ANKARA
İstanbul'da 23 Şubat Gençlik Hareketi öncülüğünde Fatih Camisi'nin bahçesinde toplanan çeşitli sivil toplum kuruluşu üyeleri, ''Zafer İslam'ındır'', ''Zulme karşı bir nara da sen at'' yazılı pankartlar açarak Saraçhane Parkı'na doğru yürüyüşe geçti.
Aralarında temsili kefen giyenlerin de bulunduğu grup, ''Defol Sisi, seninleyiz Mursi'', ''Müslüman uyuma, kardeşine sahip çık'', ''Her yer Mısır, her yer direniş'' sloganları atarak ve tekbir getirerek Fevzipaşa Caddesi boyunca yürüdü.
Grup, Saraçhane Parkı'nda Mısır'da idam kararı verilen 528 kişi için dua etti.
23 Şubat Gençlik Hareketi Sözcüsü Ali Tarık Parlakışık, burada yaptığı konuşmada, 2010 yılının bir milat olduğunu söyledi. Parlakışık, 2010 yılında "zalim, despot, baskıcı rejimlerin, cuntacı kafalar"ın karşısına halkların dikildiğini, özgürlük ve direniş meşalelerinin yakıldığını belirtti.
Parlakışık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Hatırlarsınız Tunus, Mısır, Libya, Bahreyn derken Suriye'de filizlenen ve köpüren özgürlük mücadelesine şahit olduğumuz anlarda, başka icraatlar da ortaya çıkmıştı. Bir halkın yok sayılmasına, güçsüzlerin ve sivillerin üzerine bombaların yağmasına, bebek bedenlerinin diri diri yakılmasına, Müslüman kardeşlerimiz katledilirken birilerinin katilleri desteklemesine, kardeşlerimizin tek tek şehadete uçmasına… İçinde bulunduğumuz günlerde ise Mısır'da 529 kardeşimizin idam kararı konuşuluyor. 529 Müslüman kardeşimiz Mısır'da idam edilmek üzereyken, şahadet için gün sayarken, bizler evlerimizde oturamazdık. Mısır'da kurulduğu günden beri hedef tahtasına yerleştirilen İhvan-ı Müslimin'e sahip çıkmak zorundaydık.''
Havsala Dergisi yazarı Gürsel Tanrıverdi de Türkiye'deki Müslümanların, ramazan ayından beri Mısır'daki kardeşlerine hep destek verdiğini, bu desteğin süreceğini söyledi.
Konuşmaların ardından Saraçhane Parkı'ndan sloganlar eşliğinde Aksaray metro istasyonuna kadar yürüyen topluluk, daha sonra dağıldı.
Zonguldak
Atatürk Anıtı önünde toplanan Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Çaycuma Meslek Yüksekokulu (MYO) öğrencileri, dövizler ve sloganların yanı sıra kurdukları darağacıyla idam kararlarına tepki gösterdi.
Abdurrahman Okutan, grup adına yaptığı açıklamada, Mısır’da 528 kişinin idam kararını zalimce ve haksızca bulduklarını söyledi.
İdam kararlarını kınadıklarını belirten Okutan, "Başta Suriye ve Mısır olmak üzere dünyadaki birçok ülkede zalimlerin zulmüne, emperyalist güçlere ve firavunlara karşı tepkimizi duyurmak için toplandık. Bildiğiniz gibi kardeş ülke Mısır'da 24 Mart'ta 20 dakika süren duruşmada 528 kişi hakkında haksız idam kararı verildi. Bu kararı veren mahkemenin askeri cunta tarafından gerçekleştirilen darbenin emrinde olduğu aşikardı" diye konuştu.
Grup, daha sonra dağıldı.
Malatya
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Malatya Şubesi üyeleri ve vatandaşlar, Eski Belediye Meydanı'nda temsili darağacı kurdu. Gruptaki bazı kişiler temsili olarak kefen giydi.
AGD Malatya Şube Başkanı Sinan Erarslan, burada yaptığı konuşmada, bu idam kararlarının hiçbir şekilde insan hakları, özgürlükler ve adaletle ilgisi olmadığın söyledi.
Mısır'da yaşanan sürecin daha kötüye gitmemesi için bu idam kararlarının uygulanmaması gerektiğini ifade eden Erarslan, "Ülkemizdeki tepkiler uluslararası platformlara taşınmalıdır. İnsan hak ve özgürlükleri noktasında duyarlılık sahibi uluslararası tüm kuruluşlar, bu idam kararlarına karşı en sert tepkiyi göstermelidirler. Uluslararası toplum, Mısır'a baskı yapmalıdır. İslam ülkeleri bu kararla ilgili net bir diplomasi izlemelidirler" diye konuştu.
Grup, dua okunmasının ardından dağıldı.
Bingöl
Bingöl Bilgi ve Düşünce Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İdris Yıldız, yaptığı açıklamada, Mısır'daki idam kararını protesto etmek amacıyla Genç Caddesi Saat Kulesi yanında kurdukları çadırda 18 Nisan'a kadar "Rabia nöbeti" tutacaklarını söyledi.
Vatandaşlara Mısır'da yaşananlar hakkında broşürler dağıttıklarını kaydeden Yıldız, "Bizler, bu Müslüman kardeşlerimizin yanında olduğumuzu haykırmak ve bu zalimane kararın uygulanmasına engel olmak için tüm Müslümanlarla sesimizi yükselteceğiz. Bingöllüler olarak kardeşlerimizle dayanışma için bir hafta boyunca tutacağımız Rabia nöbetine ve 18 Nisan günü yapacağımız protesto mitingine tüm halkımızı bekliyoruz" diye konuştu.
Antalya
Kazım Özalp Caddesi'nde düzenlenen eylemde ellerinde darbe karşıtı sloganlar yazılı pankartlar taşıyan Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) Antalya temsilciliği üyeleri, Mursi lehine darbe karşıtı slogan attı.
Grup adına açıklama yapan Özgür-Der Antalya temsilcisi Gültekin Sincar, Hüsnü Mübarek'in, Mısır halkının direnişi sonrasında 30 yıllık iktidarını terk ettiğini, 2012 yılında yapılan seçimlerde oyların yüzde 52'sini alan Mursi'nin iktidara geldiğini söyledi.
Seçimlerden 1 yıl sonra darbe yapılarak yönetime el konulduğunu anlatan Sincar, Mursi ile darbeye karşı çıkanların ya öldürdüğünü ya da tutuklandığını kaydetti.
Devletlerin suskunluğundan cesaret alan Mısır mahkemelerinin 20 dakikada 528 kişiye idam cezası verdiğini ifade eden Sincar, bu kişilerin tek suçunun tevhid, adalet ve özgürlük istemeleri olduğuna dikkate çekti.
Sincar, darbe karşıtlarına idam cezası verilmesiyle adalet ve insanlığın ayaklar altına alındığını ifade ederek, "Zulme sessiz kalmayıp meydanları terk etmeyerek dünyada eşi benzerine az rastlanan örnek bir direnişe imza atanlar değil, darbeciler yargı önünde hesap vermeli. Baskılar sonucu adalet terazisine müdahale söz konusuyken dünyanın sessiz kalmasını kabullenemiyoruz" dedi.
Basın açıklamasının ardından grup üyelerinden bazıları, kurulan iki temsili darağacında giydikleri kefenlerle asılanları canlandırdı.
Daha sonra Cumhuriyet Meydanı'na kadar slogan atarak yürüyen grup, ardından dağıldı.
Mardin
AK Parti İl Gençlik Kolları öncülüğünde Karayolları Parkı'nda toplanan grup adına basın açıklamasını okuyan Başkan Yardımcısı Fatih Sincar, demokratik değerler üzerine inşa edildiği iddiasındaki Batı'nın, Mısır'daki darbeye ses çıkarmadığını söyledi.
Sincar, Batılı ve bazı Arap ülkelerinin de darbecilere destek veren kervana katıldığını dile getiren Sincar, şöyle konuştu:
"Bu kervana katılan kimi Arap ülkeleri, Muhammed Mursi döneminde sakındıkları dolarlarını, Mısır'ın ekonomik sorunlarının çözümünde cuntaya vermek konusunda oldukça cömert olmuşlardır. Mısır'daki son yargı tiyatrosu, ülkede yaşananları ve onun hem bölgesel hem de küresel destekçilerini bir kez daha ifşa etmiştir. Bugün, Müslüman kimliği söz konusu olduğunda katliam ya da hukuksuz uygulamalar hoş görülebilmektedir.
Dünyanın neresinde olursa olsun, her dinden ve ırktan insanın canını kutsal sayan bizler, son idam kararlarını ve buna sessiz durmanın ötesinde destek veren tüm cunta severleri kınıyoruz."
Sincar, Mısır'da 670 mahkumun daha idam cezasına çarptırılacağının konuşulduğunu sözlerine ekledi.
Daha sonra Artuklu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Filistinli Dr. Halid El-İveysi, Mısır ve İslam alemindeki mazlumlar için dua okudu.
Çanakkale
Çanakkale Kordon Boyu'ndaki Troya Atı önünde toplanan yaklaşık bin kişilik grup, dövizler ve sloganlarla idam kararlarına tepki gösterdi.
Fatih Orhan, Kordon Boyu'ndan İskele Meydanı'na yürüyen grup adına yaptığı açıklamada, Mısır’da seçimle göreve gelmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin arkasında durarak milli iradeyi destekleyen 528 kişinin idam kararını zalimce ve haksızca bulduklarını söyledi.
Mazlumların sesi olmak için meydanlara çıktıklarını belirten Orhan, "Bizler özgürlük ateşiyle yola çıkan 528 kardeşimizin boynuna ölüm düğümü atmak için kurulan darağaçlarının özgürlük meşalesini yakmak için buradayız. İnsanlığa ve hukuka aykırı bu kararı kınamak, Mısırlı mazlum kardeşlerimizin sesine ses katabilmek için tüm vicdan sahiplerini harekete geçmeye davet ediyoruz" dedi.
Grup, daha sonra meydana kurulan darağacını ateşe vererek idam kararını protesto etti.
Hatay
İskenderun Tayfur Sökmen Bulvarı'nda toplanan Anadolu Gençlik Derneği İskenderun Şubesi üyesi grup, Atatürk anıtına kadar slogan atarak yürüdü.
Şube Başkanı Muhammed Zahit Demir, burada yaptığı açıklamada, Mısır'da aralarında gazetecilerin de bulunduğu 528 kişi hakkında idam kararı verilmesinin siyasi olduğunu söyledi.
Grup, basın açıklamasının ardından dağıldı.
Bursa
Bursa Şehir Kütüphanesi önünde toplanan "Mısır Halkıyla Dayanışma Platformu" üyesi grup, ellerindeki dövizlerle, slogan atarak Fomara Meydanı'na yürüdü.
Burada, grup adına konuşan Prof. Muhammed Nasır Seyid, Mısır'daki üniversitede görev yapmasına rağmen ülkesine alınmadığını söyledi.
