
İLERLEME RAPORU'NA İLİŞKİN HÜKÜMET AÇIKLAMASI
Başbakan Vekili ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye'nin AB Komisyonu'nun müzakerelere başlanması tavsiye kararını memnuniyetle karşıladığını belirtti.
Gül, yeni Başbakanlık'ta düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtlamadan önce, hükümetin, tavsiye kararına ilişkin değerlendirme ve açıklamasını okudu.
Konuyla ilgili hükümet açıklaması şöyle:
''Avrupa Birliği Komisyonu, Aralık 2002 Kopenhag zirvesi sonuçları uyarınca hazırladığı rapor ve tavsiyeyi bugün yayınlamıştır. Komisyon ülkemizin AB'ye uyum yönünde attığı adımları kapsamlı biçimde değerlendirmiş ve siyasi kriterleri yeterli ölçüde karşıladığını tespit etmiş bulunmaktadır. Komisyon, bu tespitten hareketle üye ülkelere Türkiye ile müzakerelerin başlatılması yönünde bir net bir tavsiyede bulunmuştur.
Komisyon tavsiyesinde Aralık 1999 Helsinki Zirvesi'nde ülkemizin AB'ye katılması mukadder bir aday ülke olarak ilan ve tescil edilmiş olduğu, Aralık 2002 Kopenhag Zirvesi'nde ise Aralık 2004'te AB Komisyonu'nun rapor ve tavsiyeleri uyarınca Türkiye'nin Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirdiğine karar verildiği takdirde, katılım müzakerelerinin gecikmeksizin başlatılacağının karara bağlandığı ve bu kararı müteakip AB zirvelerinde teyit edildiğini de vurgulamaktadır.
Bu üç temel hususu memnuniyetle karşılıyor ve Komisyon'un tavsiyesini tarihi bir adım olarak görüyoruz.
Böylece AB Komisyonu tavsiyesinde ülkemizde gerçekleştirilen reformların başarısı, teslim ve tescil edilmiş bulunmaktadır. Türkiye, AB üyeliğini stratejik bir hedef olarak benimsemiş ve müzakerelerin açılması kararına zemin hazırlamak üzere sorumluluklarını yerine getirmiştir. Hükümetimiz bu husustaki iradesini sürdürecektir.
Diğer yandan, Komisyon'un müzakere sürecinde ülkemizin tabi kılınacağı usul ve esaslar ile ilgili önerilerinden bazılarının diğer adaylarla ilgili ve geçmiş uygulamalara nazaran farklı unsurlar içerdiği görülmüştür.
Türkiye, AB'nin müzakere sürecinin genel anlamda daha etkin yürütülmesine ve izlenmesine yönelik tedbirler geliştirme arzusunu anlamaktadır. Ancak, bu yapılırken ülkemiz için değişik kriter ve yöntemler önerilmiş olmasının yapıcı ve objektif bir yaklaşımı yansıttığını söylemek mümkün değildir. Bu öneriler, Türkiye'ye diğer adaylarla eşit muamele esasını benimseyen Aralık 1999 Helsinki kararlarıyla çelişmekte olup, ayrıca tartışılmaya muhtaçtır.
Komisyon tavsiyesinde yer alan öneriler, AB devlet ve hükümet başkanlarının 17 Aralık'ta yapacakları zirvede karara bağlanacaktır. Bu günden itibaren, siyasi sağduyu ve ahde vefa ilkesi temelinde hareket etme sorumluluğu üye ülkelere geçmektedir.
Dolayısıyla 17 Aralık'ta üye ülkelerin daha önce aldıkları karar uyarınca Komisyon'un müzakerelere başlama tavsiyesini gecikmeksizin hayata geçirmesini bekliyoruz.
Ayrıca, önümüzde bulunan süreyi Komisyon'un sunduğu tavsiyeleri ve bunların aynen benimsenmesinin yaratacağı sonuçları layıkıyla değerlendirmek için iki taraf bakımından da hayati önemde bir düşünme fırsatı olarak görüyoruz.
Bu zaman zarfında, tavsiye kağıdının içeriğine ilişkin görüş, kaygı ve beklentilerimizi AB üyesi ülkelerle her düzeyde açıklık ve samimiyetle paylaşacağız.
Türkiye, 17 Aralık günü üye ülkelerin koşulsuz, müzakere sürecinin sonuçları bakımından ayrımcılığa mahal vermeyecek, ayrıca sürecin yürütülebilirliğini de teminat altına alacak kararı vereceklerini ümit etmektedir.
Bu vesileyle Türkiye'nin AB ile bütünleşme sürecine bu aşamaya kadar kuvvetli destek vermiş olan, aralarında seçkin devlet adamı, politikacı, aydın, işadamı ve sendikacıların da bulunduğu bütün Avrupa Birliği vatandaşlarına teşekkür ederiz.''
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.