Sağlık Bakanı Memişoğlu Çin Ulusal Sağlık Komisyonu Başkanı Ley ile görüştü
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Çin Ulusal Sağlık Komisyonu Başkanı Ley Hayçao ile bir araya geldi.

Pekin
Başkent Pekin'de temaslarda bulunan Bakan Memişoğlu, bakan düzeyindeki mevkidaşı Çin hükümetinde sağlık alanından sorumlu Ulusal Sağlık Komisyonu'nun Başkanı Ley ile görüştü.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Görüşmede, iki ülke arasında sağlığın farklı alanlarında işbirliği olanakları ele alındı.
Bakan Memişoğlu, görüşmede, ziyaretinde Sağlık Bakanlığının ilgili birimlerinin yanı sıra bilim insanları, rektörler, sanayiciler ve üreticilerin de olduğu geniş bir heyetin kendisine eşlik ettiğini belirterek, "Bu güçlü ve kapsamlı heyetle burada bulunmamız, işbirliğimizin derinleşmesine olan kararlılığımızın ve ortak bir vizyon doğrultusuna ilerleme niyetimizin en net göstergesidir." diye konuştu.
Ziyarette Türkiye'nin sağlık vizyonunu Çin tarafıyla paylaşmak istediklerini kaydeden Memişoğlu, "Sağlık sistemimizi koruyan, geliştiren ve üreten sağlık anlayışıyla yeniden şekillendiriyoruz. Hastalıkları tedavi eden, sağlığı koruyan, aynı zamanda bilgi ve teknoloji üreten bir model geliştiriyoruz. Bu modelde önleyici sağlık hizmetleriyle hastalıkların yükünü azaltmayı, yenilikçi tedavilerle sağlığı geliştirmeyi ve yerli üretimle başarılarımızı daha da büyütmeyi amaçlıyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de nüfusun tamamına ücretsiz, kaliteli ve erişilebilir sağlık hizmeti sunulduğuna dikkati çeken Memişoğlu, günlük yaklaşık 3 milyon kişinin poliklinik, acil servis, hastanede tedavi ve yatış ile aile hekimliği hizmetlerinden yararlandığını, 1500 hastane, 30 bine yakın aile sağlığı merkezi ve alanında uzman hekim ve sağlık çalışanıyla yılda 1 milyardan fazla kişiye sağlık hizmeti verildiğini aktardı.
- Dijital dönüşüm ve salgın hastalıklarla mücadele
Memişoğlu, Kovid-19 salgınına verilen etkin tepkinin Türkiye'nin sağlık sisteminin gücünü açıkça ortaya koyduğunu, dijital dönüşümünün de sağlık sisteminin en güçlü taraflarından biri olduğunu vurguladı.
Tüm sağlık verilerinin e-Nabız gibi ulusal entegre platformlarda dijitale taşındığını, hasta kayıtları, laboratuvar sonuçları ve epidemiyolojik verilerin artık gerçek zamanlı olarak erişilebilir ve takip edilebilir hale geldiğini, bu sayede hastalıkların erken teşhisi, kaynakların daha verimli kullanımı ve sağlık yönetiminde hızlı ve etkili önlemleri almanın mümkün hale geldiğine işaret eden Memişoğlu, "Kullandığımız dijital altyapı, beraber geliştireceğimiz stratejik işbirlikleri iki ülke için büyük fırsat sunacaktır." dedi.
- Biyoteknoloji ve klinik araştırmalar
Türkiye'nin biyoteknoloji ve klinik araştırmalarda büyük potansiyelinin olduğunun altını çizen Memişoğlu, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun (TİTCK), Avrupa Birliği (AB) standartlarıyla tam uyumlu bir düzenleyici kurum olduğunu, Avrupa İlaç Ajansı (EMA) ve ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) ile eşgüdüm içinde çalıştığını, klinik çalışmaların onay sürecini hızlı ve şeffaf şekilde yürüttüğünü belirtti.
Memişoğlu,TİTCK'nin, ilaç ve biyoteknolojik ürünlerin ruhsatlandırma ve denetiminden, tıbbi cihazların kayıt altına alınmasından sorumlu olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin 1900'lü yıllardan beri ilaç üretim tecrübesi var. TİTCK'nin sıkı denetim ve ruhsatlandırma mekanizmaları sayesinde birçok yerli ilaç firmasıyla antibiyotikten biyoteknolojiye varıncaya kadar geniş bir alanda üretim yapıyoruz. Birlikte ortak klinik araştırmalar planlayabiliriz. Türk bilim insanları Çin'in yenilikçi teknolojileri ile buluştuğunda küresel çapta rekabetçi ürünler ortaya çıkarabilir."
- "Bizler hastalık değil, sağlık bakanlığıyız"
Çin'in obezite ile mücadele gibi halk sağlığı vizyonunu ortaya koyan pek çok programının ve çalışmasının olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığının da yeni vizyonunun halk sağlığını ve koruyucu sağlığı öncelediğini belirten Memişoğlu, "Her zaman ifade ettiğim gibi bizler hastalık bakanlığı değil, sağlık bakanlığıyız. Bu bağlamda halk sağlığı ve koruyucu sağlığın geliştirmesi alanlarında işbirliğimizi güçlendirmek bizler için büyük bir öncelik taşımaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Memişoğlu, Türkiye'nin önleyici sağlık hizmetlerine odaklanan modeliyle toplum sağlığını koruma ve geliştirme stratejilerinde somut adımlar attığını, bunun Çin'in deneyimleriyle birleştiğinde bulaşıcı hastalıkların önlenmesi, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının teşviki, dezavantajlı gruplara yönelik sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi ve halk sağlığı altyapısının güçlendirilmesi gibi ortak projelerin iki ülke halkının daha sağlıklı olmasına katkı sağlayacağına inandığını söyledi.
Türkiye'nin yeni sağlık vizyonunda Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığını (TÜSEB) ön plana çıkardığına işaret eden Memişoğlu, TÜSEB'in sağlık araştırmalarını koordine eden çatı kurum olarak biyomedikal mühendislik, genetik, aşı geliştirme, nanoteknoloji gibi stratejik alanlarda ulusal projeleri hayata geçirdiğini, üniversiteler, hastaneler ve sanayi ile güçlü işbirlikleri geliştirerek yerli inovasyonu desteklediğini ve bilimsel üretimin topluma doğrudan fayda sağlamasını amaçladığını aktardı.
Memişoğlu, Türkiye'nin ASELSAN ve TÜSEB işbirliğiyle yerli ve milli kalp akciğer makinesini geliştirdiğini, bu donanımın 2026'da sağlık sistemine dahil edileceğini söyledi. Bazı kanser türlerinin tedavisinde kullanmak üzere CAR T hücre tedavisini yerli imkanlarla üreterek hizmete sunmayı planladıklarını belirten Memişoğlu, "Çin'in biyoteknoloji ve ilaç üretimindeki küresel liderliğini bilmekteyiz. TÜSEB aracılığıyla hayata geçirilecek teknoloji transferi ve ortak AR-GE merkezleri ekonomik kazanımlar yaratacaktır. Bu tür değerli projeler gelecekte iki ülke arasında sağlık teknolojisi alanında daha güçlü işbirliklerini artıracaktır." diye konuştu.
Türkiye'nin modern tıbbın yanı sıra geleneksel tıp alanında da gelişmeler kaydettiğine dikkati çeken Memişoğlu, "Son olarak aile hekimlerimize de akupunktur ve fizyoterapi yapma yetkisi verdik. Bizler geleneksel tıbbın daha erişilebilir ve geliştirebilir olması için çalışıyoruz. Çin geleneksel tıbbının gelişiminin de iyi bir yerde olduğunu biliyorum. Bu alanda daha güçlü işbirliği yaparak ortak sempozyumlar ve eğitim programları düzenleyebiliriz." ifadelerini kullandı.
- "Küresel sağlık sistemini dönüştürebilecek işbirliği"
Sağlık Bakanı Memişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dijital veri paylaşımıyla yapay zeka destekli salgın öngörü sistemleri geliştirerek gelecekteki hastalıkları önleyebiliriz. Sonuçta Türkiye'nin modern sağlık altyapısıyla Çin'in yenilikçi üretim kapasitesi birleştiğinde küresel ilaç pazarına yeni bir kutup oluşturabiliriz. Bu da milyarlarca insanın sağlığını iyileştirecek, ekonomik kalkınmayı hızlandıracak bir vizyondur. İyi bir işbirliği zemini yakalayabilirsek, Avrupa standartlarında hizmet sunan Türkiye ile Asya'nın lider sağlık gücü Çin'in ittifakı, dünya için çok daha parlak bir gelecek inşa edebilir."
Ulusal Sağlık Komisyonu Başkanı Ley de görüşmede, Çin ve Türkiye'nin sağlık alanında güçlü bir işbirliği temeline sahip olduğunu, ortak tarih ve geleneklerden beslendiğini vurgulayarak, her iki ülkenin de sağlık hizmetlerine erişim, dijital dönüşüm, biyoteknoloji, ilaç üretimi, geleneksel tıp, sağlık eğitimi ve yapay zeka gibi alanlarda yapabilecekleri işbirliğinin sadece iki ülkeye değil, küresel sağlığa da önemli katkılar sağlayabileceğine inandığını söyledi.
Bakan Memişoğlu, Ley ile 2017'deki Türkiye ziyareti sırasında, onun Pekin Sağlık Komisyonu Başkanı, kendisinin de İstanbul İl Sağlık Müdürü olduğu dönemde mevkidaş olarak bir araya geldiklerini hatırlattı, söz konusu ziyaretten bazı fotoğrafları hatıra olarak hediye etti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.