Diyarbakır'da üzerinde "Malta Haçı" bulunan Roma dönemine ait lahit bulundu
Diyarbakır Rölöve ve Anıtlar Müdürü Cemil Koç, "Yapılan arkeolojik kazılar sonucunda ilk kez Diyarbakır'da lahit bulundu." dedi.
Diyarbakır
Diyarbakır'da tarihi surlarda yapılan restorasyon çalışmalarında lahit bulundu.
Kültür ve Turizm Bakanlığının yatırım programı kapsamında Diyarbakır Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü tarafından Diyarbakır Surları'nın 75 ve 76 nolu burçlarında başlatılan restorasyon çalışmaları sürüyor.
Arkeolojik kazılarda yerin yaklaşık 4,5 metre derinliğinde kireç taşından yapılma kapak kısmı iki parçadan, tekne kısmı ise yekpare olan lahit bulundu.
Uzman restoratörler tarafından temizlik çalışması yapılan lahit, İçkale Müze Kompleksi'nde geçici olarak sergileniyor.
Diyarbakır Rölöve ve Anıtlar Müdürü Cemil Koç, AA muhabirine, Diyarbakır'ın ilk yerleşim alanını oluşturan İçkale'deki surların 75 ve 76 nolu burçlarında restorasyon çalışması yürüttüklerini söyledi.
75 nolu burcun zemin kat girişinin ortaya çıkarılması için daha önce 4,5 metre derinliğinde bir kazı çalışması gerçekleştirdiklerini anlatan Koç, burcun zemin kotlarına inildiğinde karşılaşılan yer altı suyu nedeniyle drenaj yapma ihtiyacı duyulduğunu aktardı.
Bu nedenle yaptıkları arkeolojik kazıda, burcun sağ tarafının girişinde lahit bulunduğunu ifade eden Koç, şöyle konuştu:
"Lahidin kapak kısmı iki parçadan oluşuyor. Tekne kısmı da yekpare bir bütünden oluşuyor. Lahit kireç taşından yapılmış, uzunluğu 224, genişliği 82, yüksekliği 116 santimetre. Lahidin bir yüzünde kabartma tekniği ile oluşturulmuş dairesel çember içinde 'Malta Haçı' olarak tanımladığımız haç bulunmaktadır. Kapakta, lotus kısımlarının ön taraflarında da kazma tekniği ile oluşturulmuş bir haç yer almaktadır."
Lahidin, Diyarbakır Müze Müdürlüğünde görevli uzman arkeologlar, Diyarbakır Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğündeki restoratörler ile Gaziantep Üniversitesinden Antropolog Dr. Nazlı Akbaş gözetiminde yerinden alınarak açıldığını bildiren Koç, lahitte bulunan kemiklerin test edilmek üzere Gaziantep Üniversitesindeki laboratuvarlarda incelemeye alındığını ve yapılacak çalışmalar neticesinde elde edilecek verilerin daha sonra paylaşılacağını aktardı.
Çalışmaları Saint George Kilisesi, eski cezaevi ve 75 nolu burcun arasında kalan bölgede sürdürdüklerini aktaran Koç, daha önce de benzer şekilde tekil mezarlara denk geldiklerini anımsattı.
Koç, şöyle devam etti:
Büyük bir ihtimalle burası kilisenin mezarlık alanını oluşturuyor. Kazılar devam ediyor. Benzer verilerin çıkma ihtimali mümkün. Yapılan arkeolojik kazılar sonucunda ilk kez Diyarbakır'da lahit bulundu."
Lahidin şu anda İçkale'deki eski cezaevi binası önünde geçici olarak sergilenmeye alındığını belirten Koç, lahidi yapacakları çevre düzenlemesinin ardından Saint George Kilisesi'nin yan tarafında sergilemeyi planladıklarını kaydetti.
Saint George Kilisesi'nin 3. yüzyıla tarihlenen anıtsal bir eser olduğunu dile getiren Koç,"Burası da (lahidin bulunduğu yer) kilisenin nekropol (mezarlık) alanı olarak değerlendirdiğimiz için büyük bir ihtimalle lahidi 3. veya 4. yüzyıla tarihlendirme imkanı söz konusudur." ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.