'Özgecan Aslan davası' sanığı yeniden hakim karşısında
Özgecan Aslan davasında cinayetten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası onanan sanıklardan Fatih Gökçe, hakkında 'cinsel saldırıdan' verilen mahkumiyetin Yargıtay tarafından bozulması üzerine bu suçtan yeniden yargılanmaya başlandı.

MERSİN
Mersin'in Tarsus ilçesinde öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan davasında cinayetten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası onanan Fatih Gökçe, hakkında "cinsel saldırı suçundan" verilen 24 yıl hapis kararının Yargıtay tarafından bozulması üzerine yeniden hakim karşısına çıkarıldı.
Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlayan davaya, Fatih Gökçe, Osmaniye'deki cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Özgecan Aslan'ın amcası Yaşasın Aslan'ın aileyi temsilen geldiği duruşmayı, Mersin ve Adana Barosu başta olmak üzere yurt genelinden baroların temsilcileri ile Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ve bazı kadın örgütleri temsilcileri de izledi.
Gökçe, savunmasında, cinsel saldırıda bulunmadığını iddia ederek, kendisine iftira atıldığını ve suça sürüklendiğini savundu.
Mahkeme başkanının çok sayıda sorusuna "Bilmiyorum" ve "Kızımın velayetiyle ilgili sorunlarımı düşünüyordum, şuurum yerinde değildi" şeklinde yanıtlar veren sanık, korktuğu için polise gitmediğini söyledi.
Kan donduran ifadeler
Gökçe, Suphi Altındöken istediği için benzin satın alarak getirdiğini ve ne için kullanılacağını bilmediğini ileri sürerek, şöyle konuştu:
"Minibüse bindiğimde çok ağır kan kokusu vardı. Biri yatıyordu, her taraf kandı ama bakmadım. Evin önündeyken Suphi babasından bıçak istedi. Minibüse bindikten sonra Özgecan'ın elleriyle birlikte çıktı. Ben 'napıyorsunuz' dedim, bana 'araca doğru git, önden devam et polis görürsen uyar' dedi. Maktülün ellerini şaka yapar gibi bana uzattı. Sonra bir çuvala koydular. Yaptım, ettim, gittim ama isteyerek değil, şuurum yerinde değildi. Şimdi kafama vuruyorum keşke şöyle yapsaydım diye."
Hakkındaki cinsel saldırı suçlamasını kabul etmediğini yineleyen sanık, "5 dakikalık zevk için hayatımı karartacak biri değilim. Ben bir şey yapmadım." dedi.
Mahkeme başkanının "Şuurum yerinde değildi, uyurgezer gibiydim diyorsun ama Toroslar'a kadar araba kullanmışsın" şeklindeki sorusu üzerine de Gökçe, "Ne yaptığımı bilmiyordum. Önden gidip yolu kontrol et dediler." şeklinde karşılık verdi.
Müşteki avukatları ise sanığın, cinsel saldırı suçunu işlediği için cesedin ortadan kaldırılmasına yardım ettiğini ve sessiz kaldığını savunarak, mahkemenin ilk verdiği kararın arkasında durmasını istedi.
Sanık avukatı ise Yargıtay'ın "cinsel saldırı" suçlamasına yönelik bozma kararına katıldıklarını belirterek, diğer suçlamayla ilgili de aynı kararın verilmesi gerektiğini, aleyhte hususlara da katılmadıklarını belirtti.
Mahkeme heyeti, yaklaşık 8 saat süren duruşmayı dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için erteledi.
"Mahkemenin ilk kararında direnmesini bekliyoruz"
Özgecan ailesinin avukatı Sevin Küçük, duruşmanın ardından adliye önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, Yargıtayın 3 sanık için de yerel mahkemenin verdiği "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçlamasını onarken, Fatih Gökçe hakkındaki "cinsel saldırı" suçlamasının delil yetersizliği gerekçesiyle bozulduğunu anımsattı.
Mahkemenin, ilk verdiği kararda direnmesini beklediklerini belirten Küçük, şunları kaydetti:
"Bu bozma kararının kesinlikle hukuka uygun olmadığını düşünüyoruz. Adam öldürme gerekçesinin zaten cinsel saldırı suçunun delillerini ve mevcut diğer delillerin ortadan kaldırılmasına yönelik olduğu, adli tıp raporları, sanık ve tanık beyanları ile nitelikli cinsel saldırı sonucu kesinliğe varmıştır. Bu nedenle mahkemenin direnme kararı vereceğine inanıyoruz. Daha önceki mahkeme heyeti tamamen değişti. Yeni başkan, üyeler ve savcı söz konusu. Heyet dosyaya aslında iyi incelemiş. Fatih'in sorulara verdiği cevaplar ve edindiğimiz izlenim, mahkemenin direnme kararı vereceğini düşünüyoruz. Kamu vicdanı açısından da böyle olması gerektiğini düşünüyoruz."
Kadın örgütleri tepki gösterdi
Dava öncesi Tarsus Adliye bahçesinde toplanan çeşitli kadın örgütleri sanığa tepki gösterdi.
KADEM Hukuk Komisyonu Başkanı Betül Yanılmaz, dava öncesi Tarsus Adliyesi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, Özgecan Aslan'ın öldürülmesinin tüm ülkeyi yasa boğduğunu anımsattı.
KADEM olarak takipçisi oldukları davadaki hukuk mücadelesi sonucu, yerel mahkeme tarafından tüm sanıklara üst sınırdan ceza verildiğini ve indirim uygulanmadığını anımsatan Yanılmaz, şöyle konuştu:
"Bu karar tüm diğer benzer diğer davalara emsal nitelikte olarak insanlığa kasteden şiddet vakalarında faillere hiçbir tolerans gösterilmeden ceza verilmesinin altını çizmişti. Ancak Yargıtay, sanık Fatih Gökçe hakkında öldürme suçundan verilen cezayı onaylarken cinsel saldırı suçundan dolayı verilen hapis cezasını delil yetersizliği gerekçesiyle bozdu. Oysa dosyadaki tüm deliller, birlikte değerlendirildiğinde sanığın cinsel saldırı suçundan cezalandırılması için yeterli olduğu görülmektedir. Zira yerel mahkemece ortaya konan durumdan da anlaşılacağı gibi sanığın cinsel saldırı suçunun delillerini ortadan kaldırmak için diğer sanıklarla birlikte bu cinayeti işlediği açıktır. Şüphesiz hiç kimse, bir başkasının işlediği bir suçu ortadan kaldırmak için böylesine hunharca bir cinayete ortak olamaz. Yargıtay kararının çizdiği bu tablo, olağan hayat akışına aykırıdır. Bu sebeple bugün, burada adaletin yerini bulması adına yerel mahkemenin kararına direnmesini bekliyoruz."
KADEM üyesi grup, ellerindeki dövizlerle adliye bahçesinde bir süre bekledi.
Üniversite öğrencisi 19 yaşındaki Özgecan Aslan, Mersin'in Tarsus ilçesinde 11 Şubat 2015'te evine gitmek için bindiği minibüste öldürülmüştü.
Muhabir: Serkan Avcı-Sezgin Pancar
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.