Aslen Venedikli olan ama yaşamının önemli bir kısmını İstanbul’da ve zaman zaman da Roma'da geçiren İtalyan ressam Luigi Ballarin, yaşadığı şehirlerinden izler taşıyan "Bizans parçaları" adını verdiği son sergisini Roma'da açtı. 

Ballarin, NH Collection Palazzo Cinquecento Oteli’ndeki sergisi ve ilham kaynağı olan İstanbul, Osmanlı ve İslam'a dair pek çok konuda AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Otelin farklı alanlarında belli süreliğine sergilenmesi üzerine 6 ay önce başlayan bir projeye başladıklarını belirten Ballarin, "Burada 23 eser var. Bir kısmı otel teras kısmına yerleştirilmiş durumda. Resimlerde atlar var ki onlar özgürlüğü, maneviyatı, Venedik ile Bizans arasındaki o yakınlığı Osmanlı’ya özgü tasarımlarla temsil ediyor. Buradaki hemen hemen bütün resimlerde hamamlardan, camilerden ya da İstanbul'daki saraylardan Osmanlı'ya özgü çizgiler bulunuyor." ifadesini kullandı. 

Ballarin, bazı eserlerinde bulunan Arapça kelimelere ilişkin "Kelebeklerin bulunduğu eserimde, Arapça kelimeler var. 'Aşk, Barış, Özgürlük' anlamına gelen kelimeleri kullanıyorum ama ne yazık ki ben Arapça yazamıyorum ama bazı resimlerde kaligrafisini kullanıyorum. Çünkü kendimi böyle İslam’a daha yakın hissediyorum." diye konuştu.

"İslam ile terörizm arasında bir bağ yok"

İslam'a olan ilgisinin, Venedik'e özgü cam işçiliğiyle uğraşan ailesinin, Arap ülkeleriyle olan alışverişi vesilesiyle başladığını ve sonrasında bu ilginin Orta Doğu'ya yaptığı seyahatlerle arttığını anlatan Ballarin, son dönemde İslam'ın terörle anılmasına karşı çıktığını vurguladı.

Ballarin, eserlerindeki motiflerde dualar bulunduğunu anlatarak şunları söyledi:

"İslam ile terörizm arasında bağ yok. İslam, terörizme karşıdır. Müslüman değilim, Hristiyan'ım ama bu dine de yakınım. Ben, resimlerimde siyasi olarak değil ama özellikle halklar ile doğu ve batı arasında köprüler kurma arayışındayım. Dolayısıyla ben, 'İslam terörle aynıdır' düşüncesine uzağım."

Radikalizmin kötü bir şey olduğunun altını çizen Ballarin, "Umuyorum ki insanlar benim resimlerimde bu düşüncelerin ötesini keşfedebilir." dedi.

"En çok İstanbul’da ürettiğim eserler beni mutlu ediyor"

Yaşamını üç tarihi kentte sürdürdüğünü dile getiren Ballarin, şunları kaydetti:

"Ama şunu söylemem lazım ki en çok İstanbul’da ürettiğim eserler beni mutlu ediyor. Asla orada yaşayabileceğimi sanmadığım bir şehir ancak son derece büyülü ve sabit olarak kaldığım yerlerden biri. Venedik, Roma ve İstanbul'da yaşıyorum. üçünde de stüdyom var.

İstanbul’da küratör Beste Gürsü var onunla çalışıyoruz. Öyle bir şehir ki ciddi şekilde beni çeken bir yanı var, bana her zaman çok fazla ilham veriyor. Çok fazla dostum var. Bir sanatçı olarak orası kendi gerçekliğimi yaşadığım yer çünkü çevredeki her şeyin aynı zamanda kültürümün bir parçası olduğunu hissediyorum."