Dolar
42.23
Euro
48.88
Altın
4,102.00
ETH/USDT
3,603.40
BTC/USDT
106,309.00
BIST 100
10,843.27
Dünya

Çekya'da kurulacak hükümetin, AB ile çatışmacı bir politika izleyeceği değerlendiriliyor

Prag Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Araştırma Direktörü Doç. Dr. Jan Kovar, Çekya'da kurulma aşamasındaki yeni hükümetin, Avrupa Birliği (AB) ile daha çatışmacı bir ilişkisi olacağını, bunun da ülkeye "dost" kazandırmayacağını söyledi.

Salih Okuroğlu  | 10.11.2025 - Güncelleme : 10.11.2025
Çekya'da kurulacak hükümetin, AB ile çatışmacı bir politika izleyeceği değerlendiriliyor

Viyana

Çekya'da 3-4 Ekim'de yapılan genel seçimin ardından Memnuniyetsiz Vatandaşlar Hareketi (ANO), aşırı sağcı Özgürlük ve Doğrudan Demokrasi Partisi (SPD) ve sağcı "Motorcular" partisinin koalisyon hükümeti konusunda anlaşması, ülkenin, AB, Ukrayna ve Rusya'yla ilişkilerinde önemli değişiklikler yaşayabileceği değerlendirmelerine yol açtı.

ANO lideri eski Başbakan Andrej Babis, seçim kampanyası boyunca AB'nin iklim politikalarının birçoğuna karşı çıkarken, Ukrayna'ya verilen destek konusunda ise Çekya bütçesinden fon ayırmayacağını bildirdi.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Çekya'nın muhtemel yeni başbakanı popülist milyarder Babis, Avrupa'nın Ukrayna'ya top mermisi tedarik etmesini sağlayan "Çek Mühimmat Girişimi"nin durdurulması ihtimalini de gündeme getiriyor.

Uzmanlar, Babis'in, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve Slovakya Başbakanı Robert Fico'nun çizgisini takip ederek AB'nin Rusya'ya yönelik yaptırımlarında muhalif pozisyonda duracağını değerlendiriyor.

Öte yandan SPD lideri Tomio Okamura ise ülkenin AB ve NATO üyeliğini "sorgulayan" ve Ukraynalı mültecilerin "kontrol edilmesini" talep eden biri olarak tanınıyor.

"AB'deki konumumuzun biraz daha sorunlu olacağını söyleyebilirim"

Doç. Dr. Kovar, kurulma aşamasındaki koalisyon hükümetinin, ülkenin dış politikasında yapacağı değişikliklere ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Kurulma aşamasında olan hükümetteki partilerin Avrupa karşıtı olarak nitelendirildiğini dile getiren Kovar, koalisyon ortaklarından aşırı sağ SPD'nin seçim kampanyasında AB ve NATO karşıtı söylemlerde bulunduğunu hatırlattı.

Kovar, her ne kadar AB karşıtı bir izlenim verilse de koalisyon anlaşmasında "AB ve NATO üyeliğinin sorgulanmayacağı" konusunda anlaşıldığını dolayısıyla bu konuda radikal bir değişiklik beklemediğini ifade etti.

Önceki koalisyon hükümetinde de AB'ye eleştirel yaklaşan bir partinin bulunduğuna işaret eden Kovar, "Ancak genel olarak, AB'deki konumumuzun biraz daha sorunlu olacağını söyleyebilirim, çünkü göç anlaşmasını veya Yeşil Anlaşmayı ya da Yeşil Anlaşmanın bazı yönlerinin reddedilmesinin gündeme getirileceğini düşünüyorum." dedi.

"AB'de pek çok dost kazandıracağını sanmıyorum"

Kovar, yeni hükümetin AB ile ilişkisine dair şu ifadelerini kullandı:

"(Politikacılar) Sadece hoşlarına gitmeyen kısımları reddedip, beğendikleri kısımları almak istiyorlar. Ve bu yaklaşımın, sonunda onların söylediği gibi, ilk adımlarından biri göç anlaşmasını ve Avrupa Yeşil Anlaşmasını reddetmekse, bunun AB'de pek çok dost kazandıracağını sanmıyorum. Çünkü bu, diğerleriyle sadece sürtüşmelere yol açabilir, çünkü Avrupa entegrasyonu 'alakart' bir şey değildir. Öyle bir şey yok. Beğendiğiniz mevzuatı seçip, beğenmediğinizi reddedemezsiniz. Bu anlamda, ne olacağını göreceğiz, ama daha çatışmacı bir yaklaşım."

Kovar, koalisyon hükümetinde Başbakan olması beklenen Andrej Babis'in de siyasetin dışında iş ilişkilerinin Avrupa ülkeleriyle olduğunu, dolayısıyla bunu tehlikeye atacak bir adım atmasını beklemediğini dile getirerek, "Viktor Orban ve Robert Fico gibi AB yaptırımlarını engelleyeceğimizi sanmıyorum, en azından o kadar sık değil." değerlendirmesinde bulundu.

Anlaşmaya varılan koalisyon hükümetindeki bir partinin, Rusya'dan esinlenerek bazı açıklamalar yaptığını belirten Kovar, koalisyondaki partilerin Babis'i Rusya-Ukrayna Savaşı meselesinde de etkilemeye çalışacağını kaydetti.

Kovar, "Çekya'nın Rusya ve Ukrayna'ya yönelik dış politikası söz konusu olduğunda. Ukrayna'ya karşı daha az dostane olacağını tahmin ediyorum. (Çek) Mühimmat Girişimi gibi girişimlerde daha az yer alacağız. Aynı zamanda, şu anda aşırı derecede Rus yanlısı olacağımızı ya da çatışmanın o tarafında olacağımızı da sanmıyorum." yorumunu yaptı.

Kovar, Vişegrad 4'lüsünün tekrar canlandırılma ihtimalini düşük görüyor

Macaristan, Polonya, Slovakya ve Çekya'dan oluşan Vişegrad 4'lüsünün tekrar canlandırılması ihtimalinin oldukça düşük olduğu görüşünü dile getiren Kovar, Rusya-Ukrayna Savaşı'na yaklaşımdaki farklılıklar nedeniyle V4 kapsamında ortak hareket etmenin "imkansız" olacağını söyledi.

Çekya'nın Ukrayna yanlısı pozisyondan uzaklaşacağını öngördüğünü aktaran Kovar, "Yani, kısacası, bir devrim beklemiyorum, demek istediğim bu. Ukrayna, Rusya ve AB konusunda, dış politika açısından biraz daha sürtüşme bekliyorum." dedi.

Kovar, Çekya'nın Orta Doğu politikalarında ise bir değişiklik beklemediğini ifade ederek, "Koalisyon anlaşmasından gördüğüm kadarıyla İsrail hala en önemli ortaklarımızdan biri olmaya devam edecek. Çoğu siyasi parti arasında büyük bir konsensüs var. Nüfus konusunda biraz daha az ama siyasi partiler söz konusu olduğunda, bu durum büyük ölçüde sabit. Bu yüzden bir değişiklik olacağını düşünemiyorum." diye konuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.