Dolar
32.56
Euro
34.82
Altın
2,328.28
ETH/USDT
3,187.00
BTC/USDT
64,969.00
BIST 100
9,722.09
Ekonomi

Bakan Dönmez: Sakarya Gaz Sahası dünyanın en hızlı ilerleyen deniz saha geliştirme projesi olarak tarihe geçecek

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Sakarya Gaz Sahası'nın, keşiften ilk üretime kadar dünyanın en hızlı ilerleyen deniz saha geliştirme projesi olarak tarihe geçeceğini söyledi.

Zeynep Beyza Kılıç, Fuat Kabakcı  | 16.11.2022 - Güncelleme : 16.11.2022
Bakan Dönmez: Sakarya Gaz Sahası dünyanın en hızlı ilerleyen deniz saha geliştirme projesi olarak tarihe geçecek Fotoğraf: Aytaç Ünal / AA

TBMM

Bakan Dönmez, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının 2023 yılı bütçesini sundu.

Dönmez, 2019-2023 Stratejik Planı kapsamında enerji arz güvenliğinden enerji verimliliğine, enerji ve tabii kaynaklar alanında teknoloji geliştirmeden yerlileştirmeye, bölgesel ve küresel etkinliği artırmaya, piyasalarda öngörülebilirlikten sürdürülebilir madenciliğe kadar birçok alanda çalışmalar gerçekleştirildiğini anlattı.

Elektrikte sürekli artan ihtiyacın karşılanabilmesi için iletim ve dağıtım ile depolama alanında yatırım yapıldığını aktaran Dönmez, bu yılın 9 ayında toplam elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 44'ünün yenilenebilir enerji kaynaklarından, yüzde 32'sinin kömürden, yüzde 22'sinin doğal gazdan sağlandığını, yerli ve yenilenebilir kaynakların payının yüzde 60'a çıktığını bildirdi.

Dönmez, bu yılın TÜFE ekim ayı endeksine göre, elektrik dağıtım alanında 2006-2020 döneminde 165 milyar lira yatırım yapıldığını belirterek, "2021-2025 döneminde ise 151 milyar lira yatırım yapılması öngörülmektedir. İletim tarafında ise 2021-2023 yıllarını kapsayan dönemde ekim 2022 TÜFE'sine göre 35 milyar lira yatırım gerçekleştirilecektir." bilgisini paylaştı.

Enerji üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının payını artırdıklarına dikkati çeken Dönmez, 2022 yılının 10 ayında işletmeye alınan elektrik üretim santral sayısının yüzde 94'ünün yenilenebilir enerji kaynaklı olduğunu, kurulu güç içindeki toplam payının ise yüzde 54,1'e ulaştığını söyledi.

"Kömür rezervi 21 milyar tonu aştı"

Dönmez, yerli kömürün ekonomiye kazandırılması ve enerji güvenliğinin artırılması amacıyla yapılan arama çalışmalarıyla geçen yıl taş kömürü dahil toplam kömür rezervinin 21 milyar tonu aştığını belirterek, şöyle devam etti:

"Üretimimiz ise 94,1 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Bu sayede 2002 yılında 6 bin 838 megavat olan yerli kömür kaynaklı elektrik kurulu gücümüz 2022 yılı ekim sonu itibarıyla 11 bin 437 megavata ulaşmıştır. Kömür gazlaştırma, karbon yakalama ve hidrojen üretimi başta olmak üzere temiz kömür teknolojilerindeki gelişmeleri göz ardı etmeden yerli kömür kaynaklarımızın çevreyle uyumlu bir biçimde ekonomimize kazandırılması, enerji arz güvenliğinin sağlanması ve cari açığın azaltılması bakımından önem arz etmektedir."

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, son 20 yılda yapılan çalışmalarla doğal gaz kullanım imkanı sunulan vatandaş sayısının 3 kattan fazla artarak 69 milyona yükseldiğini vurgulayarak, "1,3 milyon olan doğal gaz abone sayısı ise 19,1 milyona çıkmıştır. Böylelikle ülkemiz nüfusunun yüzde 81'ine doğal gaz kullanım imkanı ve konforu sunulmuştur. Yaptığımız planlama ile 2022-2026 döneminde 299 yerleşim yerine daha doğal gaz arzı sağlanması hedeflenmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

"150 kuyunun sondajının tamamlanmasını planlıyoruz"

Dönmez, uzun dönemli doğal gaz ihtiyacının kesintisiz ve uygun maliyetlerle karşılanabilmesi amacıyla başta Azerbaycan olmak üzere kaynak ülkelerle görüşmeler yapıldığına işaret ederek, "Bu kapsamda, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) doğal gaz boru hattının kapasitesinin iki katına çıkarılması suretiyle hem Türkiye'ye hem de Avrupa'ya Hazar Bölgesi'nden daha fazla gaz arzı sağlanması için çalışmalarımıza başladık. Ayrıca Trakya'da kurmayı planladığımız doğal gaz ticaret merkezi için izlenecek yol haritasını da yıl sonuna kadar netleştireceğiz." ifadelerini kullandı.

Karadeniz'de ve Akdeniz'de sismik araştırma ve sondaj çalışmalarının devam ettiğini anımsatan Dönmez, kara alanlarında da hidrokarbon arama ve mevcut üretimi artırma çalışmalarına hız vererek Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı tarafından 2021'de 112 kuyunun sondajının tamamlandığını, bu yıl ise 150 kuyunun sondajının tamamlanmasının planlandığını söyledi.

Dönmez, Sakarya Gaz Sahası Geliştirme Projesi kapsamında Fatih sondaj gemisinin gerçekleştirdiği 540 milyar metreküp doğal gaz keşfiyle cumhuriyet tarihinin en büyük projelerinden biri olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:

"Sakarya Gaz Sahası, keşiften ilk üretime kadar dünyanın en hızlı yapılan deniz saha geliştirme projesi olarak tarihe geçecektir. Doğal gazın keşfinden üretimine kadar 2,5 yıla yakın bir sürede işlemlerin tamamlanacağını göz önüne alırsak, bunu dünyada bu kadar kısa sürede yapabilen başka bir ülke bulunmamaktadır. Ülkemizin 2021 yılı doğal gaz üretimi dikkate alındığında, 1. fazda beklenen günlük 10 milyon metreküp üretime bağlı olarak doğal gaz üretimimiz yaklaşık 10 kat, 2. fazda beklenen günlük 40 milyon metreküp üretime bağlı olarak ise yaklaşık 40 kat artacaktır. Yapılacak çalışmalar neticesinde mevcut rezervlerin yukarı yönlü güncellenmesiyle birlikte ülkemiz kendi doğal gaz ihtiyacını karşılarken, ürettiği doğal gazın bir kısmını da kuracağı ticaret merkezi üzerinden satan önemli bir kaynak ülke olacaktır."

"Bu haliyle Akkuyu NGS, dünyanın en büyük NGS şantiyesidir"

Dönmez, nükleer enerji alanındaki gelişmelere değinerek, sıfır emisyonlu nükleer güç santrallerinin, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli yer tutacağını söyledi.

Akkuyu projesinin tam kapasiteyle çalışırken yıllık 35 milyon tonluk karbon salımını engelleyeceğini belirten Dönmez, nükleer güç santrallerinin mevsim ve iklim koşullarından bağımsız olarak 7/24 elektrik üreterek Türkiye'nin enerji arz güvenliğini güçlendireceğini bildirdi.

Dönmez, "Akkuyu NGS'de dört reaktörün de inşaatı aynı anda devam etmektedir. Bu haliyle Akkuyu NGS, dünyanın en büyük NGS şantiyesidir. Akkuyu NGS'de şu anda 20 binin üzerinde beyaz ve mavi yakalı personel çalışmaktadır. Bu çalışanların yaklaşık yüzde 80'i Türk vatandaşıdır. İnşallah 2023 yılı için nükleer yakıtın getirilmesi ve birinci ünitenin elektrik üretimine başlaması hedeflenmektedir." diye konuştu.

Bakan Dönmez, geçen aylarda Akkuyu NGS projesinde, proje şirketi ve ana yüklenici arasında yaşanan sürece yönelik olarak, ihtilafın aşılması için yoğun çaba gösterildiğini, taraflar arasında mutabakat sağlandığını anlatarak, şöyle devam etti:

"Bakanlığımız açısından proje takviminde gecikme olmaması, yerlileştirme oranının düşmemesi, nükleer güvenlikten taviz verilmemesi ve Türk şirketlerinin mağdur edilmemesi en temel prensibimizdir. Projenin bu kapsamda 2023 hedefine yetiştirilmesi için Bakanlığımız üzerine düşen görevleri yerine getirmektedir. Ayrıca Akkuyu NGS projesi dışında iki adet daha NGS'nin kurulmasına yönelik çalışmalarımız da devam etmektedir."

"Doğal gazın yüzde 99'u, petrolün yüzde 92'si ithal ediliyor"

Bakan Dönmez, Kovid-19 sonrası dönemde enerji fiyatlarının hızla yükseldiğini, dünyada doğal gazdan kömür ve petrole kadar enerji kaynaklarında gerçekleşen hızlı fiyat artışlarının, günlük hayattan sanayi üretimine kadar birçok alanda dengeleri alt üst ettiğini vurguladı.

Dünya genelinde yüksek doğal gaz ve kömür fiyatlarının, elektrik maliyetleri üzerindeki yukarı yönlü baskının yüzde 90'ını oluşturduğuna dikkati çeken Dönmez, "Kullandığımız doğal gazın yüzde 99'u, petrolün ise yüzde 92'si ithal edilmektedir. Bu nedenle dünyada gerçekleşen ve makul gerekçeler ile açıklanamayan yüksek enerji fiyatları ister istemez ülkemizi de etkilemektedir. Vatandaşlarımızın söz konusu yüksek fiyatlardan asgari seviyede etkilenmesi için geçen yıl elektrik ve doğal gazda 100 milyar lira sübvansiyon yaptık." ifadesini kullandı.

Dönmez, desteğin bu yıl da artarak devam ettiğine işaret ederek, "Mesken aboneleri için elektrikte düşük kademede yaklaşık yüzde 50, doğal gazda ise yüzde 75 devlet desteği ile vatandaşımız dünya enerji piyasalarında yaşanan yükselişlere karşı önemli ölçüde korunmaktadır. Ayrıca meskenlerde ekim ayı itibarıyla birim enerji başına Avrupa ülkeleri arasında vatandaşlarına en ucuz doğal gaz sağlayan üçüncü ülkeyken, elektrikte ise dördüncü ülke konumundayız." diye konuştu.

Hane halkı, ibadethaneler, sivil toplum kuruluşları, muhtarlık, hizmet binaları, vakıflar, dernek ve cemevlerinin yer aldığı mesken abone grubunda yer alan tüketiciler için KDV'nin yüzde 18'den yüzde 8'e düşürüldüğünü anımsatan Dönmez, şunları kaydetti:

"Elektrikte kademeli tarifeye geçilerek dar ve orta gelirli vatandaşlarımızın daha uygun fiyattan elektrik kullanması amacıyla düşük tarife limiti günlük ortalama 5 kilovatsaatten 8 kilovatsaate çıkarılmıştır. Mesken abone grubu için yaptığımız vergi indiriminin aynısı tarımsal faaliyetler abonelerimiz için de hayata geçirilmiş olup KDV yüzde 8'e indirilmiştir. Ayrıca elektrik faturalarında yer alan enerji fonu ve TRT payı da kaldırılmıştır."

"2,4 milyon haneye 2,9 milyar lira destek sağlandı"

Dönmez, ihtiyaç sahibi hanelere elektrik tüketim desteği konusunda kişi sayısı dikkate alınarak aylık 150 kilovatsaat karşılığı tutara kadar destekleme yapıldığını bildirdi. Dönmez, eylül 2019-2022 döneminde 9,1 milyar lira tutarında elektrik tüketim desteği verildiğini, ocak-eylül 2022 döneminde ise 2,4 milyon hanenin 2,9 milyar lira destekten faydalandığını kaydetti.

İhtiyaç sahibi ailelere ısınma amaçlı kömür yardımının yapıldığını da anımsatan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2021 yılında ülke genelinde 2 milyon aileye 1,8 milyon ton kömür teslim edilmiş olup 2022 yılında da kömür yardımı devam etmektedir. Bunların yanı sıra ısınma yardımı alan hanelere verilen desteklere doğal gaz desteği de dahil edilmiştir. Kömür yardımı alan hanelerden isteyenlerin bunu doğal gaz olarak da kullanabilmelerini sağlayacak düzenleme bu sene tamamlanmış olup yaklaşık 4 milyon haneye senelik 3 milyar lira yardım yapılacaktır. Bu kapsamda ocak-eylül 2022 döneminde 331 bin haneye 114 milyon lira doğal gaz tüketim desteği sağlanmıştır."

"2021 en yüksek yatırım ve tasarrufun yılı oldu"

Enerji verimliliğinde enerji sektörünün karbon ayak izinin düşürülmesi noktasında çalışmaların sürdürüldüğünü kaydeden Dönmez, son 20 yılda Türkiye'de enerji yoğunluğunun yüzde 25 azaldığını, bir birim katma değer üretmek için artık yüzde 25 daha az enerji harcayan bir konumuna gelindiğini dile getirdi.

Dönmez, yapılan çalışmalarla 2021'in enerji verimliliği konusunda en yüksek yatırım ve tasarrufun sağlandığı yıl olduğuna işaret ederek, "Ayrıca enerji tasarrufunda ilk defa 1 milyon ton eşdeğer petrol sınırını aştık. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı (2017-2023) ile 2017-2021 yılları arasında 6,5 milyar dolar enerji verimliliği yatırımları gerçekleşmiş ve 4,5 milyon ton eşdeğer petrol enerji tasarrufu sağlanmıştır. Böylelikle 43 milyon ton eşdeğeri sera gazı azaltımı sağlanmış ve 12 bin yeni istihdam oluşturulmuştur. Sağlanan tasarruflar sayesinde 850 bin ton eşdeğer petrol ve 5,4 milyar metreküp gaz ithalatının önüne geçilmiştir." dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, ayrıca ülke genelinde 2024 sonuna kadar en az 1 milyar metreküp doğal gaz tasarrufunun yapılmasının hedeflendiğini belirterek, "2023 yılında, Türkiye Enerji Verimliliği 2030 Stratejisi ve Vizyonu Politika Belgesi ile 2024-2030 dönemini kapsayacak İkinci Enerji Verimliliği Eylem Planı'nı açıklamayı planlıyoruz." ifadesini kullandı.

6 milyar doların üzerinde maden ihracatı

Dönmez, Amasra'da maden ocağında gerçekleşen patlamaya ilişkin olarak Amasra Başsavcılığı tarafından keşifli bilirkişi incelemesi sonrası bilirkişi ön raporu hazırlandığını, adli ve idari soruşturmaların devam ettiğini ve TBMM Meclis Araştırma Komisyonunun konuya ilişkin çalışmalarını sürdürdüğünü aktardı.

TBMM Genel Kurul gündeminde yer alan düzenleme ile kömür ve linyit madenlerinin yer altı işlerinde meydana gelen iş kazası sonucunda vefat eden madencilerin genel sağlık sigortası primi dahil, kendi sigortalılığı nedeniyle prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının terkin edileceğine dikkati çeken Dönmez, "Vefat tarihinde sigortalıya ilişkin şartlar aranmaksızın hak sahiplerine aylık bağlanacaktır. Bu şekilde bağlanan aylıklara ilişkin primlerin eksik olan kısmı devletimizce ödenecektir. Ayrıca vefat eden madencimizin eş ve çocuklarından birisi, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi, ilgili mevzuatta aranan şartlara tabi olmaksızın kamu kurum ve kuruluşlarının sürekli işçi kadrolarında istihdam edilecektir." ifadesini kullandı.

Dönmez, geçen yıl 5 milyar 930 milyon dolar maden ihracatı yapıldığını, bu rakamın bu yıl 6 milyar doları da aşacağını söyledi.

Türkiye'nin bor işletmeciliğinde dünya rezervlerinin yüzde 73'üne sahip olduğuna değinen Dönmez, inovasyon, kalite ve sürdürülebilirlik vizyonu ile yapılan çalışmalar sonucunda dünyada yüzde 62 pazar payı ile lider konuma ulaşıldığını kaydetti.

Dönmez, ETİ MADEN tarafından 2021 yılında yaklaşık 2,6 milyon ton bor ürünleri satışından 1 milyar 30 milyon dolar gelir elde edilerek rekor kırıldığını belirterek, "2022 yılında ise yaklaşık 2 milyon 650 bin ton bor ürünleri satışı karşılığında 1 milyar 250 milyon dolar gelir elde edilmesini ve bu alanda yeni rekorlara ulaşılmasını bekliyoruz." diye konuştu.

Ülkenin ferrobor ihtiyacının karşılanması için Balıkesir/Bandırma'da 17 Eylül'de temeli atılan yıllık 800 ton kapasiteli tesisin 2023 yılı aralık ayında tamamlanmasının planlandığını aktaran Dönmez, şöyle devam etti:

"Diğer yandan, yerli teknolojinin güç kaynağı olması beklenen yerli lityum için Eskişehir/Kırka'da yıllık 600 ton, Balıkesir/Bandırma'da ise yıllık 100 ton olmak üzere toplam yıllık 700 ton kapasiteli Lityum Karbonat Üretim Tesislerinin kurulmasına yönelik proje çalışmalarımız sürmekte olup 2023 yılı ocak ayında Kırka'daki tesisin yapım ihalesinin gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. Eskişehir Beylikova'da, havacılık, savunma, uzay sanayisi, biyomedikal gibi alanlarda kullanılan 694 milyon ton nadir toprak elementi keşfi gerçekleştirilmiştir. Bu alan Çin'den sonra dünyanın en büyük ikinci rezerv alanı olma özelliğine sahiptir. İlk etapta yıllık 1200 ton cevher işleyecek pilot üretim tesisinin kurulması çalışmalarına devam edilmektedir. Söz konusu tesis 2023 yılı ocak ayında devreye alınacak olup tam kapasiteye ulaştığında tesiste yıllık 570 bin ton cevher işlenecektir. Yer altı zenginliğimizi doğaya ve çevreye zarar vermeden ekonomiye kazandırmak için özverili bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz."

Petrol sahalarındaki çalışmalar

Bakan Dönmez, Çukurova petrol sahasında rezerv değeri yaklaşık 800 milyon dolar olan petrol keşfinin bu yıl yapıldığına dikkati çekerek, bölgedeki üretilebilir petrol rezervinin yaklaşık 8 milyon varil olduğunun tahmin edildiğini belirtti.

Şırnak-Şehit Esma Çevik petrol sahasının şu ana kadar bu yıl dünyada yapılmış en büyük ilk on keşif arasında yer aldığını aktaran Dönmez, "TPAO son yıllarda hem karada hem de denizde arama çalışmalarına ağırlık vererek, sadece 5 sene önce günlük 37 bin varil olan yurt içi hidrokarbon üretimini bugün itibarıyla 65 bin varil seviyelerine taşımıştır. Ayrıca kara alanlarında yapılan çalışmalarda son 3 yılda toplam 223 milyon varil petrol eşdeğeri yeni rezerv bulunmuştur. 2023 yılı ilk çeyreği itibarıyla Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol boru hattından taşınan petrol miktarı günlük 600 bin varilden 1 milyon varile çıkacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

"54 şirkete şarj istasyonu lisansı verildi"

Dönmez, son dönemde yapılan düzenlenmeler sayesinde önemli miktarda batarya depolama kapasitesinin sisteme dahil edileceğine işaret ederek, "Batarya depolama imkanının yanı sıra elektrolizör teknolojisinin de gelişmesine bağlı olarak elde edilecek yeşil hidrojeni depolayacak yatırımları özel sektörümüzün hızla hayata geçirmesini sağlayacağız. Bu sayede, elektrik üretim kapasitesinde son yirmi yılda kırdığımız rekorları, elektriğin depolanması konusunda çok daha kısa sürede kırmayı hedefliyoruz." ifadesini kullandı.

Yenilenebilir enerji projelerinde yerli aksam ve yurt içi üretim gibi şartlarla Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarının yapıldığını vurgulayan Dönmez, "Önümüzdeki yılların en önemli konu başlıklarından biri elektrikli otomobiller olacağından, 2030 yılına kadar elektrikli araç şebeke altyapısı ile dağıtık üretim ve yenilenebilir enerji teknolojileri için toplamda 3 milyar dolar yatırım yapılması beklenmektedir. Mevcutta 2 bin 147 istasyonda faaliyet gösteren halka açık 3 bin 640 elektrikli otomobil şarj noktasına sahip ülkemizde, 54 şirkete şarj istasyonu lisansı verilmiştir." dedi.

2023 yılı için 23 milyar 854 milyon 250 bin lira bütçe tutarı

Bakan Dönmez, Çayırhan'da yürütülen Kömür Gazlaştırma ve Hidrojen Üretimi Ar-Ge projesinin, temiz kömür teknolojilerinin geliştirilerek madencilik başta olmak üzere enerji sektörünün çevreyle uyumlu hale getirilmesi bakımından önemli olduğunun altını çizerek, "2020 yılında başlatılan projeyle, ülkemizde ilk defa doğal gaz ile hidrojen karıştırılmış, evsel cihazların bu karışımla beslenmesi sağlanmıştır. Öte yandan Türkiye'nin Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritasını yakında kamuoyu ile paylaşacağız." diye konuştu.

Dönmez, bakanlık olarak MTA, MAPEG, TENMAK, EPDK, NDK dahil olmak üzere teklif edilen toplam bütçe tutarının 2023 yılı için 23 milyar 854 milyon 250 bin lira olduğunu bildirdi.

"Rusya-Ukrayna savaşı uluslararası enerji piyasalarını derinden etkiledi"

Komisyonda sunum yapan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Mustafa Yılmaz da 2023 yılı bütçe teklifinde EPDK olarak elektrik piyasasında 115 milyon, doğal gaz piyasasında 164 milyon, petrol piyasasında 406 milyon, LPG piyasasında ise 61 milyon lira olmak üzere toplam 746 milyon lira gelir elde edilmesini öngördüklerini aktardı.

Yılmaz, ek gelirler ile ret ve iadeler sonrası 2023 bütçe toplamının 847 milyon 250 bin lira olduğunu dile getirdi.

Rusya-Ukrayna savaşının, uluslararası enerji piyasalarını derinden etkilediğini belirten Yılmaz, şunları kaydetti:

"EPDK olarak biz de kurumlarımızla işbirliği içinde enerjide herhangi bir aksama yaşanmaması, arz güvenliğinin sekteye uğramaması, hizmetlerin kesintisiz bir şekilde vatandaşlarımıza ulaştırılması için büyük bir çaba sarf ettik. Yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızdan en verimli şekilde yararlanabilmek, yatırım ve istihdam olanaklarını artırmak ve en nihayetinde tüketicilerimiz dahil bütün sektör paydaşlarının menfaatini gözeten lisanssız elektrik üretimi ve depolama düzenlemelerimizi de bu süreçte karara bağladık. Bunun yanı sıra, depolama tesislerine, kurulu güçlerine kadar ilave rüzgar veya güneş santralleri kurulabilme imkanı getirdiğimiz için ülkemizin yenilenebilir enerji kapasitesi de artacak."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.