İsrail-İran çatışması nedeniyle Orta Doğu'dan petrol akışının kesilmesi Çin'e zarar verecek
İsrail'in İran'a saldırıları ve İran'ın misillemesiyle tırmanan gerilimin Orta Doğu'dan dünya pazarlarına petrol akışını engellemesi halinde bundan en fazla zarar gören ülkelerden biri Çin olacak.

Pekin
İsrail'in 13 Haziran'dan bu yana İran’ın farklı kentlerini hedef alan geniş çaplı saldırıları, iki ülke arasında ABD'nin de dahil olduğu gerilim çatışma boyutuna geldi. İsrail'in İran'ın enerji altyapısını da hedef alan saldırıları, bölgeden petrol akışının kesilmesi ihtimalini gündeme getirdi.
Orta Doğu petrolünün önemli bir alıcısı konumunda bulunan Çin'in İran'ın ihraç ettiği petrolün yüzde 90'ını satın aldığı tahmin ediliyor. Ülkenin toplam petrol ithalatının yüzde 45'i Basra Körfezi'ni Umman Denizi'ne bağlayan Hürmüz Boğazı'ndan geçiyor.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Bölgeden petrol akışında henüz kesinti olmasa da gerilimin sebep olduğu belirsizlik ve risk algısı nedeniyle ham petrol fiyatları son 6 ayın en yüksek seviyesine ulaştı.
Petrol ihtiyacının büyük bölümünü ithal eden ve bunun da yarısına yakınını Orta Doğu'dan tedarik eden Çin, enerji akışındaki olası kesintiden olumsuz etkilenecek.
Jeopolitik riskler
Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) Haziran 2024 tarihli Petrol Piyasası Raporu'nda İsrail ile İran arasındaki gerilimin küresel petrol piyasasını doğrudan etkileyen jeopolitik riskler yarattığına dikkat çekildi.
İsrail, İran'ın enerji altyapısını hedef alan saldırılarda bulunurken, ülkenin en büyük doğal gaz sahası olan Güney Pars'a yapılan saldırı nedeniyle üretim kısmen durdu, Tahran yakınındaki Şahran petrol deposu da saldırıya hedef oldu.
İran'ın daha önce, saldırıya uğraması halinde Hürmüz Boğazı'nı kapatacağı uyarısında bulunmuştu. Boğaz'daki tanker trafiğindeki geçici bir kesilmenin dahi petrol piyasasındaki büyük aksamaya yol açacağı öngörülüyor.
Suudi Arabistan, Bileşik Arap Emirlikleri (BAE), Kuveyt, Katar, Irak ve İran petrolünü Asya pazarlarına ulaştıran Hürmüz Boğazı, dünya petrol ticaretinin yüzde 25'inin ana güzergahı konumunda bulunuyor.
İran petrolünün yüzde 90'ı Çin'e ihraç ediliyor
IEA raporuna göre, halihazırda günde 4,8 milyon petrol üreten İran, bunun 2,5 milyon varilini ihraç ediyor.
İran, 2025'in başından bu yana günde 1,7 milyon varil ham petrol ile 800 bin varil işlenmiş petrol ve türevlerini ihraç etti.
Nükleer programı sebebiyle ABD'nin yaptırımlarına maruz olan ülkenin ihracat konusunda seçenekleri sınırlı. Ham madde piyasası istihbarat şirketi Kpler'e göre, İran petrolünün yaklaşık yüzde 90'ı Çin tarafından satın alınıyor.
İran petrolü, Çin dışında yaptırım altındaki Suriye, Venezuela, Afganistan gibi ülkelere, bir kısmı da işlenmek üzere BEA'ye ihraç ediliyor.
"Sömürge tuzağı"
Tahran yönetiminin, yaptırımları aşmak için petrol nakliyatını "karanlık filo" olarak adlandırılan, uydu vericilerini kapalı halde seyir yaparak takipten kaçan petrol tankerleriyle yaptığı, tankerlerle Malezya üzerinden petrolü Çin'e aktardığı iddia ediliyor.
Çin'in, yaptırım tehdidi nedeniyle İran petrolünü kamuya ait büyük petrol şirketleri tarafından işlemekten kaçınırken, petrolün, "çaydanlık rafinerileri" adı verilen, büyük bölümü Sarı Deniz kıyısındaki Şandong eyaletinde bulunan küçük özel rafinelerde işlendiği öne sürülüyor.
İran petrolü yaptırımlar nedeniyle daha ucuza tedarik edildiği için rafineriler riskli alışverişten kar ederken kar marjlarının 2023'ten beri azaldığı, uluslararası fiyatlara göre varil başına 11 dolar karla tedarik edilen petrolden, 2024'te 4 dolar, 2025'te ise 2 dolar kar edildiği tahmin ediliyor.
Çin'in yatırım altındaki petrolü dolar yerine ulusal para birimi yuan ile satın alması nedeniyle, İran'ın elde ettiği gelirle yalnızca Çin mallarını satın alabildiği de iddialar arasında. İranlı bir ticaret yetkilisi geçen yıl bu durumu "sömürge tuzağı" olarak nitelemişti.
Çin'in ithal ettiği petrolün yüzde 45'i Hürmüz Boğazı'ndan
Petrol ihtiyacının büyük bölümünü yurt dışından tedarik eden Çin, bu alanda dışa bağımlı durumda.
EIA verilerine göre Çin, 2024'te günde 4,3 milyon varil petrol üretirken 11,1 milyon varil ithal etti. Ülke petrol ihtiyacının yüzde 74'ünü ithalattan karşıladı.
Çin Gümrükler Genel İdaresinin verilerine göre, geçen yıl ülkenin petrol ithal ettiği ülkeler arasında Rusya günde 2,1 milyon varille başı çekerken onu 1,5 milyon varille Suudi Arabistan ve 1,4 milyon varille Malezya izledi.
İran'dan yapılan ithalat, yaptırımlar nedeniyle resmi verilerde yer almazken, Çin'in Suudi Arabistan, Irak, Umman, Birleşik Arap Emirleri, Kuveyt ve Katar dahil Orta Doğu ülkelerinden ithal ettiği petrol miktarı 4,9 milyon varili aştı.
Bu dönemde Çin'in petrol ithalatının yaklaşık yüzde 45'i Hürmüz Boğazı'ndan geçerek ülkeye ulaştı.
İsrail-İran gerilimi nedeniyle bölgeden petrol nakliyatında oluşabilecek kesintinin, 1,4 milyar nüfusa ve 19 trilyon dolarlık bir ekonomiye sahip Çin'in tedarikini sıkıntıya sokabileceği öngörülüyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.