Dolar
40.83
Euro
47.79
Altın
3,335.45
ETH/USDT
4,539.50
BTC/USDT
118,315.00
BIST 100
10,870.57
Ekonomi

Yenilenebilir enerji tedarik anlaşmaları sanayide rekabet gücünü artırıyor

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü, kamu bütçesine yük getirmeden yeni yatırımları mümkün kılan Yenilenebilir Enerji Tedarik Anlaşmalarının (YETA) ihracatta rekabet gücünü artırdığını belirtti.

Firdevs Yüksel  | 17.08.2025 - Güncelleme : 17.08.2025
Yenilenebilir enerji tedarik anlaşmaları sanayide rekabet gücünü artırıyor

İstanbul

Güllü, AA muhabirine, yenilenebilir enerji maliyetlerinin düşmesiyle piyasa temelli finansman modellerinin öneminin arttığını, bu noktada YETA gibi alternatif finansman mekanizmalarının öne çıktığını söyledi.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Üreticiler ile özel sektör arasında uzun vadeli enerji alım anlaşmaları şeklinde uygulanan YETA modelinin, üreticilere finansman kolaylığı, alıcılara ise düşük emisyonlu enerji sağladığını vurgulayan Güllü, "YETA, diğer politika mekanizmalarının yeterli esneklik sağlayamadığı ya da yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmada zorluklar yaşandığı durumlarda, projeler için kamu desteği gerektirmeyen, piyasa temelli bir finansman aracı olarak ön plana çıkıyor." diye konuştu.

Güllü, ABD'nin yanı sıra Avrupa'da özellikle İspanya, Almanya ve İskandinav ülkelerinde kurumsal karbon azaltım hedefleri doğrultusunda hızla yaygınlaştığını dile getirdi.

YETA'nın Amazon, Meta, LyondellBasell ve Google gibi teknoloji ve sanayi devleri tarafından da kullanıldığını kaydeden Güllü, "Dünya genelinde pek çok şirket 2008'den bu yana toplam 198 gigavat kapasiteli rüzgar ve güneş enerjisi temelli YETA imzaladı. 2023'te açıklanan bu anlaşmaların 20,9 gigavatlık kısmı Amerika kıtasında, 15,4 gigavatlık kısmı ise Avrupa'da gerçekleşti." değerlendirmesinde bulundu.

Güllü, komşu ülke Yunanistan'da ise çiftçiler ve sanayiye öncelikli şebeke bağlantısı verilmesinin uygulamayı yaygınlaştırdığını da belirtti.

Yenilenebilir enerjinin Türkiye'nin 2053 net sıfır hedefinde kritik rol oynadığını, uygun politika ve düzenlemelerle rüzgarda 140 gigavat, güneşte 220 gigavat kapasite potansiyelinin bulunduğunu kaydeden Güllü, "Bu hedefe ulaşmak için kamu desteklerinin yanı sıra YETA gibi piyasa bazlı mekanizmalar da devreye girmeli." ifadesini kullandı.

Güllü, modelin yaygınlaşması için düzenleyici eksikliklerin giderilmesi, piyasa ve fiyat öngörülebilirliğinin artırılması, kur riskine karşı kamu destekli garanti mekanizmalarının geliştirilmesi ve tüketicilerin de teşvik edilmesi gerektiğini dile getirdi.

YETA'nın enerji arz güvenliğine katkı sağlayacağını ifade eden Güllü, şunları kaydetti:

"Yeni kapasitelerin devreye alınması, enerji ithalatını azaltarak arz güvenliğini güçlendirecek ve makroekonomik dengeye pozitif katkı sağlayacaktır. Ayrıca, enterkonneksiyon hatlarının kapasitesinin artırılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriğin sınır ötesi ticaret kapsamında ihraç edilebilmesinin sağlanması halinde hem bölgesel enerji ticareti canlanabilir hem de bu projelerin uygulanabilirliği ve gelir öngörülebilirliği artırılabilir."

Maliyet öngörülebilirliği ve ihracat avantajı

Güllü, sanayi kuruluşlarına uzun vadeli enerji maliyet öngörülebilirliği sunan YETA modelinde tarafların, sözleşme süreci boyunca oluşacak toptan elektrik satış fiyatı tahminleri ile satın alım fiyatlarını müzakere ederek uzun vadeli piyasa öngörüleriyle sabit, göstergeli ya da karma fiyatlandırma yöntemlerinden birini belirlediğini anlattı.

Söz konusu anlaşmaların belgelenebilir temiz enerjiye öngörülebilir fiyatlarda erişim sağladığını vurgulayan Güllü, "YETA, ihracat yapan firmaların sürdürülebilirlik performansını güçlendirerek sanayiciler için maliyet istikrarı ve risk yönetimi avantajları sağlar, sanayinin rekabet gücünü artırır."

Güllü, ihracatçı sanayi kuruluşları için önemli hale gelen karbon ayak izi azaltımına dikkati çekerek, "YETA, yasal bağlayıcılığı olmayan bu hedeflere katkı sağlayabilir. İhracatçılar, YETA ile tükettikleri elektriği yenilenebilir kaynaklardan sağladıklarını kanıtlayabilir." dedi.

Güllü, bu kapsamda YETA'nın öz tüketim yatırımlarına kıyasla küçük ve orta ölçekli kuruluşlara esneklik ve tedarik sürekliliği sağlarken, yenilenebilir enerji sertifikalarından daha az esnek olmasına rağmen uzun vadeli ve güçlü bir taahhüt sunduğu bilgisini verdi.

Finansmana erişim kolaylığı

Mekanizmanın yenilenebilir enerji yatırımcılarının finansmana erişimini de kolaylaştırabileceğine dikkati çeken Güllü, "YETA'ların uzun vadeli sabit fiyat yapısıyla öngörülebilir olması finansman sağlayan kurumların projeleri daha düşük riskli görmesini ve teminat beklentilerinin azalmasını sağlayabilir." diye konuştu.

Güllü, elektrik üretimine yönelik karbon fiyatlandırmasının devreye girmesinin de YETA'lara talebi artırabileceğini vurgulayarak, "Fosil yakıtlı kaynaklardan elektrik temin eden tüketiciler, değişen uluslararası yakıt maliyetleri ve öngörülen karbon vergileri nedeniyle fiyat dalgalanmalarına karşı savunmasız hale gelebilir. Buna karşın, YETA ile yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanan elektrik, başta sanayi sektörü olmak üzere tüm sektörler için daha öngörülebilir maliyetler ve artan rekabet gücü sağlayabilir." ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.