Dolar
41.25
Euro
48.06
Altın
3,545.85
ETH/USDT
4,371.80
BTC/USDT
110,438.00
BIST 100
10,828.93
Yaşam

Rengarenk motifleriyle Özbek nakşında yer alan suzani geleneğini bugüne taşıyorlar

Orta Asya'da yüzyıllardır kadınların evde kullandığı tekstillerde kendini gösteren geleneksel Özbek nakşı, rengarenk motifleri ve sembolik desenleriyle kültürel kimliğin güçlü taşıyıcılarından biri olarak varlığını sürdürüyor.

Aişe Hümeyra Akgün  | 04.09.2025 - Güncelleme : 04.09.2025
Rengarenk motifleriyle Özbek nakşında yer alan suzani geleneğini bugüne taşıyorlar Fotoğraf: Aişe Hümeyra Akgün/AA

İstanbul

UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras kapsamında değerlendirilen el sanatları arasındaki Özbek nakşının en bilinen formu suzani yani iğne işi, Özbekistan'da çeyiz kültürünün vazgeçilmez parçası olarak öne çıkıyor.

Yüzyıllardır kuşaktan kuşağa aktarılan geleneksel bir el emeği ürünü olan suzani nakışlarda, bereket ve doğurganlık anlamında nar, hayat, gençlik ve güzellik anlamında lale ve karanfilin yanı sıra hayat ağacı ve güneş motifi gibi birçok desen kullanılıyor.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Yakın zamanda İstanbul'daki bir festivalde nakışlarını sergileyen Özbekistanlı Chuli Rakhimov, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu işi 3 kuşaktır yaptıklarını belirterek, bugün de bu sanata eşiyle devam ettiğini söyledi.

Rakhimov, nakış yaptıkları kumaşları da kendilerinin hazırladığını aktararak, "İpek böceğinden ipleri elde ediyoruz. Daha sonra bu ipleri boyamak için yapraklardan ya da bitkilerden elde ettiğimiz doğal boyaları kullanıyoruz. Daha sonra kumaşları üretiyoruz ve desenleri üzerine işliyoruz." dedi.

Desenleri işlerken kadim Buhara suzanilerinden ilham aldıklarını dile getiren Rakhimov, "Yüzyıllar önce Buhara'da desenler nasıl yapılıyorsa, biz de hiçbir şeyi değiştirmeden tamamen aynısını yapmaya çalışıyoruz. Çünkü bu bizim geleneğimiz. Her şey kumaş üzerinde elle yapılıyor. Önce desenleri çiziyoruz ve sonra nakışlarını yapıyoruz." diye konuştu.

"Amacımız bu sanatın unutulmamasıdır"

Chuli Rakhimov, Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra geleneksel Özbek nakşını yapan sanatkar sayısının azaldığını, birçok kişinin farklı işlerde çalışmaya başladığını anlattı.

Her koşula rağmen ailesiyle bu işi hiç bırakmadığını söyleyen Rakhimov, şunları kaydetti:

"Çünkü bu bizim önemli bir geleneğimiz. Sovyetler Birliği sonrasında sadece 10 el sanatları ustası kalmıştı ve biz de onlardan biriyiz. O zamanlardan bu yana her gün Orta Asya içinde başka festivallere gidiyorduk. Böyle devam ederek bugünlere kadar geldik. İşimizi daha fazla insana, gençlere yaymaya çalışıyoruz. Öğrencilerimiz var. Onlara bu nakşı öğreterek, Özbekistan'da çok tanınır olduk. Amacımız bu sanatın unutulmamasıdır. Halen Özbekistan'da bu sanatla ilgilenen insan sayısı çok. Türkiye'den de öğrencilerimizin olması, bu sanatı öğrenmeleri bizim için çok iyi olur."

Rakhimov, nakşı işleyerek, yorgan yüzü, yastık kılıfı, perde, duvar örtüsü gibi ev tekstil ürünleri, giysi süsleri ve şallar ürettiklerini sözlerine ekledi.

Genelde özel sipariş aldıklarını vurgulayan Rakhimov, başta Rusya ve Türkiye olmak üzere birçok festivale katıldıklarını ifade etti.

"Sadece güneş ışığında yapılabilir"

Rakhimov'un eşi ve suzani işleme ustası Obloberdieva Zukhro ise amaçlarının bu sanatı gelecek nesillere aktarmak olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bunlar Özbekistan'ın milli nakışlarıdır. Bu desenler büyük babaannelerimizden beri geliyor ve halen her şey aynı teknik ve aynı desenlerle devam ediyor. Bu işlerimiz, çocuklarımıza, torunlarımıza kalsın diye umut ediyoruz. Çocuklarımız da bu nakışları yapmaya devam ediyor. İnşallah ülkemizde daha da yayılacaktır."

İcra ettikleri sanatın zorluğuna değinen Zukhro, suzani işlemede en küçük yastık kılıfının nakışlamasının bile 1 hafta sürdüğünü dile getirerek, "Bir günde sadece 4 saat nakşın başına oturmak lazım aksi takdirde gözler yoruluyor. Mesela yağmur yağdığında nakış yapılmaz, sadece güneş ışığında yapılabilir. Bu iş için güneş ışığı gerekir." diye konuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.