Safranbolu'dan Hadrianopolis'e Karabük'te kültür yolculuğu ziyaretçileri bekliyor
Safranın rengi, demirin gücü ve doğanın büyüsüyle Türkiye'nin kuzeybatısındaki Karabük, Safranbolu ilçesiyle seyahat listelerinde öne çıkıyor.
Karabük
Şehir, Osmanlı mirası Safranbolu, yaylaları, kanyonları ve geleneksel el sanatlarıyla ziyaretçilerine hem tarih hem de doğayla iç içe bir yolculuk sunuyor.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Osmanlı döneminden kalma han, hamam, cami ve konaklarıyla UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Safranbolu, "zamanın durduğu şehir" olarak biliniyor.
"Türkiye'nin İtalyası" Safranbolu
Tarihçi, yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın "Türkiye'nin İtalyası" diye tanımladığı Safranbolu'da her yıl ekim ayında altın değerinde kabul edilen, asırlardır tıbbi, kozmetik ve gastronomi dünyasında kullanılan aynı zamanda Safranbolu'ya adını veren safran çiçeğinin tanıtılması amacıyla "Safran Festivali" düzenleniyor.
Festival süresince safran hasadı etkinlikleri, yöresel lezzetlerin tanıtımı, sergiler ve çeşitli kültür-sanat faaliyetleri ile Safranbolu'nun kültürel mirası, gelenekleri ve doğal zenginlikleri ön plana çıkartılıyor.

Karabük il merkezinin 8 kilometre kuzeyinde bulunan Safranbolu, 1975'ten itibaren koruma altında olup 1994'ten beri UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor.
18 ve 19. yüzyıl sivil Osmanlı mimarisinin seçkin örneklerine sahip ilçedeki Hıdırlık Tepesi ise şehrin panoramik manzarasını en güzel gören noktalar arasında bulunuyor. Osmanlı döneminde önemli törenlerin yapıldığı tepe, izleme terasları ve tarihi türbeleriyle ziyaretçilerin yanı sıra fotoğrafseverlerin de uğrak yeri durumunda. Safranbolu'ya ilk gelen Türklerin konuşlandığı tepe, yağmur duası ile Hıdırellez kutlamalarının da yapıldığı önemli noktalardan biri olarak öne çıkıyor.
Safranbolu'da Osmanlı döneminden bu yana deri işçiliğiyle ünlü, el yapımı yemeni ve deri ürünlerin satıldığı Yemeniciler Arastası, geleneksel demircilik sanatının sürdüğü Demirciler Çarşısı, özgün el sanatları, bakır ve ahşap ürünleri ile yöresel hediyeliklerin bulunduğu Sipahioğlu Arastası, lokum, safran gibi yöresel tatların satıldığı dükkanlar, butik kafeyle restoranların yer aldığı Kazdağlı Meydanı ve çevresi gezilebiliyor.

Kaymakamlar Müze Evi
Kaymakamlar Müze Evi, Safranbolu'nun Osmanlı dönemi konut mimarisini en özgün biçimde yansıtan yapılardan. 18. yüzyıl sonlarında inşa edilen üç katlı konak, dönemin üst düzey yöneticilerinden Hacı Mehmet Efendi'ye ait.
Bugün müze olarak düzenlenen yapıda, Safranbolu'nun geleneksel yaşam biçimi, giyim-kuşam kültürü, mutfak eşyaları ve ahşap işçiliği örnekleri sergileniyor. Ziyaretçiler hem mimari detayları hem de Safranbolu'nun gündelik yaşam kültürünü yakından tanıma fırsatı buluyor.

Köprülü Mehmet Paşa Camii
Osmanlı döneminin önemli devlet adamlarından Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırılan caminin tarihi 1661,1662 yıllarına dayanıyor. Caminin avlusunda bir güneş saati bulunuyor. Etrafı demir parmaklıklı muhafaza içinde olan ve taş bir kaide üzerine oturtulan saat, Arapça rakamlarla günün saatini gösteriyor.
Yörük köyü
Yörük köyü, geleneksel Türk köy yaşamını ve mimarisini neredeyse hiç bozulmadan bugüne taşıyan nadir yerleşimlerden biri olarak ün yapmış durumda. Safranbolu'ya yaklaşık 11 kilometre uzaklıktaki köy, Osmanlı dönemi sivil mimarisinin özgün örneklerinden taş ve ahşap konaklarıyla dikkati çekiyor.
Köy, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1997'de gerçek bir Türkmen köyü oluşu ve tarihi yapılarının görkemi nedeniyle koruma altına alındı. Geçmişi 16. yüzyıla dayanan köyde, 93 tescilli eser var.
Bazı sanatçılar, yazarlar ve gazetecilerin, geleneksel Safranbolu mimarisine hayran kalarak Yörük köyünde geçmişte konak satın alıp restore ettirdiği biliniyor.
Kökenleri Yörük köyüne dayanan ünlüler de bulunuyor. Köye girdiğinizde Çökön Meydanı'nda heykeli yapılan müzik sanatçısı Leyla Gencer ve Gencer'in akrabası ünlü modacı Cemil İpekçi ile ünlü spiker Gülgün Feyman'ın anneannesi de bu köyden.

Eskipazar Hadrianopolis Antik Kenti
Eskipazar'daki Hadrianopolis Antik Kenti, Karabük'ün önemli arkeolojik alanlarından biri olarak öne çıkıyor. Milattan önce 1. yüzyılda kurulduğu değerlendirilen kent, Roma ve Bizans dönemlerinde bölgenin dini ve ticari merkezlerinden biri haline geldi.
Kentte kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan mozaikler, özellikle kuşlu ve geyikli kilise mozaikleri, Anadolu'daki en iyi korunmuş erken Hristiyanlık dönemi örnekleri arasında yer alıyor. Kentte ayrıca hamam, tiyatro, sur kalıntıları, su kanalları ve tonozlu yapılar bulunuyor.
Hadrianopolis, hem arkeoloji meraklıları hem de kültür turizmi için önemli bir durak olup "Karadeniz'in Zeugması" olarak da tanımlanıyor.

"Hadrianopolis, doğa ve tarihi buluşturan Anadolu'daki ender kentlerden biridir"
Kentin kazı başkanı, Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ersin Çelikbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hadrianopolis'te 2003'te kurtarma kazısının, 2006'da ise bilimsel kazıların başladığını söyledi.
Kentin önemine vurgu yapan Çelikbaş, şunları anlattı:
"Anadolu'da arkeolojik çalışmalar yaklaşık 100-150 yıldır devam etmekte. Fakat bu çalışmalar genellikle Akdeniz ve Ege bölgesinde yoğunlaşmıştır. Bundan dolayı bu bölgelerde, geçmiş dönemlerde bilimsel faaliyetlere ağırlık verilmediğini görmekteyiz. Burada çalışmalara başladığımızda Paflagonya diye adlandırdığımız bu bölgede yani Batı Karadeniz'in iç kesimlerinde herhangi bir arkeolojik somut verilere dayanan tarihsel bilgiye ulaşamamıştık. Burada çalışmaya başladıktan sonra kazılar bize bölgenin ve özellikle Hadrianopolis'in tarihini aydınlatacak önemli veriler sunmaya başladı."
Bölgede yaklaşık 6 bin yıl önce yerleşimin, iskan faaliyetlerinin başladığını aktaran Çelikbaş, "Çalışmalarımızda şu ana kadar 9 yapının, bir bölümü tamamen, bir bölümü kısmen kazı çalışması tamamlandı. Bunun beşini çeşitli restorasyon ve koruma çalışmalarıyla teşhire açtık. Gezi yollarımızı da tamamladık. Ziyaretçi merkezimiz tamamlandı. Şu anda kazısı tamamlanan ve teşhire açılan yerleri ziyaretçilerimiz rahatlıkla gezip görebilir." dedi.
Çelikbaş, kentte bulunan ve restorasyon çalışmaları tamamlanan mozaikleri de ziyaretçilerin görebileceğine işaret ederek "Hadrianopolis, doğa ve tarihi buluşturan Anadolu'daki ender kentlerden biridir. Ayrıca Ege ve Akdeniz'deki kentlerin aksine aslında yöresel kültür ve sanatı gösteren ender kentlerdendir." ifadelerini kullandı.

Şeker Kanyonu
Şeker Kanyonu, Karabük'ün Yenice ilçesinde yer alan, bölgenin en etkileyici doğal oluşumlarından biri durumunda. Yaklaşık 6,5 kilometre uzunluğundaki kanyon sarp kayalıkları, zengin bitki örtüsü ve içinden geçen berrak Şeker Deresi ile doğa tutkunlarının gözdesi.
Kanyon, Yenice Ormanları ekosisteminin bir parçası ve Avrupa'nın biyolojik çeşitlilik açısından en değerli alanlarından biri olarak kabul ediliyor. Bölgede yürüyüş, kamp, fotoğrafçılık ve doğa gözlemi için uygun parkurlar bulunuyor.

Ihlamur Teras
Yenice ilçesinde bulunan Ihlamur Teras, seyir manzarasıyla ünlü bir doğa ve turizm noktası olarak nam salmış durumda. Teras, adını çevresini saran ıhlamur ağaçlarından alıyor.
Ziyaretçiler, terastan kanyonların, ormanların ve vadilerin büyüleyici manzarasını izleyebiliyor. Bölge aynı zamanda yürüyüş parkurları, fotoğraf çekim alanları ve piknik alanlarıyla öne çıkıyor.
Bölgeye, son yıllarda yapılan çevre düzenlemeleriyle birlikte kafeterya, yürüyüş yolları ve seyir platformları da eklendi. Bölgede kurulan Bitki Müzesi, doğayla iç içe bir öğrenme alanı sunarak özellikle öğrenci grupları, araştırmacılar ve doğa fotoğrafçıları için Yenice’nin biyolojik zenginliğini keşfetme fırsatı sağlıyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
