Şara'nın eski CIA Başkanı ve general Petraus'un sorularını yanıtladığı program sosyal medyada yankı buldu
Suriye Cumhurbaşkanı Şara'nın ABD ziyareti sırasında katıldığı programda eski CIA Başkanı ve general David Petraeus'un sorularını yanıtlarken Irak’ta geçen günlere ilişkin konuşmaları ve Petraus'un iltifatları sosyal medyada yoğun etkileşim aldı.

Şam
Şara'nın, Birleşmiş Milletler'in 80. Genel Kurulu toplantıları için gittiği New York'ta düzenlenen Concordia Zirvesi'nde, eski CIA Başkanı moderatör David Petraeus tarafından "Selamunaleyküm, onur verdiniz efendim." diyerek karşılanması, tarafların bazı anlarda kendilerini gülmekten alıkoyamaması dikkati çekti.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Petraeus, söyleşi sırasında kendisinin Irak görevini yürüttüğü sırada Şara'nın 5 yıl boyunca ABD güçleri tarafından alıkoyulduğu dönemden söz ederek, Suriye Cumhurbaşkanına "Ve şimdi, güçlerinizin katil Beşşar Esad rejiminden kurtardığı Suriye'nin cumhurbaşkanı olarak buradasınız ve ülkenizin ilk BM Genel Kurulu'na ülkenizin cumhurbaşkanı olarak katıldınız. Bu yılın başlarında, birçok dünya liderinin yanı sıra ABD Başkanı ile de görüştünüz. Lütfen 20 yıl önce Irak'taki El Kaide'den bugün bulunduğunuz noktaya nasıl geldiğinizi anlamamıza yardımcı olun?" sorusunu yöneltti.
Şara buna cevaben, "Geçmişi bugünün kurallarıyla yargılayamayız, bugünü de geçmişin kurallarıyla yargılayamayız. Şimdi bölgemiz için yeni ve özel bir evreye girdik. Irak işgal altındaydı. Belki bazı hatalar yapıldı. İnsanların yolculuklarında da bazen hatalar olur. Ancak önemli olan, halkı karşı karşıya kaldığı tehditlerden savunmaya odaklamaktır, özellikle de herhangi bir bölgede ortaya çıkabilecek istikrarsızlıktan." dedi.
Suriye Cumhurbaşkanı, Petraeus'un kendisinin hayranlarından biri olduğunu belirterek, "Tüm bu baskı altında nasıl dayanıyorsun? Düşünmeye vakit ayırabiliyor musun? Geceleri yeterince uyuyabiliyor musun? Tekrar ediyorum, ben de aynı durumdaydım ve gerçekten çok zordu." sorusuna, "43 yaşındayım ama 25 yılımı çatışma, savaş ve zorluklarla geçirdim. Bu yüzden krizlere alışkınım. Krizleri, stratejik planlama, açık fikirli olma, esneklik ve uyum yeteneğiyle yönetmek gerekir." yanıtını verdi.
Şara'nın Suriye Cumhurbaşkanlığı görevini Petraeus'un Irak göreviyle kıyaslayarak esprili bir şekilde yanıtlaması üzerine hem Şara hem de Petraus kendilerini gülmekten alıkoyamadı. Şara, "Suriye'deki görevimin, sizin (Petraeus) Irak'taki işgal komutanlığınızdan çok daha zor olduğuna inanıyorum. Burada görev, Irak'takinden çok daha zor. Sizin Irak'ı terk etmek gibi seçenekleriniz vardı. Benim seçeneklerim sınırlı." ifadesini kullandı.
Suriye'de askeri başarıların nasıl sağlandığına ilişkin soruyu da Şara, güç dengesinin yalnızca araçlara bağlı olmadığını belirterek, "Öncelikle, güç dengesi sahip olduğunuz araçlara ya da elinizdeki imkanlara bağlı değildir. Çatışmanın kolayca taşabileceği birçok ülke var. Bu yüzden bir lidere gereken şey iyimserlik ve inançtır, derin bir inançtır, yani soylu bir davayı savunduğunuza dair inanç." şeklinde cevaplandırdı.
"ABD, Suriye ve genel olarak Batı'nın paylaştığı pek çok ilke var"
Petraus'un "Rusya, İranlılar ve Lübnan Hizbullahı, elbette Beşşar Esad rejiminin kilit yabancı destekçileriydi. Son birkaç yıldır onlara karşı savaştınız. Onlarla ilişkiniz şimdi nasıl gelişiyor sorusuna karşılık Şara, "Bunu birçok kez dile getirdik ve Suriye'nin bölge veya herhangi bir ülke, herhangi bir taraf için bir tehdit oluşturmayacağını söyledik. Suriye'nin egemenliğinin öncelikli olacağını ve dünyanın dört bir yanındaki farklı ülkelerle ortaklıklar kurduğumuz istikrar ve güvenliği göz önünde bulundurarak." dedi.
Şara, Suriye'nin vizyonu ve Batı ile ilişkilerine dair de "Şu anda Suriye ile Batı, ABD arasında paylaşılan çıkarlar söz konusu. Eğer ortak çıkar diliyle konuşacak olursak, ABD, Suriye ve genel olarak Batı'nın paylaştığı pek çok ilke var." değerlendirmesini yaptı.
Petraeus'un "Eski bir Amerikan deyişi aklıma geldi; yalnızca Başkan Richard Nixon, yani en büyük soğuk savaşçı, Komünist Çin'e gidip diplomatik ilişkiler kurabilirdi. Bu da akla şu soruyu getiriyor, Cumhurbaşkanı Ahmed Şara bir gün Kudüs'e gidebilir mi?" sorusu üzerine Şara, "Bu anlaşmaların ya da antlaşmaların uzun ömürlü olması için yeni yaklaşımlar bulmamız gerekiyor. Dolayısıyla yeni bir yol bulmak zorundayız. İsrail'in bir genişleme stratejisi mi var, yoksa caydırıcı bir strateji mi izliyor? Bu durum yolu belirleyecek." ifadesini kullandı.
Suriye'nin son 60 yıl boyunca birçok istikrarsızlıkla karşı karşıya kaldığını belirten Şara, "Suriye'nin yeniden hayata kavuşması için yeni bir şansa ihtiyacı var." dedi.
Şara, ABD Başkanı Donald Trump'ın yaptırımları kaldırmasının ardından ABD Kongresi'nin de bu yaptırımları tamamen kaldırması gerektiği çağrısında bulundu.
Suriye'nin dış politikasını "tüm ülkelerle sakin ilişkiler kurmak ve hiç kimse için tehdit kaynağı olmamak" sözleriyle özetleyen Şara, Suriye'de SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG elebaşı Mazlum Abdi ile yaptığı ilk görüşmeye de değindi.
Şara, bu görüşmede Kürtlerin haklarının güvence altında olduğunu ve "tek damla kan dökülmesine gerek olmadığını" teyit ettiklerini ifade ederek, ülkenin tüm halklarının barış içinde bir arada yaşamasını amaçladıklarını söyledi.
Mart ayında SDG ile yapılan anlaşmanın uygulanmasında bazı sıkıntılar yaşandığını ve ağırdan alındığını dile getiren Şara, bazılarının "adem-i merkeziyetçilik" adı altında bölünmeye heveslendiğine dikkati çekti.
Şara, İsrail'in Suriye'ye saldırılarına ilişkin de "İsrail, Şam'a girişimizden bu yana Suriye'ye 1000'in üzerinde hava saldırısı ve 400'den fazla kara ihlali gerçekleştirdi." dedi.
İsrail'in sürekli olarak Suriye topraklarına müdahale ettiğini vurgulayan Şara, bu ülkeyle müzakereleri sürdürmeye çalıştıklarını belirterek, "Durumu sakinleştirmek için müzakerelere girdik. Başarırsa ve İsrail anlaşılan şeylere bağlı kalırsa belki bu tablo gelişebilir. O vakit başka meseleleri konuşabiliriz. İşgal edilen Golan Tepeleleri meselesi, uzun vadede İsrail ile Suriye arasındaki gelecekteki ilişkiler meseleleri konuşulabilir." ifadelerini kullandı.
Şara, "İsrail ile güvenlik anlaşması konusunda müzakereler sürüyor ve ileri aşamalara gelmiş durumdayız." diyerek, bu sürecin dikkatle takip edildiğini ve müzakerelerin güvenlik açısından kritik önem taşıdığını kaydetti.
"Sizin başarınız bizim başarımız olacaktır"
Petraeus söyleşi sırasında Esed rejimi devrilmeden önce Suriye'deki farklı gruplara ilişkin değerlendirmelerini paylaşırken, HTŞ (Heyet Tahrir Şam) gibi oluşumlarla ilgili görüşlerini de dile getirdi.
Eski CIA Başkanı, "Son yıllarda ara sıra Suriye'deki farklı grupları değerlendirmem istendi ve açıkçası IŞİD ve ardından El Kaide'nin uzlaştırılamaz olduğunu düşündüm. Ancak bana kurduğunuz örgüt, HTŞ hakkında soru sorulduğunda, aslında bu kişilerle çalışabileceğimize, milliyetçi olduklarına, evet, bir dereceye kadar siyasal İslamcı olduklarına inandığımı söyledim." değerlendirmesini yaptı ve Şara'nın aldığı kararların bu değerlendirmelerini doğruladığı söyledi.
Petraeus söyleşinin sonunda "Bu arada oldukça eleştirildim. Size, burada bulunan herkes adına, bu sohbetin bana gerçekten büyük bir umut verdiğini söylemek istiyorum." diyerek, Şara'ya "Çok, çok yüreklendirici ve aydınlatıcıydı. Vizyonunuz güçlü ve net. Tavrınız da çok etkileyici." sözleriyle iltifat etti.
Eski CIA Başkanı, sözlerini "Önümüzdeki zorlu mücadelede size güç ve bilgelik diliyoruz. Umarım başarılı olursunuz, çünkü günün sonunda sizin başarınız bizim başarımızdır. Çok teşekkür ederim." diyerek sonlandırdı.