KAYSERİ

İstanbul'dan Muş'a giden yolcu otobüsünün Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesine bağlı Olukkaya köyü yakınlarında kontrolden çıkarak şarampole devrilmesi sonrası 21 kişinin ölmesi, 29 kişinin de yaralanması Türkiye'yi yasa boğdu.

Olukkaya köyü mevkisinde saat 02.00 sularında kar yağışı ve buzlanma nedeniyle yoldan çıkan aracın refüjü geçerek karşı şeride geçmesi ve 2.5 metrelik şarampole devrilmesi sonucu 13'ü erkek, 7'si kadın, 1'i bebek olmak üzere toplam 21 kişi hayatını kaybetti.

Kazanın hemen ardından Kayseri ve Pınarbaşı ilçesinden çok sayıda ambulans, itfaiye ve çekici ekipleri olay yerine gönderildi. İlk müdahaleleri Pınarbaşı Devlet Hastanesi'nde yapılan yaralılar daha sonra Kayseri'deki çeşitli hastanelere sevk edildi.

Vinçlere bağlanan otobüs kaldırılarak altında kalan cesetler çıkartılıp battaniyelere ve ceset torbalarına konuldu. Olay yerinde çok sayıda jandarma ve polis ekibi görev aldı.

Trafik ekipleri kazaya karışan otobüsün tüm lastiklerinde diş derinliğini ölçerek rapor tuttu. Kaza bölgesine dağılan otobüse ait takograf raporları incelenmek üzere toplandı. Pınarbaşı Cumhuriyet Savcısı trafik ekipleriyle araç içerisinde inceleme yaptı. 

Jandarma ekipleri devrilen otobüsün altında kalarak hayatını kaybedenlerin cesetlerini yaklaşık 2,5 metrelik şarampolden güçlükle çıkarttı.

Yardım ekipleri ceset torbaları ve tabutları cenaze araçlarına koyarken hayatını kaybedenlere ait çalan telefonları açmaya kimse cesaret edemedi.

Daha sonra cenaze araçlarına konulan cesetler, Kayseri'deki hastanelerin morguna kaldırıldı.

Kazada ölenlerin kimlikleri belirlendi

Kayseri Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, İstanbul'dan Muş'a gitmekte olan E.K'nın (42) kullandığı 34 DG 5950 plakalı yolcu otobüsünün, Pınarbaşı-Gürün karayolunun 35. kilometresinde kontrolden çıkarak şarampole devrilmesi sonucu ölen 21 kişiden 20'sinin isimleri şöyle: 

"Uğur Gökhan Akdeniz, Naim Demir, İzzet Karahan, Mikayil Yeler, Hüseyin Çıplak, Tekin Karasu, Merve Karahan (20), Nevzat Cemiloğlu (39), Ömer Abanoz (21), Devrim Koca (9), Suat Bakın, Adem Seçilir, Ömer Mendeş, Derya Bakın, Birgül İnal, Hediye Mutlu, Hüsna Şimşek, Mevlide Aydoğan, Yusuf Aydın, Aysu Bayraktar." 

Kazada yaşamını yitiren bir kadının üzerinden kimlik çıkmadığı, Ömer Abanoz'un ise asker olduğu belirtildi.

Hayatını kaybeden 21 kişinin cenazeleri yakınlarına teslim ediliyor

Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi morgundaki cenazeler, otopsileri tamamlandıktan sonra ailelerine teslim edildi.

Kazada hayatını kaybeden Naim Demir'in cenazesi ailesine teslim edildiği sırada ablası Sinem Demir ve diğer yakınları fenalık geçirdi.

Yakınları tarafından güçlükle sakinleştirilen Demir, denetimlerin eksikliğinden yakınarak, "Neden kontrol etmiyorlar. Doğu arabaları o yolda hep hızlı gidiyor. Benim kardeşim öldü artık denetimleri artırırlar" diyerek ağladı.

Cenazeler Kayseri Valiliği tarafından tahsis edilen araçlarla memleketlerine gönderiliyor.

"Kaza yerine geç gidildiği" iddiaları 

Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavileri süren yaralıları ziyaret eden Kayseri Valisi Orhan Düzgün, "kaza yerine geç gidildiği ve yolcuların donarak öldüğü yönünde iddiaların olduğu" şeklindeki soruya şu cevabı verdi:

"Kaza saat 02.00 civarında oluyor. Kaza yeri Kayseri'ye 117 kilometre uzaklıkta. Kazanın oluşunun hemen ardından saat 02.01'de 112 acil çağrı merkezine ilk yardım çağrısı ulaşıyor. Saat 02.03'te ilk ambulans yönlendiriliyor. 02.44'te ilk ambulans olay yerine ulaşıyor. 02.47'de ise ikinci ambulans ve jandarma, itfaiye olay yerine ulaşıyor. Kayseri'nin yanı sıra ilçelerden ve Sivas'ın Gürün ilçesinden olmak üzere toplam 25 ambulans olay yerine gidiyor. Yaralıların ifadelerine göre kar yağışının yanı sıra sis de var. Hata ve kusur kimdedir, aracın, yolun şoförün hatası nedir bunlarla ilgili kesin kararlar soruşturma sonucunda ortaya çıkacak. Size verdiğimiz ilk bilgiler trafik ve sağlık ekiplerimizden aldığımız bilgiler. Aracın ön lastikleri normal mevsimlik lastik. Arka lastikler ise kış lastiği."

Olay ülke genelinde derin üzüntü oluştururken başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek başta olmak üzere Başbakanlık, birçok bakan, üst düzey siyasi ve devlet adamı Kayseri Valisi Orhan Düzgün'ü arayarak başsağlığı mesajını iletip geçmiş olsun dileğinde bulundu.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Kırşehir'deki temaslarını yarıda keserek Kayseri'ye hareket etti.

AK Parti Muş Milletvekili Faruk Işık ve BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık da kazanda yaralananları tedavi gördükleri hastanelerde ziyaret etti.

 Müezzinoğlu:  "Ölümlerin tamamı travmaya bağlı"

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavileri devam eden yaralıları ziyaretinin ardından acil servis önünde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, kazada hayatını kaybeden 21 kişiye Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diledi.

"Kazadan sonra konuşmak kolaydır ama keşke hiç yaşanmasaydı" diyen Müezzinoğlu, "Neticede kaza. Elim kazada 21 vatandaşımızı kaybettik. 29 yaralımız var, bunlardan birinin hayati tehlikesi var. Onun dışında diğer vakalarımızdan bir kısmı müşahede altında tutuluyor, birazdan taburcu edilecek vaziyetteler. Bir kısmı da takip edilecek, bu gece veya önümüzdeki günlerde tedavileri planlanarak onların takibi yapılacak. Bundan yaklaşık bir ay kadar önce de yine Erciyes'ten dönen öğrencileri taşıyan araçta da 11 evladımızı kaybetmiştik. Şu anda yaralılarla ilgili bir kritik vakamız dışında diğerleriyle ilgili olağanüstü sağlık durumu gözlemlenmiyor. İnşallah onları sağlığına kavuşturarak evlerine ve ailelerine göndereceğiz. Öncelikle milletimizin başı sağ olsun, geçmiş olsun diyor, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum" ifadelerini kullandı.

Müezzinoğlu, bir gazetecinin, "Otobüs firması sahibinin, 'ambulanslar geç geldi, aslında yaralılar soğuktan donarak öldü' iddiası var. Bu konuyla alakalı neler söyleyeceksiniz?" şeklindeki sorusu üzerine, herkesin kendi işini iyi yapması gerektiğini belirtti.

Bakan Müezzinoğlu, şunları söyledi:

"Bir firma sorumlusunun bana göre bir görevi var; emanet aldığı yolcuların emanetini, sağ ve salim olarak yerine taşımaktır. Bu anlamda şoför arkadaşımızın veya şoför arkadaşlarımızın bir eksiği, kusuru var mı ona karar verecek olan ben değilim. Teknik olarak otobüste bir sorun var mı, yok mu onun kararını verecek ben değilim. Kar lastiği, kış lastiği var mı yok mu, bu lastiklerle ilgili kaplama, önde zaten mevsimlik lastik diye söyleniyor. Bunlarla ilgili benim bir şey söylemem doğru değil ama önce herkes kendi sorumluluğunu bilmeli, herkes de kendi sorumluluğuyla ilgili konuşmalı. Burada raporları Adli Tıp verecek. Adli Tıp'tan, adli tıp uzmanlarımızdan gelen raporlara göre, şu ana kadar ki ölümler, tamamen travmaya bağlı ölümler. Dolayısıyla kendisinin hatası veya eksiğini kapatmak için demeyeyim ama kendi bilgisi dışındaki hadiseler dışında suçlu aramaya hiç kimsenin hakkı yok, bu ülke de bu devlet de buna müsaade etmez."

Ambulansların olay yerine ulaşması

Kaza yerinin Pınarbaşı ilçesine yaklaşık 35-40 kilometre mesafede olduğunu ifade eden Müezzinoğlu, kazanın saat 02.00'de meydana geldiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Saat 02.03'te ilk çağrılar geliyor, ambulansların çıkışı da 02.09'da. İlk ambulansımız çıkıyor, karlı, sisli hava ve 40 kilometrelik bir mesafeye yaklaşık 39-40 dakikada gidiyor. Bundan daha olağan yetişme sürecini istersek ambulansa şunu deriz; 'sen de kaza yap, sen de kaza sonucu bu millete bedel ödet' demektir. Şimdi gecenin saat 02.03'ünde gelen bir bilgide 02.09'da yola çıkılıyorsa, 02.44'te ilk ekip, 02.47'de ikinci ekip, 03.47'de üçüncü ekip, sonra da 130-140 kilometre mesafeden, merkezden, Kayseri'den ambulanslar 03.20'den itibaren gelmeye başlıyor ve yaklaşık 25 civarında ambulansımız o hadiseye hizmet veriyorsa bundan daha ötesini yapabilir miyiz mutlaka değerlendiririz. Bizim ölçümüz genelde 30 dakikadır ama 40 dakikada ulaştıysa, bu 40 dakikanın analizini de biz yaparız ancak 21 vatandaşımızın hiçbirinin ölüm nedeni, 10 dakikalık gecikmiş ambulans dolayısıyla değil. Kimse kendi hatasını, kendi eksiğini, kendi suçunu bir yere yüklememeli. Dolayısıyla herkes kendi işini iyi yapmalı. Vatandaşı ajite edecek veya kendi hatalarımızı başka yerlere yükleyecek yanlışları yapmaya kimsenin hakkı yok, buna biz de müsaade etmeyiz."