
Tarihin en eski ticaret araçlarından biri olan madeni paralar, ilkel çağlarda uygulanan takas yöntemine alternatif olarak geliştirilmiş ve zamanla ekonomik sistemlerin temel yapı taşlarından biri haline gelmiştir.

Günümüzde yaygın olarak “bozuk para” olarak da adlandırılan bu değişim araçları, hem bireyler hem de devletler için ekonomik faaliyetlerin sürdürülebilirliğinde önemli rol oynamaya devam ediyor.

Türkiye’de modern anlamda madeni para üretimi, Cumhuriyet’in ilanının ardından 1924 yılında başladı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin bastığı ilk madeni paralar; 100 para, 5 kuruş ve 10 kuruşluk üçlü seriden oluşuyordu. Bu seriye 1925 yılında 25 kuruş, 1934’te ise 100 kuruş ve 1 lira eklendi. 1935 yılında 1 kuruş ve 50 kuruşluk yeni madeni paralar da tedavüle sokuldu.

Cumhuriyet döneminin en küçük değere sahip madeni parası olan 10 para ise ilk kez 1940 yılında basıldı. Madeni paralar sadece ekonomik alışverişin değil, aynı zamanda devletlerin gücünün ve kültürel zenginliğinin de bir yansıması olarak görülüyor.

Altın, gümüş, bakır, bronz ve alüminyum gibi farklı madenlerin alaşımlarından üretilen bu paralar, teknolojinin gelişmesine rağmen hâlâ günlük hayatta yaygın olarak kullanılmaya devam ediyor. (Cem Genco - Anadolu Ajansı)








