Dolar
42.44
Euro
48.94
Altın
4,066.01
ETH/USDT
2,836.20
BTC/USDT
86,806.00
BIST 100
10,922.86
Yaşam

Yarım asırlık öğretmen çocuklarıyla aynı okulda görev yapıyor

Yarım asırdır eğitim aşkıyla öğretmenlik yapan, yüzlerce burslu öğrencinin hayatına dokunan, birçok bürokrat ve siyasetçi yetiştiren Sabri Murat, çocukları ve geliniyle aynı okulda öğrencileri geleceğe hazırlıyor.

Lale Bildirici Büyükkarakaya  | 23.11.2025 - Güncelleme : 23.11.2025
Yarım asırlık öğretmen çocuklarıyla aynı okulda görev yapıyor Fotoğraf: Bünyamin Çelik - AA

İstanbul

Türkiye'nin birçok yerinde Türkçe öğretmeni olarak görev yapan 72 yaşındaki Murat, tam 52 yıldır öğrencilerini aynı heyecanla yetiştiriyor.

Eğitim dünyasında aynı zamanda idareci olarak yüzlerce öğrencinin hayatına dokunan Murat'ın oğlu, kızı ve gelini de öğretmenliği seçti.

Murat, yarım asrı aşan meslek hayatının şimdiki dönemlerinde oğlu, gelini ve kızıyla aynı okulda çalışıyor.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Altı çocuklu çiftçi bir anne ve şoför bir babanın çocuğu olarak 1953 yılında dünyaya gelen, Elazığ'da bir köy okulunda eğitim hayatına başlayan Murat, AA muhabirine ders verdiği sınıfta konuştu.

Murat, köyde çok zorlu bir dönemde eğitim hayatına başladığını dile getirerek, "Köy okulunda okudum. Ortaokul ve liseye Elazığ'da evimiz olmadığı için akrabalarımın yanında devam ettim. Ortaokul ve lisede hiç öğle yemeği yiyemedim. Çünkü akrabalarımın evlerine geldiğimde 'Aç mısın?' diye sorduklarında, utandığımdan dolayı 'Aç değilim.' diyordum. Akşam onların çocukları da gelsinler. Onlarla birlikte yiyelim diyerek, 6 seneyi öyle geçirdim." diye konuştu.

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü kazandığını, üniversiteden 1974 yılında mezun olduğunu dile getiren Murat, o yıldan bu yana öğretmenlik yaptığını anlattı.

Murat, üniversitenin ardından Türkçe öğretmeni olarak mesleğine başladığını, ilk tayininin memleketi Elazığ Atatürk Lisesi'ne çıktığını, 1980'deki ihtilalde de Elazığ'da olduğunu, 1982 yılında tayininin Sinop'a çıktığını, orada 2 ay öğretmenlik yaptığını, daha sonra ise dershanelerde çalıştığını kaydetti.

Elazığ, Diyarbakır, Malatya, Adana ve İstanbul'da öğretmenlik yaptığını, şu an Ataşehir'deki özel bir lisede derse girdiğini, idarecilik yönünün de olduğunu belirten Murat, "Yaşım itibarıyla şu anda günde 8 saat derse girip aslanlar gibi dersimi anlatırım. Fizik olarak belki yetersiz kalırım ama ruh olarak anlatabilirim. Sınıflarda motivasyon çalışması da yapıyorum. Velilerle görüşmeler yapıyorum. Anne baba olmayı öğretmiyorum, öğretemem. Fakat tecrübelerimi aktarıyorum." ifadelerini kullandı.

Murat, başarılı bir öğretmenin özelliklere değinerek, "Davranışınızla, yürüyüşünüzle, konuşmanızla ve önderliğinizle, öğretmen rol modeli çok iyi yerine getirmeli. Bence öğretmen önemlidir ama bundan daha önce öğretmen değerlidir. Öğretmen değerliyse, ders verdiği çocuklara, öğrencilere onların değerli olduğunu hissettirmelidir." dedi.

"Örnek olursanız herkes sizi takip eder"

Çocuklarıyla aynı kurumda öğretmenlik yaptığına dikkati çeken Murat, sözlerine şöyle devam etti:

"Oğlum ve gelinim benim gibi Türkçe öğretmeni. Kızım da sınıf öğretmeni. Ben onların illaki öğretmen olmaları için herhangi bir telkinde bulunmuş bir insan değilim. Örnek olursanız herkes sizi takip eder. Ben kendi açımdan 50 sefer dünyaya gelsem yine öğretmen olurum. Çünkü ben öğretmenlikle insanlığı öğrendim. Diğer mesleklere çok büyük saygım var. Herkesin ayrı ayrı özellikleri var ama dikkat edin, herkesin bir öğretmene ihtiyacı var. Öğretmen olmadan, rehber olmadan yol yürümek çok zor. Bizimkiler de onu öyle seçmiş. Babalarını görmüşler. Çok çalışıyor ama çok mutlu. Öğretmenlik çocuklarım tarafından seçilmiş bir meslek ama benim belki örnek olmamdan dolayı etkili olmuş olabilir."

Murat, kendisinin en büyük sermayesinin öğrencileri okutmak olduğunu dile getirdi.

"Bizim malımız mülkümüz yok. En büyük sermayemiz öğrencilerimiz." diyen Murat, en az 10 bin kişiye burs verdiklerini, öğretmenin önceliğinde para olmadığını, amaç ve azmin ön safta yer aldığını söyledi.

"Öğretmenliği seçmemde babam etkili oldu"

25 yıllık Türkçe öğretmeni Mete Murat ise babasıyla aynı okulda ve branşta çalışmaktan mutluluk duyduğunu kaydetti.

Babasının öğretmen olan eşi, kız kardeşi ve kendisine rol modellik yaptığına işaret eden Murat, şu ifadeleri kullandı:

"Öğretmenliği seçmemde babam etkili oldu. Hem babamdı, aynı zamanda öğretmenimdi. Yani üniversite sınavına hazırlanırken Türkçe derslerime girdi. Dolayısıyla hem babam hem de öğretmenim olma münasebetiyle ben mesleğimi severek, isteyerek seçtim, zorlanarak değil. Bir babanın mesleğini devam ettirme anlamında değil, onu rol model alıp ülkeye faydalı olma, bir şeyler yapabilme anlamında öğretmenliği tercih ettim. Çünkü öğretmenlik direkt insana dokunan bir meslek."

Murat, öğretmenliğinin dışında öğrencilere sınavlarda destek olabilme için onları motive edici çalışmalar da yaptıklarını anlattı.

Öğrencilerin çoğunun artık pek fazla kitap okuyamadığına değinen Murat, "Öğrencileri daha çok internet üzerinden bu işleri halletmeye çalışıyorlar. Bizim amacımız onları o noktaya çekebilmek. Zaten yapılan sınavlarda kelime sayısı çok fazla. Yani şu an Türkçeyi iyi anlayamayan, iyi kavrayamayan sınavlarda matematik veya fen sorusunu da yapamıyor. Dolayısıyla öğrencilerimizin Türkçeyi çok iyi öğrenmelerini ve kullanabilmelerini öğretiyoruz." diye konuştu.



Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.