana şöyle haykırıyordu: ''Bre gafiller, dünyanın bir ötesinden neye geldiniz? Sizi çağıran mı oldu? Biz ölmeden bu topraklara adım atamayacağınızı bilmiyor musunuz?'' Mehmet Çavuş, bu haykırışıyla Türk milletinin duygularına tercüman oluyordu. Mehmet Çavuş'un haykırışı kehanet oluyor, uzun ve kanlı savaş iki taraftan 500 bin insanın hayatına mal oluyordu. Düşman, geldiği gibi gitmek zorunda kalıyordu.
-CEPHEDE SAVAŞAN GAZİLER, SAVAŞI ANLATIYOR-
Bugün hayatta olmayan Çanakkale Savaşı gazileri, son günlerinde savaşı anlatmıştı.
Ezine ilçesine bağlı Geyikli beldesinden Halil Helvacı: ''27. alayda Arıburnu cephesinde 9 ay çarpıştım. Bir defasında 3 gün hiç durmadan süngü harbi yaptık. Koskoca alaydan 7 kişi kalmıştık. Sonra bize 10 er daha verdiler. Beni de çavuş yaptılar. Bir gün düşmana Arıburnu'ndaki mevziden ateş ediyoruz. Tetiği çekiyorum tüfek patlamıyor. Yanımdaki arkadaşa 'Tüfek bozuldu galiba' dedim. Arkadaş kontrol ettikten sonra yüzüme acı acı baktı ve 'Senin tüfekte bir şey yok, tetiği çeken parmağın kopmuş be adam' deyince acısını o an duydum.''
Çan ilçesi Halilağa köyünden Mustafa Aksoy: ''Seddülbahir'de başımızdaki komutan Yüzbaşı Şerafettin Bey, besmele çekip 'Hadi aslanlarım, ananız sizi bugünler için doğurdu. Ben sizin önünüzden, siz arkamdan gelin, sakın korkup geri çekileyim demeyin, düşmana aman vermeyelim' dedi. Düşman çok kalabalık geliyor. Zığındere tarafından çevirme yapmış, taktik icabı geri çekildik. O sırada dizlerimin altından vurulmuşum. Yanımda arkadaşlarım şehit olmuşlardı. Kanlı derenin içi yaralı dolu, katırlar ve atları da dereye indirmişler, onlar bile titriyor. Sıhhiye yok, yaralarım kendiliğinden soğudu. Destek ekip ile yeniden cepheye gittik.''
Yenice'nin Akçakoyun Köyü'nden Mehmet Oral: ''Arabistan Savaşı'ndan köye geldiğimin 12. günü Çanakkale cephesine gittim. Anafartalar'da sıhhiye bölüğü eri olarak sargı mahallindeydim. Büyük Komutan Mustafa Kemal'in çadırı da bizim sargı yerindeydi. Mustafa Kemal, Fırka komutanına şöyle sordu: 'Biz mi onlardan toprak istiyoruz, yoksa onlar mı bizden?' Fırka komutanı 'Onlar bizden toprak istiyorlar' dedi. Mustafa Kemal de 'Öyleyse neden biz hücum edip de askeri kırdırıyoruz? Onlar bize hücum etsin, biz onları kıralım, biz kırılmayalım' dedi.''
Biga ilçesine bağlı Karabiga beldesinden Recep Tural: ''Çanakkale cephesinde 27. alay 2. tabur 4. bataryada görevliydim. Mustafa Kemal, bizim hemen solumuzda, Conkbayırı'nda karargahını kurmuştu. Ben görmedim ama çok cesur olduğunu söylerlerdi. Gavur ateş ederken mızıkasını çalar, hiç kesmezmiş.''
Bayramiç'in Aşağışevik Köyü'nden Mustafa Konar: ''Kocadere'de ve Arıburnu sırtlarında düşmanla göğüs göğüse çarpıştık. Sabahlara kadar ateş kesilmezdi. İstihkamların arası insan cesediyle doluydu. Arpa demeti gibi yayılıp kalıyorlardı. Ne kadar düşman öldürdüğümüzü hatırlamıyorum. O soruyu tüfeklere sormalı.''
Biga'nın Gündoğdu Köyü'nden Ali Demirel: ''Arıburnu'nda düşman mevzileri çok yakındı. Savaşırken mermi yağdırır bomba atarlardı. Dinlenme zamanında soğan, sigara atarlardı. Düşman mevzilerine yaptığımız bir süngü hücumunda aynalı tüfek ele geçirdim. Marangoz olduğum için baka baka aynısını yaptım. Her mangaya bir aynalı tüfek dağıttım. Tüfeğin namlusuna önlü arkalı ayna koydum. Siperden kafamızı çıkarmadan aynaya bakarak düşmanı görür, hareketlerini izlerdik.''
-ÇANAKKALE DESTANI'NIN KADIN KAHRAMANLARI
ÇANAKKALE (A.A) - 18.03.2009 - Fikriye Susam - Çanakkale Savaşlarında, vatanını korumak için canını feda eden 253 bin Mehmetçik arasında, Türk kadın savaşçılar da bulunuyor.
Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdürü Prof. Dr. Mete Tuncoku, Çanakkale Kara Savaşlarında, 200 binden fazlası Türk olmak üzere 500 bine yakın insanın, göğüs göğüse, mertçe çarpışarak inandıkları ilkeler uğrunda canlarını verdiğini söyledi.
Tuncoku, bu savaşlarda bazı Türk kadın savaşçıların da Mehmetçiğin yanında çarpıştığını ve bunun pek bilinmediğini ifade ederek, bu konuda Avustralya ve Yeni Zelanda arşivlerinde araştırma yaptığını belirtti.
Araştırmalarında, ''Keskin Nişancı Türk Kadınları'' ve ''Türk Kadın Savaşçıları'' konularını anlatan yabancı asker mektup ve günlüklerini gördüğünde çok şaşırdığını belirten Prof. Dr. Tuncoku, mektupları, önce siperlerde süregelen yaşamın değişmez şartları olan her an vurulma, boğucu sıcaklar, su sıkıntısı ve salgın hastalık koşulları altında bunalıp ruhsal çöküntü içine giren birkaç yabancı askerin hayal ürünü olarak düşündüğünü ve fazla önemsemediğini kaydetti.
Tuncoku, şöyle dedi:
''Ancak, bu mektup ve günlükleri birbirleriyle yer, zaman ve olay boyutuyla karşılaştırınca, anlatılanların doğru olduğu konusundaki düşüncelerim güçlendi. Çanakkale Savaşlarının aradan bu kadar süre geçmesine karşın henüz açıklığa kavuşmamış ve özellikle de Türk tarihi araştırmacılarının incelemesini bekleyen yönleri olduğu görülmektedir.''
Türk kadın savaşçıları ile ilgili araştırmasına ''Çanakkale 1915 Buzdağı'nın Altı'' kitabında yer verdiğini kaydeden Tuncoku, bu savaşların bilimsel belgeli ve objektif bir şekilde araştırılarak gelecek nesillere aktarılması gerektiğini söyledi.
Tuncoku, ''(Kadın mücahitler kimlerdir?), (Eylemleri bireysel midir?), (Yoksa örgütlenmiş ve planlı bir eylem midir?), (Kendilerini nasıl eğitmişlerdir) gibi belge ya da kayıtların Türk arşivlerinde mutlaka olması gerekmektedir'' diye konuştu.
-MEKTUPLAR-
AÇASAM Başkanı Prof. Dr. Mete Tuncoku'nun, ''Çanakkale 1915 Buzdağı'nın Altı'' kitabında, Avusturyalı er J.C Davies', ailesine gönderdiği mektup da şunları anlatıyor:
''Benim de vurulduğum 18 Mayıs 1915 günü keskin nişancı bir Türk kızı pusuda çarpışıyordu. Gizlendiği yerden gün boyu ateş etti ve çok sayıda adamımızı vurdu. Ancak gün batmadan bir Avustralyalı tarafından vurulmasına yine de üzüldüm. Güzel yapılı ve tahminen 19-21 yaşlarında genç bir kızdı. Ölü olarak ele geçirdiğimizde yanında başka bir Türk'ün ölüsününü de bulduk. Genç kızın bedeninde tam 52 kurşun vardı. Bu savaş korkutucu.''
İngiliz donanmasına ait hastane gemisiyle İngiltere'ye götürülen yaralı bir askerin mektubu ise şöyle:
''O bir Türk kadın savaşçısıydı ve durmaksızın saklandığı evden ateş ediyor, evi boşaltıp teslim olmayı reddediyordu. Sonunda ele geçtiğinde yanında yaşlı annesi ve çocuğu da birlikteydi. Yakalanana kadar bir pencereden, ısrarla ve özellikle de subaylarımızı hedef alarak ateş etmişti. Sanıyorum öldürdüğü bazı kurbanlarını süngülemişti de. Üzerinde 16 askerimizin künyesiyle oldukça yüklü miktarda yabancı para bulduk.''
Bir başka asker ise, ailesine yazdığı mektupta Türk kadın savaşçıları hakkında şunları anlatıyor:
''15 Ağustos 1915 Pazar günü savaşa katıldık ve büyük bir tepeyi ele geçirme görevi aldık. Burada çok can kaybı verdik. Şarapnel parçaları, makineli tüfek mermilerinin yanı sıra pusuda ateş eden keskin nişancı kadın savaşçıların ateşi altında adeta cehennemde ilerlemek gibi bir şeydi bizimki. Burada pusuya yatıp çarpışan keskin nişancıların çoğu kadın veya kız. Kendilerini yeşile boyayıp, ağaçlar ve bodur bitkilerle uyum sağlamışlar.''