Dolar
32.38
Euro
34.99
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,529.40
BTC/USDT
69,636.00
BIST 100
9,093.83
Kültür, Portre

Disiplinlerarası çalışmaların öncülüğünü yapan tarihçi: Kemal Karpat

Tarih alanında çok sayıda makale ve kitap kaleme alan Prof. Dr. Kemal Karpat, vefatının birinci yılında anılıyor.

Semra Orkan  | 20.02.2020 - Güncelleme : 20.02.2020
Disiplinlerarası çalışmaların öncülüğünü yapan tarihçi: Kemal Karpat

İstanbul

Tarih alanında çok sayıda makale ve kitap kaleme alan Prof. Dr. Kemal Karpat, 1924'te Romanya sınırları içinde bulunan Dobruca'nın Babadağ kasabasında doğdu. Akademik çalışmalarına 1950'de New York ve Washington üniversitelerinde başlayan Karpat, Birleşmiş Milletler Toplumsal Araştırmalar Bölümünde görev yaptı.

Ardından, sırasıyla Montana Devlet Üniversitesi, New York Üniversitesi, Princeton Üniversitesi, Robert Koleji, Bilkent Üniversitesi, ODTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Harvard Üniversitesi, John Hopkins Üniversitesi, Colombia Üniversitesi ve Ecole des Hautes Etudes en Science Sociales gibi eğitim kurumlarında öğretim üyeliği ve yöneticilik yaptı. 1970-1988 yılları arasında Wisconsin Üniversitesi Ortadoğu Çalışmaları Bölüm Başkanlığını yürüttü.

Türk Araştırmaları Derneği ile Türk Araştırmaları Kurumunun başkanlıklarını yapan Karpat, Orta Asya Çalışmaları Derneğinin kurucu başkanlığından sonra Wisconsin Üniversitesi Orta Asya Çalışmaları Programının Bölüm Başkanlığı görevinde bulundu. Türk Tarih Kurumu onur üyesi olan Karpat, International Journal of Turkish Studies, Central Asian Survey ve Journal of Muslim Minority Affairs dergilerinin editörler kurullarında yer aldı.

Karpat, bilimsel çalışmaları dolayısıyla Romanya bağımsızlık madalyası ve Bükreş Üniversitesi Dimitri Cantemir madalyasıyla ödülendirildi. Romanya Ovidius Üniversitesi ve Rusya Çuvaş Milli Üniversitesi tarafından onur doktoraları verilen Karpat, Rusya Kazan Bilimler Akademisi onursal üyeliği, Wisconsin Üniversitesi Hilldale Ödülü ve Türk Bilimler Akademisi Ödülü'ne layık görüldü.

MESA-Ortadoğu Çalışmaları Derneğinin kurucu üyelik ve başkanlık görevlerinde bulunan Karpat, Wisconsin Üniversitesi Tarih Bölümünde de öğretim üyeliği yaptı. 20 ülkede yayımlanmış 130 makalesi ve 16 kitabı bulunan Karpat'ın, yurt dışında en çok ilgi gören eseri Ottoman Population, Wisconsin University tarafından basıldı.

TBMM Onur Ödülü sahibi Karpat, 20 Şubat 2019'da Amerika'da vefat etti.

"Yayınları Amerika başta olmak üzere her yerde saygı görmüştür"

AA muhabirine konuşan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, Kemal Karpat'ı anlatırken, gurbet, hasret ve sadakat kelimelerinin kullanılması gerektiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kendisi doğduğu diyardan kopup, vatan olarak gördüğü Türkiye'ye göç etti. Türkiye'de eğitimini tamamladıktan sonra yine ilim aşkıyla tekrar gurbete Amerika'ya gitti. Herkesin saygı duyduğu bir bilim adamı unvanı kazandı. Bütün bunlar hem doğduğu yer Dobruca'ya hem de daha sonra vatan edindiği Türkiye'ye hasret kalmasına neden oldu. Bu hasret de onun vatanına sadakat duymasına vesile oluyor. Amerika'da varlığını herkesin kabul ettiği saygın bir bilim adamı olarak yaşasa da kendini her zaman bir Türk olarak hissetti. Daha gençlik yıllarında hepimize yol gösterecek bir kitaba imza attı. Ben de kendisini tanımadan o kitabı okumuştum. Bir noktada aslında daha sonra yapacağı çalışmaların metodunu ortaya koyuyordu. Bir tarihçi olarak Kemal Karpat disiplinlerarası çalışmaların öncülerindendi. Kendisi bu metotla çalışırken henüz Türkiye'de bu konuda çok heves yoktu. Herkes kendi disiplininde bir şeyler üretmeye çalışıyordu. Ancak hoca bunun aşılması, tarih, edebiyat ve sosyoloji arasındaki ilişkinin kurulması gerektiğine inanıyordu. Daha sonra siyaset bilimi, uluslararası ilişkileri buna ilave ederek, disiplinlerarası çalışmaların öncülüğünü yaptı. Bundan dolayı da pek çok kişi eserlerinden metot kazanma anlamında istifade etmiştir ki ben de bu çalışmalarından yararlandım."

Kurşun, Karpat'ın yakın dönem Türk tarihçisi olduğuna vurgu yaparak, "Bunu yaparken tarihi meydana getiren sosyal sebepleri de ele alan bir tarihçidir. İnalcık Hoca Osmanlı tarihini dünyaya tanıtmıştır, onun devamı olarak Kemal Karpat Hoca da Türkiye Cumhuriyeti'nin Osmanlı'dan ayrı bir devlet olmayıp, Osmanlı'nın devamı olduğunu dünyaya kanıtladı. Karpat Hoca, bu çalışmaları yaparken Türkiye'de hala 'Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı'nın bir devamı mı, değil mi?' tartışmaları söz konusuydu. Burada bu anlamsız tartışmalar sürürken o Batı'da bu iki yapı arasındaki ilişkiyi ortaya koyuyordu." diye konuştu.

Kemal Karpat'ın eserlerinde tarihteki sürekliliği vurguladığına dikkati çeken Kurşun, "Türk Demokrasi Tarihi en başta gelen eseridir. Ülkesine, vatanına, tarihine bağlılığının ötesinde objektif kriterleri benimsemiş olan bir tarihçiydi. Dinleyenler onu propaganda yapan bir tarihçi olarak görmüyordu, bir tahlil, çözümleme yapan, dünya tarihini Türk tarihi ile birlikte anlamaya ve yorumlamaya çalışan bir bilim adamı olarak görüyordu. Bu yüzden yayınları Amerika başta olmak üzere her yerde saygı görmüştür. Kemal Karpat'ın yakın tarihi yorumlama biçimi bize miras olarak kalmıştır. Türk tarihinin sadece bir noktasının çekilip anlatılamayacağını, tarihi derinliklere inilmesi gerektiğine inanıyordu. Bu inancı miras olarak bırakmıştır. Yakın çağ tarihçileri üzerinde tesiri olan ve onlara bilimsel yöntemi miras bırakan bir tarihçidir." ifadelerini kullandı.

Karpat'ı daha çok sosyal bilimci olarak vasıflandırabiliriz"

Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarihi Devlet Arşivleri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kemalettin Kuzucu da Karpat'ın, Romanya'da bir köyde doğduğu için çok çeşitli etnik kökenlere sahip insanlarla büyüme fırsatı bulduğunu belirterek, "Tarihçiliğe merakına, bu farklı etnik kökene sahip insanlarla ilişkileri vesile oldu. Kendisini sadece tarihçi olarak nitelemek pek doğru değil, zira önce hukuk okumuştur sonra siyaset bilimi ve sosyolojiye yönelmiştir. Karpat'ı daha çok sosyal bilimci olarak vasıflandırabiliriz. Öğrenmeye ve öğretmeye düşkün, malda ve mevkide gözü olmayan, daima bir şeyler yapmak isteyen, bütün hayatı boyunca bir şeyler başarmak isteyen, iyi kalpli ve babacan bir insandı." diye konuştu.

Kuzucu, Karpat'ın daha çok devlet yapılanmaları, laiklik, din, demokrasi gibi konuları ele aldığını vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Karpat, Türkiye'de toplumsal, siyasal dönüşümün veya değişimin köklerine inmiş, bu süreçlerin ne tür siyasal, kültürel sonuçlar ortaya çıkardığına kafa yormuştur. Göç, iskan, demografik değişim ve bu hareketliliklerin meydana getirdiği toplumsal olgular üzerinden Türkiye'yi incelemiştir. Arşiv kayıtlarını ilk kez bir araya getirerek alanında öncü bir eser olan 'Osmanlı Nüfusu'nu kaleme almıştır. Kafkasya ve Balkanlar üzerinden gelen dış göçün Türkiye'nin kuruluşuna yaptığı derin etkiyi anlatmaya çalışmıştır. Kendisine sorulan ilk soru neden tarihçi olmak istediğiydi. O da bu soruya her zaman 'Milletimi ve insanımı keşfetmek ve onun bilinmeyen yönlerini anlamak en büyük amacımdı.' demekteydi. İdeolojisinin 'insan sevgisi' olduğunu ve bütün işlerinde de sevginin başlangıç noktası oluşturduğunu ifade ediyordu. Yaşamı boyunca iyi bir bilim adamı olmak için çabaladı ve bu payeye de erişti."

Kemal Karpat'ın en hacimli ve aynı zamanda en önemli eserlerinden birisinin "İslam'ın Siyasallaşması" olduğunu dile getiren Kuzucu, "Kitap, Osmanlı'nın son devirlerinde kimlik, devlet, toplum ve yeniden yapılanma kavramları üzerinde yoğunlaşmıştır. Yeniden yapılanmayı modernleşme olarak değerlendiren Karpat, bu yüzden yeniden yapılanmanın en güçlü olduğu iki dönemi yani Abdülhamid ile İttihat ve Terakki dönemini ele aldı." diyerek sözlerini tamamladı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın