Kültür

Rana Demiriz yazdıklarıyla şehir hafızasına odaklanıyor

Yazar Rana Demiriz, "Genç okurlarımızın ilgisini çekmek istediğim için onlara daha enteresan gelebilecek ve belki birkaç nesil sonra şehir hafızasından silinip gidebilecek hikayeleri toplamaya çalıştım." ifadelerini kullandı.

Özlem Limon  | 29.05.2025 - Güncelleme : 29.05.2025
 Rana Demiriz yazdıklarıyla şehir hafızasına odaklanıyor Fotoğraf:Özlem Limon/AA

İstanbul

"Ayasofya'da Bir Gece", "Endülüs'te Bir Hafta", "Sarayda Bir Yıl" ve "Rüzgara Fısıldayan Kadınlar" eserlerine imza atan yazar Rana Demiriz, "İstanbul'un Anlattıkları" romanıyla okuyucularını kentte tarihi yolculuğa çıkarıyor.

Henüz 14 yaşında ilk romanı "Gölgedeki Işıklar"ı kaleme alan Demiriz, Koç Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümünü bitirdikten sonra Sabancı Üniversitesi Tarih Bölümü'nde yüksek lisans eğitimine devam etti.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Plastik sanatlarda da adını duyuran Demiriz, karma ve kişisel sergilerde eserlerini sanatseverlerle buluşturuyor.

"Ben başardım, sizler daha güzel şeyler başarabilirsiniz"

Genç yaşta yazarlığa başladığını dile getiren Demiriz, başlangıçta yazar olmak gibi bir hayali olmadığını belirterek, "Genç arkadaşlarıma, 'Ben bunu 14 yaşında başardım, sizler çok daha güzel şeyler başarabilirsiniz.' demek için ilk kitabımı yayınladım. O zamandan sonra sosyal sorumluluk olarak Türkiye'nin dört bir yanında okullara, köy okullarına gidiyorum. Özellikle genç kızlarımızla buluşuyorum. Aslında rol model olma misyonuyla başladım ve devam ettim. Sonra hiç tahmin etmediğim şekilde okur kitlem oldu." ifadelerini kullandı.

Demiriz, henüz 17 yaşındayken 4. kitabının çıktığını aktararak, "Üniversitede sanat, tarih ve arkeoloji okuyunca bu sefer farklı misyonla devam etmeye başladım. Gençlerimize tarihi sevdirmeye, onlarda tarih bilinci oluşturmaya çalıştım. Dolayısıyla 'Ayasofya'da Bir Gece', 'Endülüs'te Bir Hafta', 'Sarayda Bir Yıl' gibi diğer kitaplarım geldi. 'Sarayda Bir Yıl', çok satanlar listesinde ilk 10'dan düşmüyor. Milli Eğitim Bakanlığının tavsiye kitapları listesinde yer alıyor. Büyük gurur tabii benim için. Genç Timaş'tan çıkan 'İstanbul'un Anlattıkları' da okurlarıyla buluştu." dedi.

İstanbul'la ilgili ciltlerce yazılmış eser olduğuna işaret eden Demiriz, şöyle devam etti:

"Onların yanına koyduğum bu kitap aslında daha çok şehir hafızasına odaklanıyor. Genç okurlarımızın ilgisini çekmek istediğim için onlara daha enteresan gelebilecek ve belki birkaç nesil sonra şehir hafızasından silinip gidebilecek hikayeleri toplamaya çalıştım. Resimli bir kitap oldu. Benim hiçbir kitabımda resim yokken bu kitabımız için Filistinli arkadaşım Nada Esmaeel ile beraber çalıştık ve kitabı görselleştirdik."

Yazar Demiriz, bir yandan profesyonel turist rehberliği yaptığını, bir taraftan okurlarıyla buluştuğunu vurgulayarak, İstanbul'da yaşayan okurlarıyla buluşarak onları gezdirmeye çalıştığını söyledi.

"Herkes oturup bir anda kitap yazmak istiyor"

Kitap yazarken çok sakin ortam tercih ettiğini anlatan Demiriz, "Çünkü dikkati çok çabuk dağılan bir insanım. Ben 'Sarayda Bir Yıl' kitabını Topkapı Sarayı'nda çalıştıktan sonra yazdım. 'Ayasofya'da Bir Gece' aynı şekilde Ayasofya'da çalışma deneyimim olduktan sonra yazdım. Demek ki içeride bir şeyler görmek, orada oturup hayal kurabilmek, böyle bir alanımın olabilmesi bana kitaplarımı yazdıran ilhamı veriyor aslında." diye konuştu.

Gençlere, özellikle yazar olmak isteyenlere kitap okuma alışkanlığı edinmeleri tavsiyesinde bulunan Demiriz, şunları kaydetti:

"Günlük okuma rutini olması lazım. O kitap kokusu, sayfalara dokunma, kitapla temas olması lazım. Dijital kitap vesaire onun yerini tutmuyor ya da evinizde bir kütüphane oluşturmanızın yerini hiçbir şey tutmuyor. Kesinlikle genç yazar arkadaşlarıma okuma rutini oluşturmalarını tavsiye ediyorum. Tabii yazma rutini de oluşturmak lazım. Herkes oturup bir anda kitap yazmak istiyor. Ama önce o 5-10 sayfalık kısa hikayelerin yazılması gerekiyor. Bu bir süreç. Ne kadar çok yazar ve ne kadar çok okurla buluşturursanız, aynı zamanda kendinizi geliştirirsiniz. Ben de böyle başladım yazmaya. Üçüncü sınıfa giderken iki satırlık şiirle başladım. Sonra 5-6. sınıfta üç sayfalık, dört sayfalık hikayeler yazıyordum. Türkçe öğretmenlerimin teşvikiyle yarışmalara gönderiyordum. Böyle üst üste koyarak ilerledi süreç."

Rana Demiriz, bir gecede 150-200 sayfa kitap yazmanın mümkün olmadığını söyleyerek, "O yüzden bol bol yazma egzersizi yapmak gerekiyor. Mesela günlük tutmak çok güzel aktivite. Kesinlikle buna devam etsinler. Klasikleri okuyacağız ama özellikle hoşlarına giden macera romanları, ne seviyorlarsa okumalarını ve bu anlamda kendilerine entelektüel birikim oluşturmalarını tavsiye ediyorum." dedi.

İstanbul gezi rehberliğiyle ilgili yürüttüğü çalışmalara da değinen Demiriz, "Bundan sonra yine kurgu romanlarım gelecek. Timaş Tarih'le beraber yetişkinler için tarih projemiz var. Özellikle minyatürlü yazmalarla alakalı çalışmalar olacak. Ben yine üretmeye devam ediyorum. İlhamım her zaman tarihten. Ömrüm oldukça tarihi roman, gezi kitapları gelmeye devam edecek inşallah." bilgisini paylaştı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.