Paris'te Dışişleri bakanları düzeyinde Gazze konulu toplantı başladı
Fransa'nın başkenti Paris'te, Gazze'de varılan ve yürürlüğe girmesi beklenen ateşkes anlaşmasının sahada uygulanmasını görüşmek üzere dışişleri bakanları düzeyinde yapılan toplantı başladı.

Ankara
Fransa Dışişleri Bakanlığının ev sahipliğinde yapılan toplantıda, Gazze'de sağlanan ve yürürlüğe girmesi beklenen ateşkes anlaşması, bölgenin yeniden inşa edilmesi, insani yardımın ulaştırılması gibi farklı konuların ele alınması bekleniyor.
Dışişleri bakanları düzeyinde düzenlenen toplantıya, Türkiye, Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya, İspanya, Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Avrupa Birliği'nden (AB) temsilciler katıldı.
Türkiye'yi temsilen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın katıldığı toplantı, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot’nın açılış konuşmalarının ardından basına kapalı olarak devam etti.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Macron sözlerine, yürürlüğe girmesi beklenen ateşkes anlaşmasına katkılarından dolayı ABD Başkanı Donald Trump'a, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’ye ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ederek başladı.
Macron, Hamas'ın elindeki esirlerin ve Filistinlilerin "iki yıl boyunca tarifsiz acılar" yaşadığını belirterek, anlaşmanın "kalıcı bir ateşkese, tüm rehinelerin serbest bırakılmasına ve Gazze Şeridi'ne derhal insani yardım ulaştırılmasına olanak sağlaması" gerektiğini söyledi.
İsrail kabinesini "İsrail halkının çıkarları doğrultusunda anlaşmayı hemen onaylamaya" çağıran Macron, tarafların anlaşmada belirtilen yükümlülüklere uyması gerektiğini vurguladı.
Macron, "Yüz binlerce yaralının tedavi edilemediği, on binlerce kurbanın sevdikleri tarafından gömülmeyi beklediği ve bugün Gazze olarak adlandırılan bu yanmış topraklarda yaşam onurunun ve temel güvenliğin yeniden sağlanmasını 2 milyon Gazzeliye borçlu olduğumuz göz önüne alındığında, bu savaşın daha fazla gecikmeden sona erdirilmesi Filistin halkının da apaçık çıkarınadır." dedi.
Trump’ın Orta Doğu'da kapsamlı anlaşma için "kararlı bir yol" çizdiğini belirten Macron, "Bu taahhüt çok önemli ve bizler bu vizyonu desteklemek için buradayız." şeklinde konuştu.
Anlaşma kapsamında önceliğin Gazze için geçici bir yönetim kurulması olduğunu hatırlatan Macron, bu noktada "Filistinlilerin devlet kurma ve kendi kaderini tayin hakkının göz ardı edilmemesi gerektiğini" kaydetti.
Macron, "Gazze ve Batı Şeria'nın Filistin yönetimi tarafından birleştirilmesi, belirsiz bir alan olarak kalmamalıdır. Gelecek aşamaların başarılı olması için, bu hedef doğrultusunda net bir takvimle geçiş sağlanmalıdır." ifadelerini kullandı.
İkinci önemli konunun güvenlik ve kamu düzeninin sağlanması olduğunu dile getiren Macron, bu konuda Trump'ın ateşkes planı ile Fransa’nın da imzacısı olduğu New York Bildirisi'nin ilke ve araçlar bakımından tamamen uyumlu olduğunu söyledi.
Macron, "Hamas'ın silahsızlandırılması gerekiyor. Silahların etkisizleştirilmesi kalıcı ateşkes için önemli adım." diyerek, Uluslararası İstikrar Gücü'nün Gazze'ye konuşlandırılması gerektiğini savundu.
"Bu güç, Ürdün ve Mısır'la işbirliği içinde Gazze'de güvenlik güçlerine eğitim verecek ve ekipman sağlayacak." diyen Macron, toplantıda bulunan tüm ülkelerin söz konusu uluslararası güç ve onun eğitimi ile ilgili üstlenmesi gereken bir rol olduğunu kaydetti.
Macron, bunu Birleşmiş Milletler (BM) çerçevesinde oluşturmanın önemine işaret ederek, başka ülkelerin de bu konuda katkı sağlamak istediğini dile getirdiğini aktardı.
Gazze'ye hayati bir öneme sahip olan insani yardımın ulaştırılması ve bölgenin yeniden inşa edilmesine destek sağlamak gerektiğini anlatan Macron, "En önemli konu, tabii ki de (insani) yardımın dağıtılması. Bunun acilen çok daha büyük bir boyutta yapılması gerekiyor. Yardım, uluslararası insani hukuka uygun şekilde BM, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) ve güvenilir bağımsız insani yardım kuruluşları tarafından gerçekleştirilmeli." şeklinde konuştu.
Macron, insani yardımın Gazze'ye tüm giriş noktalarından geçmesi gerektiğini dile getirerek, "Bu hepimizin önceliği olmalı." dedi.
Kısa vadede insani yardımın yeterli olmayacağını belirten Macron, şöyle devam etti:
"Ciddi bir mali krizle karşı karşıya olan Filistin yönetimine, yönetim kapasitesini istikrara kavuşturması, temel hizmetleri sağlayabilmesi, güvenliği sağlayabilmesi için yardım etmeliyiz. Filistin banka sistemine de yardımcı olmalıyız ve bunların hepsi, uzun vadede istikrara kavuşulması için gerekli."
Macron, "Batı Şeria'da yasa dışı yerleşim yerlerinin inşasının hızlandırılmasının Filistin Devleti için hayati tehdit teşkil ediyor. Bu kabul edilemez aynı zamanda uluslararası hukuka aykırı, bu gerginliği, şiddeti, istikrarsızlığı körüklüyor. Dolayısıyla, bu ABD'nin planına ve barış içinde bir bölge konusundaki ortak isteğimize ters düşüyor." ifadelerini kullandı.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ise Katar, Mısır ve Türkiye'nin "yoğun çabaları ile" Gazze'de üzerinde anlaşılan ve yürürlüğe girmesi beklenen ateşkes anlaşmasının sağlandığını dile getirdi.
Anlaşmayı "bölgedeki barış ve güvenlik için devasa bir adım" olarak niteleyen Barrot, "Ortak görevimiz Trump'ın planının sahada uygulanmasını sağlamak." dedi.
Barrot, İsrail-Filistin barışı için "hiçbir çabadan kaçınılmaması gerektiğini" vurguladı.
Fransa Dışişleri Bakanı Barrot: "(Gazze'deki) ateşkes uzun bir yolun ilk aşaması"
Barrot, toplantının ardından basına yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump ile Mısır, Katar ve Türkiye'nin çabaları ile "dönemin en büyük felaketlerinden biri" olarak nitelediği Gazze'deki "savaşı" sonlandıracak bir ateşkes anlaşmasına varıldığını yineledi.
Bu "tarihi anda" İsrailli esirleri ve Gazze'de aç bırakılan, bombalanan ve yerinden edilen Filistinlileri anan Barrot, Gazze'de varılan ve yürürlüğe girmesi beklenen ateşkes anlaşmasının, uluslararası toplumun çabalarının bir meyvesi olduğunu söyledi.
Öte yandan Barrot, ateşkesin kalıcı bir barış anlamına gelmediğine dikkati çekerek, "Bu İsrail'in güvenliğini ve Filistinlilerin devlet olma konusundaki meşru haklarını tanıyan siyasi bir çözüme yönelik uzun bir yolun ilk aşaması." dedi.
"Bugün Paris'te bu çözümü hayata geçirmek için toplandık." diyen Barrot, ateşkes anlaşmasının başarıya ulaşması konusunda istekli olduklarını yineledi.
Toplantıdan elde edilen sonuçları paylaşmak üzere ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile bir telefon görüşmesi yapacağını duyuran Barrot, "Bugün Paris'teki görüşmelerden çıkan sonuç öncelikle, Başkan Trump'ın ateşkes, esirlerin serbest bırakılması ve Orta Doğu'da kalıcı barışın hazırlanması için sarf ettiği çabalara hep birlikte destek verilmesiydi. Ve ayrıca Katar, Mısır ve Türkiye'nin yürüttüğü arabuluculuk çabalarını takdir etmekti." ifadelerini kullandı.
Trump'ın Gazze için ateşkes planının ilk aşamasının uygulanması ve böylelikle bölgedeki saldırıların sona ermesini ve esirlerin serbest bırakılmasını istediklerini toplantıda dile getirdiklerini aktaran Barrot, ABD ile gelecek günlerde insani yardımın ulaştırılması ve uluslararası bir güvenlik gücünün oluşturulması için birlikte çabalamak istediklerini söyledi.
Barrot, söz konusu gücün Filistinlilerin ve aynı zamanda İsraillilerin güvenliğini sağlamaya yarayacağı değerlendirmesinde bulunarak, bu gücün, İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesine eşlik etmesi gerektiğini kaydetti.
Toplantıya katılan ülkelerin Gazze'de güvenliğin, yönetişimin, yeniden inşanın ve insani yardımların sağlanması konusunda katkı sağlayacaklarını belirten Barrot, Fransız iç siyasetinde yaşanan çalkantıya rağmen böylesi bir toplantıya ev sahipliği yapıyor olmalarını "Fransız diplomasinin zaferi" olarak niteledi.
AA muhabirinin "Daha önce bir ateşkesi ihlal eden (İsrail) Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bu ateşkese uyacağından nasıl emin olacaksınız? Bu ateşkesi de ihlal etmek için bir bahane bulmayacağından nasıl emin olacaksınız?" sorularına Barrot şöyle yanıt verdi:
"Savaşın ardından bu konsensüsün oluşması için herkesin kendisini bulabileceği bir siyasi ufka ihtiyaç var. ABD Başkanı'nın teklif ettiği barış planında bu sezgiye rastlıyoruz."
Bir önceki ateşkeslerin aksine, bu seferki planın ateşkesten ve esirlerin serbest bırakılmasından başlayarak siyasi bir ufku da kapsadığını söyleyen Barrot, "Bugün, çok farklı bir yapılanmada olduğumuzu düşünüyorum, Başkan Trump’ın barış planının başarılı olmasını sağlamak için ortak bir irade mevcut." diye konuştu.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.