Serçe yavrusu "Kıvılcım" emekli hemşirenin yoldaşı oldu
Antalya'da "Kıvılcım" adını verdiği yuvasından düşen serçe yavrusunu sahiplenen emekli hemşire Yıldız Can, özenle beslediği kuşu karavanına alarak 3 bin kilometreyi aşkın yol yaptı.

Antalya
Yıldız Can, 11 yıl önce hemşirelikten emekli olduktan sonra karavan alarak Türkiye'yi gezmeye başladı.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Yaklaşık 3,5 ay önce karavanıyla gittiği Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde bir arkadaşını ziyaret eden Can, bahçede oturdukları sırada evin kedisinin ağzında bir kuş yavrusu getirdiğini gördü.
Henüz tüyleri bile çıkmayan yavruyu ıslatılmış irmik ve bulgurla besleyen Can, yuvasından düşen kuşu sahiplenerek karavan yolculuğuna dahil etti.
Can, karavanıyla gezdiği bölgede orman yangınları çıkması ve inatla hayata tutunması dolayısıyla kuşa, "İnsanlara umudun kıvılcımı olsun." diyerek "Kıvılcım" adını koydu.
Emekli hemşire, yaklaşık 3,5 ayda "Kıvılcım" ile 3 bin kilometreden fazla yolculuk yaptı.
"Onun gelişmesini izlemek beni mutlu etti"
Serçeyle yaşadıklarını sosyal medya hesabından da paylaşan Can, bazen omzunda bazen de kafesinde gezdirdiği "can dostum" dediği kuşu sahilde kitap okurken, alışveriş yaparken, arkadaşlarını ziyaret ederken bir an olsun yanından ayırmıyor.
Aynı zamanda Kadın Karavancılar Grubu ile Karavancılar Türk Halk Müziği Korosu kurucusu da olan Can, AA muhabirine, yuvasından düşen yavru kuşun hayatını arkadaşının ev kedisinin kurtardığını söyledi.
Kedinin yaralamadan yavru kuşu kendisine getirdiğini belirten Can, "Çok küçük ve şekilsizdi. Önce yarasa yavrusu zannettim. Minik bir et parçasıydı. Büyük dikkatle besledim. '1-2 güne ölür' diye düşünüyordum ama canlandı, ötmeye başladı. Onun gelişmesini izlemek beni mutlu etti." dedi.
"Kıvılcım, aslında bir yerde umudun kıvılcımı"
Karavanla gezdiği yerde çıkan orman yangını nedeniyle kuşa "Kıvılcım" adını koyduğunu dile getiren Can, şöyle devam etti:
"Orman yangınından etkilendiğim için bu ismi koydum. Bir de bir kuş yuvadan düşüyor, hayatı bitmiş sayılıyor, sonra kedi geliyor. Çok daha korkunç bir şey ağzına alıyor. Hayatı yine bitmiş sayılıyor. Sonra bir armağan gibi kedi kuşu önüme bırakıyor. Kıvılcım, aslında bir yerde umudun kıvılcımı. En kötü zamanda bile yaşamaktan, mücadele etmekten vazgeçmememiz için bir işaret gibi geldi bana. Kıvılcım, çok sayıda badire atlattı ama şimdi hayatta ve mutlu. Bir süre sonra da hak ettiği gibi özgür yaşamına kavuşacak."
"Kıvılcım"la çok zaman geçirdiğini ve bu nedenle yavru kuşun ne istediğini iyi bildiğini anlatan Can, "Susadığını ve acıktığını artık anlayabiliyorum. Kıvılcım'la yolculuk beni önce korkuttu, sonra çok mutlu etti. Kıvılcım benim elimde, karavanda büyüdü. Karavanın içinde kaldığım sürece ona uçmayı öğrettim. Elime konuyor. Ona ninni söylüyorum. Tabaktan yemek yemeyi, su içmeyi öğrettim. İsmiyle seslendiğimde öterek bana cevap veriyor." diye konuştu.
"Ayrılmak istemiyorum ama o doğaya ait bir canlı"
Kendisini serçe yavrusuyla görenlerin çok şaşırdığını söyleyen Can, insanların önce muhabbet kuşu sandığını, ardından serçe olduğunu görünce "Serçe nasıl evcil olabilir?" diye kendisine sorduğunu kaydetti.
"Kıvılcım"ı bir süre sonra doğaya salacağını ifade eden Can, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ona dışarıda bir hayat olduğunu öğretmeye çalışıyorum. Daha iyi uçmaya başlayacak. Ayrılmak istemiyorum ama o doğaya ait bir canlı. Ev kuşu olarak var edilmemiş bir hayvan. 10-12 ay aralığında erginliğe ulaştığını okudum. O zaman gelince güvenli bir yerden doğaya salacağım. Onu bırakacak olmanın düşüncesi bile üzüyor. O gökyüzüne ait bir canlı. Ben sadece onun yavruyken hayatını idame ettirmesini sağlayan bir insanım. Kendi dünyasını kurmak, bulmak zorunda."