Dolar
42.44
Euro
49.25
Altın
4,159.47
ETH/USDT
3,027.30
BTC/USDT
91,619.00
BIST 100
10,978.41
Yaşam

Ulucanlar Cezaevi'nde darağacının gölgesinde büyüyen "yüzyıllık tanık"

Ulucanlar Cezaevi Müzesi'nde, 1925'ten bu güne birçok isme ve tespit edilen 18 idama tanıklık eden darağacının hemen yanındaki kavak ağacı, yüzüncü yılında varlığını sürdürüyor.

Semih Erdoğdu  | 27.11.2025 - Güncelleme : 27.11.2025
Ulucanlar Cezaevi'nde darağacının gölgesinde büyüyen "yüzyıllık tanık" Fotoğraf: Raşit Aydoğan/AA

Ankara

Başkentte 1925'te Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk hapishanesi olarak inşa edilen ve günümüzde müze olarak hizmet veren Ulucanlar Cezaevi'nde, idamların gerçekleştirildiği darağacının yanında bulunan ve cezaevinin inşası sırasında dikildiği tahmin edilen kavak ağacı, "yüzyıllık tanık" olarak günümüzde de varlığını sürdürüyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından 14 Temmuz 2004 tarihinde, 5218 sayılı kanun ile idam cezasının tamamen kaldırılmasının ardından Ulucanlar Cezaevi, 2006'da kapatılarak Sincan Ceza İnfaz Kurumuna nakledildi. Cezaevi, 2009'da restore edilmek üzere Altındağ Belediyesine devredildi.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Ulucanlar Cezaevi, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki'nin çalışmaları üzerine 15 Haziran 2011'de müze olarak hizmete girdi.

Ulucanlar Cezaevi'nin açıldığı 1925 yılından 2006'daki kapanışına kadar birçok isme ve tespit edilen 18 idam infazına tanıklık eden darağacının, hemen yanındaki kavak ağacı da yüzüncü yaşında varlığını sürdürüyor.

Yüz yıllık geçmişe, birçok acıya ve yalnızlığa tanıklık eden ağaç, bugün müze bahçesinde dallarının altında 7'den 70'e ziyaretçilere ev sahipliği yapıyor.

"Buradaki tüm yaşanmışlıklara şahit olan bir ağaç"

Ulucanlar Cezaevi Müzesi sorumlusu Merve Bayıksel, kavak ağacına ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Arkamda yüz yıldır ayakta olan bir kavak ağacı var. Biz genelde geçmişi anlattığımız zaman 'duvarların dili olsa da konuşsa' deriz. Bu cümleyi kavak ağacı için de söylüyoruz çünkü, buradaki tüm yaşanmışlıklara şahit olan bir ağaç." ifadelerini kullandı.

Ulucanlar Cezaevi'nin o dönemde idamların burada gerçekleşmesi nedeniyle tanınır olduğunu belirten Bayıksel, "Aslında burası bir 'tutukevi' fakat ismiyle çok tezat. İdamlar burada gerçekleşiyor. 'Cebeci Tevkifhanesi' olarak biliniyor. 'Ankara Kapalı Merkez Cezaevi' diye geçiyor ve çok sonradan 'Ulucanlar Cezaevi' adını alıyor." diye konuştu.

"Bu ağacın ağladığını söylerler"

Bayıksel, burada belirlenen 18 idam cezasının gerçekleştiğini anlatarak, "Ağaca dikkatli baktığınızda ne kadar yorgun ve üzgün olduğunu göreceksiniz aslında. Hatta buraya gelen ve gezen peyzaj mimarlarının da kurduğu cümlelerden biridir, bu ağacın 'ağladığını' söylerler. Her ne kadar dili olmasa da yaşanmışlıklara şahit oluyor olması onda da bu tepkiyi veriyor." ifadelerini kullandı.

Darağacının kavak ağacının sol kısmında yer aldığını ve karşısında idari binanın bulunduğunu belirten Bayıksel, infazların kapalı cezaevlerinde ve gece saatlerinde darağacında gerçekleştirildiğini anlattı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.