Milli İstihbarat Akademisi "Nükleer Enerjide Stratejik Fırsat: Küçük Modüler Reaktörler ve Türkiye" raporu yayımladı
Milli İstihbarat Akademisi (MİA), "Nükleer Enerjide Stratejik Fırsat: Küçük Modüler Reaktörler ve Türkiye" başlıklı rapor yayımladı.

Ankara
Akademinin raporunda, artan enerji talebi, fosil yakıtlara bağımlılığın riskleri ve yenilenebilir kaynakların tek başına yeterli olamayacağı konularına değinilerek, küçük modüler reaktörlerin (KMR), enerji arz güvenliğini sağlamada stratejik bir çözüm olduğu öne sürüldü.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Türkiye'nin kalkınma vizyonunda, düşük karbonlu ve kesintisiz enerjiye erişimin kritik bir öncelik olarak tanımlandığı raporda, KMR'lerin bu hedefe katkı sağlayacağı belirtildi. Nükleer gücün uçak gemileri ve denizaltılar için uzun menzil, yüksek hız kapasitesi ve güç yoğunluğu gibi avantajlar sağladığı aktarılarak, Türkiye'nin NÜKDEN projesini hayata geçirmesinin stratejik önem arz ettiğine işaret edildi.
“Nükleer Enerjide Stratejik Fırsat: Küçük Modüler Reaktörler ve Türkiye” raporumuz yayımlandı. 📣
— Milli İstihbarat Akademisi (@miaedutr) October 3, 2025
⚡ Artan enerji talebi ve fosil yakıt riskleri karşısında KMR nasıl stratejik bir çözüm sunuyor?
🌍 Türkiye’nin 2053 enerji vizyonunda KMR’lerin yeri ne olacak?
🔐 Atık yönetimi,… pic.twitter.com/Vu5dupMz17
Raporda, KMR'lerin yalnızca enerji üretiminde değil, aynı zamanda ekonomik büyüme, teknoloji transferi ve uluslararası işbirliği açısından da değerli fırsatlar sunduğu vurgulandı.
Türkiye'nin 2053 Enerji Vizyonu'nda KMR'nin rolü
MİA'nın raporunda, Türkiye'nin uzun vadeli enerji planlarına ilişkin analizlere yer verilirken, KMR'lerin 2053 Enerji Vizyonu içindeki konumu da ortaya konuldu.
Türkiye'nin 2053'e kadar toplam 20 gigavat nükleer kurulu güce ulaşma hedefinin bulunduğuna işaret edilerek, bu hedefin önemli bir kısmının büyük ölçekli reaktörlerden karşılanacağının öngörüldüğü, KMR'lerin ise 5 gigavat seviyesinde katkı sağlamasının değerlendirildiği ifade edildi.
Raporda, Türkiye'nin enerji talebinin 2050'ye kadar 1000 teravat saati aşacağı, dolayısıyla enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesinin stratejik önem arz ettiğine dikkat çekildi.
Uluslararası işbirliği ve Türkiye'nin küresel rolü
Akademinin raporunda, KMR teknolojisinin yalnızca ulusal enerji politikalarıyla sınırlı olmadığı, aynı zamanda Türkiye'nin bölgesel ve küresel konumunu da etkileyecek stratejik bir unsur olduğu kaydedildi.
Türkiye'nin KMR alanında üretici ve ihracatçı konuma gelmesinin, savunma sanayisinin İHA/SİHA teknolojilerinde yarattığı etkiye benzer bir dönüşüm sağlayabileceği vurgusu yapılan raporda, "Bu süreçte uluslararası ortaklıklar ve teknoloji transferi kritik görülmekte, Türkiye'nin hem Avrupa hem de Asya pazarlarında stratejik işbirlikleri geliştirmesi gerektiği ifade edilmektedir." değerlendirmesi yapıldı.
KMR'lerin nükleer denizaltılar ve askeri üslerde kullanımının, Türkiye'nin savunma kabiliyetlerine doğrudan katkı sağlayacağı bilgisi verilerek, "Türkiye, doğru yönetişim modeli ve nitelikli insan kaynağıyla ilerlediği takdirde, sadece kullanıcı değil aynı zamanda küresel ölçekte teknoloji ihraç eden bir merkez haline gelebilir." ifadeleri kullanıldı.
Raporda, KMR'ler sayesinde Türkiye'nin, enerji arz güvenliğini güçlendireceği, aynı zamanda bölgesel liderlik ve küresel rekabet gücü kazanabileceğinin altı çizildi.
KMR'lerin tanımı ve özellikleri
Akademinin raporuna göre, 10-300 megavat aralığında tasarlanan, fabrika ortamında üretilebilen ve kademeli olarak devreye alınabilen yeni nesil reaktörler olan KMR'ler, geleneksel büyük ölçekli reaktörlere kıyasla daha kısa inşaat süresine sahip.
Yaklaşık 5 yılda devreye alınabilen KMR'ler, enerji talebine göre kademeli kapasite artırımını mümkün kılıyor, tüketim merkezlerine daha yakın bölgelerde konumlandırılabiliyor.
KMR'lerin bu özellikleri, enerji iletim kayıplarını azaltırken acil durum planlama bölgelerinin daha dar tutulmasına imkan tanıyor.
Ayrıca, elektrik dışı uygulamalarda da kritik roller üstlenebilen KMR'ler, bölgesel ısıtma, deniz suyu arıtma (desalinasyon) ve hidrojen üretimi gibi alanlarda da çok boyutlu çözümler sunabiliyor.
KMR'ler, sanayinin enerjiye daha uygun maliyetlerle ulaşmasına, şehirlerin sürdürülebilir ısıtma sistemleri kurmasına ve temiz hidrojen üretiminin yaygınlaşmasına zemin hazırlıyor.
Şebeke dışı kullanım senaryolarında da askeri üsler, izole yerleşimler ve ada bölgeleri için stratejik avantaj sağlayabilen KMR teknolojisinin bu yönü, Türkiye'nin enerji güvenliği ile stratejik altyapılarına doğrudan katkı sunuyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.