Kültür

"Hind Rajab'ın Sesi" savaşın ortasındaki bir çocuğun umudunu anlatıyor

Ortak yapımcı Sawsan Asfari, "Etnik olarak askeri temizliğe maruz kaldığımız bir dönemde filmler bizim için son derece önemli. Ülkemizde yaşanan trajediler hakkında, film, sanat ve kültür aracılığıyla insanları bilgilendirebiliriz." dedi.

Özlem Limon  | 18.11.2025 - Güncelleme : 18.11.2025
"Hind Rajab'ın Sesi" savaşın ortasındaki bir çocuğun umudunu anlatıyor Fotoğraf: Muhammed Enes Yıldırım/AA

İstanbul

Yönetmenliğini ve senaristliğini Tunuslu yönetmen Kaouther Ben Hania'nın üstlendiği "Hind Rajab'ın Sesi (The Voice of Hind Rajab)" filmi, İsrail tarafından 6 yaşında hayattan koparılan Filistinli Hind Rajab'ın hikayesini ve Gazze'de yaşanan insanlık dramını anlatıyor.

Saja Kilani, Motaz Malhees, Clara Khoury ve Amer Hlehel'in rol aldığı yapım, Venedik Film Festivali'nde "Gümüş Aslan" başta olmak üzere birçok ödül kazandı.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Filmin ortak yapımcılardan Sawsan Asfari, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ben Hania'nın belgeseller ile uzun metrajlı filmler arasındaki çizgiyi bulanıklaştırma konusunda çok yetenekli olduğunu söyledi.

Ben Hania'nın Hind Rajab'ın hikayesini duyduğunda bir şeyler yapmak istediğini belirten Asfari, "Kurgu sırasında filmi bana gönderdiklerinde masaüstümde izliyordum. Ara verip ağlıyordum ve filme devam etmem gerekiyordu. Çok duygusal ve güçlü bir film. Karakterlerin, oyuncu olmalarına rağmen, bu konuda bu kadar duygusal olduklarını görmek gerçekten çok dokunaklıydı." dedi.

Asfari, Filistin filmlerinde zorluğun her zaman finansman olduğuna değinerek, bittikten sonra ise dağıtım zorluğu yaşandığını, birçok dağıtımcının Filistin filmlerini üstlenmekten korktuğunu ifade etti.

Filistin filmlerinin bu süreçte çok önemli olduğunu anlatan Asfari, şunları kaydetti:

"Bence özellikle Filistin örneğinde, etnik olarak askeri temizliğe maruz kaldığımız bir dönemde filmler bizim için son derece önemli. Ülkemizde yaşanan trajediler hakkında, film, sanat ve kültür aracılığıyla insanları bilgilendirebiliriz. Filistin filmlerinin sadece davayla ilgili olmadığını söylemek istiyorum. Son derece yetenekli film yapımcılarımız, yönetmenlerimiz, oyuncularımız var. Gelişen bir sektör. Bizim sadece bunu göstermek için desteklenmeye ihtiyacımız var. Umarım insanlar filmlerimizi izlediklerinde, Filistin sinemasını desteklemek ister, aynı zamanda oraya gidip, Filistin davasını desteklemek için de bir nedenleri olur."

"Sanki kurgusal bir dünyada değilim gibi hissettim"

Oyuncu Saja Kilani, filmin bir parçası olduğu için minnettarlık duyduğunu belirterek, "Bir sanatçı ve aynı zamanda bir Filistinli olarak bunun büyük bir sorumluluk olduğunu düşünüyorum. Sinemacılar olarak yapabileceğimiz en küçük şey bu. Genel olarak, hem gurur hem de sadece hikayeyi anlatan bir insan olmaktan çok onur duydum." dedi.

Filistin kökenli bir aileden geldiğini söyleyen Kilani, "Bence sanatın, sinemanın gücü bu tür hikayeleri anlatmak, bu hikayelere ışık tutmaktır. Sinema bir aynadır. Bu yüzden esasen gerçeği yansıtır. Özellikle böyle bir yerde bu tür hikayelerin öne çıktığını görmekten mutluyum çünkü bunların çok önemli olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.

Kilani, izleyicilerin Hind'in sesini gerçekten dinlemelerini ve sayısız başka hikayeyi temsil ettiğini anlamalarını umduğunu, filmin mümkün olduğunca çok insan tarafından izlenmesini ve onlarda derin bir yankı uyandırmasını istediğini kaydetti.

"Bu büyük bir sorumluluk"

Oyuncu Motaz Malhees, senaryoyu aldığında büyük bir sorumluluk hissettiğini belirterek, "Bir korku vardı. Ne olacağı önemli değil. En önemli şey bu hikayeyi anlatmak. Olan da buydu. Bunu yaptığım için minnettarım ve onur duyuyorum. Bu hikayeyi yapmanın bir aktör olarak hayatımın en büyük onuru olduğuna inanıyorum." dedi.

Malhees, rolü canlandırırken gerçek bir karakterle konuşmaktan etkilendiğini dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:

"Hind'in sesini duymadan ve onunla konuşmadan hikayeyi yapmaya cesaret edemezdim. Bana çok gerçek geldi. Hind'in kuzenini ilk aramada duyduğum an, sanki kurgusal bir dünyada değilim gibi hissettim. Gerçek bir dünyadayım. Onu icra etmek yerine sadece yaşıyormuşum gibi hissettim. Kurtarılmak için size yalvaran bir çocuğun sesini duymak, bu benim için hala en zor şeylerden biriydi. Mesela o ses hala kafamda kaldı. Bir keresinde gerçekten kalp krizi geçirecekmişim gibi hissettiğim sahnelerden biri vardı. Dışarı çıktım. Oyunculardan biri olan, Mahdi Aljamal'ı canlandıran Amer Hlehel'den beni dışarı çıkarmasını istedim. Setteki insanlardan çok daha fazla sorumluluğum vardı. Oradaki herkes benim için oradaydı. O an, kalbimin patlayacağını hissettim. Kendimi o kadar güçsüz hissettim ki bir çocuğun bana yardım için yalvardığını duyabiliyordum. Her şeyi deniyorum ama işe yaramıyordu."

Halkının haklarını savunmak ve onların deneyimlerini anlatmak amacıyla 16 yıl önce oyunculuğu seçtiğini belirten Malhees, çocukluk arkadaşının öldürülmesinden derinden etkilenmesinin bu kararı almasında etkili olduğunu anlattı.

Malhees, sanatı hikayeleri dünyaya duyurmak için önemli bir araç olarak gördüğünü kaydetti.

Filmin konusu kısaca şöyle:

"29 Ocak 2024'te Kızılay gönüllülerine acil bir çağrı gelir. 6 yaşında bir kız çocuğu, Gazze'de İsrail ateşi altındaki bir arabanın içinde mahsur kalmış, kurtarılmak için yalvarmaktadır. Kızılay gönüllüleri, telefonu kapatmaması için uğraşırken, ona bir ambulans yetiştirebilmek için ellerinden gelen her şeyi yapar. Çocuğun adı Hind Rajab'dir. Bu filmdeki telefon kayıtlarındaki ses, onun gerçek sesidir. Hind'in sesi, Gazze'nin sesidir. Tüm dünyanın duyduğu ama kimsenin cevaplamadığı bir imdat çığlığıdır."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.