Dolar
32.45
Euro
34.72
Altın
2,340.58
ETH/USDT
3,143.70
BTC/USDT
63,956.00
BIST 100
9,915.62
Politika, arşiv

'Terör örgütü güdümündeki partinin provokasyonu'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ağrı'daki saldırıya dair "Provokasyon varsa terör örgütü güdümündeki partinin kurguladığı provokasyondur" dedi.

14.04.2015 - Güncelleme : 14.04.2015
'Terör örgütü güdümündeki partinin provokasyonu'

ANKARA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi ve beraberindeki heyeti Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda kabul etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabulde yaptığı konuşmada Ağrı'daki terör saldırısına ilişkin, "Bir provokasyon varsa bu, devletin değil, terör örgütünün güdümündeki partinin kurguladığı bir provokasyondur. Yaralanan jandarma personelimizin kendi haline terk edildiği, böyle bir iddia var ya, güya orada jandarma yaralı halde bırakılmış, onları siviller, kendi mensupları oradan gelip almış. Bunların hepsi kayıtlarla, resimlerle zaten elimizde mevcut. Bunların tümü, külliyen yalandır" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ağrı'da yaşanan hadisenin, devletin, çözüm süreci konusundaki duruşuyla kesinlikle bir ilgisi yok. Tam tersine bu olay, bölücü terör örgütünün ve onunla aynı çizgideki siyasi partinin samimiyetsizliğinin bir defa daha ispatı mahiyetindedir. Bunu, söz konusu siyasi partinin eş genel başkanının ve diğer yetkililerinin ifadelerinde açıkça görmek mümkün. Neymiş efendim, bölücü örgüt mensupları da bu etkinliklere katılma hakkına sahipmiş. Siz kendinizi ne sanıyorsunuz, bu devleti, bu milleti ne sanıyorsunuz? Çözüm süreci askeri bir zorunluluğun değil siyasi bir kararın neticesinde başlatılmıştır" dedi.

"Ağızlarından çıkanı kulaklarının duyması gerekir"

Erdoğan, ekonominin en çok istikrar ve güvene ihtiyacı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bu konuda sizlerle burada bir derdimi paylaşmak zorundayım; hep söylüyorum, Cumhurbaşkanlığı makamındayım ama kenara, köşeye çekilmiş bir makamda değilim. Türkiye'de gerek ihracat noktasında gerek ekonomiyle ilgili konularda en hassas olması gereken kurumların içinde TÜSİAD geliyor ancak TÜSİAD Başkanı yaptığı açıklamalarla adeta istikrar ve güveni baltalamaya çalışan, temsil ettiğini iddia ettiği iş dünyasını tedirgin eden bir tavır içinde bulunuyor.

Hadi Türkiye'nin tüm gerçekleri gibi ekonomiyi de okumaktan aciz birtakım siyasetçileri anladık, onlar sorumsuzluk yapıyorlar. Onların menfaat dengeleri, ölçüleri farklı, peki en azından iş dünyasının hassasiyetlerine vakıf olması gereken TÜSİAD'ın başkanına ne oluyor? Bu üslup yanlış. Enflasyonun düştüğünden bahsedecek kadar maalesef enflasyon ölçülerini göremiyor, bu yanlış. Cari açıktaki olumlu gelişmeleri göremeyecek kadar maalesef gözler adeta bu işlerde ama. Böyle şey olabilir mi? Türkiye bir büyüme trendini nerelerden alıp nerelere getirdi, bunlar ortadayken, Türkiye'de bir istikrarsızlıktan bahsetmek kadar, istikrarsız bir zihniyet olabilir mi? Şu anda TÜSİAD'ın mensuplarını yatırın masaya, hepsi güçlerini bire beş katladılar bunu kendileri bize özel görüşmelerde söylüyorlar. Bire beş katlıyorsun ve ondan sonra hala istikrarsızlıktan bahsediyorsun, böyle bir şey olabilir mi? Yalnız bu ülkede bir istikrarsızlık olursa, bu yanlışın bedelini ödeyecek olan şahsen TÜSİAD'ın başkanı değil, tüm iş dünyası, tüm Türkiye'dir. Onun için TÜSİAD gibi kurumun başında olan insanların, ağızlarından çıkanı kulaklarının duyması gerekir."

Bazı konularda çok hassas olduğunu belirten Erdoğan, "Her şeyi belki somut olarak ortaya koymam ama kendisi onu düşünmesi lazım. TÜSİAD Başkanı'nın geçmişte Türkiye'ye ne tür bedeller ödettiğini gayet iyi bilen birisiyim. Onu değerli arkadaşlarımın inceleyip ortaya çıkarması mümkündür. Hangi işle iştigal etmişse o iş sebebiyle yaptıkları ve ödettikleri bedeller ortadadır. Hangi denetim kurumunda ne gibi görevler yaptılar ve oralardan ne tür bedeller ödettiler, bunun üzerinde iyi durulması lazım" diye konuştu.

Bundan sonra bu tür yeni bedellere fırsat vermeyeceklerini ifade eden Erdoğan, sorumluluğunun bilinciyle hareket etmeyenin bunun hesabını vereceğini söyledi. Erdoğan, bu noktada herkesten aklı selimle hareket etmelerini beklediğini vurguladı.

Papa'nın Ermenilerle ilgili açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Papa Franciscus'un Ermeni iddialarını destekleyen açıklamalarına ilişkin de şunları söyledi:

"Papa Franciscus'un Ermeniler'in 100 yıl önce, Müslümanlar başta olmak üzere coğrafyamızdaki herkesle birlikte yaşadıkları acıları, soykırım olarak nitelemesinden fevkalade üzüntü duyduğumu ifade etmek isterim.

Tarihi olayların kendi mecrasından, kendi gerçek zemininden çıkartılıp ülkemiz ve milletimiz aleyhine bir kampanya aracı haline getirilmesine izin vermeyeceğimizi belirtmek istiyorum.

Tarihçilerin işini siyasetçiler, din adamları aldığı zaman oradan hakikat değil, işte bugün olduğu gibi hezeyan çıkar. Ben bu vesileyle tekrar ortak komisyon çağrımızı yineliyor ve arşivlerimizi sonuna kadar açmaya açık olduğumuzu vurgulamak istiyorum. Sayın Papa'yı da bu tür yanlışlara herhalde bir daha düşmez diye kınıyorum ve uyarmak istiyorum."

Muhabir: Mehmet Tosun, Merve Yıldızalp, Selen Tonkuş, Barış Gündoğan, Sultan Çoğalan

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın