İsrail'in Gazze'ye sabahtan beri düzenlediği saldırılarda 38 Filistinli hayatını kaybetti
İsrail ordusunun, sabah saatlerinden bu yana Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerine düzenlediği saldırılarda aralarında çocukların da bulunduğu 38 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

Gazze/New York
Hastane kaynakları ve görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusu, sabah saatlerinde yine Gazze'nin farklı kesimlerinde Filistinlilere ait evler ile zorla yerinden edilenlerin sığındığı çadırları hedef aldı.
Gazze Şeridi'nin güneyinde, Han Yunus kentindeki Mevasi bölgesinde yer alan çadır, hava saldırısıyla vuruldu. Saldırıda 3'ü çocuk, 8 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nda yer alan bir daire ile kahvehanenin bombalanması sonucu da 3 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusunun Gazze kentinin güneyinde kalan Sabra Mahallesi'ndeki bir evi hedef aldığı saldırıda da 2 kişi öldü.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Gazze'deki hükümet: İsrail, yardım almak isteyen Filistinlileri demir bariyerler arasına kapatıp öldürdü
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in, ABD'li "Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF)" kanalıyla sözde "yardım" kılıfıyla, aylardır açlığa mahkum ettiği Filistinlilere karşı yeni bir katliam gerçekleştirdiği vurgulandı.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyinde ABD-İsrail güdümündeki yardım merkezinde yiyecek bulma ümidiyle toplanan Filistinlilere gazla müdahale etmesi sonucu, 15'i boğularak, 21 kişi hayatını kaybetti https://t.co/si62yyJh8A pic.twitter.com/UZa5e6R8Yz
— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) July 16, 2025
İsrail ordusunun bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde insani yardım alabilmek umuduyla toplanan kalabalığa saldırısında 15 kişinin atılan yoğun gaz nedeniyle boğularak, 6 kişinin ise doğrudan vurularak öldürüldüğü, çok sayıda kişinin de yaralandığı kaydedildi.
GHF'den yapılan "19 Filistinlinin çıkan izdihamda ezilerek, 1 Filistinlinin de bıçaklanarak öldüğü" yönündeki açıklamanın yalan ve yanıltıcı olduğu, "öfkeyle" takip edildiği vurgulandı.
ABD-İsrail güdümlü GHF'nin bir insani yardım kuruluşu olmadığı, yardım çalışmaları için herhangi bir profesyonelliği veya etik standardı bulunmadığı ifade edildi.
Gazze'de "ölüm tuzakları" olarak nitelenen GHF'nin, İsrail'e hizmet etmek üzere tasarlanmış tehlikeli bir güvenlik ve istihbarat aracı olduğu, ölümcül bir şekilde yönetildiği belirtildi.
Medya Ofisinin açıklamasında, "GHF, eylemlerinde sahte insani yardım çalışması kılıfıyla toplu ölüm tuzaklarının bir örneğini temsil etmektedir." ifadesine yer verildi.
Gazze'de açlığa mahkum edilen Filistinlilere karşı işlenen bu katliamlardan İsrail'in ve GHF'nin sorumlu olduğu vurgulanırken, uluslararası topluma, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine, insan hakları ve hukuk kuruluşlarına "GHF'nin sivillerin hayatına kasteden çalışmalarını derhal durdurması ve karıştığı suçların soruşturulması için harekete geçme" çağrısı yapıldı.
Açıklamada, "GHF, ölümcül çalışma yöntemiyle halkımıza karşı işgalci İsrail tarafından yürütülen soykırım ve aç bırakma politikasının fiili ortağı haline gelmiştir." ifadesi kullanıldı.
24 saatte 94 can kaybı
Öte yandan, Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada ise son 24 saatte Gazze'deki hastanelere 94 ölü ve 252 yaralının getirildiği kaydedildi.
İsrail, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'u açtığı yeni koridorla kuşattı
Ordudan yapılan açıklamada, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinin doğusu ile batısını ikiye bölen 15 kilometrelik koridorun tamamlandığı belirtildi.
İsrail ordusu, kara ve zırhlı birlikleriyle açtığı koridorun, işgal ve saldırıları için "kilit rol oynayacağını" savundu.
Ordudan paylaşılan video ve fotoğraflarda, "Magen Oz Koridoru'nun" Refah ile Han Yunus kentlerini birbirinden ayıran Morag Koridoru'na bağlandığı görülüyor.
Yerel basın, Tel Aviv yönetiminin ateşkes müzakereleri devam ederken Gazze Şeridi'ni parçalara ayırma planı çerçevesinde açtığı koridoru, baskı aracı olarak kullanmaya çalıştığı değerlendirildi.
FKÖ: İsrail'in Harem-i İbrahim Camisinde "kontrolünü dayatması" Filistinlilerin haklarına açık bir saldırı
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Ulusal Konseyi Başkanı Ruhi Fettuh, İsrail medyasında, İsrail'in söz konusu cami üzerindeki yetkileri Filistinli belediyeden alarak bölgedeki yerleşim biriminin yönetimine verilmesi yönündeki haberlere ilişkin yazılı açıklama yaptı.
FKÖ'lü yetkili, bu adımı, "Filistin halkının tarihi, dini ve hukuki haklarını hedef alan açık bir saldırı, İslam dinine has kutsal mekanları Yahudileştirme çabası çerçevesinde işlenen tam teşekküllü bir suç" şeklinde nitelendirdi.
Fettuh, bunun, uluslararası insancıl hukukun yanı sıra Lahey ve Cenevre Sözleşmeleri ile Harem-i İbrahim Camisinin İslami bir vakıf olduğunu teyit eden UNESCO kararlarının da açık bir ihlali olduğunu kaydetti.
Bu tür gelişmelerin, aşırılık yanlısı koalisyonlar tarafından yönetilen Tel Aviv hükümetinin Müslümanlara ait ibadethaneler üzerinde cebren Yahudi tahakkümü dayatmayı amaçlayan sistematik bir planın parçası olduğunu vurgulayan Fettuh, ihlallerin açık bir "din savaşına" zemin hazırladığı ve sorumluluğunun İsrail hükümetine ait olduğu konusunda uyardı.
Fettuh, uluslararası toplumdan, bu ırkçı politikaları besleyen ve bölge genelinde infilaka yol açacak sessizlik ve suça dahil olma durumunun ivedilikle sonlandırılmasını talep etti.
Filistin: İsrail, halkı zorla yerinden etmek için Gazze'deki insani felaketi derinleştiriyor
Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ni birbirinden koparma ve işgalini sağlamlaştırmak amacıyla güneydeki Han Yunus bölgesinin doğusu ile batısını birbirinden ayırma duyurusunun sonuçları konusunda uyarıda bulunuldu.
İsrail'in Han Yunus'ta yeni koridorla Filistin halkına karşı insani felaketin derinleştirildiği vurgulanan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki halkı, zorla yerinden etme planları doğrultusunda, insani olmayan küçük çadır beldelerine hapsetmeye çalıştığı ifade edildi.
İsrail ordusunun açtığı koridorlarla eş zamanlı, Gazze Şeridi'nde geriye kalan binaları yıkmaya devam ettiğinin belirtildiği açıklamada, İsrail medyasında Gazze Şeridi'ndeki yapıların yüzde 70'inin yerle bir edildiği yönünde haberler çıktığına dikkati çekildi.
Tel Aviv yönetiminin savaşı uzatarak Filistinli sivillerin acılarını derinleştirdiği ve Gazze Şeridi'nin tümünü yaşanmaz hale getirmeye çalıştığı bilgisinin yer aldığı açıklamada, İsrail'in sözde yardım merkezlerini de Filistinlileri zorla yerinden etme amacıyla kullandığına işaret edildi.
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinin doğusu ile batısını ikiye bölen 15 kilometrelik "Magen Oz Koridoru'nun" tamamlandığı belirtilmişti.
Ordudan paylaşılan video ve fotoğraflarda, "Magen Oz Koridoru'nun" Refah ile Han Yunus kentlerini birbirinden ayıran Morag Koridoru'na bağlandığı görülüyor.
Gazze'deki hükümet, ABD'li yardım yetkililerini yardım çağrısıyla Filistinlileri ölüm tuzağına çekmekle suçladı
Gazze’deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan açıklamada, “ABD merkezli İnsani Yardım Vakfı, Gazze’nin güneyinde SDS3 adını verdiği merkez aracılığıyla yüz binlerce vatandaşı yardım almaya çağırdı. Ancak daha sonra binlerce açlık çeken insanı dar demir geçitlerde toplayarak kapıları kapattı. Bu geçitlerin adeta insanları boğmak için tasarlandığı görüldü.” ifadelerine yer verildi.
Vakfın görevlileri ve İsrail güçlerinin, yardım almak üzere toplanan aç insanlara biber gazı sıktığı ve ardından doğrudan ateş açtığına dikkat çekilen açıklamada, “Kapalı ve çıkışı olmayan bu alanda yaşanan izdihamda çok sayıda kişi olay yerinde hayatını kaybetti, onlarcası ise yaralandı.” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, bu olay sonucunda, 15 kişinin boğularak, 6 kişi ise gerçek mermilerle vurularak toplamda 21 kişinin yaşamını yitirdiği belirtilerek, olay yerinde bulunan 14 görgü tanığının ifadelerinin, yaşananların ayrıntılarını doğruladığı vurgulandı.
Daha önce Amerikalı yardım görevlilerinin doğrudan kalabalığa ateş açtığını gösteren görüntülerin belgelendiği aktarılan açıklamada, bunun "ilk vaka olmadığı" ifade edilirken, söz konusu vakfın 27 Mayıs’tan bu yana gerçekleştirdiği faaliyetler sonucu 870'ten fazla kişinin hayatını kaybettiği, 5 bin 700 kişinin yaralandığı ve 46 kişinin kayıp olduğu bildirildi.
Açıklamada, yardım dağıtım süreci, "öldürmek için tasarlanmış ölümcül bir mekanizma" olarak nitelendirilirken, vakfın "İsrail’in Filistin halkına yönelik soykırım ve açlığa mahkûm etme politikasının fiili bir ortağı haline geldiği" vurgulandı.
Uluslararası topluma, BM Güvenlik Konseyi’ne ve insan hakları kuruluşlarına çağrıda bulunulan açıklamada, bu vakfın faaliyetlerinin derhal durdurulması, işlenen suçlara yönelik bağımsız ve şeffaf bir soruşturma başlatılması ve sivillerin hayatına yönelik tehlikenin önlenmesi istendi.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından bu sabah yapılan açıklamada, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde "ölüm tuzakları" olarak nitelenen ABD-İsrail güdümündeki yardım merkezi yakınında açlıkla boğuşan Filistinlilere karşı yeni bir katliamın gerçekleştirildiği belirtilmişti.
İsrail ordusunun söz konusu yardım merkezi yakınında yiyecek bulma ümidiyle toplanan Filistinlilere gazla müdahale etmesi sonucu izdihamın yaşandığı ve 15'i boğularak, 21 Filistinlinin yaşamını yitirdiği aktarılmıştı.
“Dünyanın neresinde olursa olsun tüm Amerikan vatandaşlarını koruyoruz”
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD Başkanı Donald Trump ile Bahreyn Kralı Hamed bin İsa Al Halife'nin Beyaz Saray'daki görüşmesi sırasında basın mensuplarına konuştu.
Batı Şeria’da Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırısında hayatını kaybeden ABD vatandaşı Filistinli gençle ilgili bir soruya Rubio, ABD’nin İsrail Büyükelçiliği üzerinden İsraillilerden soruşturma başlatmalarını ve olaya kimlerin karıştığını öğrenmek istediklerini belirtti.
Rubio, "Dünyanın neresinde olursa olsun, özellikle de haksız yere öldürülen veya katledilen tüm Amerikan vatandaşlarını koruyoruz. Bu nedenle daha fazla bilgi topluyoruz." diye konuştu.
ABD'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, ABD vatandaşı Filistinli Sayf Musallat isimli 20 yaşındaki gencin öldürülmesi ile ilgili İsrail'den etkin bir soruşturma talep ettiğini belirtmiş, "Bu suç ve terör eyleminin hesabı sorulmalıdır." ifadelerini kullanmıştı.
Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, 11 Temmuz'da Batı Şeria'nın Ramallah kentine bağlı Sincil beldesinde ailesine ait arazide bulunan Musallat'ı darbederek öldürmüşlerdi.
BM: İsrail'in militarize gıda dağıtım merkezlerinden birinde onlarca kişi öldü veya yaralandı
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, BM Genel Merkezi'ndeki günlük basın toplantısında, Orta Doğu'daki gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Gazze'de çatışmaların ve açlık krizinin devam ettiğine işaret eden Dujarric, insanların, hayatta kalmak için izin verilen az miktarda yiyecek ve diğer temel ihtiyaç maddelerine erişmek için hayatlarını riske atmaya devam ettikleri bilgisini paylaştı.
Genel Sekreter Sözcüsü, "Daha bu sabah, İsrail'in militarize gıda dağıtım merkezlerinden birinde onlarca kişinin öldüğü veya yaralandığı yönünde korkunç haberler aldık." ifadelerini kullandı.
Gazze'de, ihtiyaç duyulan temel ihtiyaçların başında gelen yakıt teminin "çok az miktarda" kaldığını belirten Dujarric, "ciddi arz kıtlığı" yüzünden, sağlık merkezleri, telekomünikasyon, su arıtma tesisleri ve atık su arıtma tesisleri dahil hayati önem taşıyan tüm tesislerin faaliyetinin durma noktasında olduğunu vurguladı.
Engelli Filistinlilerin yüzde 80'inden fazlasının tekerlekli sandalyesi yok
Genel Sekreter Sözcüsü Dujarric, İsrail'in saldırılarının ve yerinden etme operasyonlarının devam etmesi nedeniyle Gazze'deki engellilerin yüzde 80'inden fazlasının tekerlekli sandalyelerini kaybettiğini bildirdi.
Dujarric, "İşitme cihazlarını, yürüteçlerini ve hayatlarını sürdürmek için ihtiyaç duydukları birçok cihazı kaybettiler." diye ekledi.
BM ile çalışan kuruluşlardan birinin anketine atıfta bulunan Dujarric, ankette, Gazze halkının hareket kabiliyetlerinin kısıtlanması, insani yardıma erişimlerinin engellenmesi ve patlayıcı mühimmatlara maruz kalma gibi durumların, savunmasız insanların "karşılaştığı birçok zorluktan sadece birkaçı" olduğu sonucuna varıldığını vurguladı.
Dujarric, "Bu felaket durumunun sona ermesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Ateşkes vakti çoktan geldi. Gazze'ye derhal büyük miktarda insani yardım girmesi ve tüm esirlerin serbest bırakılması gerekiyor." dedi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda en az 58 bin 573 Filistinli hayatını kaybetti, 139 bin 607 kişi de yaralandı.
İsrail'in ateşkesi bozduğu 18 Mart'tan itibaren Gazze'ye düzenlediği saldırılarında ise 7 bin 750 kişi yaşamını yitirdi, 27 bin 566 kişi yaralandı.
27 Mayıs'tan bu yana İsrail-ABD güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı" tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu ölenlerin sayısı 851'e, yaralıların sayısı da 5 bin 634'e çıktı.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde işgali genişletecek ve kalıcı hale getirecek saldırı planını uygulamaya başladı. Başbakan Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin tamamını işgal edeceklerini duyurdu.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.