Okçular Vakfında 2 bin yıllık yöntemlerle geleneksel yay üretildi
Okçular Vakfında tamamen organik malzemelerle 2 bin yıllık kadim tekniklerle yeniden hayat bulan ilk Osmanlı Türk yayı, tarihsel mirasın izinde Fetih Kupası'nda okçularla buluştu.

İstanbul
Okçular Vakfında, akçaağaç, manda boynuzu ve hayvansal tutkallar gibi tamamen organik malzemeler kullanılarak 2000 yıllık geleneksel yöntemlerle yay üretimi yapıldı.
Vakıftaki atölyede 2023'te başlayan proje kapsamında, 2 yıl süren çalışmaların ardından ilk geleneksel yay tezgahtan çıkarak, 25-29 Mayıs'ta gerçekleştirilen Fetih Kupası'nda kullanıldı.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Atölyede mürekkep yay yapım ustası olarak çalışan Eren Başaran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geleneksel Osmanlı Türk yayının, kullanılan malzemeler aynı olsa bile form ve ustalık olarak diğer milletlerin yaylarına göre üstün bir yapıda olduğunu, kısa olması ve savaş döneminde de kullanılması nedeniyle atlı okçulara büyük avantaj sağladığını söyledi.
Atölyedeki çalışmalar hakkında bilgi veren Başaran, Osmanlı zamanında barutlu silahlara geçildikten sonra yay yapım işinin ve usta çırak ilişkisinin sona ermesinden dolayı bu mesleğin unutulduğunu, 2000'li yıllardan sonra Türkiye'de yeniden geleneksel Türk okçuluğuna olan merakın arttığını dile getirdi.
Başaran, artan merakla birlikte müzelerdeki tarihi eserlere bakarak yayların nasıl yapıldığını incelediklerini, ardından bu işle meşgul olan başka kişilerle deneme yanılma yöntemiyle günümüze kadar gelindiğini, ancak geçmişte yapılan yayların daha kaliteli olsa bile şu an teknoloji yardımıyla eskiye nazaran daha iyi yaylar üretebileceklerini anlattı.
Yay üretiminde tamamen hayvansal ve bitkisel ürünler kullanılıyor
Geleneksel bir Osmanlı Türk yayının yapımında bir yayın oku fırlatabilmesi için 6 malzemeye ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Başaran, "5 tanesi hayvansal, 1 tanesi bitkisel. Bitkisel olan akçaağaç veya benzer ağaçlar da kullanılabilir. Hayvansal olan malzemelerimiz ise manda boynuzu, aşil tendonları, hayvansal tutkallar, kemik ve kiriş, çile dediğimiz yayın kurulmasında bir okun takılıp fırlatabilmesi için geçmişte yapılan bağırsaktan veya ipek kozasından elde edilen ipek ipler." dedi.
Başaran, yay yapımında kullanılan malzemelerin elde edilmesinde birçok faktörün söz konusu olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Kullandığımız malzemeler fabrikasyon malzeme olmadığı için kaynağın en dibine ulaşabilirsek onlar her zaman bizim için daha kaliteli. Örneğin manda boynuzları... Türkiye'deki mandaların sütü çok değerli fakat eti değerli değil. Erkek olan mandalar erken yaşta sucuk yapımında kesildiği için mandaların boynuzu uzamıyor. Bu yüzden Türkiye'de manda boynuzu bulmak daha zor. Diğer fakir ülkelerdeki manda boynuzlarını kullanmamız bizim için şu an daha uygun. Türkiye'de en çok tüketilen et olan sığır cinsi hayvan olduğu için onların bacaklarından çıkan aşil tendonlarını kullanmamız daha uygun. Bu konuyla alakalı dünyada hayvansal veya bitkisel olsun en çok coğrafyada bulunan malzeme neyse ona göre yay yapımı şekillenmiş diyebiliriz."
Yayın yapım sürecine değinen Başaran, "Bir yayın yapım süreci ortalama, sıfırdan başlanıldığında 1 yıllık bir inşa süresi bulunmakta. Bu demek değildir ki 1 yıl boyunca aynı yayla uğraşmıyoruz. Mesela yayın bir aşamasını yapıyoruz, bekletmemiz gerekiyor. Diğer aşamalarını yapıp bu süre bu şekilde devam ediyor. Yay inşa süresi bittikten sonra halkaya alma dediğimiz bir işlem var. Kitaplardan, risalelerden elde edilen bilgiye göre menzil yayları için özellikle inşa süresi biten yaylarda 3-4 yıl. Ne kadar çok bekletilirse o kadar ala olacağı kitaplarda yazmakta."
Geleneksel Osmanlı Türk yayının yapımı
Yay yapımına öncelikle akçaağacı seçerek başladıklarını, ağacın budaksız ve düzgün olmasının her zaman daha iyi olduğunu ifade eden Başaran, şunları kaydetti:
"Akçaağacı istediğimiz yay form tasarımında büküyoruz. En aşağı ortalama 6 ay bekletiyoruz. Beklettikten sonra ağaç iskeletini oluşturuyoruz. Daha sonrasında manda boynuzunu yaya yapıştırmaya uygun bir plak haline getiriyoruz. Ağaçla boynuz arasına daha iyi tutunabilmesi için taşin dediğimiz olukları açıyoruz. Hayvansal tutkallarla bu yüzeyleri doyurduktan sonra ağaç iskelet üzerinde manda boynuzunu birleştiriyoruz. Daha sonrasında tesviye dediğimiz bir işleme giriyor. Yayın genişlik, kalınlık ve sinir döşemeden önceki kaba tasarımını belli ediyoruz. Eğe, törpü yardımıyla bu işlemleri yapıyoruz. Daha sonrasında bu aşil tendonlarını hazır etmemiz gerekiyor, bu da didikleme işlemidir. Aşil tendonunu örs üzerinde tahta çekiçlerle dövüyoruz. Dövdükten sonra parmak yardımıyla didikleyerek pişmaniye benzeri bir yapı haline getiriyoruz."
Tutkal yardımıyla ağaç ve boynuz iskeleti, yay kurulduktan sonra hedefe bakacak yüzeyine belirli bir şekilde döşediklerini belirten Başaran, "Döşedikten sonra da inşa süreci bitmekte ve halkaya alma işlemi dediğimiz bekletme, buna şekerlenme de denilebiliyor, yayı halkaya alarak bekletiyoruz. Daha sonrasındaki aşama ise ortalama 1 yıl beklettikten sonra bütün inşa ettiğimiz süreci yayın formunun tersi istikamette, belirli alet edevatla öncelikle tepelik yardımıyla yayı kurmak için uğraşıyoruz ve kirişine takıyoruz. Daha sonrasında yayı germeye hazırladıktan sonra ok atmaya hazır hale gelmiş oluyor." ifadelerini kullandı.
Okçular Vakfı okçuluğa merakı olanları bekliyor
Başaran, bir yayın yapımındaki en zor sürecin boynuzu yapıştırma ve yayı açma işlemi olduğunu, bütün malzemelerin hazırlanmasının ardından eğer yanlış bir işlem olması halinde tutkalın kazınıp tekrardan yapılması gerektiğini aktardı.
Bu işlemin çok meşakkatli bir süreç olduğuna ve bütün yapılan işlemlerin tekrarlanması anlamına geldiğine değinen Başaran, "Eğer kesim işlemlerinde ölçü dışında bir hareket edersek bütün yaptığımız emek belirli bir süre sonrasında sıfırlanamadığı için yeniden başka malzemelerden yapmamız gerekir." diye konuştu.
Başaran, bir diğer aşama olan yayı açma işleminde, yayın ortalama 2 yıl bekletildikten sonra tersi istikamette esnetilirken kırılabildiğini ya da parçaların birbirinden ayrılabildiğini, bu işlemin de ehemmiyetle yapılması gerektiğini ifade etti.
Başaran, okçuluğa merakı olan gençleri hem ok yay yapımı konusunda hem de sportif anlamda ok atıcılığı için Okçular Vakfına beklediklerini sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.