Kültür

Yönetmen Murat Çeri "Bir Adam Yaratmak"ın hikayesini anlattı

Yönetmen Murat Çeri, şair ve mütefekkir Necip Fazıl Kısakürek'in kaleme aldığı "Bir Adam Yaratmak" eserini sinemaya uyarladı.

Ahmet Esad Şani  | 02.12.2025 - Güncelleme : 02.12.2025
Yönetmen Murat Çeri "Bir Adam Yaratmak"ın hikayesini anlattı Fotoğraf: Filimetre Yapım/AA

İstanbul

Yapımcılığını Filimetre Medya Yapım'ın üstlendiği, Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle, Eminevim'in ana sponsorluğunda çekilen filmde, "Hüsrev" karakterini Engin Altan Düzyatan oynadı. Filmde ayrıca Deniz Barut, İsmail Hakkı, Hakan Meriçliler, Gülper Özdemir, Altan Erkekli ve Serpil Tamur rol aldı.

Filme ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Çeri, iki sene önce vefat eden Necip Fazıl Kısakürek'in oğlu Mehmed Kısakürek'ten eserin telifini alabilmesinin yegane sebebinin, ilk filmi "Bir Düş Gördüm" (In My Dream) olduğunu kaydetti. Çeri, Mehmed Kısakürek'in filmi izleyip, kaleme aldığı kitapları okuduktan sonra bir kanaat sahibi olup telifi vermeyi kabul ettiğini söyledi.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Murat Çeri, Bir Adam Yaratmak piyesini ilk kez lisedeyken izleyip etkisinde kaldığını dile getirdi. Filmi çekmeyi hayal edemediği zamanlardan eserin telifi için Mehmed Kısakürek'in kapısını çaldığı zamanlara geldiğini aktaran Çeri, "Bu zamana kadar çok yapımcı, çok yönetmen istedi. O yüzden çok şansım olduğunu da düşünmüyordum ama delikanlı adam denemeden vazgeçmez. Ona da öyle söyledim. Güldü, sonra kitapları okudu, filmi seyretti. Bir de frekansımız tuttu, yapabileceğime inandı, beni de inandırdı. Ondan sonra yola çıktık." dedi.

"Bugün param olsaydı o parayı sana verir bu filmi çektirirdim"

Uzun bir süre, telifi aldığına insanları inandırmakta zorlandığını vurgulayan Çeri, şunları kaydetti:

"Ben inandıramadım yani elimde sözleşme var, Mehmed Kısakürek'in iltifatları var ama 'Nasıl olur? Vermez, çok para istemiştir.' dediler. Çok bunaldığım bir zaman rahmetliyi (Mehmed Kısakürek) aradım, dedim ki, 'Üstad siz bana bu telifi verdiniz ama biliyorum ki benden sonra size gelip telifi isteyen ve çok miktarda para teklif eden insanlar var. Yani ben de insanların karşısında büyük bir yapımcı ya da büyük bir yönetmen olarak durmuyorum. İsterseniz telifi vereyim.' demeye getireceğim. Sözümü tamamlamadan, 'Murat, ben 9 yaşındaydım, resimle uğraşıyordum ve hala resimle uğraşıyorum. Babam 16 milimetre kamera aldı. Bu kamerayla görüntüler çektim. Bana bugün 'Film çek' desen, çekemem ama iyi bir film nedir bilirim. Ben senin filmini seyrettim. Ondan sonra sana bu telifi verdim yani kara kaşın, kara gözün için değil. Biliyorsun ben zengin bir adam değilim. Param da yok ama bugün param olsaydı, o parayı sana verir, bu filmi yine sana çektirirdim.' dedi. Böyle büyük bir iltifat aldıktan sonra insanın yapacağı tek bir şey var, bu inançla filmi çekmek. Zaten ona duyduğum saygıdan ve sevgiden dolayı filmi de ona adadım."

"En mükemmel şekilde çekmenin yollarını aradım"

Murat Çeri, Necip Fazıl Kısakürek'in eserleri arasında kendisini en çok etkileyeninin Bir Adam Yaratmak adlı eserin olduğunu vurgulayarak, "Üstad'a duyduğum hayranlığımdan dolayı en doğru ve en mükemmel şekilde çekmenin yollarını aradım. Bu bir kişinin çabasıyla olabilecek bir şey değil. Bir bütçe ve doğru adamlarla çalışmak gerekiyor. Biz ilk etapta Kültür ve Turizm Bakanlığından destek aldık. İyi oyuncu demek, yüksek rakamlı bütçe demek. Nasıl yapabiliriz derdine düştük." şeklinde konuştu.

Canlandıracakları role uygun en iyi oyuncularla filmi çektiklerine vurgu yapan usta yönetmen, şöyle devam etti:

"Bu kolaylığı sağlayan da Eminevim oldu. Onlara da buradan teşekkürlerimi ileteyim. Bizim 9 oyuncumuz var filmde, piyeste geçen karakterleri canlandıran. Her biri bir dizinin, bir sinema filminin ya başrol oyuncusu ya da ilk üçte oynayabilecek oyuncular. Hepsi büyük, önemli oyuncu. Yine post prodüksiyondan çalıştığımız isimler de öyle. Almanya'da yaptık sesi,. Millet 6 günde renk yaparken biz 18 günde renk yaptık. Yani rejiden kostüme, sanata, sinematografiye, uygulayıcı yapımcıya kadar güzel bir ekiple çalıştık. Bir insan, tek kişi işaret fişeği gibi. Bir yola çıkarsın ama çevrendeki insanlar seni uçurur, bir yere götürür. Doğru adamlar, büyük oyuncularla çalışmanın rahatlığını bu filmde gördüm."

Çeri, filmin ham süresinin 183 dakika olduğunu ancak kısaltıp 162 dakikaya düşürdüklerini vurgulayarak, kesilen bölümle birlikte farklı platformlarda sunulabileceğine işaret etti.

Türkiye prömiyerini Boğaziçi Film Festivali'nde yapan filmin, dünya prömiyerini ise İran'da 43. Fecr Uluslararası Film Festivali'nde yapacağını söyleyen Çeri, "Fecr Uluslararası Film Festivali'ni ulusal ve uluslararası festival diye ikiye ayırdılar. Uluslararasını Şiraz'da yapıyorlar bu sene. Konusu şiir ve şiirsel sinema. Hal böyle olunca bizim amaçladığımız, yapmaya çalıştığımız ve yaptığımızla onların hayal ettiği örtüştü. Bu yüzden Fecr'i tercih ettim. Tercih ettim dememin sebebi şu, biz Kahire Film Festivali'ne de seçildik orada dünya prömiyerini yapabilirdik. Ben filmime inandığım, güvendiğim için özellikle yarışmalı bölümde olmasını istiyordum. Kahire'de filmin gösterimini yaptığımızda Fecr Film Festivali'nin ana yarışma bölümünde olamayacaktık. Bu nedenle Kahire'nin yarışmasız gösterim bölümünü tercih etmedik. Fecr'e katılıp ana yarışma bölümünde yarışmayı tercih ettik." dedi.

Yönetmen Murat Çeri, 11-18 Aralık'ta Hindistan'da 23. Chennai Uluslararası Film Festivali'nde olacaklarını, sonrasında festival yolculuğunun devam edeceğini anlattı.

"Sadece dertliler bu filmi seyreder ve hak ettiği değeri verebilir"

Murat Çeri filmin hedef kitlesine ilişkin, "Bir Adam Yaratmak, herkesin oturup, açıp izleyebileceği bir eser değil. İnsanlar 6 saniyelik görüntülerle hayatlarını sürdürüyor. Burada seyreden herkes sen, ben de dahil olmak üzere reels videoları seyredip saatlerimizi geçirebiliyoruz ama saatler süren bir filmi seyredemiyoruz. Artık ne o kalpte, ne o zihinde, ne de o fikirdeyiz. Sadece ilgililer, alakalılar, dertliler, sinemaya dair müktesebatı olan, estetiğe, zarafete dair fikri olan insanlar bu filmi seyreder ve hak ettiği değeri verebilir diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Arşivlik bir eser ortaya koyduğunu aktaran Çeri, "İzleyenler de bunu görecektir. Zamanla da kalpler ve zihinler müsait oldukça eser kıymetini daha da bulacaktır. Şu anda biz insanların ilgisi, alakası olsun diye festivalleri geziyoruz. Yoksa festival ihtiyacı şatafattan doğan bir şey değil, filmi daha görünür kılmak için." diye konuştu.

Çeri, Necip Fazıl Kısakürek'in vefat ettiği 25 Mayıs'a yakın bir tarihte filmin vizyona girmesini istediğini belirterek, "Artık filmi çektik, serüveni tamamladık. İzleyicinin sinesine bırakacağız kalanını." dedi.

Bir tiyatro yazarının geçirdiği büyük ruh çilesini aktaran yapıt, yazarın yarattığı eser ve kendi hayatı arasında kurduğu çelişkili ilişki üzerinden ölüm, insanın kaderi, yaratma gücü, varoluş krizleri ve metafizik kaygılar gibi felsefi konuları işliyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.