Büyükçekmece Belediyesince düzenlenen 26. Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali'nde "Emeğin Aşkıyla Üreten Eller" adlı uluslararası el sanatları sergisine konuk olan Bolotbekovna, AA muhabirine sanat çalışmalarını anlattı.

Bolotbekovna, çocukluk yıllarından beri Cengiz Aytmatov'un kitaplarını okuduğunu belirterek, "Cengiz Aytmatov bizim için büyük bir insandır. Herkesin onu tanıması lazım. Onun kitapları üzerinde fotoğraf göremezsiniz ama düşüncelerini anlatabilmek için keçeden tablolar yaptık." dedi.

"Aytmatov'un küçük oğlu ve gelini eserleri görünce çok beğenmişti"

Daha önce yazarın "Beyaz Gemi", "İlk Öğretmen", "Toprak Ana" ve "Elveda Gülsarı" eserleri üzerinde keçeyle çalıştığını dile getiren Bolotbekovna, Aytmatov'un doğumunun 100. yılına özel olarak, 2028'e kadar onun eserlerinden ilhamla keçeyle büyük tablolar yapmayı planladığını söyledi.

Kırgızistan'da keçe sanatı ve özellikle Cengiz Aytmatov'un eserleriyle ilgilenen çok fazla kişi olduğunu ifade eden Bolotbekovna, "Aytmatov'un küçük oğlu ve gelini yaptığım eserleri görünce çok beğenmişti. Cengiz Aytmatov Müzesi'ne de sipariş verdiler. Yakın zamanda onları yapmaya başlayacağız." diye konuştu.

Bolotbekovna'nın eserleri, 2 Haziran'a kadar Büyükçekmece Kültür Park'taki Kurşunluhan'da görülebilecek.

Geleneksel keçe sanatı hakkında

Kırgızistan'da yüzyıllardır süregelen keçe sanatı, göçebe kültürün en önemli simgelerinden biri olmayı sürdürüyor.

Özellikle geleneksel çadır yapımında kullanılan keçeler, doğal yünlerin sıcak su ve basınçla işlenmesiyle elde ediliyor. Geleneksel desenlerle süslenen bu keçeler, hem estetik hem de işlevsel özellikleriyle dikkati çekiyor.

UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde de yer alan keçe sanatı, kadın ustalar tarafından nesilden nesle aktarılıyor.

Kırgız halkı, keçeyi sadece ev eşyaları değil, kıyafet, halı ve hediyelik eşya yapımında da kullanıyor.

Son yıllarda açılan atölyeler ve düzenlenen festivaller sayesinde keçe sanatı hem turizme hem de yerel ekonomiye katkı sağlıyor.