Dolar
42.83
Euro
50.73
Altın
4,484.05
ETH/USDT
2,966.70
BTC/USDT
87,823.00
BIST 100
11,320.83
Analiz

İsrail'in Eurovision'a katılımı: Avrupa'nın çifte standardı

Avrupa Yayın Birliği, Eurovision'un "tarafsız bir alan olarak kalması ve araçsallaştırılmaması gerektiğini" söylemeyi sürdürüyor. Bu, FIFA'nın da defalarca sığındığı aynı ezber.

Ramzy Baroud ve Romana Rubeo  | 23.12.2025 - Güncelleme : 23.12.2025
İsrail'in Eurovision'a katılımı: Avrupa'nın çifte standardı

İstanbul

İslam ve Küresel İlişkiler Merkezinden (CIGA) Kıdemli Araştırmacı Ramzy Baroud ve The Palestine Chronicle’ın Genel Yayın Yönetmeni Romana Rubeo, İsrail'in 2026 Eurovision Şarkı Yarışması'na dahil edilmesi etrafında büyüyen tartışmaları ve Avrupa'nın çifte standardını AA Analiz için kaleme aldı.

***

"İkiyüzlülük" kelimesi en kolay başvurulan tanım olsa da İsrail'in 2026 Eurovision Şarkı Yarışması'na kabul edilmesini [1] tarif etmeye en uygun kelime değil. Modern tarihin en korkunç soykırımlarından birini işlemiş bir ülkenin, kültür, sanat ve müziğin merkeziymiş gibi yüceltilmesini nasıl açıklayacağımızı karşılayacak başka kavramlar bulmak gerekiyor. "Suç ortaklığı" buna bir alternatif olabilir ancak bu bile Batı'nın Filistin halkına karşı işlenen Gazze soykırımını [2] aklama ve üzerini örtme konusundaki ısrarını yine de tam olarak açıklamıyor.

İsrail'in yarışmaya kabul edilmesini protesto edenlerin birçoğu, dünya genelinde genellikle on milyonlarca izleyiciye ulaşan Eurovision'da, Rusya'nın Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesinden yalnızca 36 saat sonra [3] yarışmadan çıkarıldığını hatırlatıyor. Dahası, mesele Eurovision'la sınırlı değil. Moskova'ya siyasetten ekonomiye, spordan kültüre kadar hemen her alanda binlerce yaptırım uygulandı. Bugün bile, bu binlerce yaptırımın [4] ardından Avrupalı yetkililer yeni yaptırımları tartışmayı ya da devreye sokmayı sürdürüyor. Avrupa, Rusya'yı veya kendi siyasi yörüngesinin dışında kalan herhangi bir ülkeyi cezalandırma konusunda hiçbir zaman "yeterli" demiyor.

Sömürgeci mantık

Peki İsrail bir Avrupa ülkesi mi? Bu soruya yanıt verebilmek için, genel olarak İsrail ile Batı arasındaki, özel olarak da İsrail ile Avrupa arasındaki kötü niyetli ilişkiyi gerçekten kavramak gerekiyor. İsrail, Avrupa'nın bir uzantısı, Batı emperyalizmi ve sömürgeciliğinin çirkin bir ürünü. Yerleşimci sömürgeciliğin [5] en vahşi biçimi. Öyle ki yerlilere, Batılıların ve sözde üstün kültürlerinin hizmetinde, aşağı bir konumda yer alma hakkı bile tanınmıyor. İsrail'in yerleşimci sömürgeci modelinde hedef Filistinlilerin ortadan kaldırılması. Filistin'deki Siyonist projenin baş mimarı ve İsrail'in ilk Başbakanı David Ben Gurion'un, "Araplar gitmeli" [6] ya da "Arapları sürmeliyiz" [7] derken, bunun gerçekleşmesi için savaş gibi elverişli bir anın kollanması gerektiğini vurgulaması bu mantığı açıkça gösteriyor.

Ama tartışma uğruna varsayalım ki Batı geçmişte, İsrail'in demokrasi, eşitlik ve medeniyet iddiaları yüzünden kandırılmış olsun. Peki Avrupa, bugün kültür ve müzik dahil her alanda İsrail'i kucaklamayı sürdürürken hangi gerekçeyi dayanak alıyor? İsrail'in eliyle ve Batı'nın silah teknolojisiyle katledilen Filistinlilerin sayısını hala tam olarak bilmiyoruz. Çünkü binlerce Filistinlinin bedeni, kendi evlerinin, okullarının ve hastanelerinin enkazı altında kalmış durumda [8]. En ihtiyatlı tahmin bile 71 binden fazla kişinin öldürüldüğünü [9] ve 171 binden fazla kişinin yaralandığını[10] söylüyor. Bu rakamlara kayıp olan on binler ya da açlık, tedavi edilebilir hastalıklar, kirli sular ve benzeri nedenlerle hayatını kaybedenler dahil değil.

Batı bütün bunları biliyor. Ancak hepimiz gibi dünyanın ilk canlı yayınlanan soykırımını izlediği için değil, İsrail'e istihbarat sağlayan uydu altyapısında payı olduğu, kullanılan silahların önemli kısmını temin ettiği ve Tel Aviv'i koruyan siyasi kalkanı ördüğü için de biliyor. İsrail'i eleştiren Avrupalılar bile yeterince ileri gitmiş değil. Zira bazıları, örneğin üst düzey İspanyol yetkililer, İsrail'in Gazze'de soykırım işlediğini açıkça kabul etti. Buna rağmen siyasi bağlar tümüyle koparılmadı, kapsamlı ekonomik yaptırımlar devreye sokulmadı, benzeri hiçbir adım atılmadı.

Bir doktrin olarak tarafsızlık

Avrupa Yayın Birliği (EBU), Eurovision'un "tarafsız bir alan olarak kalması ve araçsallaştırılmaması gerektiğini" söylemeyi sürdürüyor [11]. Bu, FIFA'nın da defalarca [12] sığındığı aynı ezber. İsrail'i korurken, Rus sporcuları yalnızca Rus oldukları için cezalandırmaya gerekçe yapılan argümanla aynı. Avrupa'nın İsrail'e yönelik inatla sürdürdüğü desteği, yalnızca anlık çıkarların beslediği bir ikiyüzlülük ya da Filistinlilerin hayatının değersiz görülmesinden ibaret basit bir kayıtsızlık da değil. Avrupa'nın yönetici elitleri İsrail'i "kendilerinden biri" olarak görüyor. İsrail'in kazançlarını ve kayıplarını kendi başarıları ve yenilgileri sayıyor. İsrail'i eleştirdiklerinde bile bunu sertçe değil, yumuşak bir dille yapıyorlar, tıpkı aile çıkarlarına aykırı davrandığını düşündüğü oğlunu usulca uyaran bir baba gibi.

Halk öfkeli, kurumlar suskun

Ne var ki bu düstur toplumlar için geçerli değil. İtalyanlardan İrlandalılara, Fransızlardan İspanyollara, Belçikalılardan Almanlara ve Avusturyalılara kadar milyonlarca insan, İsrail'in Filistinlilere yaptıklarına karşı çıkıyor [13]. Bazılarıysa Gazze'deki soykırımın kendi vergi paralarıyla desteklenmiş olmasına ayrıca öfkeli. Bu insanlar şimdi EBU'ya ve suç ortaklığı içindeki diğer Avrupa kurumlarına karşı seslerini yükseltiyor [14] ve "artık yeter" diyor. Avrupa demokrasisinin bilerek aşındırılmasına karşı son bir duruş olarak, seslerinin duyulmasını sağlamak artık onlara düşüyor.

EBU, 17 Aralık'ta, İsrail'in performansına yönelik yuhalamaların sansürlenmeyeceğini ve bastırılmayacağını açıkladı [15]. Bunu bir taviz gibi sunması ise ayrı bir ironi. Halkı sessizliğe ikna etmeye dönük acınası bir çaba. Ancak Avrupa sivil toplumu buna razı olmayacak. Çünkü bu yuhalamalar, Avrupa'nın Gazze'deki İsrail soykırımına ortaklığını bastırmalı, bastırmak zorunda. Yuhalamanın artma zamanı. Amaç yalnızca Gazze'deki soykırımı müzikle aklamaya çalışanları teşhir etmek değil, Brüksel'den Londra'ya, Paris'ten Viyana'ya uzanan çizginin tamamında soykırımı mümkün kılanları da hesap vermeye zorlamak.

[1] https://eurovisionworld.com/esc/israel-remains-in-eurovision

[2] https://eurovisionworld.com/esc/israel-remains-in-eurovision

[3] https://www.bbc.com/news/entertainment-arts-60530513

[4] https://www.cnas.org/sanctions-by-the-numbers

[5] https://www.palestine-studies.org/en/node/232079

[6] https://www.palestine-studies.org/en/node/42571

[7] https://electronicintifada.net/blogs/charlotte-silver/ilan-pappe-and-camera-how-zionists-are-fighting-history

[8] https://www.aljazeera.com/news/2025/12/15/retrieving-bodies-in-gaza-difficult-due-to-storm-war-ravaged-buildings

[9] https://www.aps.dz/en/world/arab-world/mje8zeo8-zionist-aggression-death-toll-reaches-70-925-in-gaza-171-185-others-wounded

[10] https://www.aps.dz/en/world/arab-world/mje8zeo8-zionist-aggression-death-toll-reaches-70-925-in-gaza-171-185-others-wounded

[11] https://www.ebu.ch/news/2025/11/ebu-announces-changes-to-eurovision-song-contest-voting-rules-to-strengthen-trust-and-transparency

[12] https://morningstaronline.co.uk/article/so-politics-and-sports-do-mix-fifas-hypocrisy-over-russia-and-israel

[13] https://politicstoday.org/global-protests-erupt-after-israeli-interception-of-gaza-aid-flotilla/

[14] https://www.nbcnews.com/world/europe/united-music-divided-israel-eurovision-tensions-bubble-famously-neutra-rcna206455

[15] https://www.euronews.com/culture/2025/12/17/eurovision-crisis-austrian-broadcaster-announces-it-will-not-censor-palestinian-flags-or-m

[Ramzy Baroud, İslam ve Küresel İlişkiler Merkezi'nde (CIGA) Kıdemli Araştırmacıdır. Romana Rubeo, The Palestine Chronicle’ın Genel Yayın Yönetmenidir.]

*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.