1993'te evlenen ve geçirdiği bir rahatsızlık sebebiyle çocuk sahibi olamayan Tülay Işık, daha sonra çeşitli nedenlerle 2001 yılında eşiyle boşandı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı sevgi evlerinde, 2010 yılında gönüllü çalışmaya başlayan Işık, burada tanıştığı ve "onu hala kırmızı elbisesiyle hatırlıyorum" dediği kızının ve kardeşinin koruyucu ailesi olmaya karar verdi.

"Bana anne olma fırsatını verdiler, iyi ki varlar" dediği 18 ve 14 yaşlarındaki iki kardeşe 10 yıldır yuvasını açan 52 yaşındaki Işık, koruyucu aile olma sürecini, AA muhabirine anlattı.

Çocuk büyütme isteğiyle koruyucu aile olmaya karar verdiğini belirten Işık, "Şu anki kızımla sosyal aktiviteler sırasında paylaşımımız olmuştu, sevgi bağımız kurulmuştu. Onu hala kırmızı elbisesiyle, bana sorular sorduğu zamanı hatırlarım. 'Tamam koruyucu ailesi olurum' dedim. Sonrasında 'bir de kardeşi var' dediler. Kızım o zaman 8, kardeşi de 4 yaşındaydı. Küçük çocuk da büyütmek istiyordum. Oğlumu getirdiler gördüm, koca gözlü koca kulaklı (gülümsüyor). Zaten bir defa gördüğünüzde bir çocukla hemen iletişim kuruyorsunuz ya da belki de biz oğlumla öyle bir iletişim kurduk, bağ oluştu. Elimi tuttu, odadan bir şeyler gösterdi." diye konuştu.

"Onlarla birlikte ben de büyüdüm"

Işık, o zamanlar ilkokul ve kreşe giden çocuklarının şimdi üniversite ve lisede okuduğunu söyledi. 

Birlikte hem çok güzel hem de zor zamanlar geçirdiklerini ifade eden Işık, "Onlarla birlikte ben de büyüdüm. Koruyucu ailelik öncesi kedimle yaşıyordum. İşten eve geldiğimde sadece kedinin sıcaklığı vardı. Çocuk sahibi olduktan sonra hayat bambaşka bir hal alıyor. Sabahları kalkıp oğluma kahvaltı hazırlıyor olmak, çocukların okuldan dönüşlerini izlemek, onların zaman içerisinde büyüdüklerini görmek, bir insanın büyümesini yakından gözlemlemek de çok başka bir deneyim." ifadelerini kullandı. 

Koruyucu anne olmanın hem iki kardeş hem de kendisi için çok iyi olduğunu vurgulayan Işık, "Kardeş bağı hiçbir bağın yerine konamıyor tabii. O çok değerli bir bağ." dedi.

Işık, koruyucu aile olmanın evlat edinmekten çok da farklı olmadığını belirterek, şöyle konuştu:

"İkisi de benim çocuklarım. Bana anne olma fırsatını verdiler, iyi ki varlar. Bir çocuğun yakından büyümesini izlemenin yerini tutacak hiçbir şey yok. Benim biyolojik çocuğum olmadığı için, arada bir fark var mı, bilmiyorum açıkçası. Ama herhalde daha az sevemezdim diye düşünüyorum. Koruyucu aileliği, çocuk büyütme isteği ve sabrı olan herkese öneririm."