Dolar
32.39
Euro
35.07
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,539.10
BTC/USDT
70,180.00
BIST 100
9,103.89
Dünya

'BMGK derin bir krizde'

Yeni Zelanda'nın eski Başbakanı Clark, BMGK'nın derin bir kriz içinde olduğunu, ABD'nin Tel Aviv'deki Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması ve bunu protesto eden Filistinlilerin şehit edilmesi karşısında etkin bir tutum sergileyemediğini dile getirdi.

Nazlı Yüzbaşıoğlu  | 16.05.2018 - Güncelleme : 16.05.2018
'BMGK derin bir krizde'

Ankara

ANKARA - NAZLI YÜZBAŞIOĞLU

Yeni Zelanda'da üç dönem başbakanlık yapan, 8 yıl BM Kalkınma Programı (UNDP) Başkanlığını yürüten ve 2016'da 9. BM Genel Sekreterliğine aday olan eski Yeni Zelanda Başbakanı Helen Clark, "My Year with Helen" filminin 21. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali'nde gösterimi kapsamında bulunduğu başkent Ankara'da AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

İki yıl önce BM Genel Sekreterliği için yarışan Clark, BM'nin bir reforma ihtiyaç duyup duymadığına ilişkin, "BM Güvenlik Konseyi krizde. Hem de derin bir kriz içinde. Bunun nedenlerinden biri, şu an bir çeşit soğuk savaş içinde olmamız. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) etkin bir şekilde üstesinden gelemediği Suriye ve benzeri çok ciddi konularla karşı karşıyayız." diye konuştu.

Son gelişmeler karşısında BM'nin izlediği tutumu değerlendiren Clark, şunları kaydetti:

"ABD'nin, BM Güvenlik Konseyi tarafından onaylanmış olan İran ile nükleer anlaşmadan çekilme kararına ilişkin duyulan uluslararası endişeye ben de katılıyorum. Ortada bir Güvenlik Konseyi kararı var ve taraflardan biri bir veto ile bundan çıkabiliyor. Bu çok kötü bir işaret. ABD, BMGK'da Gazze sınırındaki protestolarda Filistinlilerin öldürülmesini, bu korkunç durumu soruşturmayı talep eden karar taslağını da veto etti. Çok kötü bir gündü. İnsanlar öldürüldü, 3 bin kişi yaralandı. Ama Güvenlik Konseyi'nin buna yanıt vermesine izin verilmedi. Bu bir krizdir. Bu kriz, 1945'te Güvenlik Konseyinde 5 daimi üyeye verilen veto hakkı nedeniyle üyelerden biri 'biz bunu tartışmayacağız, biz bunu yapmayacağız' dediğinde, bir veto ile ortaya çıkarabiliyor. Bir yanda da Güvenlik Konseyi'nin etkin bir şekilde zamanında hitap edemediği kritik konular var. Bu bir krizdir."

"Türk kadınları, her şeyin mümkün olduğunun göstergesi"

Kadınların birçok farklı koşulla yüz yüze kaldığına işaret eden Clark, şunları dile getirdi:

"Cam tavanları kırmaya yaklaşmak için önce önünüze kademe kademe çıkan engellerle mücadele etmelisiniz. Hala dünyada birçok ülkede kadınlara yönelik ayrımcı kanunlar var. Kadınların kiminle evleneceklerini seçme hakkı yok, yaşamları üzerinde çok az inisiyatif alabiliyorlar. Gelişmiş ülkelerdeki 'cam tavanları' ortadan kaldırmayı konuşurken aklımızın bir yanında birçok başka ülkede kadınların bunu hayal bile edemediği yatıyor." 

Clark, kadınların lider pozisyonlara gelmesinin gerçekler göz önünde tutulduğunda zor olduğunu vurguladı. Clark, "Bu gerçekten uzağız. Dünyada yüzde 7 oranında kadın devlet başkanı, yüzde 5 oranında kadın başbakan var. Yani katedilecek çok yol var." diye konuştu.

Birçok harika Türk kadınıyla tanıştığını, UNDP'de Balkanlar, Türkiye, Belarus bölgesinden sorumlu bir Türk kadın yönetici ile yakın çalıştığını ve dostluk kurduğunu belirten Clark, şunları aktardı:

"Zaman içinde UNDP projelerinde, iş dünyasında yer alan, hayatın her alanından birçok Türk kadınla tanıştım. Türk kadınlarına dair çok olumlu bir izlenim edindim. Türkiye, bir kadın başbakanın görev yaptığı nadir ülkelerden biri. Bu bir kez oldu, umarım bir kez daha gerçekleşir. Çünkü genç Türk kadınları, her şeyin mümkün olduğunun güçlü bir göstergesi."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.