Yaşam

Ev sahipliği yaptığı yuvaya yeniden kavuşan tarihi 'Julien Sütunu' leyleğini bekliyor

Ankara'nın tarihi simgelerinden "Julien Sütunu" ile bütünleşen ancak son yıllarda gelmeyi bırakan leylekler için ASBÜ tarafından yeni yuva yapılarak tarihi sütunun üstüne konuldu.

İsa Toprak  | 15.05.2020 - Güncelleme : 15.05.2020
Ev sahipliği yaptığı yuvaya yeniden kavuşan tarihi 'Julien Sütunu' leyleğini bekliyor

Ankara

Başkentin tarihi simgelerinden "Julien Sütunu"nun uzun yıllar ev sahipliği yaptığı ancak son yıllarda gelmeyen leylekler için harekete geçen Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ), leyleklerin yeniden gelişlerini sağlamak amacıyla hazırladığı yuvayı tarihi sütunun üstüne yerleştirdi.

Roma İmparatoru Julien'ın Ankara'ya ziyareti onuruna yaklaşık 1700 yıl önce dikilen 15 metre yüksekliğindeki Julien Sütunu, Ulus Taşhan'ın yanındaki yerinden 1934 yılında sökülerek uzun yıllar Ankara Valilik binası olarak kullanılan şimdi ise ASBÜ'ye ev sahipliği yapan binanın önündeki yeni yerine taşındı.

Adres soranlara "leylek yuvasının ora" şeklinde tarifi yapılan veya "Belkıs Minaresi" olarak da bilinen Ulus'taki tarihi sütunla özdeşleşen leylek yuvası, bütünleştiği tarihi sütunla başkenti simgeleyen posta pulları ve kartpostallarda da yer aldı.

"Leyleğimizi dört gözle bekliyoruz"

ASBÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversite olarak tarihi, kültürel ve manevi mekanlarla iç içe olduklarını, buna doğal yaşamı da dahil etmek istediklerini söyledi.

Üniversitenin kullandığı tarihi binaları eğitim öğretim için restore edip dönüştürürken çeşitli hikayelerin ortaya çıktığını kaydeden Arıcan, başkentin simgesine dönüşen leylek yuvasını yeniden leyleklerle buluşturmak için yaptıkları çalışmayı şöyle anlattı:

"Uzman arkadaşlarımızla oturduk. Veterinerlerimiz 'Leyleklerden birinin eşi öldüğü için veya yuva bozulduğu için gelmemiş olabilirler ama o önceki leylekler hayatta değilse bile mutlaka yeni leylekler gelir burayı yuva edinirler.' dediler. Biz de buradaki tarihi mekanlar canlanırken, Ankara'nın simgesi olan sütunun üstündeki leylek yuvasıyla da o eski günlerine kavuşmasını arzu ettik. Bunun için bu yuvayı yeniden hayata geçirdik. Leyleğimizi dört gözle bekliyoruz. Arzu ediyoruz ki göç sezonlarında burayı bir konak, bir menzil olarak kullansınlar ve buraya geldiklerinde de Ankara'mızın güzelliğine güzellik katsınlar."

"Büyükşehirlerde, yabani hayatı yaşayan canlılara yer verilebilir"

Rektör Arıcan, Ankara'da doğal yaşamın yerleştiği bir hayat biçimi istediklerini, diğer büyükşehirlerin içerisinde de yabani hayatı yaşayan canlılara yer verilebileceğini dile getirerek "Yaşayabilme imkanı olan diğer canlıların da kendi mekanlarımızda var olmasını istiyoruz, arzu ediyoruz." diye konuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.