Politika, arşiv

Kardeşliğimize son vermek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz

Başbakan Davutoğlu, "Kim ne yaparsa yapsın, hangi tuzakları kurarsa kursun, kardeşliğimize son vermek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz" dedi.

26.10.2014 - Güncelleme : 26.10.2014
Kardeşliğimize son vermek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz

KAHRAMANMARAŞ

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Kim ne yaparsa yapsın, hangi tuzakları kurarsa kursun, bu topraklar bize mezar olmadan emperyalistlerin piyonuna gülzar olmaz. Bu toprakların üzerinde fitne tohum ekmek isteyenlere, kardeşliğimize son vermek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz" dedi.

Davutoğlu, Kahramanmaraş'ta, Müftülük Meydanı'nda, yapımı tamamlanan bazı eserlerin toplu açılışı için düzenlenen törende konuştu.

Başbakan Davutoğlu, konuşmasına, "Kahraman şehrin yiğit kahraman insanları, Yedi Güzel Adam'ın güzel hemşehrileri, değerli kardeşlerim, hepinizi saygılarımla, muhabbetle selamlıyorum. Allah'ın selamı, Arakan'dan, Somali'den gelen selam sizlerin de üzerinize olsun" şeklindeki sözleriyle başladı.

Kahramanmaraş'tan üç kahramana selam etmek, rahmet dilemek istediğini ifade eden Davutoğlu, "Dün Yüksekova'da şehid edilen üç kahraman kardeşimize Rabbim'den rahmet diliyorum, ailelerine taziyelerimi sunuyorum" diye konuştu.

Davutoğlu, 94 yıl önce, Kahramanmaraş'ın istilaya uğradığında, Maraşlıların başını kaldırıp, "Maraş bize mezar olmadan düşmana gülzar olmaz" dediğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Biz de diyoruz ki haykırıyoruz ki kim ne yaparsa yapsın, hangi tuzakları kurarsa kursun, bu topraklar bize mezar olmadan emperyalistlerin piyonuna gülzar olmaz. Bu toprakların üzerinde fitne tohum ekmek isteyenlere, kardeşliğimize son vermek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Onun için huzurunuzdayız, Maraşlılar. Onun için yurt içi seyahatlerin, ilk şehirlerin başına Kahramanmaraş'ı yazdık, gönlüme yazdığım gibi, zihnime yazdığım gibi. Çünkü Kahramanmaraş, diğer bütün şehirlerimiz gibi bizim siyaset felsefemizin, toprağına, taşına, dağına dokunduğu şehirdir. Bu anlayışın toprağın taa derininden gökyüzüne kadar yükseldiği şehirdir."

"İstiklalimizi hiçbir şekilde terk etmeyeceğiz, çiğnetmeyeceğiz"

Başbakan Davutoğlu, Ashabı Kef'in, zulümden kaçan 7 evliyanın, sığınmak için Kahramanmaraş'ı seçtiğini, o günden beri bu ilin hakkın, adaletin, vicdanın merkezi olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Kahramanmaraş, zalimlere karşı yükselen sesin merkezidir. Hicri yılbaşımızı kutlayarak söylüyorum, Ukkaşe Hazretleri, Maliki Ejder Hazretleri, Kahramanmaraş'ı seçtiler, hicretin felsefesini yaymak için seçtiler. Başka şehirlerde görmediğimiz Ökkeş ismi Kahramanmaraşlılar ile özdeşleşti ve Seçluklu'dan, Dulkadir Beyliği'nden  bu yana bu topraklar bizim diyarımız, vatanımız oldu. Gün geldi, istilacılar Anadolu topraklarını işgal etmek istediklerinde, Maraş'a geldiklerinde, Maraş'ın nice kahramanı olduğunu bilmeden esir almak istediklerinde, Rıdvan Hoca, kürsüden, 'hürriyeti olmadan cuma namazı vacip değildir. Önce hürriyet, önce istiklal, sonra cuma namazı' dedi. İşte biz de sesleniyoruz, bu topraklarda istiklalimizi hiçbir şekilde terk etmeyeceğiz, çiğnetmeyeceğiz."

"Her yerde istiklalimizin simgesi Kahramanmaraş'tır"

"Bacımın örtüsüne el uzatıldığında bir an bile tereddüt etmeden, o müstevli askere cezasını veren Sütçü İmam'a selam olsun, onların torunlarına selam olsun" diye konuşan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz istiklali onlardan öğrendik. Daha TBMM toplanmadan, Ankara'da bir şehrin kendi kaderini ele alması için gerektiğinde tereddüt etmeyeceğini biz Kahramanmaraşlılar'dan öğrendik, Kahramanmaraşlılar öyle bir temel ilkeyi bize öğretti ki asırlar geçse unutulmaz. Eğer bir şehir kendi kaderine sahip çıkarsa, o şehirden yükselen meşale, bütün bir ülkeye insanlığa onur ve izzet verir. Onun için Kahramanmaraş, gerçekten kahramandır, gerçekten yiğittir ve tarihte hak ettiği yeri almıştır. Gönlümüzde, Türkiye'de her yer Kahramanmaraş'tır, çünkü her yerde istiklalimizin simgesi Kahramanmaraş'tır. Hepimiz bu anlamda Kahramanmaraşlıyız.

Yine gün geldi, eğer davamızın, savunduğumuz davamızın şiirlerle ifade dilmesi gerektiğinde şiir dizelerine ihtiyaç hissettiğimiz en zor dönemlerde yine bir Kahramanmaraşlı Necip Fazıl Kısakürek, 'durun kalabalıklar' diye seslendiler. Şimdi biz de söylüyoruz, 'durun kalabalıklar, durun zalimler, müstevliler, Kahramanmaraş'ın ruhu yükseliyor, Türkiye'nin ruhu yükseliyor. Kahramanmaraş'tan feyiz alan Abdurrahim Karakoç, 'ey sevgili' dedi, 'en sevgili' dedi, alemlere rahmet olan Peygamber'e seslenerek. Nasıl kahramanlık gerektiğinde bunu kimseye bırakmadı Kahramanmaraşlılar, bunu şiire döktüğünde de kimseye bırakmadan en güzel şekilde ifade ettiler. Onun için güzel ifade edilmiş, Kahramanmaraş duygumuzun, şiirin başkentidir."

Türk Edebiyatı'nda önemli yeri olan isimlerden yedisinin Kahramanmaraş'tan çıktığını dile getiren Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Onların herbiri, Kahramanmaraş'ın ruhundan, duygusundan süzülen kelimeleri, bütün milletimizin gönlüne nakşettiler. Onlardan ikisiyle birlikte Nuri Pakdil, Rasim Özdenören üstadlarla birlikte geldim.  Kahramanmaraşlılar, ne güzel insanlarsınız ki, içinizden çıkanlar, yanına, arkasına bakmadan savaşırlar, şiir yazmak gerektiğinde şiirin en güzeline imza atarlar. Mahsuni Şerif"e, Abdurrahim Karakoç'a selam olsun. Her biri Maraş'ın değerleridir."

"Kahramanmaraş'ın ruhu yaşadıkça milli irade bu topraklarda egemen olacak"

Davutoğlu, Müftülük Meydanı'ndaki toplu açılış töreninde, ''Bir şehir kendi kaderine sahip çıkarsa, dünyanın en güçlü orduları dahi o şehri durduramaz'' düşüncesini Kahramanmaraş'tan öğrendiklerini söyledi.

"Kahramanmaraş'ın ruhu yaşadıkça milli irade bu topraklarda egemen olacak. Hiç kimse milletin birlik ve beraberliğini bozamayacak" diyen Davutoğlu, Kahramanmaraşlıların müstevlilere karşı, ''Sünni mi Alevi mi, Türk mü Kürt mü'' demeden birlikte ayağa kalktığını vurguladı.

Tören alanına gelirken bir kişinin kendisine selam vermek istemesi üzerine durduğunu aktaran Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Dedi, 'Ben Alevi dedesi Mehmet Yıldırım, Hak, Muhammed, Ali yardımcınız olsun' dedi. Otobüsüme aldım, beraber geldik. İşte bir dönem bu topraklarda Sünni, Alevi diye fitne tohumu ekmek isteyenlere verilecek en güzel cevap budur. Buradan bütün Kahramanmaraşlılar adına, bu topraklarda herhangi bir şekide fitne tohumu ekmek isteyenlere, bu meydandan seslenerek diyoruz ki, biz hicretin ruhunu benimsemişiz, biz, Hazreti Hüseyin'in, ehli beytin yolunun yolcularıyız, bizi kimse ayıramaz, bölümez, bizim aramıza tefrika sokamaz."

"Sütçü İmam'ın rüyasındaki Türkiye bu"

Davutoğlu, Kahramanmaraş'ı, ''Milli birlik ve beraberliğin temsil edildiği diyar'' olarak nitelendirerek, "Kahramanmaraş ayaktaysa ve dimdik tarihin önünde huzurdaysa Kahramanmaraş bütün Türkiye'nin sembol şehri olmaya devam edecek" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı ve 2002'den bu yana yapılan diğer seçimlerde AK Parti'ye gösterdikleri büyük ilgiden dolayı teşekkür eden Davutoğlu, alandakilere "Verdiğiniz emanete sahip çıktık mı? Milli iradeyi egemen kıldık mı? Milli iradeye oynanan oyunlar karşısında aynı 1920'nin 12 Şubatında olduğu gibi Kahramanmaraşlılar gibi dimdik ayakta durduk mu" diye sordu.

Alandakilerden "Evet" yanıtını alan Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"28 Şubat'ta bu topraklarda Sütçü İmam'ın torunlarına birçok yasaklar uygulandı. İşte burada başörtülü kardeşlerim, başı açık kardeşlerim yan yana ama öyle günler, dönemler geldi ki Sütçü İmam'ın ruhunu azap edercesine başörütülü kardeşlerimiz kapı önlerinde bekletildiler, tahkir edildiler, 'dışarı' diye hakarete maruz bırakıldılar. Geçen sene TBMM'de 30 Eylül reformlarından sonra kahraman bir Kahramanmaraşlının, Erdem Bayazıt rahmetlinin kızı Sevde Hanım, TBMM'ye başörtüsüyle dimdik girdi. İşte bizim Sütçü İmam'a sadakatimiz ve ahdimiz budur. Bu sene de ortaöğretimde başörtüsüne özgürlük verildi. Artık ülkede başı açık, başörtülü ayrımı olmadan her bir kardeşim, bacım kamuda beraber çalışıyor, okulda beraber okuyor, Meclis'e el ele birlikte giriyor. İşte Sütçü İmam'ın rüyasındaki, hülyasındaki Türkiye bu."

Kalabalığa, "Sütçü İmam'ın emanetine sahip çıktık mı, onun yaptığı gibi başörtüsüne uzanan ellere haddini bildirdik mi" diye soran Davutoğlu, 'Evet' yanıtını aldı. Bunun üzerine Başbakan Davutoğlu, "Bilinsin ki bu topraklarda bir daha kimse kıyafeti, inancı, düşüncesi dolayısıyla tahkir edilmeyecek, kimseye zulüm yapılmayacak, kimseye işkence yapılmayacak, her bir vatandaşımız onurla ve başı dik bir şekilde bu topraklar üzerinde vatandaşlık haklarını kullanacak" değerlendirmesinde bulundu.

"Çok oyunlar oynandı, tuzaklar kuruldu"

Türkiye'de 12 yıl içinde büyük projelerin, reformların gerçekleştiğini belirten Davutoğlu, Türkiye'nin borç isteyen bir ülke olmaktan çıkarak en çok yardım yapan, borç veren ülkeler arasına girdiğini vurguladı.

Alandakilere bu durumdan memnun olup olmadıklarını soran Davutoğlu, olumlu karşılık almasının ardından, "12 Şubat ruhu budur, 12 Şubat'ta Kahramanmaraş'ın gerçekleştirdiği o milli irade devriminin bugünkü karşılığı borç alan değil, borç veren Türkiye'dir. Emir, talimat alan değil, dünyada, her yerde hakkı haykıran Türkiye'dir" diye konuştu.

Davutoğlu, Türkiye'nin 12 yıl önce bir tankını tamir ettirebilmek için başka ülkelere ihtiyaç duyduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Onlara yalvarıyorduk, 'Şu tankı modernize etseniz' diye. Gemilerimiz için başka ülkelerde sıraya giriyorduk. Toplarımız, füzelerimiz başka ülkelerden alınıyordu. Böyle bir ülke kendi istiklalini koruyabilir mi? Ne yaptık? 12 yıl içinde Altay tankını, kendi tankını üreten bir ülke olduk. 12 yıl içinde kendi savaş gemilerini yapan bir ülke olduk. İnşallah yakında kendi savaş uçağını yapan bir ülke olacağız. İşte Rıdvan Hoca'nın, Sütçü İmam'ın istediği, hayal ettiği Türkiye buydu. Bu milli iradeyi egemen kılan kadrolara çok oyunlar oynandı, tuzaklar kuruldu, nice tuzaklar kuruldu. Gezi olaylarını bahane edip sokaklarda milleti, millete kırdırmaya çalıştılar. Daha sonra 17-25 Aralık diye yine zulm etmeye, baskı kurmaya çalıştılar. Şimdi de Kobani olayları diye aynı baskıyı uyguladılar. Ama Anadolu insanı, Trakya insanı, ülkemin güzel insanları, Kahramanmaraş'ın yiğit insanları çıktılar ve 30 Mart'ta gereken cevabı verdiler. 30 Mart'ta bütün bu oyunlara 'dur' dediler."

Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu

Daha sonra başka tezgahların kurulduğunu, milli iradeyle tek tek başa çıkamayanların toplanıp dışardan gelen talimatla, ''Çatı aday'' denilen ortak adayı çıkardıklarını dile getiren Davutoğlu, "Ama Kahramanmaraş ne dedi, 'Bize çatı değil, milli iradeye dayalı temel lazım, tarihi temel, zemin lazım' dedi" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı seçiminde gösterilen destekten dolayı Kahramanmaraşlılar'a teşekkür eden Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Çünkü biliyorlardı ki cumhurbaşkanı adayı, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Rıdvan Hoca'nın, Sütçü İmam'ın ideallerini, inançlarını, onurunu, vakarını temsil ediyordu ve Cumhurbaşkanımız seçildi. Büyük bir onurla ilk defa Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir cumhurbaşkanı diğerine barış içinde görevini tevdi etti. Bakın şimdi Kılıçdaroğlu ne diyor, Cumhurbaşkanımız '29 Ekim'de bütün Türkiye'ye buyrun, gelin resepsiyonda beraber olalım' diyor. Cumhurbaşkanımızın bu davetine Kılıçdaroğlu diyor ki 'Oraya giden kirlenir.' Kahramanmaraşlılar bu ne demek biliyor musunuz? Cumhurbaşkanımıza yüzde 71 oy veren Kahramanmaraşlılara 'kirli' demek."

Alandakilere sorduğu "Buna izin verecek misiniz" sorusuna, 'Hayır' karşılığını alan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Sizin oylarınız ana sütünüz kadar ak ve helaldir.  Cumhurbaşkanımızı seçen sizsiniz, Kılıçdaroğlu değil. Tertemiz oylarınızla seçtiğiniz Cumhurbaşkanımıza sahip çıkacak mısınız? Esas cumhurbaşkanlığı ne zaman kirlendi biliyor musunuz? 27 Mayıs'ta. 27 Mayıs'ta bu milletin iradesiyle seçilen cumhurbaşkanı, rahmetli Celal Bayar, Çankaya Köşkü'ndeyken bir sabah darbeciler onu alıp Yassıada'ya, rahmetli Adnan Menderes ile götürmek için geldiklerinde onlara direndi. Onlara direndi ve neredeyse sürüklenerek, zorla Çankaya Köşkü'nden çıkarıldı. O sabah ve o gece CHP, bu Kılıçdaroğlu'nun partisi ne yaptı biliyor musunuz? O darbecilere alkış tuttu, Çankaya Köşkü'ne sürülen o lekeye sahip çıktı. Çankaya Köşkü'nü kirleten birisi varsa darbecilere, vesayetçilere, cuntacılara destek olan Kılıçdaroğlu'nun kendi zihniyetidir. Tarihinde ilk defa doğrudan halkının oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanımızın verdiği resepsiyona gitmek, Kahramanmaraşlıların ve Türkiye'nin verdiği yüzde 52 oya, Kahramanmaraşlıların verdiği yüzde 71 oya saygı duymaktır. Tertemizdir bu oylar ve milletin kendi iradesine sahip çıktığı oylardır."

"Dünyadaki mazlumlara sahip çıkmaya devam edeceğiz"

Kahramanmaraş'ta katıldığı toplu açılış töreninde konuşan Davutoğlu, nasıl içeride milli iradeye sahip çıktılarsa, bütün bu tuzaklar karşısında, dünyadaki mazlumlara da sahip çıkmaya devam edeceklerini söyledi.

Türkiye gücünü artırdıkça, mazlumlara sahip çıktıkça, önünün kesilmeye çalışıldığını vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Ama kim ne derse biz, Hicret'in felsefesini anlamış nesilleriz. Biz Muharrem'in, Kerbela'nın, Hz. Hüseyin'in verdiği mücadelenin yolcularıyız. Onun yolcuları zalim ve mazlum karşısında tereddüt göstermezler ve mazlumlara sahip çıkarlar. Fazla değil, 12 Şubat 1920'de Kahramanmaraş ayağa kalktığında aslında Halep de Şam da kalkmıştı. Ama Kahramanmaraşlılar şehirlerini kurtardılar, onlar esaret altında kaldılar. Şimdi 94 sene sonra, Birinci Dünya Savaşı'nın yüzüncü yıl dönümünde o parçalanmış coğrafyadaki kardeşlerimiz zorluklarla, zulümle karşılaştıklarında, yönlerini Türkiye'ye döndüler ve bizden yardım istediler."

"Suriyeli kardeşlerimize sahip çıktınız. Allah sizden razı olsun"

Binlerce Suriyeli'ye kucak açtıkları için Kahramanmaraş'a teşekkür eden Davutoğlu, "Eğer Rıdvan Hoca sağ olsaydı ve size bir hutbe verseydi, Hicri yılbaşında size şunu söylerdi, 'Eğer sizler, ensarla, Hz. Peygamber ile ahirette buluşmak istiyorsanız, size doğru gelen mühacirlere sahip çıkın' derdi. Onun emaneti bu olurdu. Sizler onun sesini duymuşcasına Suriyeli kardeşlerimize sahip çıktınız. Allah sizden razı olsun" diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "1,5 milyon Suriyeli'yi Türkiye'ye kabul etmek ihanettir" dediğini aktaran Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Şimdi size soruyorum, ben Kahramanmaraşlıları bilen, ruhunu, irfanını, ahlakını bilen gönülden bir Kahramanmaraşlı olarak soruyorum; bizim kapımıza birisi gelse, bir yetim gelse, eşini kaybeden bir dul hanım gelse ve dese ki 'benim başımı sokacak bir yerim yok, üstünden bombalar yağıyor, zalim Esad scott füzeleriyle vuruyor, beni himayene al' dese, o yiğit Kahramanmaraşlılar ne der? Zalime karşı mazluma sahip çıkmaz mı? Suriye'de, Filistin'de, Somali'de, Arakan'da dünyanın her yerinde zalime karşı mazluma sahip çıkmamızdan razı mısınız? Yetimlerin başını okşamamızdan razı mısınız?" 

"Bize 'çok oldunuz' diyorlar"

Siyasetlerinin, vicdanlarının felsefesinin de bu olduğunu dile getiren Başbakan Davutoğlu, bu nedenle şimdi tuzaklar kurulduğunu söyledi. Davutoğlu, şunları kaydetti: 

"Baktılar ki aynı Selçuklu gibi Osmanlı gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti de gümrah bir çınar ağacı gibi mazlumları dallarının altında topluyor, onlara sahip çıkıyor. Onları her halükarda koruyor. O zaman içimizde tekrar problem çıkarmaya kalktılar. Son olayların arkasında bu vardır. Gezi olayları, 17 Aralık ve şimdi Kobani olaylarıyla önümüzü kesmek istiyorlar. Buna izin verecek misiniz Kahramanmaraşlılar? Bize 'çok oldunuz' diyorlar. Bilsinler ki biz daha çok olacağız. Biz daha yolun başındayız. İnşallah 2023 Cumhuriyetimizin 100. yılında çok daha güçlü bir Türkiye'ye herkes hazır olsun."

"Her türlü tuzak ve desiseye girebilirler"

Başbakan Davutoğlu, şu anda ilk hedeflerinin 2015 seçimlerini başarıyla tamamlamak olduğunu belirterek, "2015 seçimleri öncesinde aynı 30 Mart gibi, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi gibi birtakım tuzaklar olabilir, böyle olaylar, provokatörler, kışkırtmacılar ülke içinde fesat çıkarabilirler. Her türlü tuzak ve desiseye girebilirler. Bütün bu tuzak ve desiseler karşısında yanımızda durmaya hazır mısınız? Bütün o tuzak ve desiseler karşısında, Kahramanmaraş'ın ruhuyla 'bu topraklarda sadece ve sadece milli irade ve milli iradenin seçtikleri hakim olacaktır' demeye hazır mısınız?" diye konuştu. 

Toplu açılış töreninde, 144 eseri hizmete açacaklarını söyleyen Davutoğlu, toplamda 459 milyon liralık eserin bugün hizmete gereceğini kaydetti. 585 derslik, 500 yataklı uygulama ve araştırma hastanesi, bin 100 kapasiteli öğrenci pansiyonu açılacağını belirten Davutoğlu, öğrenci pansiyonu kapasitesinin az olduğunu, en kısa zamanda 3 bin kişilik yurt inşa edeceklerini ifade etti. 

Kahramanmaraş'a yapacakları yatırımları anlatan Davutoğlu, hızlı tren hattının Kahramanmaraş'a geleceğini, havalimanı terminalini en kısa zamanda genişleteceklerini söyledi. 

Kahramanmaraş'ın, tarımın, ticaretin, turizmin merkezi haline getirileceğini dile getiren Davutoğlu, 2002 yılındaki 100 milyon dolarlık ihracatın şimdi 800 milyon dolara, 2002'deki 300 milyon dolarlık toplam ticaretin 1 milyar 600 milyon dolara çıktığını bildirdi. 

"Kahramanmaraş'ın bir adı da 'istiklal şehri' olsun"

Son 12 yılda Kahramanmaraşlıların her seçimde verdiği desteği bundan sonrada vereceğinden şüphelerinin olmadığını vurgulayan Davutoğlu, "Kahramanmaraş'ı öylesine güzel şekilde muhafaza edelim ki Kahramanmaraş'ın bir adı da 'istiklal şehri' olsun" dedi.

Kahramanmaraş Lisesi'nin "Yedi Güzel Adam Müzesi" olacağını söyleyen Davutoğlu, Yedi Güzel Adam'ın şiir dizelerine döktüğü Kahramanmaraş hissinin yaşatılacağını belirtti. Davutoğlu, "Bundan sonra Kahramanmaraş'a gelen herkes şiiri, edebiyatı, istiklali görecek" dedi.

Başbakan Davutoğlu, dün Kayseri'de olduğunu gece saat 2,30'da Kahramanmaraş'a geldiğini belirterek, "Bu şu demek. Hiç ummadığınız anda da Kahramanmaraş'a gelebilirim" diye konuştu.

Alandakilere, "Bize bu enerjiyi, bu şevki bu güzel duyguları yaşattığınız için size bir kere daha teşekkür ediyorum. Allah sizden razı olsun" sözleriyle seslenen Davutoğlu, "Allah Kahramanmaraş'ın idealini yaşatanlardan eylesin bizi. Bir daha bu topraklarda hiçbir esareti zilleti yaşatmasın. Ama birileri bunu yaşatmak isterse biz biliyoruz ki her bir Kahramanmaraşlı bir Rıdvan hocadır, bir Sütçü İmamdır, bir Senem Ayşe'dir, yürüyen bir istiklaldir. Yürüyen istiklale selam olsun. Allah Kahramanmaraş'ı ebediyen hür ve payidar eylesin. Kahramanmaraş'ın sahip çıktığı ülkemizi aziz eylesin" ifadesini kullandı.

Davutoğlu "Yedi Güzel Adam" dizisinin setini ziyaret etti

Başbakan Davutoğlu, TRT'de yayınlanan "Yedi Güzel Adam" adlı dizinin çekiminin yapıldığı Kahramanmaraş'taki setini ziyaret etti.

Davutoğlu, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen toplantının ardından, Pınarbaşı Mahallesi'nde yer alan "Yedi Güzel Adam" dizinin çekimin yapıldığı sete geçti.

Başbakan Davutoğlu'nu, Türk Edebiyatı’nda çok önemli bir yere sahip olan Erdem Bayazıt, Cahit Zarifoğlu, Nuri Pakdil, Rasim Özdenören, Alaeddin Özdenören, Akif İnan ve Ali Kutlay'ın hayatlarını konu alan dizinin oyuncuları tarafından karşılandı.

Oyuncularla tek tek tokalaşan ve sohbet eden Başbakan Davutoğlu'na, eşi Sare Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, dizide hayatı konu edinilen yazarlardan Rasim Özdenören de eşlik etti.

Dizi setinde konuşan Nuri Pakdil, "Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu, sayın bakanlarımızı, milletvekillerimizi, hemşehrilerimi antiemperyalist, antikapitalist, antifaşist, antinasyonalist ve en önemlisi de antifiravunist bilinçle selamlıyorum" dedi.

Başbakan Davutoğlu da "Antiemperyalist, antikapitalist, antifaşist, antinasyonalist ve en önemlisi antifiravunist olan yedi güzel adamın diyarı Kahramanmaraş'a selam olsun. Bu vesileyle ahirete intikal eden bütün güzel adamlar için bir kez daha Rabbim'den rahmet diliyorum. Kahramanmaraş topraklarının ne kadar bereketli ve vicdan dolu olduğunu bir kez daha bizlere hatırlatan Nuri Pakdil üstadımıza ve Rasim Özdenören abimize teşekkürlerimizi bir borç biliyoruz" karşılığını verdi.

Davutoğlu, dizide "Yedi Güzel Adamı" canlandıranların, "yedi güzel sanatçı ve adam" olarak, dostluklarının daim olması temennisinde bulundu.

Dizi ekibiyle fotoğraf çektiren Davutoğlu, daha sonra setten ayrıldı.

Muhabir: Kurbani Geyik, Mehmet Tosun, Sarp Özer, Aylin Sırıklı, Merve Yıldızalp

 
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.