Dolar
34.78
Euro
36.77
Altın
2,632.92
ETH/USDT
3,998.90
BTC/USDT
99,471.00
BIST 100
10,081.00
Ekonomi

Yıllık 800 bin yeni konut talebine karşılık üretim 550 binlerde seyrediyor

Türkiye'de yıllık ortalama yeni konut talebi 800 bin adede yaklaşırken, son yıllarda arz sayısı 550 binlerde seyrediyor.

Uğur Aslanhan  | 25.05.2022 - Güncelleme : 25.05.2022
Yıllık 800 bin yeni konut talebine karşılık üretim 550 binlerde seyrediyor

İstanbul

Konuta talebi artıran en önemli nedenler arasında evlilikler, boşanmalar, öğrencilerin üniversite kazanarak eğitim için başka bir kente gitmesi, iş arayanların işe girmesi, kiracıların daire alması ve artan nüfus gibi hususlar yer alıyor.

Ülke genelinde yıllık evlilik sayısı ortalama 550 bin olarak gerçekleşirken, son yıllarda boşanan çift sayısının ortalaması ise 150 bini buluyor.

Her yıl üniversite kazanarak başka kente göç eden öğrenci sayısının 300 bin civarında olduğu tahmin edilirken, yeni mezun olan veya iş bulan gençlerin sayısı da artıyor.

Türkiye genelinde son yıllarda ev sahipliği oranı azalsa da birikim yaparak ikamet veya yatırım amaçlı konut alımı talebi de sürüyor.

Son 5 yılda Türkiye'de el değiştiren konut sayısı 7 milyon 125 bini bulurken, ev sahipliği oranında yaşanan gerileme bu alandaki ihtiyacı gözler önüne seriyor.

Üretim 550 bin adetlerde seyrediyor

Sektör temsilcilerine göre, söz konusu talepler nedeniyle yıllık yeni konut ihtiyacı 800 bin adede yaklaşırken, son yıllarda üretimin azalması nedeniyle konuta erişimde problemler yaşanıyor.

Üretimin azalmasının nedenleri arasında "maliyetlerin artması, arsa fiyatlarındaki yükseliş ve arzındaki düşüş, ekonomideki dalgalanmalar" gibi sorunlar bulunuyor.

2019'da dip yapan ruhsat izin adedi toparlanmaya başlasa da üretim halen istenilen seviyeye ulaşamadı ve yıllık 550 bin adetlerde seyrediyor.

"Son 3 yılda yeni konut ruhsat izni 1,58 milyon adet"

İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllık konut ihtiyacının 800 bin adede yaklaştığını belirterek, son dönemde üretimde sorunlar yaşandığını ifade etti.

Her ne kadar 2019'dan önce yeni konut ruhsatı için yapılan izin başvuruları yüksek olsa da son 3 yıldır bu alanda ciddi gerileme yaşandığını aktaran Durbakayım, "2019'da 319 bin adetle dip yapan konut ruhsat başvurusu, 2020'de 55 bin adet, 2021'de 710 bin adede yükseldi. Son 3 yılda yapı izni alınan daire sayısı 1,58 milyon adet olarak gerçekleşirken, ihtiyaç duyulan üretim adedi 2,4 milyondu. Arz talebin epey gerisinde kaldı." diye konuştu.

"Destek paketi arzın artması için bir kıvılcım olacak"

Nazmi Durbakayım, yüzde 40'ı tamamlanmış ve yüzde 50'si satılmamış projeler için ayrılan 20 milyar liralık desteğin, konut arzının artması noktasında "ilk kıvılcım" olacağını söyledi.

Açıklanan alternatifli destek paketleriyle konut ihtiyacı olanların faiz yükünün azaltıldığını belirten Durbakayım, paketlerin, maliyetlerden dolayı değer artışı yaşayan konut fiyatlarına erişimi kolaylaştıracağını ifade etti.

Durbakayım, "Aynı zamanda başta döviz ve altın olmak üzere makroekonomi üzerinde baskı yaratan stabil yatırımların reel ekonomiye kazandırılmasını da önemli bir hamle olarak görüyoruz." dedi.

"Merkezi yerlerde arsa arzının artırılması gerekiyor"

Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı da Kovid-19 nedeniyle ürün tedarik zincirinin kırıldığını, emtia fiyatlarında ve inşaat maliyetlerinde artış yaşandığını, bu nedenle konut arzının azaldığını söyledi.

Talebin yüksek olması ve bu sebeple konut fiyatlarının artması sonucu üretimin satışın gerisinde kaldığını belirten Kabadayı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Üretimin artması için gayrimenkul geliştiricilerinin maliyet yüklerini azaltan teşviklerin artması, konut alıcılarına da harçlarda ve kredi faizlerinde teşvikler verilmesi değerli adım olacaktır. Ayrıca, bizim en büyük sorunumuz uygun fiyatlı arsa bulmak. Merkezi yerlerde arsa stoku yok denecek kadar az. Bu nedenle arsa arzının da artırılması gerekiyor."

Kabadayı, açıklanan yeni paketlerin konut üretimi için ciddi bir teşvik oluşturacağını ifade ederek, "Salgın döneminde üretimin yavaşlaması sebebiyle arz-talep arasında dengesizlik oluşmuştu. Bu dengesizliği bir an önce stabil hale getirmek için atılan bu tür adımlarla arz, hızlı bir şekilde artacaktır. Ayrıca, yeni başlanacak projelerin de uygun maliyetli kredilerle teşvik edilmesi yeni konut üretimini arttıracaktır." diye konuştu.

"Artan maliyetler ve ekonomik dalgalanmalar üretimi düşürdü"

Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt ise son yıllarda Kovid-19, global ekonomik dalgalanmalar ve artan maliyetler nedeniyle istenilen seviyede konut üretimi yapılamadığını söyledi.

Bunlara dövizdeki artışın eklenmesiyle inşaat maliyetlerinin ciddi oranda yükseldiğini aktaran Özyurt, bu durumun konut üretiminin azalmasına ve piyasanın daralmasına neden olduğunu kaydetti.

Özyurt, Türkiye'de her yıl 800 bine yakın yeni konut üretimine ihtiyaç duyulduğunu ancak üretimin 550 binlerde seyrettiğini ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Arz, talebe yetişemeyince konut almanın maliyeti de yükseldi. Böyle olunca enflasyondan korunmak isteyen ama konut alma gücü olmayanların nispeten daha hesaplı olan arsaya yatırım yapmasıyla arsa fiyatları da artışa geçti. Öyle ki; arsa yatırımları her geçen gün kurumsal hale gelmeye başladı. Artık büyük şirketler, doğru lokasyonda buldukları arsaları satışa sunuyor. Piyasada arsa bulunamıyor, imarlı yer kalmadı. Yeni arsa üretilemediği için de fiyatlar yukarı doğru ivmelenmeye devam ediyor. Arsa üretimi yapılmalı, kentsel dönüşümle inşaat alanları açılmalı."

"Arsa sahipleri oranlardan vazgeçmiyor"

Bahaş Holding Üst Yöneticisi (CEO) Abdüssamet Bahadır, son yıllarda artan konut fiyatlarının yatırımcıları arsaya yönlendirdiğini belirterek, ilginin hala devam ettiğini, ekonomik dalgalanma sürecinde de konuta göre daha ucuz olan arsalara yatırım yapma isteğinin sürdüğünü ifade etti.

Arsa sahiplerinin kat karşılığı veya hasılat paylaşımı oranlarından taviz vermediğinden müteahhitlerin büyük kısmının kendi arsasını almaya başladığını aktaran Bahadır, "Arsa bulma sorununun çözümü ise özellikle İstanbul ve çevresinde tersine göçü teşvik etmek ve arsa üretimi için düzenlemeler yapmaktan geçiyor. Gerekli tedbirler alınmaması halinde bu sorunun kısa sürede aşılması pek mümkün görünmüyor." şeklinde konuştu.

"İstanbul'da arsa bulmak neredeyse imkansız hale geldi"

Boss4 Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Akkuş da artık İstanbul'da arsa bulmanın neredeyse imkansız hale geldiğini, yatırımcıların uygun fiyatlı arsa için megakentin dışına gitmeye başladığını bildirdi.

Akkuş, "Arz talep dengesizliği yüzünden artan konut fiyatları nedeniyle gayrimenkul yatırımcısı da arsaya doğru yönelmeyi tercih ediyor. Ancak artık arsa da kalmadı. Bu konuyla ilgili ciddi şikayetler var. En kısa sürede çözüm üretilmesini umuyoruz. Bu sorunun başka türlü aşılması pek de mümkün görünmüyor." ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın