
Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ana birimden oluşan müzeler kompleksinin adı olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, 13 Haziran 1891'de ziyarete açıldı. Bir tarafı Gülhane Parkı'na, diğer bir tarafı da Topkapı Sarayı'na bakan, Tarihi Yarımada'nın en güzide noktalarından birinde bulunan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, içinde değişik coğrafyalara ait barındırdığı çok sayıda eserle binlerce yıl öncesine ışık tutuyor. Bahçesindeki büyük ağaçların arasında tarihi eserlerin yerleştirildiği alanda bulunan müze, tarihin sessiz anılarını ziyaretçilerin hafızalarında canlandırıyor. Paleolitik dönemden başlayarak bugüne kadar birçok nadide eseri barındıran müzede çeşitli kültürlere ait tarihi eserler dünyanın bir çok noktasından gelen ziyaretçilerle buluşuyor. Müzede özellikle İskender Lahdi başta olmak üzere, dünyanın en büyük lahdi olarak bilinen ve milattan sonra 3. yüzyıl ortası döneme ait Sidamara Lahdi, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Lykia Lahdi gibi nadide eserlerin yanında, Büyük İskender Heykeli, Nehir Tanrısı heykeli, Aslan Heykelleri ve Medusa Başlı Madalyon ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. Aralarında İskender Lahdı, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi, Tabnit Lahdi gibi ihtişamlı eserlerin yer aldığı İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde, imparatorluk topraklarından getirilen, çeşitli kültürlere ait bir milyona yakın seçkin eser bulunuyor. (Arşiv-18.05.2022) Haber: Hüseyin Kılınç ( Mehmet Murat Önel - Anadolu Ajansı )

Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ana birimden oluşan müzeler kompleksinin adı olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, 13 Haziran 1891'de ziyarete açıldı. Bir tarafı Gülhane Parkı'na, diğer bir tarafı da Topkapı Sarayı'na bakan, Tarihi Yarımada'nın en güzide noktalarından birinde bulunan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, içinde değişik coğrafyalara ait barındırdığı çok sayıda eserle binlerce yıl öncesine ışık tutuyor. Bahçesindeki büyük ağaçların arasında tarihi eserlerin yerleştirildiği alanda bulunan müze, tarihin sessiz anılarını ziyaretçilerin hafızalarında canlandırıyor. Aralarında İskender Lahdı, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi, Tabnit Lahdi gibi ihtişamlı eserlerin yer aldığı İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde, imparatorluk topraklarından getirilen, çeşitli kültürlere ait bir milyona yakın seçkin eser bulunuyor. / Arkeoloji Müzesi'nde, MÖ 4. yüzyıla ait Ağlayan Kadınlar Lahdi de yer alıyor. (Arşiv-15.05.2022) ( Mehmet Murat Önel - Anadolu Ajansı )

Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ana birimden oluşan müzeler kompleksinin adı olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, 13 Haziran 1891'de ziyarete açıldı. Bir tarafı Gülhane Parkı'na, diğer bir tarafı da Topkapı Sarayı'na bakan, Tarihi Yarımada'nın en güzide noktalarından birinde bulunan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, içinde değişik coğrafyalara ait barındırdığı çok sayıda eserle binlerce yıl öncesine ışık tutuyor. Bahçesindeki büyük ağaçların arasında tarihi eserlerin yerleştirildiği alanda bulunan müze, tarihin sessiz anılarını ziyaretçilerin hafızalarında canlandırıyor. Aralarında İskender Lahdı, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi, Tabnit Lahdi gibi ihtişamlı eserlerin yer aldığı İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde, imparatorluk topraklarından getirilen, çeşitli kültürlere ait bir milyona yakın seçkin eser bulunuyor. / Osmanlı Dönemi'nde kurulan Türkiye'nin ilk müzesi İstanbul Arkeoloji Müzeleri, yeni teşhir ve tanzim çalışmalarından sonra kapalı olan bölümlerin de açılmasıyla çok sayıda ziyaretçi ağırlıyor. (Arşiv-15.05.2022) ( Mehmet Murat Önel - Anadolu Ajansı )

Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ana birimden oluşan müzeler kompleksinin adı olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, 13 Haziran 1891'de ziyarete açıldı. Bir tarafı Gülhane Parkı'na, diğer bir tarafı da Topkapı Sarayı'na bakan, Tarihi Yarımada'nın en güzide noktalarından birinde bulunan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, içinde değişik coğrafyalara ait barındırdığı çok sayıda eserle binlerce yıl öncesine ışık tutuyor. Bahçesindeki büyük ağaçların arasında tarihi eserlerin yerleştirildiği alanda bulunan müze, tarihin sessiz anılarını ziyaretçilerin hafızalarında canlandırıyor. Aralarında İskender Lahdı, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi, Tabnit Lahdi gibi ihtişamlı eserlerin yer aldığı İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde, imparatorluk topraklarından getirilen, çeşitli kültürlere ait bir milyona yakın seçkin eser bulunuyor. (Arşiv-15.05.2022) ( Mehmet Murat Önel - Anadolu Ajansı )

Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ana birimden oluşan müzeler kompleksinin adı olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, 13 Haziran 1891'de ziyarete açıldı. Bir tarafı Gülhane Parkı'na, diğer bir tarafı da Topkapı Sarayı'na bakan, Tarihi Yarımada'nın en güzide noktalarından birinde bulunan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, içinde değişik coğrafyalara ait barındırdığı çok sayıda eserle binlerce yıl öncesine ışık tutuyor. Bahçesindeki büyük ağaçların arasında tarihi eserlerin yerleştirildiği alanda bulunan müze, tarihin sessiz anılarını ziyaretçilerin hafızalarında canlandırıyor. Aralarında İskender Lahdı, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi, Tabnit Lahdi gibi ihtişamlı eserlerin yer aldığı İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde, imparatorluk topraklarından getirilen, çeşitli kültürlere ait bir milyona yakın seçkin eser bulunuyor. (Arşiv-15.05.2022) ( Mehmet Murat Önel - Anadolu Ajansı )

Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ana birimden oluşan müzeler kompleksinin adı olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, 13 Haziran 1891'de ziyarete açıldı. Bir tarafı Gülhane Parkı'na, diğer bir tarafı da Topkapı Sarayı'na bakan, Tarihi Yarımada'nın en güzide noktalarından birinde bulunan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, içinde değişik coğrafyalara ait barındırdığı çok sayıda eserle binlerce yıl öncesine ışık tutuyor. Bahçesindeki büyük ağaçların arasında tarihi eserlerin yerleştirildiği alanda bulunan müze, tarihin sessiz anılarını ziyaretçilerin hafızalarında canlandırıyor. Aralarında İskender Lahdı, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi, Tabnit Lahdi gibi ihtişamlı eserlerin yer aldığı İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde, imparatorluk topraklarından getirilen, çeşitli kültürlere ait bir milyona yakın seçkin eser bulunuyor. / Tykhe Heykeli, Arkeoloji Müzesi'nde sergileniyor. (Arşiv-15.05.2022) ( Mehmet Murat Önel - Anadolu Ajansı )

Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ana birimden oluşan müzeler kompleksinin adı olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, 13 Haziran 1891'de ziyarete açıldı. Bir tarafı Gülhane Parkı'na, diğer bir tarafı da Topkapı Sarayı'na bakan, Tarihi Yarımada'nın en güzide noktalarından birinde bulunan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, içinde değişik coğrafyalara ait barındırdığı çok sayıda eserle binlerce yıl öncesine ışık tutuyor. Bahçesindeki büyük ağaçların arasında tarihi eserlerin yerleştirildiği alanda bulunan müze, tarihin sessiz anılarını ziyaretçilerin hafızalarında canlandırıyor. Aralarında İskender Lahdı, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi, Tabnit Lahdi gibi ihtişamlı eserlerin yer aldığı İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde, imparatorluk topraklarından getirilen, çeşitli kültürlere ait bir milyona yakın seçkin eser bulunuyor. / Meta ve xtopia tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliğiyle hazırlanan "Ancient Futures (Antik Gelecekler)" sergisinin açılışında xtopia'nın "Her Şey Zamana Ait" şiir enstalasyonu İstanbul Arkeoloji Müzeleri içerisindeki Arkeoloji Müzesi binasının cephesinde izlenime sunuldu. (Arşiv-14.10.2022) ( xtopia - Anadolu Ajansı )

Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ana birimden oluşan müzeler kompleksinin adı olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, 13 Haziran 1891'de ziyarete açıldı. Bir tarafı Gülhane Parkı'na, diğer bir tarafı da Topkapı Sarayı'na bakan, Tarihi Yarımada'nın en güzide noktalarından birinde bulunan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, içinde değişik coğrafyalara ait barındırdığı çok sayıda eserle binlerce yıl öncesine ışık tutuyor. Bahçesindeki büyük ağaçların arasında tarihi eserlerin yerleştirildiği alanda bulunan müze, tarihin sessiz anılarını ziyaretçilerin hafızalarında canlandırıyor. Aralarında İskender Lahdı, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi, Tabnit Lahdi gibi ihtişamlı eserlerin yer aldığı İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde, imparatorluk topraklarından getirilen, çeşitli kültürlere ait bir milyona yakın seçkin eser bulunuyor./ Osman Hamdi Bey tarafından kurulan, İskender Lahdi ve Kadeş Anlaşması gibi dünyanın en önemli eserlerinin sergilendiği İstanbul Arkeoloji Müzeleri, 128 yıldır tarihin koridorlarında yolculuk yapmak ve uygarlıkların izini sürmek isteyenleri ağırlıyor. (Arşiv-09.01.2019) ( Erhan Elaldı - Anadolu Ajansı )

Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ana birimden oluşan müzeler kompleksinin adı olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, 13 Haziran 1891'de ziyarete açıldı. Bir tarafı Gülhane Parkı'na, diğer bir tarafı da Topkapı Sarayı'na bakan, Tarihi Yarımada'nın en güzide noktalarından birinde bulunan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, içinde değişik coğrafyalara ait barındırdığı çok sayıda eserle binlerce yıl öncesine ışık tutuyor. Bahçesindeki büyük ağaçların arasında tarihi eserlerin yerleştirildiği alanda bulunan müze, tarihin sessiz anılarını ziyaretçilerin hafızalarında canlandırıyor. Aralarında İskender Lahdı, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi, Tabnit Lahdi gibi ihtişamlı eserlerin yer aldığı İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde, imparatorluk topraklarından getirilen, çeşitli kültürlere ait bir milyona yakın seçkin eser bulunuyor. / Osman Hamdi Bey tarafından kurulan, İskender Lahdi ve Kadeş Anlaşması gibi dünyanın en önemli eserlerinin sergilendiği İstanbul Arkeoloji Müzeleri, 128 yıldır tarihin koridorlarında yolculuk yapmak ve uygarlıkların izini sürmek isteyenleri ağırlıyor. (Arşiv-09.01.2019) ( Erhan Elaldı - Anadolu Ajansı )

Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ana birimden oluşan müzeler kompleksinin adı olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, 13 Haziran 1891'de ziyarete açıldı. Bir tarafı Gülhane Parkı'na, diğer bir tarafı da Topkapı Sarayı'na bakan, Tarihi Yarımada'nın en güzide noktalarından birinde bulunan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, içinde değişik coğrafyalara ait barındırdığı çok sayıda eserle binlerce yıl öncesine ışık tutuyor. Bahçesindeki büyük ağaçların arasında tarihi eserlerin yerleştirildiği alanda bulunan müze, tarihin sessiz anılarını ziyaretçilerin hafızalarında canlandırıyor. Aralarında İskender Lahdı, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi, Tabnit Lahdi gibi ihtişamlı eserlerin yer aldığı İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde, imparatorluk topraklarından getirilen, çeşitli kültürlere ait bir milyona yakın seçkin eser bulunuyor./ Osman Hamdi Bey tarafından kurulan, İskender Lahdi ve Kadeş Anlaşması gibi dünyanın en önemli eserlerinin sergilendiği İstanbul Arkeoloji Müzeleri, 128 yıldır tarihin koridorlarında yolculuk yapmak ve uygarlıkların izini sürmek isteyenleri ağırlıyor. (Arşiv-27.09.2019) ( Erhan Elaldı - Anadolu Ajansı )

Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ana birimden oluşan müzeler kompleksinin adı olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, 13 Haziran 1891'de ziyarete açıldı. Bir tarafı Gülhane Parkı'na, diğer bir tarafı da Topkapı Sarayı'na bakan, Tarihi Yarımada'nın en güzide noktalarından birinde bulunan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, içinde değişik coğrafyalara ait barındırdığı çok sayıda eserle binlerce yıl öncesine ışık tutuyor. Bahçesindeki büyük ağaçların arasında tarihi eserlerin yerleştirildiği alanda bulunan müze, tarihin sessiz anılarını ziyaretçilerin hafızalarında canlandırıyor. Aralarında İskender Lahdı, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi, Tabnit Lahdi gibi ihtişamlı eserlerin yer aldığı İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde, imparatorluk topraklarından getirilen, çeşitli kültürlere ait bir milyona yakın seçkin eser bulunuyor. / Osman Hamdi Bey tarafından kurulan, İskender Lahdi ve Kadeş Anlaşması gibi dünyanın en önemli eserlerinin sergilendiği İstanbul Arkeoloji Müzeleri, 128 yıldır tarihin koridorlarında yolculuk yapmak ve uygarlıkların izini sürmek isteyenleri ağırlıyor. (Arşiv-09.01.2019) ( Erhan Elaldı - Anadolu Ajansı )

Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ana birimden oluşan müzeler kompleksinin adı olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, 13 Haziran 1891'de ziyarete açıldı. Bir tarafı Gülhane Parkı'na, diğer bir tarafı da Topkapı Sarayı'na bakan, Tarihi Yarımada'nın en güzide noktalarından birinde bulunan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, içinde değişik coğrafyalara ait barındırdığı çok sayıda eserle binlerce yıl öncesine ışık tutuyor. Bahçesindeki büyük ağaçların arasında tarihi eserlerin yerleştirildiği alanda bulunan müze, tarihin sessiz anılarını ziyaretçilerin hafızalarında canlandırıyor. Aralarında İskender Lahdı, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi, Tabnit Lahdi gibi ihtişamlı eserlerin yer aldığı İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde, imparatorluk topraklarından getirilen, çeşitli kültürlere ait bir milyona yakın seçkin eser bulunuyor. / İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde sergilenen ve korunan maddi kültür varlıklarının, olası bir depremde zarar görmemesi ya da yıkıcı etkinin en aza indirilmesi için hazırlıklar yapılıyor(Arşiv-26.11.2011) ( Metin Pala - Anadolu Ajansı )

Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ana birimden oluşan müzeler kompleksinin adı olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, 13 Haziran 1891'de ziyarete açıldı. Bir tarafı Gülhane Parkı'na, diğer bir tarafı da Topkapı Sarayı'na bakan, Tarihi Yarımada'nın en güzide noktalarından birinde bulunan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, içinde değişik coğrafyalara ait barındırdığı çok sayıda eserle binlerce yıl öncesine ışık tutuyor. Bahçesindeki büyük ağaçların arasında tarihi eserlerin yerleştirildiği alanda bulunan müze, tarihin sessiz anılarını ziyaretçilerin hafızalarında canlandırıyor. Aralarında İskender Lahdı, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi, Tabnit Lahdi gibi ihtişamlı eserlerin yer aldığı İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde, imparatorluk topraklarından getirilen, çeşitli kültürlere ait bir milyona yakın seçkin eser bulunuyor. / İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde sergilenen ve korunan maddi kültür varlıklarının, olası bir depremde zarar görmemesi ya da yıkıcı etkinin en aza indirilmesi için hazırlıklar yapılıyor. (Arşiv-26.11.2011) ( Metin Pala - Anadolu Ajansı )

Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ana birimden oluşan müzeler kompleksinin adı olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, 13 Haziran 1891'de ziyarete açıldı. Bir tarafı Gülhane Parkı'na, diğer bir tarafı da Topkapı Sarayı'na bakan, Tarihi Yarımada'nın en güzide noktalarından birinde bulunan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, içinde değişik coğrafyalara ait barındırdığı çok sayıda eserle binlerce yıl öncesine ışık tutuyor. Bahçesindeki büyük ağaçların arasında tarihi eserlerin yerleştirildiği alanda bulunan müze, tarihin sessiz anılarını ziyaretçilerin hafızalarında canlandırıyor. Aralarında İskender Lahdı, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi, Tabnit Lahdi gibi ihtişamlı eserlerin yer aldığı İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde, imparatorluk topraklarından getirilen, çeşitli kültürlere ait bir milyona yakın seçkin eser bulunuyor. / İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde sergilenen ve korunan maddi kültür varlıklarının, olası bir depremde zarar görmemesi ya da yıkıcı etkinin en aza indirilmesi için hazırlıklar yapılıyor. (Arşiv-26.11.2011) ( Metin Pala - Anadolu Ajansı )