Kanser tedavisi sürecinde evinde beslediği 30'dan fazla kediden güç ve moral buldu
İstanbul’da yaşayan Nihal Hülya İpekel, böbrek nakli ve kanser tedavisi sürecinde fiziksel olarak zor günler yaşarken, evinde baktığı 30’dan fazla engelli ve terk edilmiş kediden güç ve moral buldu.
İstanbul
Bahçelievler'de yaşayan 55 yaşındaki Nihal Hülya İpekel'in kedilere olan sevgisi çocukluğunda onlarla büyümesiyle başladı.
Bir kedi yavrusunu sokakta bulup evinde iyileştirerek onunla bağ kuran İpekel, kısa süre sonra başka kedileri de evine aldı. Annesiz yavrular ile engelli ve terk edilmiş dostlar, zamanla İpekel’in evinin her köşesini doldurdu.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Kedilerin artan sayısı, onları hem daha rahat ettirecek hem de bakımını kolaylaştıracak bir bahçeli eve taşınmayı zorunlu kıldı.
İpekel, kedilerin ev ile bahçe arasında özgürce dolaşabilmeleri için odasından bahçeye açılan kapıyı deldirip özel bir kedi kapısı yaptırdı. Böylece kediler hem güvenli bir alan buldu hem de istedikleri zaman içeri girip çıkabildi.

Her gününü kedilerin beslenmesi, ilaçları, veteriner kontrolleri ve bahçenin temizliğiyle geçiren İpekel'in, kışın sıcak odalarda, yazın bahçede serbestçe dolaşan kedileri hayatının ayrılmaz bir parçası haline geldi.
Hülya İpekel, her birinin bir ismi olan, bazıları ciddi yaralanmalar geçirmiş, bazıları engelli doğmuş ya da şiddet görmüş kedileri tüm zorluklara rağmen takip ederek iyileştirdi ve her birinin güvenli bir yaşam sürmesini sağladı.
Böbrek nakli ve tiroit kanseri tedavisi sürecinde fiziksel olarak zor günler geçiren İpekel’e, kedilerle ilgilenmek moral ve güç verdi.
Onların varlığı, yalnızca psikolojik destek sağlamakla kalmadı, tedavi süresince yaşadığı acı ve yorgunluk karşısında ona umut ve dayanma gücü verdi.
İpekel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluğundan bu yana hayvanlarla güçlü bir bağ kurduğunu, 2018 yılında sokakta bulduğu hasta bir kedi yavrusunu evinde bakıma aldığını söyledi.
Tedavi ettirdiği kedi yavrusuyla kurduğu bağ nedeniyle sahiplendiremediğini ifade eden İpekel, "Yuvalandırmayı düşündüm fakat hemen bağ kuruyorum, sonra arkası geldi tabii ki. Bebekler, anne kediler derken çok sayıya ulaştı. Çok sayıda kedi olunca bahçeli bir eve taşınma kararı aldım." dedi.
"Kedilerin ağrılarımı aldığını hissediyorum"
İpekel, şu anda 30’un üzerinde kedisi bulunduğunu belirterek, çevredeki kedilerle de ilgilendiğini, onların beslenme ve tedavi ihtiyaçlarını karşıladığını söyledi.

Kanser sürecini de atlattığını aktaran İpekel, "Böbrek nakli oldum, daha sonrasında da tiroit kanseri atlattım. Kanser tedavi sürecimde kediler bana güç verdi, o dönem psikolojim aldığım ilaçlardan dolayı çok bozuktu. Hastalık sürecimde bana çok fazla destek verdiler. 1, 2, 3, 5 derken baktım bana enerji katıyorlar, bir nevi şifacı gibiler. Ben böyle hissettim onları, şifa verdiklerine inanıyorum. Ağrılarım olduğunda onu aldığını hissediyorum. 'Çiçek' isimli bir kedim var, midem ağrıdığında, 'Çiçek midem ağrıyor kızım' diyorum, hemen patileriyle mideme masaj yapıyor ve ağrım geçiyor." diye konuştu.
İpekel, güne kedileriyle başladığını kaydederek, şöyle devam etti:
"Onlarla yatıyoruz, onlarla kalkıyoruz. Hepsini bahçeye alıştırdım, bahçe temizliğim oluyor. Mamalarını, sularını veriyorum, ilaçları, damlaları olanlara onları veriyorum. 15 günde bir bahçeyi kireçliyorum, sorun çıkarmasın diye. Günü onlarla başlatıp onlarla bitiriyorum. Hasta olanları veterinere götürüyorum, evde tedavisi devam edenler oluyor. Malulen emekliyim, çok fazla maliyeti, yüksek tedavileri olunca kızlarımdan destek istiyorum. Aslında emekli maaşımla her şeyi hallediyorum, bir şekilde yetiştirmeye çalışıyorum."
"Rahat girip çıkmaları için kapıya kedi kapısı açtırdım"
Kedileri kışın eve aldığını, yazın da ağırlıklı olarak bahçede zaman geçirmelerini sağladığını anlatan İpekel, evin içinde her daim serbest dolaşmalarına müsaade ettiğini dile getirdi.
İpekel, şunları söyledi:
"Benim bir sandık odam var, burada kiracıyım, aslında ondan dolayı bu evi tuttum. O odayı onlar için yaptım, peteği olduğu için ısınıyorlar, rahat ediyorlar. Evin içinde de kalıyorlar, kışın 20-25 tanesi evde, 15'i sandık odasında kalıyor. Yetmediği zamanlar için cam kenarlarına yuvalar yaptım onlara. Polar alıyorum içine, kar yağdığında da pencereleri tamamen poşetlerle kapatıyorum üşümesinler diye. Benim bütün zamanım hep onlarla. Diğer odadan bahçeye çıkıp girebilmeleri için kapıya kedi kapısı açtırdım. Rahatça bahçeye, eve girebiliyorlar."

"Beni anneleri gibi görüyorlar"
İpekel, bakımını üstlendiği kedilerin büyük bölümünün engelli ya da tedaviye muhtaç olduğunu, her birine farklı isimler verdiğini belirtti.
İnsanlara kedilere sahip çıkmaları çağrısında bulunan İpekel, onların hikayelerini anlatarak sözlerini şöyle tamamladı:
"Onlar bana, ben onlara enerji veriyorum. Kedilerin hepsi mağdur. Birçoğunu bahçeye bırakmışlardı, hastaları tedavi ettiriyorum. Birini 3 ay Üsküdar'a veterinere götürmek durumunda kaldım. Kediler çok komikler, beni güldürüyorlar. Enerjileri çok güzel, beni anneleri gibi görüyorlar. Birinin adı 'Kadir', Kadir Gecesi geldi, kapıda miyavlıyordu, aldık içeri çok bitkindi, hastaydı. Direkt geldi sarıldı bana, yüzüme baktı yattı, benimle çok farklı bir bağ kurdu. Hepsinin ismi var, hepsini tanıyorum. Nasıl insan kendi evladını düşünür ben de onları öyle düşünüyorum."
