Ankara
İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi'nin ev sahipliğinde düzenlenen IV. Sektör–Akademisyen–Öğrenci Buluşması, bu yıl madenciliğin geleceği ve çevreyle uyumlu üretim modellerine odaklandı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, altın sponsorluğu üstlenen Yeniköy Kemerköy Enerji, "sorumlu ve sürdürülebilir madencilik" temalı etkinlikle, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü yetkililerini, akademisyenleri, öğrencileri ve sektör temsilcilerini bir araya getirdi.
İTÜ Ayazağa Kampüsü'nde düzenlenen etkinliğe, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) Genel Müdürü Arslan Narin, İTÜ Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral, Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya ve Yeniköy Kemerköy Enerji Genel Müdür Yardımcısı Burak Işık katıldı.
Bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen buluşma, madencilikte sürdürülebilirlik, yeşil enerji dönüşümü, sürdürülebilirlik standartları ve çevresel rehabilitasyon konularına odaklandı. Akademisyenler, öğrenciler ve sektör temsilcileri sorumlu ve sürdürülebilir madencilik anlayışını bilimsel ve uygulamalı örneklerle tartıştı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Yeniköy Kemerköy Enerji Genel Müdür Yardımcısı Işık, Dünya Ekonomik Forumu'nun 2025 Raporu'na değinerek dezenformasyon ve yanlış bilginin önümüzdeki dönemin en ciddi küresel riski olduğunun altını çizdi.
Zeytin taşıma sürecini bilimsel yöntemlerle gerçekleştirdiklerini ve sürecin tüm akademik raporlarla kamuya açık ve şeffaf olduğunu belirten Işık, şunları kaydetti:
"Zeytin taşıma faaliyetleriyle ilgili kamuoyunda çok ciddi bir dezenformasyon söz konusu. Türkiye'de son 15 yılda zeytin ağacı varlığı yaklaşık iki katına çıktı. Böyle bir tabloda 'zeytin yok ediliyor' demek gerçeği yansıtmamaktadır. Ankara Üniversitesi öncülüğünde yürüttüğümüz çalışmada, maden sahasındaki 151 zeytin ağacını bilimsel yöntemlerle taşıdık ve aynı bölgeye 300 yeni fidan diktik.Türkiye Tabiatını Koruma Derneği tüm paydaşlar adına süreci şeffaf şekilde izleyip raporlayacak."
Işık, maden ruhsat alanı sınırı ve kazı alanı kavramlarının farkına dikkati çekerek, "Milas'ta köyler ve insanlar yerlerinden edilecek şeklinde asılsız söylemler var. Bizim kazı alanımız, ruhsatlı maden sahamızın sadece yüzde 3,7 sini oluşturuyor. Köy merkezlerini etkileyecek, bölge halkını yaşadıkları yerlerden edecek bir maden kazı çalışması söz konusu değildir." ifadelerini kullandı.
İTÜ Maden Fakültesi Dekanı Kumral ise, "Madenler olmadan hayat olmaz. Ancak bu kaynakları çıkarırken toprağın üstünü de korumamız gerekiyor. Bugün burada sektörün, akademinin ve öğrencilerin buluşması, madenciliğin geleceğini daha bilinçli ve sürdürülebilir bir temele taşıyacak." değerlendirmesinde bulundu.