Bakan Kacır, fındık kabuğundan sanayinin kritik süreçlerinde kullanılan “aktif karbon” üreten firmayı ziyaret etti
Kacır "Fındık bizim için milli servet; gıda sanayimiz için ne kadar vazgeçilmezse kabuğu da ileri teknoloji sanayimiz için büyük potansiyele sahip. Fındık kabuğu, sanayinin kritik süreçlerinde kullanılan katma değerli aktif karbona dönüşecek" dedi.
Sakarya
Hendek ilçesindeki BALSU fındık fabrikasını ziyaret eden Kacır, yetkililerden çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Daha sonra prototip üretim tesisi tanıtımında konuşan Kacır, teknoloji ve dijitalleşmenin günlük hayatın her safhasını şekillendirdiği gibi üretim süreçlerinin de artık ana aktörü olduğunu söyledi.
Bakan Kacır, kritik ve stratejik tüm sektörlerde makinelerin birbiriyle konuştuğu, üretim süreçlerinin veriyle beslendiği, karar mekanizmalarının yapay zeka temelli çalıştığı dönemin müşahede edildiğini belirterek 4. Sanayi Devrimi olarak adlandırılan bu yeni dönemde küresel çapta kıyasıya rekabet yaşanırken değişimi ıskalayanların, telafisi zor süreç yaşadığını kaydetti.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde tesis edilen güçlü siyasi istikrar ve öngörülebilir politikalarla büyük mesafe katettiklerini vurgulayan Kacır, "Geçmişte hayal dahi edilemeyen pek çok alanda üretim gücüyle, ihracat performansıyla teknoloji kabiliyetleriyle dünyada adından söz ettiren, her masada sözü geçen Türkiye'yi inşa ettik. Gelişmiş sanayi altyapımız, esnek üretim kabiliyetimiz, lojistik avantajlarımızla ihracatta rekorlar kırdık. Hızlı ve istikrarlı büyüyen araştırma, geliştirme ve inovasyon ekosistemimizde üretimimizi her geçen yıl daha katma değerli, daha ileri teknolojili seviyeye çıkarıyoruz." diye konuştu.

"Tarımsal hasılada Avrupa'da lideriz"
Kacır, yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat odaklı kalkınma yolculuklarında yakaladıkları bu yüksek ivmeyi korumakta kararlı olduklarının altını çizerek bu doğrultuda teknoloji geliştirme ve üretmede ülke adına yeni kazanımların kapısını aralayacak destek ve teşvik mekanizmalarını devreye aldıklarını anlattı.
HİT-30 programıyla mobilite, biyoteknoloji, yarı iletkenler, yeşil enerji, haberleşme, uzay teknolojileri ve ileri imalat alanlarında ülkeyi büyük ölçekli yatırımlarla buluşturduklarını dile getiren Kacır, "Dış ticaret dengemizi destekleyecek, kritik ve stratejik sektörlere finansman sağlayan Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programıyla yüksek katma değerli 397 milyar liralık yatırımın önünü açtık. AR-GE'den seri üretime, bütüncül destek sunan teknoloji hamlesi programımıza 224 orta yüksek ve yüksek teknoloji odaklı yatırım projesini dahil ettik. Bu projeler tamamlandığında cari dengemize yılda 11,5 milyar dolar katkı sağlayacak." ifadelerini kullandı.
Kacır, proje bazlı devlet desteği modeliyle büyük ölçekli katma değerli ve ileri teknolojili yatırımlar için terzi usulü teşvik paketlerini sunma imkanına sahip olduklarını aktararak, "Savunma sanayii, elektrikli araçlar, batarya imalatı gibi stratejik sektörlerde 47,6 milyar dolarlık yatırım büyüklüğüne sahip 78 proje bu desteklerimizden yararlanıyor. Devreye aldığımız programlarla ülkemizin tüm potansiyelini harekete geçirecek, yeni yatırımları ve projeleri milletimize kazandıracağız. Türkiye'yi yüksek teknolojili ve katma değerli üretimde Allah'ın izniyle hep birlikte devler ligine taşıyacağız." diye konuştu.
Ülkenin teknoloji geliştirme altyapısını perçinlerken, doğal kaynakları ve tarım ürünlerini katma değere dönüştürecek sanayi kapasitesini tesis etmeyi, stratejik öncelik olarak gördüklerini belirten Kacır, bu noktada önlerinde büyük fırsat penceresi olduğunu vurguladı.
Bakan Kacır, Türkiye'nin sadece sanayi çarklarının hızlı işlediği ülke değil, bereketli topraklarıyla üreten, ürettiğini dünyaya sunan, küresel tarım ülkesi olduğuna işaret ederek "Tarımsal hasılada Avrupa'da lideriz. Dünyada yedinci sıradayız. Bu başarı Anadolu'nun bereketinin, çiftçimizin alın terinin ve devletimizin sağladığı güçlü imkanların sonucudur. Ürettiğimiz her bir ürünün, toprağımızdan çıkan her bir değerin sanayiye entegre edilmesini, katma değere dönüşmesini milli bir vazife olarak görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Bu anlayışla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde yerel kalkınma alanında devrim niteliğinde adımlar attıklarını, şehirlerin potansiyelini yerinde tespit edip yerel kaynakları sanayi üretimiyle buluşturan ekosistemi adım adım inşa ettiklerini anlatan Kacır, bu vizyonu ete kemiğe büründüren, sahada somut hakikate dönüştüren en kritik adımlarının Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programı olduğunu kaydetti.
Kacır, programla Edirne'den Kars'a, Anadolu'nun dört bir yanında yerelin potansiyelini yerinde değerlendirmek ve atıl kaynakları ekonomiye kazandırmak üzere harekete geçtiklerini, tarımsal üretimi katma değerle buluşturan yatırımlara geniş destekler sunduklarını dile getirerek "Bu desteklerin temel yaklaşımı tarımsal ürünlerimizin sadece meyvesini veya tanesini değil kabuğundan çekirdeğine, sapından posasına kadar her zerresini kıymete dönüştürmektir. Bu ürünlere atık gözüyle değil katma değer oluşturabileceğimiz sanayi girdisi nazarıyla bakıyoruz." dedi.

"Fındık bizim için milli servet"
Özellikle karbon açısından zengin tarımsal atıkların, ileri teknolojiyle işlendiği takdirde sanayinin en kritik ihtiyaçları arasında yer alan aktif karbona dönüştürülebildiğini aktaran Kacır, bu stratejik ürünün savunma sanayisindeki koruyucu ekipmanlardan su arıtma sistemlerine, gıda güvenliğinden hava temizleme teknolojilerine ve enerji depolama sistemlerine kadar pek çok alanda sanayinin kritik girdilerinden biri olduğunu, aktif karbon üretim kabiliyetine sahip olmanın sadece ticari kazanç değil, stratejik güç demek olduğunu anlattı.
Kacır, Türkiye'nin fındık üretiminde ve ihracatında tartışmasız dünyanın lider ülkesi olduğuna işaret ederek şöyle devam etti:
"Fındık bizim için milli servet. Fındığın kendisi gıda sanayimiz için ne kadar vazgeçilmezse atık olarak görülen kabuğu da ileri teknoloji sanayimiz için o kadar büyük potansiyele sahip. Tarım sektörümüzün öncü kuruluşlarından BALSU Gıda bünyesinde hayata geçen Hendekx projesi bu vizyonel bakış açısının somut ispatı. Burada kurulan yüksek teknolojili altyapı sayesinde tonlarca fındık kabuğu artık yakılıp heba edilmeyecek. Sanayinin en kritik süreçlerinde kullanılan yüksek katma değerli aktif karbona dönüşecek."
Türkiye'de yılda yaklaşık 740 bin ton fındık üretildiğini aktaran Kacır, "Bu fındığın 350 bin tonu fındık kabuğu olarak ortaya çıkıyor. Bu fındık kabuğunu işleyerek aktif karbona dönüştürdüğümüzde 53 bin ton aktif karbon elde edebiliriz. Bu aktif karbonun halihazırda küresel piyasalardaki değeri 160 milyon doların üzerinde. Bu aktif karbondan gaz maskeleri, KBRN filtreleri ürettiğimizde ise değeri 5 milyar doların üzerine çıkacak. İşte AR-GE, inovasyon, katma değer budur." ifadelerini kullandı.
Kacır, bunu ve bunun gibi nice örneği başarmak için AR-GE'yi en güçlü şekilde desteklediklerini, Milli Teknoloji Hamlesi'ni hayata geçirdiklerini dile getirerek, "Bu yatırımla hem fındık üreticimiz kazanacak hem de sanayimiz yerli ham maddeye kavuşacak. Tam kapasiteyle hizmete girdiğinde cari dengemize önemli katkı sunacak bu yatırımı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak desteklemiş olmaktan iftihar duyuyoruz. Bizler tüm imkanlarımızla ülkemizin ileri teknolojili üretim kabiliyetlerini pekiştirecek her adımın, her yatırımın yanında olmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Toprağın kadim hafızasını bugünün teknolojisiyle buluşturarak bir uçtan diğerine uzanan kalkınma modeliyle ülkeyi hep birlikte ihya ve inşa etmeyi sürdüreceklerini vurgulayan Kacır, projede emeği geçenlere teşekkür etti.
BALSU Yönetim Kurulu Başkanı Cuneyd Zapsu da 5-6 sene sonra kabuk satışlarının yılın 12 ayına yayılıp çiftçiden fabrikacıya ve tüm yöre halkına fayda sağlayacağını belirterek "Bırakın ithalatının ikamesini, ihracat üzerine kurulu yepyeni sektör meydana gelecektir." dedi.
Zapsu, pilot üretimin ardından gelecek yılda ikinci, 2027'de tüm fazları tamamlamakla kalmayıp başka ülkelerde de yapmayı düşündüklerini kaydetti.
Programa, Sakarya Valisi Rahmi Doğan, AK Parti Sakarya milletvekilleri Lütfi Bayraktar ve Ali İnci, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Akgün Altuğ, AK Parti İl Başkanı Yunus Tever ile çalışanlar katıldı.
"AR-GE harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5'ten yüzde 1,46'ya çıkardık"
"Sakarya Teknokent AR-GE Binası, Füzyon Girişim Ofisi ve Milli Teknoloji Atölyesi Açılış Töreni"nde konuşan Kacır, küresel ölçekte değişimin hız kazandığı, bilginin stratejik güç haline geldiği çağda olduklarını söyledi.
Kacır, pek çok ülkenin belirsizlikler sarmalında bocaladığı ve geleceğe dair vizyon ortaya koymakta zorlandığı bu süreçte yaşanan değişimi tehdit olarak değil, Türkiye adına tarihi fırsat olarak gördüklerini belirterek, bu anlayışla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde bilimi ve teknolojiyi kalkınma yolculuklarının pusulası olarak gördüklerini kaydetti.
Son 23 yılda dev AR-GE ve inovasyon altyapısı inşa ettiklerini, özel sektör bünyesinde 1700'ü aşkın AR-GE ve tasarım merkezinde görev yapan nitelikli mühendis ile teknisyenlerin yüksek katma değerli üretimi mümkün kılan yenilikçi çözümler geliştirdiğini, teknoloji odaklı kalkınma vizyonlarına güç kattığını anlatan Kacır, 113 teknoparkta 12 binden fazla firmanın inovasyon odaklı çalıştığını dile getirdi.
Kacır, bilim insanları, araştırmacılar ve özel sektöre sundukları destekler neticesinde AR-GE harcamalarının milli gelirdeki payını binde 5'ten yüzde 1,46'ya çıkardıklarını aktararak, "2002'de 29 bin olan Tam Zaman Eşdeğer AR-GE personel sayımız 310 bini aştı. İnşa ettiğimiz güçlü ve yaygın AR-GE altyapısı, Milli Teknoloji Hamlesinin vizyon projelerinin fikirden hakikate dönüştüğü zemini sundu. 23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden ülkeydik. Savunma ürünlerinde yüzde 80 oranında dışa bağımlıydık. Bugün kendi insansız hava araçlarını, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radar ve elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen ülkeyiz." diye konuştu.
"'Teknolojide Tam Bağımsız Türkiye' hedeflerimizi gerçeğe dönüştüreceğiz"
Kacır, insansız hava aracı üretiminde dünya lideri olunduğunu, Türkiye'nin otomobili Togg'la elektrikli ve akıllı araç devrimini ve otomotiv sektöründe yaşanan eş zamanlı dönüşümleri ülke adına fırsata çevirme iddiasını ortaya koyduklarını vurguladı.
Bakan Kacır, teknoloji üretimi ve geliştirmede yakaladıkları bu ivmeyi farklı sektörlere taşıyarak üniversitelerle sanayi arasındaki işbirliğini daha da güçlendirerek, Türkiye Yüzyılı'nda "Teknolojide Tam Bağımsız Türkiye" hedeflerini adım adım gerçeğe dönüştüreceklerini kaydetti.
Hayata geçirdikleri fonların fonu ve eş finansman mekanizmalarıyla 4,6 milyar liralık kamu kaynağını doğrudan girişimlere yönlendirdiklerini aktaran Kacır, "Sağladığımız bu desteklerin oluşturduğu çarpan etkisiyle 120 milyar liralık özel sektör yatırımını harekete geçirdik. Erken aşama girişimlerine finansman sağlayan BiGG Programımızla 2 bin 500'den fazla teknoloji girişiminin hayata geçmesini sağladık." ifadesini kullandı.
Kacır, TEKNOFEST'lerle gençleri girişimcilik yolculuğuna dahil ettiklerini belirterek, fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolda her aşamada girişimlerin ihtiyaçlarını adresleyen özgün modelleriyle Türkiye'nin teknoloji girişimciliğinde Avrupa'nın parlayan yıldızı olarak tarif edildiğini kaydetti.
Oyundan e-ticarete, yapay zekadan finans teknolojilerine geniş yelpazedeki girişimlerinin iftihar duyduklarını aktaran Kacır, "Bu başarı ivmesinin katlanarak 2030 yılına kadar ülkemizden 100 bin teknoloji girişiminin doğmasını ve Turcorn'larımızın toplam kıymetinin 100 milyar doları aşmasını hedefliyoruz." dedi.
Kacır, 2010'da faaliyete geçen ve bünyesindeki 130'dan fazla firmanın çalışmalarını sürdürdüğü Sakarya Teknokent'in, şehrin teknoloji girişimciliğinin nabzının attığı, üretimle aklın buluştuğu, Milli Teknoloji Hamlesinin örnek projelerinin hayata geçirildiği ekosistemi inşa ettiğini anlattı.
Bakan Kacır, Bakanlığın 113 milyon lira desteğiyle hayata geçirilen yeni AR-GE binasıyla girişimcilere modern çalışma ortamı sunduklarını kaydetti.
Kacır, gelecek yıl sonuna kadar 81 kentte 100 milli teknoloji atölyesini tamamlamak üzere seferberlik ruhuyla çalıştıklarını, bu çalışmaların somut örneklerinden birinin de Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) 3 yıllık dönemde sağladığı 30 milyon liralık destekle Sakarya Teknokent'te faaliyete aldıkları Milli Teknoloji Atölyesi olduğunu belirtti.
Bakan Kacır, "750 metrekarelik alanda hizmet verecek bu atölye, gençlerimize tasarımdan üretime, yapay zekadan robotik sistemlere geniş yelpazede ihtiyaç duydukları altyapıyı sağlayacak. Hem Sakarya Üniversitesi hem de Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitemizin öğrencileri atölyemizin sunduğu imkanlardan yararlanacak." diye konuştu.
TÜBİTAK ve Sakarya Büyükşehir Belediyesinin yürütücülüğünde hayata geçirilecek Bilim Merkeziyle her yaştan vatandaşı bilimin büyüleyici dünyasıyla buluşturacaklarına işaret eden Kacır, "60 milyon lira destek sağlayacağımız ve bünyesinde atölyeler, sergiler, planetaryum barındıracak modern tesisle, gençlerimizin merak duygusunu, keşfetme tutkusunu ateşleyen modern bilim üssünü şehrimize kazandıracağız." dedi.
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın da en önemli paydaşlarının üniversiteler olduğunu söyledi.
Üniversite sanayi işbirliğine önemli katkılar sağladıklarını ve sağlamaya da devam edeceklerini vurgulayan Aydın, milli teknoloji atölyelerinde öğrencilerin bir araya geleceğini, fikirlerini, hayallerini ve projelerini paylaşacaklarını kaydetti.
Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamza Al da bölgeye, ülkeye ve insanlığa değer katmayı hedef edinmiş bir üniversite olduklarını belirterek, yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Konuşmaların ardından beraberindekilerle açılış kurdelesini kesen Bakan Kacır, Milli Teknoloji Atölyesi'ni gezdi, TEKNOFEST yarışmalarında dereceye giren öğrencilerle sohbet etti ve çalışmalarını inceledi.
Programa, Sakarya Valisi Rahmi Doğan, AK Parti Sakarya milletvekilleri Lütfi Bayraktar ve Ali İnci, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Akgün Altuğ, Sakarya Teknokent Genel Müdürü Doç. Dr. Yakup Köseoğlu, AK Parti İl Başkanı Yunus Tever, Türkiye Wushu Kung Fu Federasyonu Başkanı Abdurrahman Akyüz de katıldı.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi ziyareti
Daha sonra Büyükşehir Belediyesini ziyaret eden Bakan Kacır, Sakarya Bilim Merkezi'nin en mükemmel şekilde donatılması için gerekli desteği sağlayacaklarını belirtti.
Kacır, merkezin yalnızca sergi alanları ve günlük atölyelerden ibaret olmayacağını, aynı zamanda araştırma imkanlarıyla da tüm ziyaretçilerin ve özellikle gençlerin faydalanabileceğini vurgulayarak, "Sakarya'ya, Sakaryalı gençlere, akademisyenlere, araştırmacılara, girişimcilere her birine hayırlı uğurlu olsun." dedi.
Alemdar da inşası süren Sakarya Bilim Merkezinin önemine vurgu yaparak, yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Alemdar ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Aydın, Sakarya Bilim Merkezi için işbirliği protokolünü imzaladı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
