Dinç, ziyaretleri dolayısıyla geldiği Zonguldak'ta AA muhabirine yaptığı açıklamada, bağımlılıkta en çok endişe ettikleri grubun çocuklar ve gençler olduğunu dile getirdi.

Erken yaşlarda başlayan bağımlılıkların hızlı ilerlediğini ve tedavi anlamında da ciddi zorlukların söz konusu olduğunu belirten Dinç, bunun yanında da yeteneklerin kaybolması, hayatın en kıymetli zamanlarının ziyan edilmesi gibi bireysel ve toplumsal anlamında büyük sıkıntılar olduğunu kaydetti.

Dinç, risk faktörlerini ciddi anlamda incelediklerine değinerek, "Boş kalmanın çok ciddi risk faktörü olduğunu görüyoruz. Çocuğun, gencin hayata bağlanma anlamında ciddi meşgalesi, sevdiği, ilgilendiği faaliyet yoksa bağımlılığa bulaşması olumsuz arkadaş çevresiyle çok daha mümkün oluyor." dedi.

Bu noktada yaz tatillerinin büyük risk faktörü oluşturduğunu vurgulayan Dinç, şöyle devam etti:

"Kış döneminde okulla alakalı gündemi, düzenli görüştüğü, kontrollü ortamda görüştüğü arkadaşları var, öğretmenin, okul idaresinin gözetimi söz konusu. Yapması gereken sorumlulukları, ödevleri, sınavları var. Bu nedenle çocuklar, gençler, hayatlarını anlamlı şeylerle doldurma anlamında imkan buluyor ancak yaz dönemlerinde özellikle okulların tatil olmasıyla büyük boşluk söz konusu oluyor. Bu boşlukta olumsuz arkadaş çevresi de varsa ciddi anlamda bağımlılık yapan maddelere ve alışkanlıklara bulaşma söz konusu olabiliyor. Bu çok kritik sıkıntılardan biri."

"Yaz tatillerinde çocukların, gençlerin hayatını zenginleştirmemiz gerekiyor"

Mehmet Dinç, çocukların ve gençlerin olumsuz arkadaş çevresi yoksa o zaman evde tek başına uzun saatler yalnız kalma ve meşgale bulmama sonucunda davranışsal bağımlılıklara bulaşabildiklerinin altını çizdi.

Aşırı oyun oynama, kumar bağımlılığına bulaşma ve kendisine sıkıntı verecek başka bağımlılıklar geliştirme gibi durumlarla karşılaşabildiklerini anlatan Dinç, bu noktada anne ve babalara, sivil toplum kuruluşlarına ve yetkililere önemli görevler düştüğünü dile getirdi.

Dinç, "Yaz tatillerinde çocukların, gençlerin hayatını zenginleştirmemiz gerekiyor. Öbür türlü ciddi anlamda kayıp bir nesil tehlikesiyle karşı karşıya kalmak durumunda oluyoruz. Bu noktada anne ve babalar, faaliyet ve doğru insan anlamında çocukların hayatını ne kadar zenginleştirirse o kadar iyi." ifadelerini kullandı.

Tatil yörelerinde eğlence ile bağımlılığın yan yana getirilmeye çalışıldığını belirten Dinç, şunları kaydetti:

"Bir gençlik kültürü olarak bağımlılık lanse edilmeye çalışılıyor. Halbuki gençlere en çok yakışan şey bağımsızlıktır. En güzel, kıymetli şey, en güzel eğlence bağımsızlıkla mümkün olur. O yüzden bağımlılıkla eğlencenin, tatilin, dinlenmenin, sosyalleşmenin yan yana gelmesini asla kabul etmiyoruz. Sosyalleşme, dinlenme ve eğlenme de bağımsızlıkla olacak. Düşünme de çalışma da bağımsızlıkla olacak. Yaz tatilinde insan, bağımlı olmadan fevkalade güzel eğlenebilir. Bu noktada gençlerimizi bağımlılık endüstrisinin çepeçevre kuşatmasına karşı duruyoruz."

Dinç, anne ve babaların bu konuya hassasiyetle yaklaşmaları gerektiğini vurgulayarak, "Anne ve babalar, çocuklarının doğru akran çevresiyle olmasını, vakitlerini boş geçirmemelerini ve anlamlı işlerle, ilişkilerle hayatlarını zenginleştirmelerini önemsesinler. Bu konuda çocuklara, gençlere rehberlik yapsınlar, hayatlarını kontrol etsinler. Anne ve babalar bu konuda ne kadar rol alırlarsa çocuklarımızı, gençlerimizi bağımlılıktan kurtarmak, korumak o kadar mümkün olacak." değerlendirmesinde bulundu.

Gençlerin yaz tatilinde faaliyetler yapması için Yeşilayın mekanlarının kapısının sonuna kadar açık olduğunu dile getiren Dinç, gençlerin şubelere gelip atölyelerden faydalanabileceklerini, faaliyetlere katılabileceklerini sözlerine ekledi.