Kurumsal Haberler

AA Genel Yayın Yönetmeni Özhan: Dünya genelinde gelir kaynağı bulmakta sorunlar yaşayan haberciliğin alanı daralıyor

AA Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Özhan, üretilen haber, fotoğraf ve videoların maliyet boyutunun göz ardı edilmesinin sektörü zora soktuğunu belirterek, “Gelir kaynağı bulmakta sorunlar yaşayan haberciliğin alanı daralıyor.” dedi.

14.10.2022 - Güncelleme : 18.10.2022
AA Genel Yayın Yönetmeni Özhan: Dünya genelinde gelir kaynağı bulmakta sorunlar yaşayan haberciliğin alanı daralıyor

Ankara

AA Genel Müdürlüğünde düzenlenen Dijitalleşme Sürecinde Basında Telif Haklarının Korunması Sempozyumu'nun "Dijital Yayıncılık ve Basın Yayıncılarının Karşılaştıkları Sorunlar" başlıklı birinci oturumunu yöneten Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Özhan, teknolojinin kurulu düzen içerisinde tetikleyici ve dönüştürücü bir rol oynadığını belirtti. Toplumsal anlamda bu durumun 2000'li yılların ortasından itibaren çok yoğun bir şekilde yaşandığını kaydeden Özhan, sürecin başlangıcının bilgisayarların gelişimiyle gerçekleştiğini söyledi.

  • AA tarafından düzenlenen 'Dijitalleşme Sürecinde Basında Telif Haklarının Korunması Sempozyumu' başladı
  • Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Koç: Telif haklarının düzenlenmesinde normlar ortaya konulmalı 
  • TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman: Dijital telifle ilgili bize düşen rolü yerine getirmek istiyoruz
  • Telif Hakları Genel Müdürü Taşkent: 5846 sayılı yasada neler yapılabileceğine dair çalışma yürütüyoruz 

    Sosyal medyanın 2010'lu yıllardan itibaren devreye girdiği belirten Özhan, bilginin umumi ve hususi bilgi olarak sınıflandırıldığında, mülkiyetinin büyük bir tartışma konusu olduğunu dile getirdi.  Özhan, "Umumi haklarda basın dışındaki birçok alan, kendi yasal düzenlemelerini gerçekleştirdi ancak bu umumi yapının altında sayabileceğimiz basının nerede durduğuna ilişkin tartışmalar bu sempozyumun düzenlenme sebeplerini oluşturuyor." dedi.

    Özhan, "Ürettiğimiz haber, fotoğraf ve video topluma hizmet eden unsurlar olarak kabul edildiği için maliyet boyutu göz ardı ediliyor. Bu durum bizi çıkmaz sokağa doğru itiyor. Netice itibariye, dünya genelinde gelir kaynağı bulmakta sorunlar yaşayan haberciliğin alanı daralıyor, gazetecilik kaybediyor.” diye konuştu.

    Okuyucu 6 saniyede karar veriyor

    İlk oturumun konuşmacılarından GZT Dijital Medya Strateji Uzmanı Feyza Nur Balay, dijital medyanın önemli ve riskli bir alan olduğunu, çok rahat hareket edilebildiğini ve fikri mülkiyetlerin de çok fazla artabildiğini dile getirdi.

    Temel kaynaklardan haberi alırken birebir almamayı tercih ettiklerini aktaran Balay, Türkiye'de açıklayıcı gazetecilik kavramının çok fazla karşılığının bulunmadığını belirtti. Haberin sosyal medyada direkt bir karşılık bulmadığını, okuyucu ya da izleyicinin habere erişme konusunda 6 saniye içinde karar verdiği bir sistemin oluştuğunu söyleyen Balay, bu içeriklerin hazırlanmasının ardından kopyalanma gibi durumlarla karşılaşabildiklerini belirtti. Balay, bazı sosyal medya platformlarının çeşitli önlemler aldığını, bunlardan birinin de içeriğin kopyalandığına dair raporlama olduğunu, sonrasında da çeşitli seçenekler sunulduğunu anlattı.

    Bazı platformların ise kopyalama durumunda sadece raporlama ile yetindiğini bildiren Balay, diğer platformların da Youtube gibi sistemleri geliştirmesini umduğunu söyledi.

    "Kullanıcıların yüzde 74'ü Google'den aratıyor"

    Dünya gazetesi köşe yazarı Ussal Şahbaz, gazetecilik mesleğinin gün geçtikçe zorlaştığını, para kazanmanın da zor hale geldiğini söyledi.

    Dünyanın birçok bölgesinde artık ana haber alma kaynağının internet olduğunu söyleyen Şahbaz, "internet üzerinden habercilik" nedeniyle gazetelerin tirajlarının gün geçtikçe düştüğünü ifade etti. Bu durumun sadece gazetecilerin sorunu olmadığını söyleyen Şahbaz, "Bu aslında demokrasinin sorunu. Doğru bilgiye ulaşabilmek, demokrasinin temeli. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak mümkün değil." diye konuştu.

    Haberi internetten alanları 3 ana temelde sınıflandıran Şahbaz, birinci grupta "haber bana gelir" diyenlerin olduğunu, bu kişilerin önüne, arkadaşlarının gönderdiği veya sosyal medyada beğendiği haberlerin düştüğünü söyledi. Şahbaz, bu durumun kişileri tek taraflı düşünmeye ittiğini söyledi.

    İkinci grubun "ben haberi arayınca bulurum" diyenler olduğunu belirten Şahbaz, üçüncü grubun ise "bütün haberler yalan" diyen kişilerden oluştuğunu söyledi.

    Bütün haberlerin yalan olduğuna inanmanın toplumsal bir sorun olduğunu söyleyen Şahbaz, gazetelerin istihdamının gün geçtikçe düştüğünü, ABD'de her bir gazeteciye karşılık şirketlerde 6 kurumsal ilişkiler personeli çalıştırıldığını söyledi. Şahbaz, bu durumun, şirketlerin ürettiği bültenlerin gazetelere basılması sonucunu doğurduğunu söyledi.

    Şahbaz, "Türkiye'de haber almak için ana kaynak Google olmuş, kullanıcıların yüzde 74'ü Google'den aratıyorlar. İkincisi, buradan parayı kim kazanıyor derseniz, reklam pastasına bakın, en büyük kısmı dijitale ait, onun da yarıdan çoğunu Google alıyor. Burada eğer biz haberi yapanlara bir gelir yaratamazsak, bir süre sonra haber yapılamaz hale gelir. İçinde bulunduğumuz durum da oraya doğru gidiyor." diye konuştu. Bu konuda dünyanın çeşitli ülkelerinde düzenlemeler yapıldığını bildiren Şahbaz, Türkiye'de de bu düzenlemenin yapılması gerektiğini kaydetti.

    "Nitelikli içerik üreten yatırımcıyı desteklemezsek dezenformasyon ortaya çıkacak"

    AA Hukuk İşleri Müdürü Avukat Şerife Gül Soykan, haberin üretilmesi sürecinin altında büyük bir maliyetin bulunduğunu anlattı. Haberin yayımlanmasının ardından hukuki olarak korunması gerektiğini söyleyen Soykan, haberin dijitalleşmesi nedeniyle temel iki sorunun ortaya çıktığını, bunlardan ilkinin hizmet sağlayıcılarının üretilen içeriği alıp bedel ödemeden kullanmalarız olduğunu vurguladı.

    Diğer bir sorunun ise üretilen ürünlerin dijital mecralarda izinsiz olarak kullanılması olduğunu söyleyen Soykan, üretilen haber ve fotoğrafın, 1951 tarihli Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği eser olarak kabul edilmediğini bildirdi. Söz konusu kanunun yürürlüğe girdikten sonra hiç tadilat görmediğini söyleyen Soykan, "Biz aslında bir eser oluşturuyoruz. Bunu infografiklerle, videolarla, fotoğraflarla süslüyoruz. Bizim oluşturduğumuz şeyin günün sonunda salt bir bilgilendirme ya da olayı yansıttığımız salt bir haber olmadığının altını çizmek istiyorum." ifadelerini kullandı.

    Soykan, "Eğer biz nitelikli içerik üretmezsek ve nitelikli içerik üreten yatırımcıyı desteklemezsek dezenformasyon ortaya çıkacak. Bu da olumsuz bir sonuç olarak karşımızda." diye konuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.