Dolar
38.57
Euro
43.58
Altın
3,240.74
ETH/USDT
1,845.70
BTC/USDT
96,100.00
BIST 100
9,167.58
Gündem

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, maden kazasında sorumluluğu bulunanları yargı önüne çıkaracaklarını söyledi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde toprak kayması sonucu yaşanan maden kazasıyla ilgili eksiklikleri ve yapılan yanlışları ortaya çıkaracaklarını söyledi.

Fuat Kabakcı, Serhat Zafer, Muhammet Mutaf, Barış Yalçınkaya, Tevhid Furkan Nehri  | 15.02.2024 - Güncelleme : 15.02.2024
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, maden kazasında sorumluluğu bulunanları yargı önüne çıkaracaklarını söyledi Fotoğraf: Serhat Zafer/AA

Ankara/Erzincan

Bakan Bayraktar, kazanın meydana geldiği alanda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Heyelan altında kalan işçilerin bulunduğu tahmin edilen alanlara yönelik arama kurtarma çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını anlatan Bayraktar, bu kapsamda metal dedektörleri ve maden ekipmanları başta olmak üzere tüm teknik imkanların kullanılarak faaliyetlerin yürütüldüğünü aktardı.

Bayraktar, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile birlikte işçilerin ailelerini ziyaret ettiklerini ve kendilerini bilgilendirdiklerini belirterek, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere tüm ilgili kurumların tedbirleri alarak çalışmalarını yürüttüğünü ifade etti.

Maden kazasındaki kusur ve noksanı bulunanları ortaya çıkaracaklarını vurgulayan Bayraktar, "Bu konularla alakalı kimlerin sorumluluğu varsa onların yargı önüne çıkmasını ve hesap vermesini temin edeceğiz. Milletimizin hiçbir endişesi olmasın. Şirketin özellikle yönetim düzeyinde bir zafiyet içerisinde olduğunu görüyoruz çünkü hala söz konusu yabancı şirketin temsilcileri burada değiller. Ama bu konuya da özellikle arama kurtarma sürecini bitirdikten sonra yoğun bir şekilde bakacağımızı ifade etmek istiyorum." diye konuştu.

Bayraktar, kazayla ilgili hiçbir şeyin üstünün örtülmeyeceğinin altını çizerek, "Ama en kısa sürede bu konuyla alakalı tüm sorumlular her ne kademede olursa, her ne aşamada olursa olsun mutlaka sizlerle ve kamuoyuyla paylaşılacak. Yargı burada gereğini yapacaktır diye düşünüyorum." dedi.

Türkiye'nin maden konusunda yerli ve yabancı yatırıma açık olduğunu ancak herkesin aynı sorumlulukta davranmasının önem arz ettiğini kaydeden Bayraktar, konuyla alakalı hukuki sürecin işlediğini, resmi sürecin tamamlanmasının beklendiğini ifade etti.

Bayraktar ayrıca kazayla alakalı bir sorumlunun daha gözaltına alındığı bilgisini paylaştı.

Sahada periyodik olarak ölçümler yapılıyor

Heyelanın ardından tehlikeli sızıntı olduğu iddialarına ilişkin periyodik olarak gerekli ölçümlerin yapıldığını aktaran Bayraktar, özellikle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına ait bir laboratuvar başta olmak üzere hem sahada hem de Ankara'da bir laboratuvarda da çevre sulardan ve topraktan alınan numunelerin test edildiğini söyledi.

Bayraktar, "Dolayısıyla özellikle hem sudan aldığımız hem topraktan aldığımız numunelerle alakalı şu anda hiçbir endişe edeceğimiz süreç söz konusu değildir. Dolayısıyla böyle bir risk şu anda söz konusu değildir." dedi.

Bakan Işıkhan: Devletin tüm kurumları burada

Bölgede incelemelerinin ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ve yetkililer eşliğinde gazetecilere açıklama yapan Bakan Işıkhan, aziz millete ve Erzincan'a "geçmiş olsun" dileklerinde bulundu.

Bakanlık olarak yürüttükleri çalışmalardan bahseden Işıkhan, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak olayın ortaya çıktığı andan itibaren Bakan Yardımcımız, 3 başmüfettişimiz ve 1 müfettişimizle olay yerine intikal ettik. Buradaki çalışmalarımıza destek vermeye çalışıyoruz." diye konuştu.

Işıkhan, devletin tüm kurumlarıyla bölgede bulunduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Devletin tüm kurumları, kamu kurumları, AFAD başta olmak üzere İçişleri Bakanlığımız, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın tüm yetkilileri burada. Bu olayın daha iyi bir şekilde yönetilebilmesi için neler yapabiliriz noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Öncelikli hedefimiz; madencilerimize, kardeşlerimize ulaşmak. Özellikle madenci kardeşlerimizin aileleri ve yakınlarıyla bir araya gelmek ve yanlarında olmak için geldim. Daha sonra süreç nasıl işleyecekse işler elbette ama bizim bu noktada odaklanmamız gereken en önemli konu; şu an göçük altında kalan kardeşlerimize bir an önce ulaşmak."

İşçileri arama çalışmaları sürüyor

Öte yandan, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden ocağındaki heyelanda toprak altında kalan işçilere ulaşmak için başlatılan çalışmalar devam ediyor.

Çalışmalarda AFAD, TSK Arama Kurtarma, JAK, PAK, UMKE, madenciler ve sivil toplum kuruluşlarından, 339'u arama kurtarma personeli 1708 kişi görev yapıyor.

Ayrıca 626 araç, 97 aydınlatma kulesi, 32 iş makinesi, 6 dron, 44 jeneratör, 3 KBRN aracı, metale duyarlı 5 radar cihazı ile arama kurtarma faaliyetleri 24 saat esasına göre yürütülüyor.

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünden gelen uzman ekipler, yerin yaklaşık 30 metre altını görüntüleyebilen metale duyarlı dronlar yardımıyla, işçilerin içerisinde bulunduğu düşünülen konteyner ve araçların yerini belirlemeye çalışıyor.

İşçilerin olduğu alanın nokta tespitinin ardından ekiplerin arama kurtarma çalışmalarını o bölgede yoğunlaştırması planlanıyor.

Toprakta ve havada ölçümler yapılıyor

Zaman zaman sağanağın etkili olduğu bölgede çalışmalara KBRN ekipleri de toprakta ve havada ölçüm yaparak destek veriyor. Toprak kaymasına yönelik ölçümlerin yanı sıra havadan da jeofizik ölçümler gerçekleştiriliyor.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından  (AFAD) yapılan açıklamada da göçük altında kalan vatandaşların yer tespiti çalışmalarının, profesyonel ekipler tarafından georadar ve yer altı radarları ile karadan, dronlarla da havadan sürdürüldüğü ifade edildi.

Ekiplerin tam donanımlı cihazlarla arama yaptıkları alanların sektörlenerek hassas bir çalışma yürütüldüğü belirtilen açıklamada, "Bölgede 24 saat aralıksız yürütülen çalışmalarda, 2 bin 722 personel, 796 araç, 99 aydınlatma kulesi, 52 jeneratör, 7 dron, georadar, 5 yer altı radarı görev yapıyor." denildi.

Maden sahasının dışında çok sayıda basın mensubu gelişmeleri takip ediyor.

İliç'e bağlı Çöpler köyündeki altın madeninin bulunduğu bölgede 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kayması sonucu kaybolan 9 işçinin bulunması için çalışma başlatılmıştı.

Adalet Bakanı Tunç: Soruşturma tüm yönleriyle sürdürülmekte 

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasındaki toprak kaymasına ilişkin 8 kişilik bilirkişi heyetinin nedenleri ve sorumluları araştırdığını, 8 şüphelinin gözaltı işlemlerinin devam ettiğini bildirdi.

Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İliç'teki maden sahasında meydana gelen toprak kayması nedeniyle kaybolan işçilerin bulunması için arama kurtarma çalışmalarının titizlikle yürütüldüğünü belirtti.

Tunç, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İliç Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan ve 4 Cumhuriyet savcısının görevlendirildiği adli soruşturmanın devam ettiğini aktararak, şu ifadeleri kullandı:

"Jeoloji, iş sağlığı, maden, inşaat, ziraat, çevre, harita ve kimya alanında uzman 8 kişiden oluşan bilirkişi heyeti, toprak kaymasının nedenlerini ve sorumlularını tüm yönleriyle araştırmaktadır. Yürütülen soruşturma kapsamında sorumlu oldukları değerlendirilerek gözaltına alınan ilgili şirketin işveren vekili konumundaki Kanada uyruklu bir kişinin de aralarında bulunduğu 8 şüphelinin gözaltındaki işlemleri devam etmekte olup, soruşturma tüm yönleriyle sürdürülmektedir."

Erzincanlı vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Tunç, işçilerin sağ salim kurtarılmasını diledi.

Gözaltına alınanlar arasında firmanın Kanadalı yöneticisi de bulunuyor

Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı, İliç ilçesindeki maden ocağında yaşanan toprak kayması ile ilgili gözaltına alınan 8 şüpheli arasında, firmanın Kanada uyruklu yetkilisinin de olduğunu bildirdi.

Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan yazılı açıklamada, 9 vatandaşın göçük altında kaldığı olayla ilgili 4 Cumhuriyet savcısının görevlendirildiği belirtildi.

Bölgede keşif ve inceleme işlemlerinin yapılarak delillerin eksiksiz toplandığı kaydedilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:

"Olay yeri ve çevresinden toprak ve su numuneleri alınmış, bu numuneler inceleme için yetkili kimya laboratuvarlarına gönderilmiştir. Olaydaki sorumlular ile kusur durumlarının tespiti açısından çevre, maden, jeoloji, kimya, inşaat, ziraat ve harita mühendisi ile iş sağlığı ve güvenliği uzmanından oluşan 8 kişilik bilirkişi heyeti görevlendirilerek olay yerinde gerekli incelemeler yapılmış, bilirkişilerin uzmanlık raporunu tamamlamaları beklenmektedir. Yürütülen soruşturma kapsamında elde edilen deliller neticesinde, ilk tespitlere göre olayın meydana gelmesinde kusuru bulunduğu değerlendirilen ilgili firmanın işveren vekili pozisyonunda bulunan Kanada uyruklu bir kişi de dahil olmak üzere toplam 8 kişi, 14 Şubat'ta gözaltına alınmıştır."

Açıklamada, soruşturmaya tüm yönleriyle ve titizlikle devam edildiği vurgulandı. 

Maden sahasında inceleme yapan bilim insanları izlenimlerini paylaştı

Erzincan'ın İliç ilçesine bağlı Çöpler köyünde toprak kayması meydana gelen maden ocağı sahasında incelemelerde bulunan bilim insanları, ilk gözlemlerini basınla paylaştı.

Bölgede incelemelerde bulunan heyette yer alan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, madende yaklaşık 800 metre uzunluğunda, 30 metre derinliğinde ve 50 metre genişliğinde alanın kaydığını söyledi.

Hem Sabırlı Deresi'ne hem de arka tarafta yer alan terk edilmiş maden sahasının içine doğru kaymanın yaşandığını belirten Kumral, "AFAD oldukça geniş alanda çalışma yapıyor. Gözlemlediğimiz, mümkün olduğu kadar teknoloji kullanılıyor. Uzaktan, dronlarla manyetik olarak yer altındaki alanlara yönelik tarama yapılıyor. Aynı zamanda da geniş çalışma ekibiyle hatta kendi canlarını da tehlikeye atarak toprakların üzerinde fiziksel arama gerçekleştiriyorlar." diye konuştu.

"Heyelan riski göz önünde bulundurulup çalışmaların bitmesi gerekiyor"

Bir basın mensubunun "Yeni bir heyelan riski var mı?" sorusu üzerine Kumral, heyelan riskinin sürdüğünü, kayan bölgenin hem arka kısmında hem önünde atık sahasının bulunduğunu söyledi.

Kumral, şöyle devam etti:

"Bazı çatlamalar olduğunu gözlemledik. Bu riski de göz önüne alarak bu çalışmaların bir an önce bitmesi gerekiyor, bu risk var. Ondan dolayı da siyanür gibi konular biraz daha ikinci plana atılmış vaziyette ama heyelanı da göz önüne getirdiğimiz zaman AFAD çalışanlarını da düşünmemiz gerekiyor. Yani öyle bir kontrolde gitmesi gerekiyor ki bu işin... Bir işi yapalım derken başka kötü sonuca sebebiyet vermemek için son derece tedbirli davranılıyor."

Kumral, DSİ ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği, İçişleri ile Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlıkları, İTÜ'den akademisyenler ve Hitit Üniversitesinden siyanür konusunda uzmanlar, sağlık ve teknoloji üniversitelerinden de bilim insanlarının alanda çalışma yürüttüğünü söyledi.

Mustafa Kumral, şunları kaydetti:

"Tabii ki burada bir siyanür olayı var ama çevreye ne kadar etki yapar bunun araştırmaları devam ediyor. Kendilerinin buldukları ilk verilere göre şu anda düşük seviyede devam ediyor ama DSİ, bu siyanürün ortamdan uzaklaştırılması veya akarsuya, yer altı suyuna ulaşmaması için gerekli tedbirleri kısa, orta ve uzun vadede almaya çalışıyor. Kısa vadede aldıkları tedbir, hemen o atığın alt tarafında set oluşturdular. Bu setin amacı hem kaymanın içinde bulunduğu sıvıların ortamdan uzaklaştırılması çünkü orada birikecek. Onu da sonra iç havuzlara geri pompalıyorlar. Orta vadede madenin etrafında oradaki suyu ortamdan uzaklaştıracak şekilde set kurmaya çalışıyor. Bu şekilde atıktan gelecek suların temiz şekilde başka taraftan deşarjı söz konusu olacak. Bu da bizim için son derece önemli."

"Gerekli desteği sunmaya her zaman hazırız"

Madenin uzun süredir çalışan bir maden olduğunu belirten Kumral, şöyle konuştu:

"Burada insan etkisiyle yapılan bazı olumsuz şeyler var, bunu gözlemledik. Bunlar artık yargıya taşınmış vaziyette. Yargı bunu bilirkişilerle ortaya koyacaktır ama biz burada bazı olumsuzlukların olduğunu görüyoruz. Bir defa, atık sahasının hemen yanında ikinci atık sahası yapmışlar. Bunun biraz daha eğimini ayarlayabilirlerdi. Bunu artık gözlemleyebiliyoruz. Öngörememişler diyebiliriz. Bir günlük çalışmayla 'Olay şöyle olmuştur' demek çok kolay değil. Araştırmalar devam ediyor. İncelendikten sonra ortaya konulabilir. Burada her şey şeffaf yürütülüyor. Bakanlıklar şeffaf hareket ediyorlar. Sulardan örneklemeler yapılıyor, bunlar düzenli olarak da yapılacak. Çevreye etkileri var mı yok mu, şeffaf olarak vatandaşlarla paylaşılacak. Bizler de gerekli desteği sunmaya her zaman hazırız."

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının daveti üzerine bölgeye gelip maden sahasında incelemelerini sürdüren heyette Prof. Dr. Mustafa Kumral'ın yanı sıra İTÜ Maden Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cüneyt Atilla Öztürk, Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tolga Görüm, Jeoloji Mühendisliği öğretim üyeleri Prof. Dr. İrfan Yolcubal, Doç. Dr. Ömer Ündül ve Doç. Dr. Yılmaz Mahmutoğlu, Cevher Hazırlama Mühendisliği öğretim üyeleri Doç. Dr. Hüseyin Baştürkcü ve Doç. Dr. Mustafa Özer, Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Atilla Arıkan, İTÜ Afet Yönetimi Enstitüsünden Doç. Dr. Ömer Ekmekcioğlu, Çorum Hitit Üniversitesinden Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dursun Ali Köse, araştırma görevlisi Ömer Yurdakul ve öğretim görevlisi Tuğrul Yıldırım da yer aldı.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Onur Erdem, bölgede gazetecilere yaptığı açıklamada, siyanür ile ilgili sorulara cevap aramak için sahada bizzat çalışmalar yaptıklarını ve yapılan tüm ölçümleri tek tek kontrol ettiklerini söyledi.

Ölçümlerin sürdüğünü ifade eden Erdem, şöyle konuştu:

"Bu ölçümlerden aldığımız verilere baktığımızda, aslında siyanür açısından şu anki değerlerin çok da risk teşkil etmediğini gördük. Tabii ki bu burada kalmayacak. Ölçümler noktasal ve bölgesel anlamda farklı yerlerde devam edecek. Buradaki sağlık personeli ve arama kurtarma ekibi açısından koruyucu tedbirler gerekiyor. Onları da biraz gözlemledik. Aynı zamanda bu konudaki bilgi gerekliliklerini tamamlamaya çalıştık.

Malzeme eksiği şu an yok, onu da gördük. İşin insan ve çevre sağlığı boyutuna bakarsanız çok büyük bir olay. Çok büyük bir kütle hareketi var. Farklı farklı riskler de var. Sadece siyanür değil. Bu risklerin hem siyanür düzeyinde hem de ağır metaller düzeyinde, çevre ve insan sağlığı boyutunda hem toprak hem hava hem suda birtakım analizlerle izlendiğini gördük."

"Ölçümleri izlemeye devam edeceğiz"

Erdem, konuyla ilgili önerilerini devlet yetkililerine sunduklarını belirterek, "Zaten bizi buraya çağırma nedenleri de budur. Gerekli desteği vermeye devam edeceğiz. Biraz sabırlı olmak gerekiyor. Şu an çevre sağlığı açısından da insan sağlığı açısından da benim gördüğüm tablo, verilere bakarak şu an çok acil bir risk oluşturmadığı ama tabii izlemeye devam etmekte fayda var buna da devam edeceğiz." diye konuştu.

Hava ölçüm değerlerinin iyi durumda olduğunu anlatan Erdem, "Aldığımız veriler, uluslararası limitlerin oldukça altında. Şu anda öyle bir risk görünmüyor. Tabii bu ölçümler devam ediyor. Bir uyarı gelirse, farklı sonuç gelirse bunu değerlendireceğiz." dedi.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eczacılık Fakültesi Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer Tehditler (KBRN) Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sermet Sezigen ise "İnsan sağlığını tehdit edecek bir siyanür miktarı ölçülmedi." dedi.

Sahada çalışan personelin olası siyanüre maruz kalmamaları için gerekli tedbirlerin alındığını vurgulayan Sezigen, şunları kaydetti:

"İl Sağlık Müdürlüğümüz olası bir maruziyet olursa diye, Erzincan'daki referans KBRN hastanesine kadar her türlü tedavi ve tahliye tedbirlerini aldı. Bununla birlikte olası bir siyanür maruziyeti olursa da tıbbi olarak buna müdahale etmek için gerekli ekipmanlar ve personel burada mevcut.

Burada pek çok farklı disiplinden bilim insanı bir arada çalışıyor. Yaşam bilim ve sağlık bilimleri olmak üzere. Bu noktada amacımız, bu olayın en iyi şekilde müdahale edilerek sonlandırılması. Şu an risk oluşturacak seviyede siyanür yok."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın