Dolar
41.70
Euro
48.63
Altın
3,980.63
ETH/USDT
4,481.00
BTC/USDT
121,429.00
BIST 100
10,814.11
Dünya

Lübnan’ın doğal harikası: Caita Mağarası

Lübnan’daki Nehr el-Kelb vadisinin sessizliği içinde gizlenmiş Caita Mağarası, yer altı suları ve milyonlarca yıllık taş oluşumlarıyla sadece Lübnan’ın değil, tüm Doğu Akdeniz’in en büyüleyici hazinelerinden biri olarak kabul ediliyor.

Esat Fırat  | 07.10.2025 - Güncelleme : 07.10.2025
Lübnan’ın doğal harikası: Caita Mağarası Fotoğraf: Houssam Shbaro/AA

Beyrut

Cebel el-Lübnan kentine bağlı Caita beldesindeki Nehr el-Kelb Vadisi’nde yer alan Caita Mağarası (Jeita Grotto Cave), devasa sarkıt ve dikitleri, yer altı nehri ve ilginç keşif hikâyesiyle hem turistlerin hem de Lübnanlıların gözdesi konumunda.

Uzun zamandır İsrail’in saldırılarına maruz kalan Lübnan halkı zor günler yaşıyor. Vatandaşlar, günlük yaşamın getirdiği sıkıntılardan ve savaşın oluşturduğu kaygılardan bir nebze olsun uzaklaşmak ve doğanın sakinliğinde huzur bulmak için Caita Mağarası’nı ziyaret ediyor.

Burada, yer altının görkemli sessizliği içinde insanlar hem doğanın büyüleyici ritmiyle hem de kendi iç dünyalarıyla buluşma fırsatı yakalıyor.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Doğal sarkıt ve dikitleri, nehir ve gölcükler üzerinde yapılan tekne gezileri ve ışıklandırılmış galerileriyle ünlü mağara, ziyaretçilere eşsiz bir görsel şölen sunuyor.

Tesadüfen keşfedilen bir hazine

Caita Mağarası, 1836’da Amerikalı misyoner William Thomson tarafından keşfedildi.

Thomson’un vadide avlandığı sırada silahından çıkan kurşunun mağaraya girip yankılanmasıyla dağın içinde büyük bir boşluk olduğu fark edildi.

19. yüzyılın sonlarında Fransız, İngiliz ve Amerikalı kaşiflerin ortak çalışmalarıyla mağaranın farklı bölümleri gün yüzüne çıkarıldı.

1958’den itibaren ise ziyaretçilere açılarak Lübnan turizminin en önemli merkezlerinden biri haline geldi.

Sarkıt ve dikitlerin katedrali

Caita Mağarası iki bölümden oluşuyor. Üst mağara, 2 bin 200 metre uzunluğunda, 700 metrelik yürüyüş parkuruna sahip.

Buradaki devasa sarkıt ve dikitler, ziyaretçilere adeta bir yer altı katedralinde yürüyorlarmış hissi veriyor.

Alt mağara ise 7 bin 800 metre uzunluğunda. Ancak ziyaretçiler, yalnızca 400 metrelik kısmını küçük teknelerle keşfedebiliyor.

Yer altı nehri üzerinde süzülen kayıklar, renkli ışıklandırmalar eşliğinde büyüleyici bir atmosfer sunuyor.

Doğal bir iklim dengesi

Caita Mağarası yıl boyunca farklı iklim özellikleriyle de dikkati çekiyor. Yazın serin, kışın ise sıcak havasıyla ziyaretçilere doğal bir ortam sağlıyor.

2011’de “Dünyanın Yeni 7 Harikası” yarışmasında finale kalan Caita Mağarası, UNESCO Dünya Mirası aday listesinde yer alıyor.

Lübnan’ın tanıtım filmlerinde, turizm kampanyalarında ve hatta posta pullarında bile kullanılan mağara, ülkenin ulusal sembollerinden biri olarak kabul ediliyor.

Caita’yı ziyaret edenler için bu deneyim sadece bir gezi değil, Lübnan’ın kültürel ve doğal zenginliklerini bir arada hissedebilecekleri, hafızalara kazınan bir yolculuk anlamına geliyor.

“Paha biçilmez bir hazine”

Lübnan’ın en önemli doğal miraslarından Caita Mağarası, 7 aylık bakım ve restorasyonun ardından 21 Temmuz’da yeniden ziyaretçilere açılmış.

Caita Belde Belediye Başkanı Velit Barut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Caita Mağarası, Lübnan için paha biçilmez bir hazinedir. Kapılarını açtığı ilk günden itibaren Arap ülkelerinden, Avrupa’dan, Uzak Doğu’dan ve dünyanın dört bir yanından turistler ağırlıyoruz.” dedi.

Mağaranın tarihine değinen Barut, “Caita Mağarası 1873’te keşfedildi, 1949’da Cumhurbaşkanı Kemiyl Şemun’un girişimiyle ziyarete açıldı.” bilgisini paylaştı.

Ziyaretçilere hem üst hem alt mağaranın açık olduğunu belirten Barut, “Üst mağarada 700 metre, alt mağarada ise 400 metrelik kısım gezilebiliyor. Daha ileri bölümler sadece profesyonel rehberlerle ziyaret edilebiliyor.” diye konuştu.

Turistlerin vadi içerisinde kurulan teleferikle üst mağaraya, trenle de alt mağaraya indiklerini ifade eden Barut, “Ziyaretçiler ayrıca burada bulunan restoran, hediyelik eşya ve fotoğraf köşelerinden de faydalanabiliyor. Umarım bu güzellikleri daha da geliştirebiliriz.” şeklinde konuştu.

Turistler, Caita’ya dair izlenimlerini aktardı

Caita Mağarası’nı ziyaret eden Mustafa Talha Cabadak, Lübnan'ın zor günlerden geçtiğini hatırlatarak, “Caita Mağarası’ndayız. Öncesinde Beyrut’ta güzel bir gezi yaptık. Zor günlerin ardından

Lübnan halkı için burası da yeniden doğan bir umut kapısını simgeliyor.” dedi.

Mağaranın tarihi dokusuna dikkati çeken Cabadak, “Gerçekten çok beğendik; tarihi dokusuyla keyifli bir mağara. Antik Roma döneminden bu yana varlığını sürdürüyor. Bu güzellikler bizi Türkiye’den gelen ziyaretçiler olarak çok mutlu etti, kesinlikle tavsiye ederim. Kesinlikle görülmesini tavsiye ederim.” ifadelerini kullandı.

Cabadak ayrıca, Beyrut’un yanı sıra Sayda, Sur ve Trablus’un da son derece güzel şehirler olduğunu, Lübnan ziyaretlerinden çok memnun kaldıklarını da dile getirdi.

Fransız turist Max Caiiatin ise ilk kez ziyaret ettiği Caita Mağarası’ndan oldukça etkilendiğini belirtti.

Geniş ve rahat yürüyüş parkuru ile mağaranın hem muhteşem hem de devasa olduğunu söyleyen Caiiatin, etrafta keşfedilecek çok şey olduğunu anlattı.

Ziyaret kararını televizyonda izlediği bir program ve uçakta tanıştığı bir arkadaşının tavsiyesine bağlayan turist, mağaradaki deneyiminin beklentilerinin çok ötesinde olduğunu dile getirdi.

Mısırlı ziyaretçi Rahmet Velit de Caita Mağarası’nın dünyanın 7 harikasından biri olmaya aday olduğuna dikkati çekerek, “Gerçekten çok güzel, çok farklı ve bence yedi harikadan biri olmaya aday. Gerçekten çok hoş, çok farklı. Aslında internette çok az fotoğraf vardı, o yüzden az bir şey görmüştük, ama deneyim çok farklı oldu.” dedi.

Üst mağaranın çok güzel olduğunu, alt mağarada su üzerinde tekne deneyiminin bu güzelliği katladığını belirten Velit, “Yukarı mağarayı gezdik. Orada da çok etkilendim ama aşağıya indiğimizde daha da güzel oldu. O yüzden bir tur daha yapalım istiyoruz, daha da keyifli olacak.” şeklinde konuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.