Dolar
32.33
Euro
34.88
Altın
2,211.39
ETH/USDT
3,574.30
BTC/USDT
70,568.00
BIST 100
9,039.69
Gündem

Tarihi kentlere 'at sırtında seyahat'

Dünyanın en eski yerleşim yerleri arasında gösterilen Şanlıurfa ve Mardin, İtalya devlet televizyonu tarafından çekilen "At sırtında seyahat" belgeseliyle tanıtılacak.

Rauf Maltaş  | 18.07.2019 - Güncelleme : 18.07.2019
Tarihi kentlere 'at sırtında seyahat'

Şanlıurfa

Kültür ve Turizm Bakanlığının daveti, Türkiye'nin Roma Büyükelçiliğinin desteğiyle Şanlıurfa'ya gelen İtalya Devlet Televizyonu RAI ekibi, kentin tarihi ve turistik mekanlarının tanıtımı için belgesel çekmeye başladı.

Roma Büyükelçileri Birliğinden geçen yıl, Kapadokya'da çektikleri "At sırtında seyahat" belgeseliyle ödül alan ekip, Şanlıurfa'daki ilk çekimini tarihin sıfır noktası olarak nitelendirilen Göbeklitepe'de yaptı.

İl Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan'dan UNESCO Dünya Miras Listesi'nde de bulunan tarihi ören yerine ilişkin bilgi alan ekip, daha sonra dünyanın en eski yerleşim birimleri arasında gösterilen Harran ilçesinde çekimlerini sürdürdü.

İlçenin sembolü konik kubbeli evlerin arasında atla yolculuk yapan ekip, sırasıyla güzergahta bulunan Bazda mağaraları, Şuayip Antik Şehri ve ait 800 yıllık Han el-Barur Kervansarayı gibi tarihi mekanlarda da mola vererek yaptıkları çekimleri Mardin'de bitirmeyi planlıyor.

"Tur, Göbeklitepe'den başlıyor"

Belgesel yapımcısı Nicola Mastronardi, dünyanın en eski yerleşim yerlerinde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Avrupa ve Amerika'da "Motorsuz seyahat" olarak nitelendirilen atla, bisikletle ve yürüyerek seyahate olan ilginin hızla arttığını belirten Mastronardi, çektikleri belgeselle Şanlıurfa ve Mardin'e "atla seyahat" edilmesini önereceklerini ifade etti.

Türkiye tarihinin İtalya'da yeterince bilinmediğini anlatan Mastronardi, "Belgeselimizde Göbeklitepe'den özellikle tarihin ve inancın başlangıç noktası olarak bahsedeceğiz. Belgeselimizin başlangıç durağı Göbeklitepe olacak. Atla Şanlıurfa'dan başlanıp Mardin'de bitirilecek bir seyahat senaryosu üzerinde çalışıyoruz. Biz, motorsuz daha doğal olan bisikletle, atla ve yürüyerek yapılan seyahatlere yoğunlaşıyoruz." dedi.

"Aslında atın ana vatanı"

Atla yapılan seyahatleri daha fantastik ve tarihi bulduklarını dile getiren Mastronardi, şöyle devam etti:

"Bu topraklar aslında atın ana vatanı. Gerek at cinsleri gerekse de at kullanımındaki yetenekleriyle bu topraklar, bu konuda çok deneyimli. Yıllar sonra attan uzaklık nedeniyle oluşan açığın bu tarz seyahat tercihleriyle yeniden kapanabileceğini düşünüyorum. Turizmde atın da bir araç olarak kullanılabileceğini düşünüyoruz. Bu yöntem, antik dönemde birisinin Anadolu'ya ilk ayak bastığında nasıl hissettiğinin şimdi de çok daha rahat anlaşılabileceği bir seyahat modelidir."

"Bambaşka bir deneyim sunuyor"

Belgeselin yönetmeni Danilo Di Nucci de belgeselde, zorunlu olan bölgelerdeki seyahatin araçla yapıldığının belirtileceğini söyledi.

Dünyanın her yerinde insanların her şeyde olduğu gibi daha çok doğal olana yönelmeye başladığını anlatan Nucci, Şanlıurfa ve Mardin'e yapılacak atlı seyahatlerde ise özellikle turizm hareketliliğinin yoğun olmadığı dönemleri önereceklerini dile getirdi.

Bölgede gördüklerinin internette okuduklarından ve baktıklarından çok farklı olduğunu vurgulayan Nucci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Milattan öncesine ait yapılara bu kadar yakın olabilmek, çıplak gözle görebilmek gerçekten muhteşem bir duygu. Bu seyahat, bambaşka bir deneyim sunuyor. Geldiğinizde çok derin bir tarih ve kültür sizi bekliyor. Bundan dolayı bu tür bir seyahate katılanların şanslı olabileceğini düşünüyoruz. Bu bölgeye gelenlerin eve dönerken çok zenginleşmiş olarak döneceği kesin. Bir de bu yapılan keşfin bizde bıraktığı kelimelerle anlatamayacağımız duygularla dönüyoruz. Çekimlerimizin bölgenin turizmine katkı sunacağına inanıyoruz." 

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.