DSP Genel Başkanı Önder Aksakal: 15 Temmuz cumhuriyete, devlete, sahip çıkacak bir süreci başlattı
Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Önder Aksakal, "15 Temmuz, cumhuriyete, devlete, sahip çıkacak bir süreci başlattı." dedi.

Ankara
Aksakal, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminin 8. yıl dönümü dolayısıyla AA'ya açıklamalarda bulundu.
15 Temmuz'un sıradan bir darbe girişimi olmadığını kaydeden Aksakal, emperyalist sistemin, özellikle çok partili sisteme geçilen dönemde, her on yılda bir askeri darbeyi gündeme getirerek, bu ülkenin idaresini elinde tutma stratejisi uyguladığını belirtti.
Bu sürecin son 20 yılda, belirli aşamalarla, bu ülkenin gerçek sahiplerinin Türk milletinin iradesi altına geçmesine vesile olduğunu ifade eden Aksakal, şöyle konuştu:
"Bunu gören sistemin ekonomik ve sosyal toplum hareketlerini kışkırtmasıyla, buna gezi olayları da dahil olmak üzere, 17-25 Aralık dönemlerini de içine katarak söylüyorum, bu çalışmalarını sonuçlandıramayınca, 15 Temmuz'da askeri sistem içerisindeki unsurlarını harekete geçirerek, bazı başka düşünce yapısı içinde olan silahlı kuvvetler mensuplarını da kendi içine katarak, bir kalkışma gerçekleştirdi. Geçmiş dönemlere ilişkin bir farkı vardı, bu kez işin başında, devletin başında, hakikaten bu olayları kontrol altına alabilecek siyasi iradeye sahip bir Cumhurbaşkanı vardı ve halkı sokaklara döktü. 15 Temmuz, cumhuriyete, devlete, sahip çıkacak bir süreci başlattı. 15 Temmuz'un Türk demokrasisine en büyük katkısı ve kazanımı bu ülkenin insanlarının devletine ve cumhuriyetine sahip çıkabileceğini göstermesi oldu."
15 Temmuz'un bir zafer olarak nitelendirilmesinden ziyade, devletin ve milletin kararlı duruşunun sonucu olduğunu dile getiren Aksakal, "Saldırıya karşı devlet bir vaziyet almışsa, millet göğsünü siper etmişse, bu bir başarıdır, kazanımdır." dedi.
"15 Temmuz, cumhuriyetin ilk yüzyılının son dönemlerine rastlamış hakikaten kötü bir olaydı." diyen Aksakal, "Bununla yüz yüze geldik, iyi ki de geldik. Zamanlaması itibariyle de halk artık demokrasi dışı güçlere kendini yönetme noktasında bir fırsat tanımayacağını ortaya koymuş oldu ve bundan sonra da demokrasi daha sağlıklı zeminlerde işleyecektir." ifadesini kullandı.
15 Temmuz'un, 12 Eylül tanımından biraz daha farklı boyutlara evrildiğine işaret eden Aksakal, 15 Temmuz'dan önceki darbelerde, silahlı kuvvetlerin komuta kademesi hiyerarşisi içerisinde bir darbenin yaşandığını ancak 15 Temmuz'da ise komuta kademesi içerisindeki bir hiyerarşik yapıdan söz etmenin mümkün olmadığını kaydetti.
"Çok dikkatli olunması gerektiğine inanıyorum"
Aksakal, darbe girişimindeki bireysel bazı çıkışların ve zamanlama itibarıyla yapılan yanlışların onlar adına başarısızlığı ve bu manzarayı ortaya çıkardığını belirterek, aynı kripto yapıların hala devlet içerisinde varlığını sürdürdüğüne dikkati çekti.
FETÖ'nün fırsat buldukça büyümeye yönelik çalışmalarına devam ettiğini anlatan Aksakal, "Çok dikkatli olunması gerektiğine inanıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın bu konudaki iradesi ve kararlılığı henüz bir zafiyete uğratılamadı, inşallah da uğratılamaz." değerlendirmesinde bulundu.
- "PKK unsurlarıyla hareket etmek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne zarar verir"
Muhalefetin 15 Temmuz'a bakışını da değerlendiren Aksakal, "Türkiye'nin en büyük şanssızlıklarından bir tanesinin böyle bir ana muhalefete sahip olması." dedi.
Aksakal, iktidarlarla mücadelenin muhalefet partilerinin ve özelde de ana muhalefet partisinin birinci sorumluluğu olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Ancak bu sorumluluk yerine getirilirken, 'düşmanımın düşmanı dostumdur' anlayışıyla hareket etmek, demokrasiye verilebilecek en büyük zararların başında gelir. AK Parti iktidarıyla, ana muhalefet partisi olarak CHP ya da diğer muhalefet partileri, bir siyasi mücadeleye gireceklerse ve bu mücadeleyi başarıyla sonuçlandırma niyetinde iseler, onun argümanı olarak bu devlete düşmanlık yapmış bir terör örgütü yapılanmasının ve hatta bunun bir adım daha ötesinde bu ülkenin bölünmesi üzerine siyaset yapan PKK terör örgütünün mensuplarıyla birlikte hareket etme noktasından kendilerini uzaklaştırmaları gerekiyor. Eğer uzaklaştırmazlarsa, sadece 'düşmanımın düşmanı dostumdur' anlayışıyla mevcut iktidarı yıkma yönünde onlarla birlikte yol arkadaşlığı yaparlarsa, Türkiye Cumhuriyeti'nde, bu milletin önünde iktidara gelebilme hakları hiçbir zaman olmayacaktır. Onların bakış açısıyla FETÖ yapılanmasıyla iltisaklı olmuş ama siyasetin içinde hala söz hakkı bulunan bazı unsurlarla hareket ediyor görüntüsü vermesi iktidara değil Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne zarar veren bir yaklaşım biçimidir, bundan vazgeçmelerini öneririm."
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.